İ
Çevrimdışı
(Not: Yazıda adı geçen Carl Sagan, ABD'li gökbilimci astrobiyologtur. Dinle ilgili Tutumunu internette ufak bir araştırmayla bulabilirsiniz. Allah hidayet versin. Konu ilgimi çekti zira tefekkürlük bir mesele...)
1. Bu Dünya! Burası yaşadığınız yer.
2. Ve bu da komşularınızla birlikte yaşadığınız yer, Güneş sistemi.
3. İşte bu, Dünya ile Ay arasında tırmanılacak mesafe. Çok uzak görünmüyor, değil mi?
4. Bir daha düşünün. O mesafe içerisinde, Güneş sistemimizde bulunan her gezegeni güzel ve düzgün bir şekilde sığdırabilirsiniz.
5. Ama şimdi gezegenlerden bahsedelim. Jüpiterin üzerindeki şu minik yeşil leke Kuzey Amerika.
6. İşte Dünyanın (hmm, 6 dünya mı?!) Satürne mukayese edilmiş boyutu.
7. Buna ilaveten, bu da eğer Satürnün çemberleri Dünyanın etrafında olsa idi nasıl görünürdünün cevabı.
8. Buradaki bir kuyruklu yıldız. Los Angeles ile karşılaştırılmış hali.
9. Ama bu, dünyamıza nazaran bir hiç mesafesinde. Hemen hatırlayın:
10. Bu da Ay’dan bakıldığındaki haliniz.
11. Bu Mars’tan görüntünüz.
12. Bu, Satürn halkalarının hemen arkasındaki siz.
13. İşte siz, Neptün’ün hemen ötesinde, 4 milyar mil uzakta. Carl Sagan’ın söylediği gibi: Bugüne kadar tanıdığınız herkes ve her şey, şu küçük zerrenin içerisinde bulunuyor.
14. Şimdi biraz geri çekilelim. Bu, dünyanın Güneşle karşılaştırıldığındaki boyutu. Korkunç değil mi? Güneş fotoğrafa dahi sığmıyor.
15. Ve yine aynı Güneş, Mars’ın yüzeyinden:
16. Ama tabi bu hiçbir şey. Carl’ı bir defasında derin bir düşünceye sevkettiği gibi; Uzayda, yeryüzündeki bütün sahillerde bulunan kumlardan daha fazla yıldız var:
17. Bu demek oluyor ki, minik ürkek güneşten çok çok daha büyükleri var. Güneşimizin ne kadar da ufak ve sönük olduğuna bir bakın.
18. İşte farklı bir bakış. Güneşimizden 1,000,000,000 kat daha büyük olan en büyük yıldız, VY Canis Mojoris.
19. Ama bunların hiçbiri bir galaksinin boyutu ile kıyaslanamaz. Nitekim, güneşi büzüp beyaz bir kan hücresi boyutuna getirseydiniz ve Samanyolu galaksisini de aynı ölçeği kullanarak küçültmüş olsaydınız, Samanyolu Amerika boyutunda olurdu.
20. Çünkü Samanyolu muazzam büyüklükte bir galaksidir. Bu, galaksi içerisinde yaşadığınız yer:
21. Sizin tüm gördüğünüz bu. (Resim üzerinde: gece gükyüzünde gördüğünüz tüm yıldızlar, şu sarı halkanın bir parçası.) Bu, Samanyolu’nun bir fotoğrafı olmasa da meseleyi anlamışsınızdır.
22. Bizim galaksimiz bile diğerleriyle karşılaştırıldığında biraz cılız kalıyor. İşte, dünyanın 350 ışık yılı ötesinde bulunan IC 1011’e kıyasla Samanyolu galaksisi.
23. Ama daha büyük düşünelim. Yalnızca Hubble teleskopu ile çekilen bu fotoğrafta her biri kendi gezenine sahip milyonlarca yıldızı içeren, binlerce galaksi var.
24. Bu bahsettiğimiz galaksilerden biri, UDF 423. Bu galaksi, 10 milyar ışık yılı uzaklıkta. Bu fotoğrafa baktığınızda aslında, milyarlarca yıl öncesine bakıyorsunuz. Bazı galaksilerin Big Bang’in ardından yalnızca birkaç 100 yıl sonra ortaya çıktığı söyleniyor.
25. Şunu aklınızda tutun; aşağıdaki kainatın çok küçük bir parçacığının fotoğrafı. Göğün gece halinin cüz-i bir kısmı.
