Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Fasıkça Bir Hayata Ne Zaman Dur Diyeceğiz?"

ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İslam-tr Sakini
Site Emektarı
"Fasıkça Bir Hayata Ne Zaman Dur Diyeceğiz?"

Sizleri selamların en güzeli, Allah’ın selamıyla selamlıyoruz…
Bizleri günahın karanlığından, sevabın nuruna çıkaran Rabbimize hamdü senalar olsun. Eğer Rabbimiz bizi karanlıkta bıraksaydı, biz kendi gücümüzle tövbe edip o karanlıkları yırtıp nura kavuşamazdık.

O’nun Kutlu Nebi’sine de kelimeler adedince salât ve selam olsun ki; bize doğru yolu tebliğ etti ve Kıyamet Günü biz günahkâr kullara şefaatçi olmayı kabul etti.

İslam’ın son kalesi olan sinelerdeki imanın, günah ve isyan saldırılarına maruz kaldığı, dehşetli bir zaman diliminde yaşıyoruz. Rabbimiz böyle takdir eylemiş. Bizim de bu dönem nesli olarak, imtihanımız manevi işkenceler altında imanını muhafaza eylemeye çalışmakmış.

‘İmanın ateşten bir kor’ olacağını buyurmuştu O Kutlu Nebi. Elhak, doğru imiş! Sadakte Ya Resulallah...

Öyle şiddetli hücumlar var ki iman evimize, artık günah işlemeden gün geçirebilirsek ne mutlu bize...

Sokak, cadde, gazete, TV, internet ve her türlü eğlence/sefalet mekânı…
Birinden kurtarabilirsen kendini, diğerine takılmaman işten bile değil!...

Dağlara kaçalım, toplumdan uzaklaşalım demiyoruz. Ama kimse de günahla hercü merc olan güruhun içine balıklama dalmamızı isteyemez bizden.

Hani bu bizim söylediğimiz de öyle zahidlik, sofuluk falan değil ha! Sıradan bir müslümanın yapması gerekenleri sıralıyoruz.

İlk olarak; gerçek bir iman ile imanımızı temellendireceğiz. Öyle üstünkörü inançların, cılız iman parıltılarının yaşayabileceği bir zaman değil bu zaman.

Hem köklü bir imana sahip olmalı hem de onu tövbe, zikir ve diğer salih amellerle temizlemeli ve güçlendirmeliyiz.

İkinci olarak; farz olan ibadetlerimizi mutlaka en iyi şekilde yerine getirmeye gayret edeceğiz. Eksik kaldığımız yerde, kaza edecek; zararın neresinden dönersek kar bileceğiz.

Yaşadığımız hızlı ve oyalayıcı hayatın akışı içinde, ibadete, nefsi muhasebeye ve kulluğumuzu tefekküre zaman ayıracağız.

Üçüncü ve son olarak; her türlü günah ortamından uzak duracağız. Vücudumuz günah zehirini daha almadan, diğer tabirle, daha günaha uyarılmadan kendimizi geri çekeceğiz. Yoksa, günah hevesi/virüsü kalbe yerleştikten sonra, nefsin başını çevirebilmek, babayiğit ister…

Büyük günahlardan şiddetle kaçınacağız; küçüklerinden de elden geldiğince uzak kalacağız. Kalamadığımız yerde, hemen tövbeye sarılacağız.

Özellikle nefislerin gevşediği, günahların, açık-saçıklığın daha da yaygınlaştığı bir yaz mevsimine girerken, durumumuzu şöyle bir gözden geçirmemiz gerekiyor.

Yakında başlayacak olan günah tufanına karşı tedbirimizi aldık mı?...
Kimsenin kınamasına aldırmadan, ‘Millet ne der?’ diye düşünmeden en azından şu tedbirleri alalım;

Dışarıda lüzumsuz dolaşmalarımızı sonlandırdık mı?
Bakışlarımıza daha sıkı bir günah ambargosu başlattık mı?
Sabah namazına kalkamama tehlikesini bertaraf etmek için erken yatmayı başarabiliyor muyuz? (Baharın başlamasıyla birlikte, yaz ortasına kadar bu tehlike devam eder.)

