Çevrimdışı
FETİH VE İZZET İKLİMİ
Müslüman olman, hayatta gerçekleştirmen gereken bir amacın olduğunu göstermektedir. Bu hayat yolunda seni amacından uzaklaştırmaya çalışan dahili ve harici bir çok düşmanla karşı karşıyasın! Nefsin ve şeytanın, tağutlar ve destekçileri…
Yürüdüğün bu yol sarp ve engebeli. Allah-u Teala bu yol üzerinde öyle menziller var etmiştir ki, toparlanıp gücüne güç katabileceğin, öğüt alıp düşünebileceğin azığını tazeleyebileceğin mukaddes menziller. İşte önünde yaklaşmakta olan, bunların içinde en seçkini, Ramazan ayı.
O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayıracak olan, hidayet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur'an onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya şahit olursa onda oruç tutsun." (Bakara 185)
Ebu Hureyre şöyle demiş: Rasûlullah (s.a) bu*yurdu ki: "Ramazan size geldi, o mübarek bir aydır. Aziz ve celil olan Allah size o ayda oruç tutmanızı farz kıldı. Bu ayda semanın kapıları açılır. Onda cehennemin kapıları kapatılır. Allah'a karşı isyan eden şeytanların azgınla*rı zincire vurulur. O ayda bin aydan daha hayırlı bir gece vardır. O gecenin hayrından mahrum edilen gerçek anlamıyla mahrum edilmiş olur." (Nesai Siyam; 5)
Hak ile batılın bir birine karıştılmayaçalışıldığı, batılın hak olarak dikta ettirildiği böylesi bir zamanda dahili ve harici düşmanlarının en büyüğü olan, şeytanın zincire vurulması… Şüphesiz hakka bulaşan batılı temizlemenin, Alah’a giden yol üzerindeki moloz ve yığınların kaldırılıp yol işaretlerinin parlatılmasının, İslam’ın yükselişinin ve daha başka bir çok imkanın kapılarını sonuna kadar açmak…
Senden önce Ramazanı bu şekilde değerlendiren, Ramazan ayında cennet kapılarını aralayan, İslam’ın yücelmesi için canıyla ve malıyla çalışan kutlu insanların mücadelelerinin bulunduğu bil. Nitekim Hz. Ömer İbnü'l-Hattâb (r.a.)’da bu noktaya işaretle şöyle demiştir: “Allah Rasulu (s.a.v.) ile birlikte Ra*mazan'da iki gaza yaptık: Bedir gazası ve Mekke fethi” Bedir gazvesini tefekkür etmeni tavsiye ediyorum. Taki İman ve küfür safların nasıl ayrıştığını, (Ramazan ayında) Müslümanların nasıl izzetlendiğini görüp azmini ve şevkini yüce amacın için gayrete getiresin.
Hicretin ikinci senesi, Ramazan ayı, günlerden Cuma. Ellerinde kılıçlar ve mızraklar olan iki gurup! Babalar ve oğullar karşı karşıya…Bu kavga temelde insanlar arasında değil, Müslümanlar ve kafirler tarafından temsil edilen İslam ve "cahiliye" arasında. Bir yanda sayıları 314 ve yanlarında sadece 2 at, 6 zırh, 8 kılıçlı olan Müslümanlar. Diğer tarafta ise sayıları 950. Yanlarında 700 deve 100 at, 100 zırh ve çok sayıda kılıçlıları olan kafirler…
Basiret ve akıl sahibi olanlar için Bedir savaşında büyük dersler var şüphesiz. Mal ve sayı üstünlüğünün gücüne karşı, İmanın gücü… Allah kendisine, istediği şekilde iman edenlere (Sayıları ve donanımlara ne oran olursa olsun) yardım edeceğinin en büyük delillerinden biri.
"Mü'minleri muzaffer kılmak bizim üzerimize bir haktır." (Rum 47)
Ramazan ayında gerçekleşen Bedir savaşı, Tağutların baskı ve zulümlerinden İslamın izzetine geçiş olmuştur. Bugün bizler bu tablonun tam tersini yaşıyoruz. Tağutların gölgesinde bir Ramazana daha yaklaşmaktayız…Şüphesiz bir Müslüman için yukarda örneğini verdiğimiz izzete özlem duymamak mümkün değildir. Allah-u Teala’nın izniyle büyüttüğümüz özlemlerimiz bizleri Allah’ın yardımcıları yapacaktır. İşte o zaman Müslümanlar için yeni bir dönem başlayacak, zillet günlerinden izzet günlerine geçilecektir!
