Selamun Aleykum ve Rahmetullah
Asagidaki görüntü James webb uzay teleskobuyla Evrenin şuana kadar çekilmiş en derin(uzak) ve renkli fotoğrafıdır.
Orjinal boyut için tıklayınız
Asagidaki görüntü James webb uzay teleskobuyla Evrenin şuana kadar çekilmiş en derin(uzak) ve renkli fotoğrafıdır.
Orjinal boyut için tıklayınız
James Webb Uzay Teleskobu üzerindeki Yakın-Kızılötesi Kamerası (NIRCam) tarafından çekilen bu fotoğrafın gösterdiği alan, bir kum zerresini elinize alıp, kolunuzu vücudunuzdan olabildiğince uzağa açtığınızda, o kum zerresinin gökyüzünde görüş alanınızda kapladığı ufacık alan kadar bir alana denk geliyor.
NIRCam ile çekilen bu fotoğraf, 12,5 saat süren bir çalışma ile ortaya çıkmıştır. Benzer bir resim için eski hubble uzay teleskobunun haftalarca çalışması gerekiyordu ve elbette cekilen görüntü çok daha kötü olurdu.
Fotoğraftaki renkli nesneler sandığızın aksine yıldız değil trilyonlarca yıldızlardan oluşan galaksi kümeleridir.
Fotoğraftaki dikenli gibi gözüken nesnelerin büyük bir kısmını tekil yıldızlar oluşturuyor. Bunların ışığı çok daha parlak olduğu için, teleskobun taşıyıcı elemanlarından geçerken difraksiyona uğruyor ve sensör üzerinde bu uzun çizgileri oluşturuyor. Yani bu, teleskobun tasarımından kaynaklı bir etki; eğer bu yıldızları çıplak gözle görebilseydiniz, bu tür bir diken yapısı görmeyecektiniz (sıradan bir nokta olarak görecektiniz).
Fotoğrafın ana öznesi, ortada daha sisli ve bulanık bir şekilde görülen SMACS 0723 galaksi kümesi. Bu objenin daha bulanık gibi gözükmesinin nedeni, James Webb Uzay Teleskobu'nun o nesneye odaklanarak çok fazla bilgi toplamış olması. Görsel veriye dönüştürdüğümüzde bunların hepsini aynı anda algılayamıyoruz; ancak astrofizikçiler bu bulanıklık içinde bulunan devasa miktardaki veriyi analiz ederek o galaksi kümesine dair çok daha fazla bilgi alabilecekler (fotoğrafta daha net gözüken galaksilere bile kıyasla daha çok bilgi alabilecekler).
SMACS 0723, Dünya'dan yaklaşık 4.6 milyar ışık yılı uzaktaki bir küme; dolayısıyla bu fotoğrafta, söz konusu galaksi kümesinin yaklaşık 4.6 milyar yıl önceki hâlini görüyoruz, çünkü James Webb Uzay Teleskobu'nun sensörüne ulaşan fotonlar, o galaksi kümesinden 4.6 milyar yıl kadar önce yola çıktı. Bunun anlamı şu: O galaksi kümesi şu anda çoktan farklı bir görünüme kavuşmuş olabilir. Üstelik Evren'in ivmelenerek genişliyor olmasından ötürü, bizden artık çok daha uzakta bulunuyor. Şöyle düşünün: Orada bir medeniyet varsa da şu anda Dünya'yı görebilecek kadar güçlü bir teleskopları varsa, bize baktıklarında bizim medeniyetimizi görmüyorlar, çünkü Dünya 4.6 milyar yıl önce henüz doğmamıştı; Güneş daha yeni yeni var oluyordu! Dolayısıyla buraya baktıklarında, belkide insanlığın henüz yaratılmadığını göreceklerdi; halbuki buradayız, varız!
James Webb Uzay Teleskobu şimdiye kadar uzaya gönderilen en hassas kızılötesi uzay teleskobu. Dünya’dan yaklaşık 1,5 milyon kilometre uzakta bulunan teleskop, Lagrange denen bölgede bulunuyor. Evrenin oluşumuna dair yeni bilgiler edinmemizi sağlayacak. Evrenin ilk oluşumundaki Büyük Patlamaya dair ışımaları da hedefine alan Webb Teleskobu yaşanabilir başka dünyaların araştırılmasında da kullanılacak.
NIRCam ile çekilen bu fotoğraf, 12,5 saat süren bir çalışma ile ortaya çıkmıştır. Benzer bir resim için eski hubble uzay teleskobunun haftalarca çalışması gerekiyordu ve elbette cekilen görüntü çok daha kötü olurdu.
Fotoğraftaki renkli nesneler sandığızın aksine yıldız değil trilyonlarca yıldızlardan oluşan galaksi kümeleridir.
