E
Çevrimdışı
Ebu & Dücane
Misafir
Eklenme Tarihi : 11 Ocak 2013 Cuma 11:45
Suudi rejimin kutsal topraklarda tevhid ehline uyguladığı zulme tepki devam ediyor. Geçen hafta sonu gösterilerde kadınların tutuklanmasının ardından kadınlar sokağa döküldü. Farklı bölgelerde toplanan kadınlar ‘ya bu zulme son verirsiniz ya da yaktığınız ateş kuruyu da yaşı da yakar’ mesajı verdi.
Küresel Haber / Haber Merkezi
Harameyn topraklarında kadınlar, Bureyde’de geçtiğimiz Cumartesi günü gerçekleştirilen gösterilerde kadınların tutuklanmasını protesto etti. Bureyde’de gerçekleştirilen protesto esnasında konuşan bir kadın şöyle dedi: ‘Bu vatanda gurbet hayatı yaşar olduk. Ne yardım eden bir eş ne destekleyen bir kardeş ne de şefkat gösteren bir babamız ne de koruyan bir evladımız kaldı.’
Konuşmayı yapan kadın daha sonra son gösterilerde kadınların tutuklanıp bazılarının da yanlarında mahremleri bulunmadan Riyad’a nakledilmelerinin tüm Müslümanların alnında bir utanç lekesi olduğunu belirtti.
Akrabaları tutuklanan kadınlar olarak erkek gibi kalp taşıdıklarını, kızkardeşlerinin haklarını canlarıyla, mallarıyla, sahip oldukları her şeyle savunacaklarını vurgulayan kadın, ailelerine yönelik tutuklama kampanyasının ise ancak kalplerindeki cesareti artırıp karşı koyma isteğini ve üzerinde bulundukları yolda yürüme azmini artırdığını belirtti.
Sahibinin elinden kuvvet kullanılarak alınan hakkın ancak kuvvet kullanılarak geri döndürüleceğini de dile getiren kadın maruz kaldıkları zulüm karşısında susmayacaklarını söyledi. Ardından şöyle ekledi: ‘Kız kardeşlerimizin hakkı bizim boynumuzda emanettir. Vallahi zulüm ortadan kaldırılmadıkça kafalarımız rahat etmeyecek, rahat bir şekilde yaşayamayacağız. Kendine çok güvenme ey zalim! Sabah doğmaya başladı. Zulüm bulutu geçip gidecek ve zulmünün cezasını göreceksin. Bizim canlarımız esirlerimizin ve kız kardeşlerimizin canlarından daha değerli değil. Yolumuzu kanlarımızla aydınlatacağız. Ya kendinizi düzeltir ve bu saçmalıkları durdurur, fitnenin başını koparırsınız ya da artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin!’
Suudi Arabistan’ın Riyad Şehri’nde gerçekleştirilen gösteride konuşan bir kadın ise şöyle dedi: ‘Bizler aşağılanma ve rezilliği kabul etmiyoruz. Yürüyüşümüz neticesinde gerçekleştirilen tutuklamalar da bizi engelleyip caydıramaz. Sadece bir talebimiz var. O da özellikle mazalim divanı eyleminde tutuklananların, genel olarak da erkek-kadın tüm esirlerin acilen serbest bırakılmasıdır. Biz bugün burada onlara (kız kardeşlerimize) destek için bulunuyoruz. Yarın ise ey Muhammed bin Naif bizi kapında bulacaksın. Sizi uyarıyoruz. Vallahi esirlerin kadınları olarak hazırlıklarımızı yapmaya başladık ve senin karşına çıkacağımız günü bekliyoruz. Kendinden başka ilah bulunmayan Allah’a yemin olsun ki bizim erkeklerimizi hapse atman bizim ancak dayanıklılık ve sertliğimizi; dahası Allah’ın izniyle hak üzerine sebatımızı artırdı. Sana boyun eğip teslim olacağımızı hiç sanma! Asla bunu yapmayacağız! Ancak sen hesaplarını gözden geçir. Şundan da emin ol ki zulmün sonucu kötüdür. Kıyamet günü kimse sana fayda veremeyecek. Senin boynuna yapışacak ve seni sıkıştıracağız.’
Artık ölüm ve yaşamın kendileri için fark etmediğini de sözlerine ekleyen kadın, kızlarının, oğullarının tutuklanıp işkence görmelerine, aşağılanmalarına karşı artık susmayacaklarına, onurları, namusları için kan dökmeye, kanlarının akıtılmasına hazır olduklarına dikkat çekti.
Ardından esirlerin serbest bırakılması çağrısı yaparak bu talepleri yerine getirilmezse başka ibareler duyacaklarına işaret etti.
El Zulfi bölgesinde gerçekleştirilen gösteride toplanan grup ise ‘esirlerimizi serbest bırakın’, ‘halk esirlerin serbest bırakılmasını istiyor’ sloganları attı.
El Kasım bölgesindeki gösteride konuşan esir yakını kadın ise yöneticilerin kendilerine her türlü baskıyı yapmasının, tehditlerin, soruşturma için çağrılmaların ve takibin ardından gösterilere çıktıklarını, sonunda işi kadınları tutuklamaya kadar vardırdıklarını belirtti.
Esir yakını, tutuklanan kadınların sadece yıllardır yargılanmaksızın hapiste tutulan ya da mahkumiyet süresi dolduğu halde hapiste tutulan ya da sağlık sorunları bulunan yakınlarının serbest bırakılmasını talep ettikleri için tutuklandığını söyledi.
Önlerinde açık olduğu iddia edilen tüm kapıları çaldıklarını ancak hakikatinde bu kapıların üzerine kilitler vurulmuş olduğunu belirten kadın, ev kadınları olarak sonunda erkeksiz bıraktıkları sokaklara çıkmak zorunda kaldıklarına ve sonunda kadınları da tasfiye etmeye başladıklarına işaret etti.
Daha sonra ise fitilin ateşlendiğini, ateşi yakanların da kendileri olduğunu belirterek ya düzelir ve bu ateşi söndürürsünüz ya da bu ateş kuruyu da yaşı da yakar. Bizler kız kardeşlerimizi ve eşlerimizi yanımızda görene kadar yolumuza devam edeceğiz’dedi.