Daha verimli çalışabilmek, ibadet ve hayır hizmetleri yapabilmek maksadıyla tatile çıkmayı düşünebiliriz. Ama asla insi ve cinni şeytanların cirit attığı deniz kenarlarına değil; dağlara, ormanlara, köylerimize, tarihi ve tabii güzelliklerimize…

Artık Müslüman olmayanların bize tavsiye ettiği hayat standartlarını terk etmenin zamanı gelmedi mi! Neyi nasıl yapacağımızı hep başkalarından mı öğreneceğiz? Tatilin bile nasıl yapılacağını, fasıklardan mı öğreneceğiz!...

Yeter artık!...
Biz farklıyız, kardeşim! Biz müslümanız.
Müslümanın kendine göre bir yaşam tarzı olur. Gezmesi tozması, eğlenmesi, oturması-kalkması farklı olur. Neyi nasıl yapacağımızı dizilerden mi öğreneceğiz?

Günaha dayalı, fasıkça bir hayata ne zaman dur diyeceğiz?
Kendi ellerimizle kendi ciğerimizi deşmeyi ne zaman terk edeceğiz?

Allah aşkına…
Ne zaman kendimize geleceğiz?...

SÜLEYMAN KARAKAŞ
 
eylemzayi Çevrimdışı

eylemzayi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH razı olsun
şüpheli şeylerden kaçınmayı kendimize şiar edinelim inşallah
harekete geçmek için yarını beklemeyelim
Rabbim yardımcımız olsun....
 
rucane Çevrimdışı

rucane

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
ALLAH aşkına…
Ne zaman kendimize geleceğiz?...


Güzel paylaşım MaşaAllah
 
hayalet Çevrimdışı

hayalet

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ruveyda Allah razi olsun Rabbim bu zor gunlerde yardimcimiz olsun , nefsimizi koruyalim ALlahim sen yardim et, hic bir mevsim elbette bir digerinden kotu degil hasa fakat en zoru yaz , burda da yazilmis oldugu gibi insanlarin hic umarsamaz halleri ve tavirlari ve vurdumduymazliklarimiz Allah muhafaza
 
R Çevrimdışı

ruyanur

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Allah gayretinizi artırsın, konuya farklı bir pencereden bakan bir yazı okudum ve sizinle paylaşmak istedim


İKİ KİMLİK ARASINA SIKIŞMAK
20.06.2008



Günümüz coğrafyasında yaşayan kişilerde ,en bariz görünen manevi hastalıklarının başında gelen şey, iki kimlik arasında sıkışma illetidir, illet diyorum,çünkü bu amansız illet, her kesimde açıkça kendini göstermekle kalmadığı gibi ,korkunç bir hızla da sirayet etmektedir.

Geçmişten bizlere bilgileri aktarılan bazı örnek şahsiyetler vardır,hz. Muhammed s.a.v , Aristo, eflatun, ebu cehil, che Guevara, Marx, darwin,ibn rüşt,ibn. Arabi gibi isimler zikredildiğinde,hemen akla gelen şey ,bu şahısların kendilerine hayatları boyunca edindikleri cizgidir, tek kimliktir….! Bundan dolayıdır ki, kendilerinden sonraki nesillerle bir takım mesajlar bırakabilmişlerdir…!

Bu mesajlardan etkilenen sonraki nesil insanları da onlar gibi olma gayretine girmiş, kimileri bunu nispeten başarmış, kimileride, yaşadıkları toplumlardaki, örnek modele duyulan antipati ve nefret ten etkilenip, örnek aldığı kişiye tam benzemek yerine, yarı örnek model tarzı, yarıda , toplumun görmek istediği tarz a benzeşmiş ve acube bir hal almıştır….! Hal böyle olunca ,KAFİRLER EBU CEHİL KADAR MERT DEĞİL, KOMUNİSTLER CHE YADA MARX KADAR KARARLI DEĞİL, DÜŞÜNÜRLER, DÜŞÜNMEDEN LAF EDEN bir hal almış…! Ya peygamberi s.a.v kendisine örnek edinenler, onlar hepten tuhaf olmuşlar, elbette istisnalar var, bilinen bir anektod dur ki ,istisnalar kaideyi bozmaz, bu yüzden ,ben özellikle inanan, yada inandığını söyleyen kesime hitab etmek istiyorum, örnek edindiğimiz peygamber salat ve selam onun üzerine olsun, iman ettim der ve elif gibi dosdoğru dururdu, dunya, mal, ticaret,kadın, nefsi arzular, tüm hepsini şu sözü ile ayakları altına almıştı, GÜNEŞİ SAĞ ELİME, AYI SOL ELİME VERSENİZ ,YİNEDE DAVAMDAN VAZGEÇMEM…..!