26. Ve bilirsiniz, bir yerlerde birkaç tane kara delik olduğunu düşünmekte hiçbir sakınca yoktur. İşte dünyanın yörüngesiyle karşılaştırıldığında bir kara deliğin boyutu, bu sizi biraz korkutmaya yeter:
Sadece hatırlayın… Burası eviniz (Dünya)
Evinizden, güneş sisteminize doğru açınızı küçülttüğünüzde böyle oluyor.
Daha da uzaklaştığınızda...
Ve daha uzak…(Samanyolu)
Devam edin…(Lokal Galaksi Grubu)
Biraz daha uzağa…
Az kaldı…
Ve işte! Her şey bu gözlemlenebilen kainatın içerisinde ve işte sizin bu kainat içerisindeki yeriniz. Koskocaman kavanozun içerisinde mini minnacık bir karınca. (Aman Ya Rabbi!)
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
“Andolsun, biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için süsledik.”
Hicr Suresi, 16. Ayet Meali
“Göklerin ve yerin anahtarları O’nundur.”
Şûra Suresi, 12. Ayet Meali
“O, güneşi bir ışık (kaynağı), ayı da (geceleyin) bir aydınlık (kaynağı) kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona menziller takdir edendir. Allah, bunları (boş yere değil) ancak gerçek ile (hikmeti gereğince) yaratmıştır. O, âyetlerini, bilen bir topluma ayrı ayrı açıklamaktadır.”
Yunus Suresi, 5. Ayet Meali
"إِنَّا زَيَّنَّا السَّمَاء الدُّنْيَا بِزِينَةٍ الْكَوَاكِبِ " Saffat-6
Meal (Diyanet): "Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik."
Tefsir (Elmalılı): 6-Şöyle ki: Biz dünya semasını, en yakın göğü bir zinet ile donattık. Yıldızlarla. ifadesinde de "dünya" "ednâ"nın müennesidir ki, "en yakın" demektir. Bu ifadenin zâhiri, bütün yıldızların en yakın gökte olmasıdır. Şu halde burada en yakın gök, yer kürenin etrafında yalnız ayın yörünge sahasından ibaret değil, yalnız güneş sistemi âlemi de değil, genel olarak yıldızların bulunduğu cisim olan saha, yani üç boyut sahasıdır. Gerçi süsleme cisimleriyle değil de ışıklarıyla olduğuna göre, bunların dünyadan görünebildikleri şekillenme ve akislenme sahasına sırf görünüş (optigue) itibarıyla bu isim verilmiş olması muhtemel ise de zâhir olan birincisidir.
Hz.Abbas İbnu Abdilmuttalib (R.a) anlatıyor: "Bathâ nâm mevkide, aralarında Resûlullah (S.a.v)'ın da bulunduğu bir grup insanla oturuyordum. Derken bir bulut geçti. Herkes ona baktı. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Bunun ismi nedir bileniniz var mı?" diye sordu.
"Evet bu buluttur!" dediler. Resûlullah (S.a.v):
"Buna müzn de denir" dedi. Oradakiler:
"Evet müzn de denir" dediler. Bunun üzerine Resülullah (S.a.v) :
"Anân da denir" buyurdu. Ashab da:
"Evet anân da denir" dediler. Sonra Hz. Peygamber (S.a.v):
"Biliyor musunuz, sema ile arz arasındaki uzaklık ne kadardır?" diye sordu.
"Hayır, vallahi bilmiyoruz!" diye cevapladılar.
"Öyleyse bilin, ikisi arasındaki uzaklık ya yetmiş bir, ya yetmiş iki veya yetmiş üç senedir. Onun üstündeki sema(nın uzaklığı da) böyledir."
Resûlullah (S.a.v) yedi semayı sayarak her biri arasında bu şekilde uzaklık bulunduğunu söyledi. Sonra ilâve etti:
"Yedinci semânın ötesinde bir deniz var. Bunun üst sathı ile dibi arasında iki sema arasındaki mesafe kadar mesafe var. Bunun da gerisinde sekiz adet yabâni keçi (süretinde melek) var. Bunların sınnakları ile dizleri arasında iki semâ arasındaki mesafe gibi uzaklık var, sonra bunların sırtlarının gerisirıde Arş var, Arş'ın da alt kısmı ile üst kısmı arasında iki sema arasındaki uzaklık kadar mesafe var. Allah, bütün bunların fevkindedir."
Tirmizî, Tefsir, Hâkka, (3317); Ebû Dâvud, Sünnet 19, (4723); İbnu Mâve, Mukaddime 13, (193).
Bir rivâyette şu açıklama yer alır: "Bu hadisi Câmiu'1-Usül sâhibi, Kütüb-i Sitte'ye dâhil kitaplardan hiçbirine nisbet etmemiştir."
Katâde ve Abdullah'dan yapılan bir rivayet şöyle: "Resûlullah (S.a.v) ashabıyla birlikte otururken bir kısım bulutlar geçmişti:
"Bunun ne olduğunu biliyor musunuz? Bu, el-anân (denen buluttur), bu arzımızın sakasıdır. Allah Teâlâ bunu kendisine hiç ibâdet etmeyen bir kavme göndererek (su ihtiyaçlarını görür)" dedi. Bir müddet sonra devamla:
"Bu sema nedir biliyor musunuz? Dürülmüş bir dalga, korunmuş bir tavandır. Bunun üstünde diğer bir sema vardır" dedi ve böylece üst üste yedi semanın olduğunu söyledi. Sonra konuşmasına devamla:
"İkisi arasında ne (kadar uzaklık) var biliyor musuzıuz?" diye sorduktan sonra "Beş yüz yıl!" dedi. Sonra tekrar:
"Bunun gerisinde ne olduğunu biliyor musunuz? Bunun gerisinde su var. Suyun gerisinde Arş var. Allah, Arş'ın fevkindedir. Ademoğlunun ef'âlinden hiçbiri O'na gizli kalmaz" buyurdu. Sonra tekrar:
"Bu arz nedir, biliyor musunuz? Bunun altında bir diğer arz var, ikisi arasında beş yüz yıl var. Böylece yedi arzın varlığını birer birer saydı" hadisi zikretti."
1662 - Abdullah İbnu Mes'ud (R.a)'dan yapılan rivayette, Resûlullah (S.a.v)şöyle buyurmuştur: "Allah yedi semayı yarattı. Her birinin kalınlığı beş yüz yıl yürüme mesafesidir. "
Derim ki: "Tirmizî'nin Câmi'inde yer alan Katâde hadisi, bazı takdim ve te'hirler, ziyâde ve noksanlarla Hasan Basri an Ebî Hüreyre tarikinden merfu olarak gelmiştir.
Allahu a'lem.
1. Bu Dünya! Burası yaşadığınız yer.
2. Ve bu da komşularınızla birlikte yaşadığınız yer, Güneş sistemi.
3. İşte bu, Dünya ile Ay arasında tırmanılacak mesafe. Çok uzak görünmüyor, değil mi?
4. Bir daha düşünün. O mesafe içerisinde, Güneş sistemimizde bulunan her gezegeni güzel ve düzgün bir şekilde sığdırabilirsiniz.
5. Ama şimdi gezegenlerden bahsedelim. Jüpiterin üzerindeki şu minik yeşil leke Kuzey Amerika.
6. İşte Dünyanın (hmm, 6 dünya mı?!) Satürne mukayese edilmiş boyutu.
7. Buna ilaveten, bu da eğer Satürnün çemberleri Dünyanın etrafında olsa idi nasıl görünürdünün cevabı.
8. Buradaki bir kuyruklu yıldız. Los Angeles ile karşılaştırılmış hali.
9. Ama bu, dünyamıza nazaran bir hiç mesafesinde. Hemen hatırlayın:
10. Bu da Ay’dan bakıldığındaki haliniz.
11. Bu Mars’tan görüntünüz.
12. Bu, Satürn halkalarının hemen arkasındaki siz.
13. İşte siz, Neptün’ün hemen ötesinde, 4 milyar mil uzakta. Carl Sagan’ın söylediği gibi: Bugüne kadar tanıdığınız herkes ve her şey, şu küçük zerrenin içerisinde bulunuyor.
14. Şimdi biraz geri çekilelim. Bu, dünyanın Güneşle karşılaştırıldığındaki boyutu. Korkunç değil mi? Güneş fotoğrafa dahi sığmıyor.
15. Ve yine aynı Güneş, Mars’ın yüzeyinden:
16. Ama tabi bu hiçbir şey. Carl’ı bir defasında derin bir düşünceye sevkettiği gibi; Uzayda, yeryüzündeki bütün sahillerde bulunan kumlardan daha fazla yıldız var:
17. Bu demek oluyor ki, minik ürkek güneşten çok çok daha büyükleri var. Güneşimizin ne kadar da ufak ve sönük olduğuna bir bakın.
18. İşte farklı bir bakış. Güneşimizden 1,000,000,000 kat daha büyük olan en büyük yıldız, VY Canis Mojoris.
19. Ama bunların hiçbiri bir galaksinin boyutu ile kıyaslanamaz. Nitekim, güneşi büzüp beyaz bir kan hücresi boyutuna getirseydiniz ve Samanyolu galaksisini de aynı ölçeği kullanarak küçültmüş olsaydınız, Samanyolu Amerika boyutunda olurdu.
20. Çünkü Samanyolu muazzam büyüklükte bir galaksidir. Bu, galaksi içerisinde yaşadığınız yer:
21. Sizin tüm gördüğünüz bu. (Resim üzerinde: gece gükyüzünde gördüğünüz tüm yıldızlar, şu sarı halkanın bir parçası.) Bu, Samanyolu’nun bir fotoğrafı olmasa da meseleyi anlamışsınızdır.
22. Bizim galaksimiz bile diğerleriyle karşılaştırıldığında biraz cılız kalıyor. İşte, dünyanın 350 ışık yılı ötesinde bulunan IC 1011’e kıyasla Samanyolu galaksisi.
23. Ama daha büyük düşünelim. Yalnızca Hubble teleskopu ile çekilen bu fotoğrafta her biri kendi gezenine sahip milyonlarca yıldızı içeren, binlerce galaksi var.
24. Bu bahsettiğimiz galaksilerden biri, UDF 423. Bu galaksi, 10 milyar ışık yılı uzaklıkta. Bu fotoğrafa baktığınızda aslında, milyarlarca yıl öncesine bakıyorsunuz. Bazı galaksilerin Big Bang’in ardından yalnızca birkaç 100 yıl sonra ortaya çıktığı söyleniyor.
25. Şunu aklınızda tutun; aşağıdaki kainatın çok küçük bir parçacığının fotoğrafı. Göğün gece halinin cüz-i bir kısmı.
26. Ve bilirsiniz, bir yerlerde birkaç tane kara delik olduğunu düşünmekte hiçbir sakınca yoktur. İşte dünyanın yörüngesiyle karşılaştırıldığında bir kara deliğin boyutu, bu sizi biraz korkutmaya yeter:
Sadece hatırlayın… Burası eviniz (Dünya)
Evinizden, güneş sisteminize doğru açınızı küçülttüğünüzde böyle oluyor.
Daha da uzaklaştığınızda...
Ve daha uzak…(Samanyolu)
Devam edin…(Lokal Galaksi Grubu)
Biraz daha uzağa…
Az kaldı…
Ve işte! Her şey bu gözlemlenebilen kainatın içerisinde ve işte sizin bu kainat içerisindeki yeriniz. Koskocaman kavanozun içerisinde mini minnacık bir karınca. (Aman Ya Rabbi!)
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
“Andolsun, biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için süsledik.”
Hicr Suresi, 16. Ayet Meali
“Göklerin ve yerin anahtarları O’nundur.”
Şûra Suresi, 12. Ayet Meali
“O, güneşi bir ışık (kaynağı), ayı da (geceleyin) bir aydınlık (kaynağı) kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona menziller takdir edendir. Allah, bunları (boş yere değil) ancak gerçek ile (hikmeti gereğince) yaratmıştır. O, âyetlerini, bilen bir topluma ayrı ayrı açıklamaktadır.”
Yunus Suresi, 5. Ayet Meali
"إِنَّا زَيَّنَّا السَّمَاء الدُّنْيَا بِزِينَةٍ الْكَوَاكِبِ " Saffat-6
Meal (Diyanet): "Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik."
Tefsir (Elmalılı): 6-Şöyle ki: Biz dünya semasını, en yakın göğü bir zinet ile donattık. Yıldızlarla. ifadesinde de "dünya" "ednâ"nın müennesidir ki, "en yakın" demektir. Bu ifadenin zâhiri, bütün yıldızların en yakın gökte olmasıdır. Şu halde burada en yakın gök, yer kürenin etrafında yalnız ayın yörünge sahasından ibaret değil, yalnız güneş sistemi âlemi de değil, genel olarak yıldızların bulunduğu cisim olan saha, yani üç boyut sahasıdır. Gerçi süsleme cisimleriyle değil de ışıklarıyla olduğuna göre, bunların dünyadan görünebildikleri şekillenme ve akislenme sahasına sırf görünüş (optigue) itibarıyla bu isim verilmiş olması muhtemel ise de zâhir olan birincisidir.