Fotoğraftaki dikenli gibi gözüken nesnelerin büyük bir kısmını tekil yıldızlar oluşturuyor. Bunların ışığı çok daha parlak olduğu için, teleskobun taşıyıcı elemanlarından geçerken difraksiyona uğruyor ve sensör üzerinde bu uzun çizgileri oluşturuyor. Yani bu, teleskobun tasarımından kaynaklı bir etki; eğer bu yıldızları çıplak gözle görebilseydiniz, bu tür bir diken yapısı görmeyecektiniz (sıradan bir nokta olarak görecektiniz).
Fotoğrafın ana öznesi, ortada daha sisli ve bulanık bir şekilde görülen SMACS 0723 galaksi kümesi. Bu objenin daha bulanık gibi gözükmesinin nedeni, James Webb Uzay Teleskobu'nun o nesneye odaklanarak çok fazla bilgi toplamış olması. Görsel veriye dönüştürdüğümüzde bunların hepsini aynı anda algılayamıyoruz; ancak astrofizikçiler bu bulanıklık içinde bulunan devasa miktardaki veriyi analiz ederek o galaksi kümesine dair çok daha fazla bilgi alabilecekler (fotoğrafta daha net gözüken galaksilere bile kıyasla daha çok bilgi alabilecekler).
SMACS 0723, Dünya'dan yaklaşık 4.6 milyar ışık yılı uzaktaki bir küme; dolayısıyla bu fotoğrafta, söz konusu galaksi kümesinin yaklaşık 4.6 milyar yıl önceki hâlini görüyoruz, çünkü James Webb Uzay Teleskobu'nun sensörüne ulaşan fotonlar, o galaksi kümesinden 4.6 milyar yıl kadar önce yola çıktı. Bunun anlamı şu: O galaksi kümesi şu anda çoktan farklı bir görünüme kavuşmuş olabilir. Üstelik Evren'in ivmelenerek genişliyor olmasından ötürü, bizden artık çok daha uzakta bulunuyor. Şöyle düşünün: Orada bir medeniyet varsa da şu anda Dünya'yı görebilecek kadar güçlü bir teleskopları varsa, bize baktıklarında bizim medeniyetimizi görmüyorlar, çünkü Dünya 4.6 milyar yıl önce henüz doğmamıştı; Güneş daha yeni yeni var oluyordu! Dolayısıyla buraya baktıklarında, belkide insanlığın henüz yaratılmadığını göreceklerdi; halbuki buradayız, varız!
James Webb Uzay Teleskobu şimdiye kadar uzaya gönderilen en hassas kızılötesi uzay teleskobu. Dünya’dan yaklaşık 1,5 milyon kilometre uzakta bulunan teleskop, Lagrange denen bölgede bulunuyor. Evrenin oluşumuna dair yeni bilgiler edinmemizi sağlayacak. Evrenin ilk oluşumundaki Büyük Patlamaya dair ışımaları da hedefine alan Webb Teleskobu yaşanabilir başka dünyaların araştırılmasında da kullanılacak.
Kaf.6: Üstlerindeki göğe bakmazlar mı? Onu nasıl bina ettik, nasıl donattık! Onda hiçbir düzensizlik ve eksiklik yoktur.
Naziat.27-28: (Ey inkârcılar!) Sizi yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? Onu Allah kurmuştur.Onu yükseltmiş ve ona düzen ve âhenk vermiştir.
Müminun.57: Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
En'am.3: Hâlbuki O, göklerde de Allahʼtır, yerde de. Sizin gizlinizi de bilir, açığa vurduğunuzu da. Sizin daha ne
kazanacağınızı da bilir.
Ali imran.83: Göklerdeki ve yerdeki herkes ister istemez Oʼna boyun eğmişken ve Oʼna döndürülüp götürülecekken onlar Allahʼın dininden başkasını mı arıyorlar?
Nisa.131: Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allahʼındır. Sizden önce kendilerine kitap verilenlere de, size de 'Allahʼa karşı gelmekten sakının' diye tavsiye ettik. Eğer inkâr ederseniz, (bilin ki) göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allahʼındır. Allah, zengindir, övülmeye lâyıktır.
Saffat.6: Biz, en yakın göğü zinetlerle, yıldızlarla donattık.
Fussilet.12: Böylece onları, iki günde (iki evrede) yedi gök olarak yarattı ve her göğe kendi işini bildirdi. En yakın göğü kandillerle süsledik ve onu koruduk. İşte bu, mutlak güç sahibi ve hakkıyla bilen Allahʼın takdiridir.
Mülk.3-4: O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmânʼın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun? Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin hâlde sana dönecektir.