İşte sen, bu peygamberin ümmetinden olduğunu iddia eden şahıs, bir peygamber s.a.v in bıraktığı cizgiye, birde kendi çizgine bak, ne kadarda aynı değimli…..! aynısı işte yahu , tıpa tıp benziyor diyecek halin yok herhalde, el insaf….! Dünya iki gözünün ortasında, nurdan eser kalmamış yüzünle, küfür, edepten yoksun şaka, ve Allah ı zikirden uzak, zehir dolu dilinle, nefsini tutup bırakamayan, bereketsiz elinle, şehvet dolu şeytan tuzağına koşan, hayırdan yoksun ayağınla, seni yaratan rabbinin korkusunu çıkardığın ,ölüm korkusu dolu o kalbinle, günahlarının hesabı endişesi ile kabarması gerekirken, abes, boş ve nefsani arzuların coşturduğu o yüreğinle ne kadar benziyorsun örneğine değimli….! Ya iman ettim deyip dosdoğru ol rasul s.a.v gibi, vede tez elden tevbe i nasuh ile kurtul şeytanın bu oyunundan, yada ebu cehil gibi mert ol kalbine tesir edenlerle.

İnanın hiçbir şey, iki kimlik arasına sıkışan bir şahıs kadar zarar veremez tutunduğunu söylediği davaya, komunizm i bozan, onu marx kadar kararlı yaşayamayan Lenin ile başlamıştır, che guevara kadar kararlı olamayanlar yandaşları yüzünden kurduğu yapı çökmüştür, işte ümmetin çektiğide budur aslında, imanlarını yaşamaktan korkan, toplumun baskısı, görsel ve yazılı basının karalaması neticesinde, islama müntesip kişilerde, imanlarının gereğini terk ederek, bir elde kadeh,bir elde kuran yolunu tutup, hiçbir kafir toplumun veremeyeceği kadar zarar vermiştir islama ve inananlara, bunu islama ve inananlara yapmaya, gelecek nesile bırakılan o tertemiz emanete bunu yapmaya hiç kimsenin hakkı yok kanaatindeyim.

Son olarak bir hadis nakledeyim manaen, ……, baskılardan bunalmış olduğumuz bir günde, peygamber s.a.v e rastladım, kabe nin gölgesinde uzanmıştı, ey Allah ın resulü, Allah a dua etsen de üzerimizden yükümüzü azaltsa…, rasul s.a.v in mubarek benzi öfke ile kızardı ve , sizlere ne oluyor ki, geçmiş ümmetlerde insanların etleri demirden taraklarla kemiklerinden ayrılır dı ama onlar asla davalarından vazgeçmezlerdi, sabredin Allah ın yardımı yakındır…,

Bizler ise bu musibet ve imtihanlara uğramadık, sadece inandığımızı yaşasak buda bir şeydir, hem de büyük bir şey.



Henüz vakit var , eğer bu yazıyı okuyorsanız, zira bu yazıyı okuyorsanız, henüz hayattasınız demektir, yaşayanlarında her zaman açık bulacağı bir kapı vardır oda tevbe kapısı…! Acil tevbe ve kimliklerden kurtulmak, tek kimliğe bürünmek gerek, zira bu senin son amelin olabilir.

Ey rabbimiz, bizleri, ana ve babamızı vede bütün inananları, yakıtı insan ve taş olan cehennem azabından koru. amin

alıntıdır.
 
E Çevrimdışı

ebuzekeriya

Üye
İslam-TR Üyesi
Allahim beni bu cahiliye toplumunda secip hidayet nasip ettigin icin sana nekadar sukur etsem azdir. masaallah rabbim bilgimizi artirsin
 
Üst Ana Sayfa Alt