Ebu Halid kardeşim, Allah C.C. razı olsun, tekrar önemli noktalara dokundun..
Ebu Meryem kardeşimizin “IRAK ISLAM DEVLETININ YAPMIS OLDUGU HATARLARDAN BAHSEDEBILIRMISINIZ ?” sorusuna gelmek istiyorum.. Mervan Hadid, Şeyh Makdisi’den bahsetmişti bir önceki cevabında.. 2004-2005 yıllarında Makdisi ve Zerkavi arasındaki tartışmalara bakarsak, Irak İslam Devleti'nin (IİD) yapmış olduğu hataları sırayalabiriz. Bilindiği üzere Şeyh Makdisi Zerkavi’nin bir zamanlar akıl hocasıydı.
O yıllardaki El-Cezire kanalı ve diğer Arap medyasında çıkan beyanatlarında, Şeyh Makdisi Zerkavi ve IİD’nin yaptığı şu hataların cihadi hareketi başarısızlığa sürüklediğini söylemişti:
- Şiilere karşı tekfir yapılması. Diyor ki “Ben İbni Teymiyye’nin okuluna göre hareket ederim. O Şiileri tekfir etmedi... Bilakis, onları savaş ve buna benzer noktalarda Yahudi ve Hristiyanlarla eşleştirmek haramdır.”
[*]Camilerin bombalanması. Diyor ki " Camiyi hedef alan ya da camide patlatilan bombalama hareketlerini onaylamıyorum.”
[*]İntihar eylemi ve buna benzer yöntemlere başvurulması. Bununla beraber Iraklı sivillerin, kadın ve çocukların rastgele öldürülmesi.. Bu konuda “Eğer mücahid, düşmanı bir kalaşnikof veya tabancayla öldürebiliyorsa, o zaman kendini havaya uçurması haramdır.. 6 ay önce, hergün gazetelerde düzinelerce Iraklı sivil, kadın ve çocukların oldürüldüğü haberini okuyorduk, ama sadece bir ya da iki Amerikalı işgalci öldürülüyordu” demişti.
[*]Sivillerin kaçırılması ve haksız yere öldürülmeleri
[*]Asıl mücahidlerin imajının bombalama, yollara mayın döşenmesi, kalabalık yerlere ve pazarlara havan saldırısı gibi eylemlerle tahriş edilmesi. Şeyh demişti ki “Mücahidlerin ellerinin temiz kalması için, kendilerine kanlarının akıtılması haram olanların (Müslümanlar) öldürümesiyle kirletmemeliler, velevki bunlar asi günahkar (Müslümanlar) olsa da.”
Yukarıdaki listeye daha çok noktalar eklenebilir.. Fakat Zerkavi, Şeyh Makdisi’ye olan cevaplarında hep Şeyh’in yanlış ve kendi yaptıklarının doğru olduğunu körü körüne iddia ediyordu.. Daha önce de dediğim gibi, Bağdadi’nin bunu Irak’ta devam ettirip Nusret’e empoze etmeye çalışmasıyla da başarısızlık Irak ve Suriye’de devam etti.
Nasıl ki Zerkavi Şeyh Makdisi’ye hocası olmasına rağmen isyanda bulunmuşsa, şu anda da Bağdadi Şeyh Zevahiri’ye aynı şekilde davranıyor.. Haziran 14’ünde yayınlanan mesajında Bağdadi zaten Şeyh Zevahiri’nin kararını tanımayacağına dair bir bildiri yayınladı.. O zaman şunu sorabiliriz: Zevahiri-Bağdadi uyuşmazlığı ve Nusret Cephesi’nin IİD’yle birleşmek istememesinin faturası neden Culani’ye kesiliyor? Acaba Bağdadi Culani ve Nusret’e karşı bir misillemeye mi girişecek?
Şeyh Makdisi, Tartusi, Muhammed El-Masari ve Moritani gibi alimler El Kaide ve IİD’nin uyguladıkları birçok metodun yanlış olduğunu defalarca söylemelerine rağmen, kimse bu alimleri dinlemedi. Son olarak Zevahiri’nin anlaşmazlığın çözümü için atadığı Şeyh Ebu Halid es-Suri’yi kim ciddiye alacak acaba?
Sonuç olarak daha önce dediğim gibi Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in sünnetini uygulamak ve ona göre hareket etmek her zaman olumlu sonuçlar getirecektir. Şeyh Zevahiri, Bağdadi ve Culani’nin de yapması gereken bu olmalı..