Rad.2: Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arşʼa kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) düzenler, yürütür, âyetleri ayrı ayrı açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.
Fatır.13: Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Güneşi ve Ayʼı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Her biri belirli bir vakte kadar akıp gitmektedir. İşte bu, Allahʼtır, Rabbinizdir. Mülk yalnızca Oʼnundur. Allahʼı bırakıp da ibadet ettikleriniz, bir çekirdek zarına bile hükmedemezler.
Bakara.29: O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök hâlinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir.
Araf.54: Şüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratan ve Arşʼa kurulan, geceyi, kendisini durmadan takip eden gündüze katan, güneşi, ayı ve bütün yıldızları da buyruğuna tabi olarak yaratan Allahʼtır. Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnız Oʼna mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allahʼın şanı yücedir.
Yunus.3: Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratan, sonra da Arşʼa kurulup işleri yerli yerince düzene koyan Allahʼtır. O'nun izni olmaksızın, hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte O, Rabbiniz Allahʼtır. O hâlde O'na kulluk edin. Hâlâ düşünmüyor musunuz?
Yunus.6: Şüphesiz gece ve gündüzün ard arda değişmesinde, Allahʼın göklerde ve yeryüzünde yarattığı şeylerde, Allahʼa karşı gelmekten sakınan bir toplum için pek çok deliller vardır.
İbrahim.19: Allahʼın, gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir.
Rum.8: Onlar, kendi nefisleri(nin yaratılış incelikleri) hakkında hiç düşünmediler mi? Hem Allah, gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yaratmıştır. Şüphesiz insanların birçoğu Rablerine kavuşacaklarını inkâr ediyorlar.
Naziat.27-28: (Ey inkârcılar!) Sizi yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? Onu Allah kurmuştur.Onu yükseltmiş ve ona düzen ve âhenk vermiştir.
Müminun.57: Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
En'am.3: Hâlbuki O, göklerde de Allahʼtır, yerde de. Sizin gizlinizi de bilir, açığa vurduğunuzu da. Sizin daha ne
kazanacağınızı da bilir.
Ali imran.83: Göklerdeki ve yerdeki herkes ister istemez Oʼna boyun eğmişken ve Oʼna döndürülüp götürülecekken onlar Allahʼın dininden başkasını mı arıyorlar?
Nisa.131: Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allahʼındır. Sizden önce kendilerine kitap verilenlere de, size de 'Allahʼa karşı gelmekten sakının' diye tavsiye ettik. Eğer inkâr ederseniz, (bilin ki) göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allahʼındır. Allah, zengindir, övülmeye lâyıktır.
Saffat.6: Biz, en yakın göğü zinetlerle, yıldızlarla donattık.
Fussilet.12: Böylece onları, iki günde (iki evrede) yedi gök olarak yarattı ve her göğe kendi işini bildirdi. En yakın göğü kandillerle süsledik ve onu koruduk. İşte bu, mutlak güç sahibi ve hakkıyla bilen Allahʼın takdiridir.
Mülk.3-4: O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmânʼın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun? Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin hâlde sana dönecektir.
Rad.2: Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arşʼa kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) düzenler, yürütür, âyetleri ayrı ayrı açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.
Fatır.13: Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Güneşi ve Ayʼı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Her biri belirli bir vakte kadar akıp gitmektedir. İşte bu, Allahʼtır, Rabbinizdir. Mülk yalnızca Oʼnundur. Allahʼı bırakıp da ibadet ettikleriniz, bir çekirdek zarına bile hükmedemezler.
Bakara.29: O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök hâlinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir.
Araf.54: Şüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratan ve Arşʼa kurulan, geceyi, kendisini durmadan takip eden gündüze katan, güneşi, ayı ve bütün yıldızları da buyruğuna tabi olarak yaratan Allahʼtır. Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnız Oʼna mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allahʼın şanı yücedir.
Yunus.3: Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratan, sonra da Arşʼa kurulup işleri yerli yerince düzene koyan Allahʼtır. O'nun izni olmaksızın, hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte O, Rabbiniz Allahʼtır. O hâlde O'na kulluk edin. Hâlâ düşünmüyor musunuz?
Yunus.6: Şüphesiz gece ve gündüzün ard arda değişmesinde, Allahʼın göklerde ve yeryüzünde yarattığı şeylerde, Allahʼa karşı gelmekten sakınan bir toplum için pek çok deliller vardır.
İbrahim.19: Allahʼın, gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir.
Rum.8: Onlar, kendi nefisleri(nin yaratılış incelikleri) hakkında hiç düşünmediler mi? Hem Allah, gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yaratmıştır. Şüphesiz insanların birçoğu Rablerine kavuşacaklarını inkâr ediyorlar.
Son düzenleme: