15 yaşında ABD'nin Gulag'ı olan Guantanamo zindanlarına düşen Ömer Kadir, bugün 23 yaşında. Kadir, 2. Dünya savaşından bu yana askeri mahkemede yargılanan ilk çocuk esir...
Adı Ömer Kadir (Omar Ahmed Khadr)... 19 Eylül 1986'da Mısır asıllı Kanadalı Khadr ailesinin 5. çocuğu olarak Toronto'da doğdu.
2002 yılında gözaltına alındığı Afganistan'dan Guantanamo'ya getirildiğinde 15 yaşındaydı. Guantanamo'da kalan tek batı ülkesi vatandaşı olan Khadr şu an 23 yaşında.
4 saatlik bir çatışmada bir ABD askerini öldürmek, patlayıcı tuzaklar kurmak, El Kaide kampında terör eğitimi görmek ve El Kaide lideri Usame bin Ladin'e bağlı bomba üreten bir şebekede yer almakla suçlanıyor...
Savcılık El Kaide üyesi olarak tanımladığı Khadr'ın Çavuş Christopher Speer'i bir el bombası atarak öldürdüğünü öne sürüyor.
Savunma ise, Khadr'ın da ailesinin Usame Bin Ladin ile bağları sonucu savaşın içine çekilen bir kurban olduğunu ileri sürüyor.
Ömer Khadr'e işkence yapılırken...
2002 yılında yaşanan olayda, Khadr'ın çıkan çatışmada iki kez sırtından vurulmuş ve sol gözünü kaybetmişti. Ancak bazı yetkililer Khadr'ın gördüğü işkenceler sonucu gözünü yitirdiğini söylüyor.
'İfadesi baskı altında alındı'
15 yaşında tutuklanan zanlının ömür boyu hapis cezası alabileceğini belirten avukatları,"davanın temelini teşkil eden itirafların işkence ve tecavüz tehdidiyle alındığını" savunuyor.
Amerikalı askerî savunma avukatı Jon Jackson, Kadr'ın mahkeme tarafından 'itiraf' olarak nitelendirilen ifadelerinin Afganistan'da, toplu tecavüz ve ölüm tehdidi altında, insani olmayan uygulamalarla alındığını belirterek, "işkence ve tecavüz tehdidi altında alınan ifadenin dava için temel alınmaması gerektiğini, uğrunda mücadele edilen temel değerlerin arkasında durulduğunun gösterilmesi gerektiğini" dile getirmişti.
15 yaşında Guantanamo zindanına girdi. Bugün ise 23 yaşında…
Dava sürecinin başlamasına bir gün kala askerî hakim Patrick Parrish ise, Afganistan'da yaptığı itirafın kendisine karşı delil olarak kullanılabileceğini açıklamıştı.
Duruşma öncesinde Bagram üssündeki tutuklu kampında görevli askerlerin de dinlendiği ön sorgulamalarda hazır bulunan gazeteci Spencer Ackermann, Kadir'in kafasına bir kapşon geçirildiğini, ayrıca askeri jargonda 'sık uçan yolcu programı'na dahil olduğunun resmi belgelerde sabit olduğunu belirtmişti.
'Sık uçan yolcu programı', sorgulama öncesinde tutukluyu uykusuz ve hâlsiz bırakmak için hücresinin üç saatte bir değiştirilmesi anlamına geliyor.
Khadr'ın annesi ve kardeşi...
30 yıl hapis teklifini reddetti
Khadr suçlamaları kabul etmesi karşılığında 25'i Kanada'da olmak üzere 30 yıl hapis cezası çekmesini öngören bir teklifi reddetti.
Khadr suçlu bulunursa müebbet hapis cezası ile karşı karşıya...
Guantanamo'daki 176 zanlının en genci olan Khadr'ın davasının, Ocak 2010'da Guantanamo'nun kapatılacağını söyleyen Barack Obama yönetimi dönemindeki ilk tartışmalı mahkeme olacağı öngörülmüştü.
Ve Khadr geçtiğimiz günlerde yargı önüne çıktı. Ancak Omar Khadr'ın dava süreci kısa sürdü... 2. Dünya savaşından bu yana askeri mahkemede yargılanan ilk çocuk mahkum olan Khadr'ın savunmasını üstlenen Yarbay Jon Jackson, ilk duruşmada yaptığı açılış konuşması sırasında fenalaştı. Kısa süre önce bir ameliyat geçiren Jackson'un tedavi için ABD'ye döndüğü, duruşmaların süresiz olarak ertelendiği bildirildi.
İnsan hakları örgütleri ve birçok farklı kesimin eleştiri ve protestolarına neden olan Amerika'nın Guantanamo Körfezi Askeri Üssü, 2002 yılından itibaren askeri hapishane olarak kullanılıyor.