Hz.Abbas İbnu Abdilmuttalib (R.a) anlatıyor: "Bathâ nâm mevkide, aralarında Resûlullah (S.a.v)'ın da bulunduğu bir grup insanla oturuyordum. Derken bir bulut geçti. Herkes ona baktı. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Bunun ismi nedir bileniniz var mı?" diye sordu.
"Evet bu buluttur!" dediler. Resûlullah (S.a.v):
"Buna müzn de denir" dedi. Oradakiler:
"Evet müzn de denir" dediler. Bunun üzerine Resülullah (S.a.v) :
"Anân da denir" buyurdu. Ashab da:
"Evet anân da denir" dediler. Sonra Hz. Peygamber (S.a.v):
"Biliyor musunuz, sema ile arz arasındaki uzaklık ne kadardır?" diye sordu.
"Hayır, vallahi bilmiyoruz!" diye cevapladılar.
"Öyleyse bilin, ikisi arasındaki uzaklık ya yetmiş bir, ya yetmiş iki veya yetmiş üç senedir. Onun üstündeki sema(nın uzaklığı da) böyledir."
Resûlullah (S.a.v) yedi semayı sayarak her biri arasında bu şekilde uzaklık bulunduğunu söyledi. Sonra ilâve etti:
"Yedinci semânın ötesinde bir deniz var. Bunun üst sathı ile dibi arasında iki sema arasındaki mesafe kadar mesafe var. Bunun da gerisinde sekiz adet yabâni keçi (süretinde melek) var. Bunların sınnakları ile dizleri arasında iki semâ arasındaki mesafe gibi uzaklık var, sonra bunların sırtlarının gerisirıde Arş var, Arş'ın da alt kısmı ile üst kısmı arasında iki sema arasındaki uzaklık kadar mesafe var. Allah, bütün bunların fevkindedir."
Tirmizî, Tefsir, Hâkka, (3317); Ebû Dâvud, Sünnet 19, (4723); İbnu Mâve, Mukaddime 13, (193).
Bir rivâyette şu açıklama yer alır: "Bu hadisi Câmiu'1-Usül sâhibi, Kütüb-i Sitte'ye dâhil kitaplardan hiçbirine nisbet etmemiştir."
Katâde ve Abdullah'dan yapılan bir rivayet şöyle: "Resûlullah (S.a.v) ashabıyla birlikte otururken bir kısım bulutlar geçmişti:
"Bunun ne olduğunu biliyor musunuz? Bu, el-anân (denen buluttur), bu arzımızın sakasıdır. Allah Teâlâ bunu kendisine hiç ibâdet etmeyen bir kavme göndererek (su ihtiyaçlarını görür)" dedi. Bir müddet sonra devamla:
"Bu sema nedir biliyor musunuz? Dürülmüş bir dalga, korunmuş bir tavandır. Bunun üstünde diğer bir sema vardır" dedi ve böylece üst üste yedi semanın olduğunu söyledi. Sonra konuşmasına devamla:
"İkisi arasında ne (kadar uzaklık) var biliyor musuzıuz?" diye sorduktan sonra "Beş yüz yıl!" dedi. Sonra tekrar:
"Bunun gerisinde ne olduğunu biliyor musunuz? Bunun gerisinde su var. Suyun gerisinde Arş var. Allah, Arş'ın fevkindedir. Ademoğlunun ef'âlinden hiçbiri O'na gizli kalmaz" buyurdu. Sonra tekrar:
"Bu arz nedir, biliyor musunuz? Bunun altında bir diğer arz var, ikisi arasında beş yüz yıl var. Böylece yedi arzın varlığını birer birer saydı" hadisi zikretti."
1662 - Abdullah İbnu Mes'ud (R.a)'dan yapılan rivayette, Resûlullah (S.a.v)şöyle buyurmuştur: "Allah yedi semayı yarattı. Her birinin kalınlığı beş yüz yıl yürüme mesafesidir. "
Derim ki: "Tirmizî'nin Câmi'inde yer alan Katâde hadisi, bazı takdim ve te'hirler, ziyâde ve noksanlarla Hasan Basri an Ebî Hüreyre tarikinden merfu olarak gelmiştir.
Allahu a'lem.