2001'de başlayan Afganistan saldırısının ardından, Guantanamo, Gitmo veya Kamp X-Ray olarak da anılan hapishaneye, başta Afganistan olmak üzere çeşitli ülkelerde ele geçirilen, El-Kaide ve Taliban ile ilgisi olduğundan şüphelenilen kişiler getirildi. O zamana kadar sadece Haitili mültecilerin barındığı 'X-Ray' adlı kampa yerleştirildiler.
Sayıları giderek 700'ü geçti. ABD ordusu çareyi, esirleri ülkelerine göndermek yerine yeni kamplar inşa etmekte buldu. Bugün bu esirlerin yüzde 5'i salıverilmiş durumda. 33 farklı ülkeden gelen, geri kalan 240 kadar mahkum ise üç kampta tutulmaya devam ediliyor: Kamp Delta, Kamp 5 ve Kamp 6.
Esirlerin içinde bulundukları şartlara daha iyi uyum sağlamaları için bir "simülasyon programı" uygulandığı söyleniyor. Eğitim programlarına katılan, resim yapan, film izleyen, kitap okuyan, dil kurslarında bulunan, kavga etmeyen esirler Kamp Delta'da tutuluyor. 7 saat süreyle açık havada, kendi koğuşlarındaki mahkumlarla güneş görme hakları var.
Reddedenler ise ayaklarında prangalarla Kamp 5 ve Kamp 6'ya gönderiliyorlar.
Obama yönetimi tarafından Ocak 2010'da kapatılacağı belirtilen Guantanamo Kampı insan hakları örgütleri tarafından yoğun olarak protesto ediliyor. Bu örgütler esirlerin işkence gördüğü veya kötü şart ve uygulamalara maruz kaldığını belirtip, buradaki tutuklularının yasal durumlarının belirsizliğine işaret ediyorlar. Zira Guantanamo'da tutulanlar, ne savaş suçlusu ne de adi suçlu olarak tanımlanıyor. ABD yasal sistemine başvuramadıkları gibi ABD yasal sisteminden herhangi bir gözden geçirme de talep edemiyorlar.
Guantanamo kampındaki yasadışı uygulamalara dair Avrupa Parlamentosu da bir rapor hazırlamıştır. Daha güncel olarak, Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) ve BM çıkardıkları raporlarda durumu bir "insan hakları skandalı" olarak tanımlamışlardır.
Adı Ömer Kadir (Omar Ahmed Khadr)... 19 Eylül 1986'da Mısır asıllı Kanadalı Khadr ailesinin 5. çocuğu olarak Toronto'da doğdu.
2002 yılında gözaltına alındığı Afganistan'dan Guantanamo'ya getirildiğinde 15 yaşındaydı. Guantanamo'da kalan tek batı ülkesi vatandaşı olan Khadr şu an 23 yaşında.
4 saatlik bir çatışmada bir ABD askerini öldürmek, patlayıcı tuzaklar kurmak, El Kaide kampında terör eğitimi görmek ve El Kaide lideri Usame bin Ladin'e bağlı bomba üreten bir şebekede yer almakla suçlanıyor...
Savcılık El Kaide üyesi olarak tanımladığı Khadr'ın Çavuş Christopher Speer'i bir el bombası atarak öldürdüğünü öne sürüyor.
Savunma ise, Khadr'ın da ailesinin Usame Bin Ladin ile bağları sonucu savaşın içine çekilen bir kurban olduğunu ileri sürüyor.
Ömer Khadr'e işkence yapılırken...
2002 yılında yaşanan olayda, Khadr'ın çıkan çatışmada iki kez sırtından vurulmuş ve sol gözünü kaybetmişti. Ancak bazı yetkililer Khadr'ın gördüğü işkenceler sonucu gözünü yitirdiğini söylüyor.
'İfadesi baskı altında alındı'
15 yaşında tutuklanan zanlının ömür boyu hapis cezası alabileceğini belirten avukatları,"davanın temelini teşkil eden itirafların işkence ve tecavüz tehdidiyle alındığını" savunuyor.
Amerikalı askerî savunma avukatı Jon Jackson, Kadr'ın mahkeme tarafından 'itiraf' olarak nitelendirilen ifadelerinin Afganistan'da, toplu tecavüz ve ölüm tehdidi altında, insani olmayan uygulamalarla alındığını belirterek, "işkence ve tecavüz tehdidi altında alınan ifadenin dava için temel alınmaması gerektiğini, uğrunda mücadele edilen temel değerlerin arkasında durulduğunun gösterilmesi gerektiğini" dile getirmişti.
15 yaşında Guantanamo zindanına girdi. Bugün ise 23 yaşında…
Dava sürecinin başlamasına bir gün kala askerî hakim Patrick Parrish ise, Afganistan'da yaptığı itirafın kendisine karşı delil olarak kullanılabileceğini açıklamıştı.
Duruşma öncesinde Bagram üssündeki tutuklu kampında görevli askerlerin de dinlendiği ön sorgulamalarda hazır bulunan gazeteci Spencer Ackermann, Kadir'in kafasına bir kapşon geçirildiğini, ayrıca askeri jargonda 'sık uçan yolcu programı'na dahil olduğunun resmi belgelerde sabit olduğunu belirtmişti.
'Sık uçan yolcu programı', sorgulama öncesinde tutukluyu uykusuz ve hâlsiz bırakmak için hücresinin üç saatte bir değiştirilmesi anlamına geliyor.
Khadr'ın annesi ve kardeşi...
30 yıl hapis teklifini reddetti
Khadr suçlamaları kabul etmesi karşılığında 25'i Kanada'da olmak üzere 30 yıl hapis cezası çekmesini öngören bir teklifi reddetti.
Khadr suçlu bulunursa müebbet hapis cezası ile karşı karşıya...
Guantanamo'daki 176 zanlının en genci olan Khadr'ın davasının, Ocak 2010'da Guantanamo'nun kapatılacağını söyleyen Barack Obama yönetimi dönemindeki ilk tartışmalı mahkeme olacağı öngörülmüştü.
Ve Khadr geçtiğimiz günlerde yargı önüne çıktı. Ancak Omar Khadr'ın dava süreci kısa sürdü... 2. Dünya savaşından bu yana askeri mahkemede yargılanan ilk çocuk mahkum olan Khadr'ın savunmasını üstlenen Yarbay Jon Jackson, ilk duruşmada yaptığı açılış konuşması sırasında fenalaştı. Kısa süre önce bir ameliyat geçiren Jackson'un tedavi için ABD'ye döndüğü, duruşmaların süresiz olarak ertelendiği bildirildi.
İnsan hakları örgütleri ve birçok farklı kesimin eleştiri ve protestolarına neden olan Amerika'nın Guantanamo Körfezi Askeri Üssü, 2002 yılından itibaren askeri hapishane olarak kullanılıyor.
2001'de başlayan Afganistan saldırısının ardından, Guantanamo, Gitmo veya Kamp X-Ray olarak da anılan hapishaneye, başta Afganistan olmak üzere çeşitli ülkelerde ele geçirilen, El-Kaide ve Taliban ile ilgisi olduğundan şüphelenilen kişiler getirildi. O zamana kadar sadece Haitili mültecilerin barındığı 'X-Ray' adlı kampa yerleştirildiler.
Sayıları giderek 700'ü geçti. ABD ordusu çareyi, esirleri ülkelerine göndermek yerine yeni kamplar inşa etmekte buldu. Bugün bu esirlerin yüzde 5'i salıverilmiş durumda. 33 farklı ülkeden gelen, geri kalan 240 kadar mahkum ise üç kampta tutulmaya devam ediliyor: Kamp Delta, Kamp 5 ve Kamp 6.
Esirlerin içinde bulundukları şartlara daha iyi uyum sağlamaları için bir "simülasyon programı" uygulandığı söyleniyor. Eğitim programlarına katılan, resim yapan, film izleyen, kitap okuyan, dil kurslarında bulunan, kavga etmeyen esirler Kamp Delta'da tutuluyor. 7 saat süreyle açık havada, kendi koğuşlarındaki mahkumlarla güneş görme hakları var.
Reddedenler ise ayaklarında prangalarla Kamp 5 ve Kamp 6'ya gönderiliyorlar.
Obama yönetimi tarafından Ocak 2010'da kapatılacağı belirtilen Guantanamo Kampı insan hakları örgütleri tarafından yoğun olarak protesto ediliyor. Bu örgütler esirlerin işkence gördüğü veya kötü şart ve uygulamalara maruz kaldığını belirtip, buradaki tutuklularının yasal durumlarının belirsizliğine işaret ediyorlar. Zira Guantanamo'da tutulanlar, ne savaş suçlusu ne de adi suçlu olarak tanımlanıyor. ABD yasal sistemine başvuramadıkları gibi ABD yasal sisteminden herhangi bir gözden geçirme de talep edemiyorlar.
Guantanamo kampındaki yasadışı uygulamalara dair Avrupa Parlamentosu da bir rapor hazırlamıştır. Daha güncel olarak, Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) ve BM çıkardıkları raporlarda durumu bir "insan hakları skandalı" olarak tanımlamışlardır.