O halde, önümüzde duran ve her geçen gün kendisine yaklaştığımız bu fırsatı ganimet bilip yanlışlarımızı düzeltelim, eksiğimizi tamamlayalım ve kuvvetimizi destekleyelim. Bilesin ki, bu fırsat ancak bir yolla elde edilebilir ve anacak bir yolla kalbinde izzet uyanışlarını gerçekleştirebilirsin. Bu da ancak takva ile mümkündür. Ramazan ayı takva’ya ulaşmak için bulunmaz bir imkandır. Çünkü, takvaya ulaştıracak olan oruç bu ayın en büyük özelliği.
“Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere yazıldığı gibi sizin üze*rinize de yazıldı. Tâ ki takva sahibi olasınız.” (Bakara 183)
Tevhid yolunda ilerlemen için takva azığı senin en büyük azığın olacaktır. Çünkü,takva, kalbi gafletten, zayıflıktan, şu veya bu sebep ile yolu kaybetmekten koruyan uyanık bir bekçidir. Yoldaki zorluklara katlanamayan, farklı zaman ve münasebetlerde sık sık ortaya çıkan farklı problemlere çare getiremeyen kimseler, bu uyanık bekçiye duyulan ihtiyacı anlayamazlar. (Sen onlardan yüzünü çevir.) Her geçen gün farklı yüzlerle ortaya çıkan küfürün ve şeytanın oyunlarını bozup sapmayacak bir kulptur takva .Nitekim, yol istikametinden ayrılmamak, hiç bir sapma göstermeden yolun tabiî güzergahını izlemek, muhakkak ki takva ister, sürekli bir tedbir ve uyanıklık ister!
Gelen rivayetlere göre Ömer b. Hattab (r.a.) Übey b. Ka'b'a:
- "Takva nedir?" diye sordu. Übey:
- Sen hiç dikenli bir yola girmedin mi? Ömer.
- Girdim, dedi.
- Peki ne yaptın?
- Eteklerimi çekip dikkat ettim ve çabaladım, dedi. Bunun üzerine Übey:
- İşte takva budur, dedi.
Allah-u Teala ancak Takva sahiplerinden kabul edecekse çalışmalarının boşa gidip-ellerinin bomboş kalmasından ve kaybedenlerden olmamak için ; Ramazanda edineceğin en büyük sıfat takva sahibi olman olsun. Allah-u Teala takva sahiplerini güzel akıbetle müjdelediğini de unutma!
"Allah ancak takva sahiplerinden kabul eder" (Maide 27)
“Güzel akıbet takva sahiplerinindir.” (Ta-ha 132)
Ramazan ayını kendin için Kuran ile buluşma zamanı kılman, Kendini Kuran’a gözden geçirip Kuran’ın öngördüğü insan olabilmen için de çok güzel bir fırsattır. Nitekim Hz. Muhammed (s.a.v.) Ramazan ayında Kuran ile münasebeti her zamankinden daha fazla olduğunu hatırla.
Bak, İbn-i Abbas şöyle demiştir: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) insanların en cömerdi idi. Ramazan ayında Cebrail ile buluştuğu zaman daha da cömert olurdu. Kendisi her gece Ramazan'da Cebrail ile buluşur, karşılıklı olarak onunla Kur'an okuyup incelerdi.Şu bir gerçek ki, Resulullah hayır konusunda sürekli esen rüzgardan daha cömert idi."
Fitnelere kapılıp savrulmadan dos-doğru yolda ilerleyebilecek hidayet rehberi olan Kuran’a ihtiyacımız ne kadar da fazla. Özellikle, tüm dünya kavimlerinin bu yüce Kurandan yüz çevirmiş ve hükümlerini terk edip kendilerine beşeri düzenin anayasalarını baş tacı yapmış oldukları şu zamanda…
"Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'ân'ı terkedilmiş tuttular." (Furkan 30)
Son olarak, ey Ramazanın kendisine yaklaştığı-Tevhid yolunun yolcusu, Allah-u Teala’nın bizlere verdiği nimetleri hatırla! Bunların içinde en mümtazı, olan İslam nimetinin içinde bir zaman yaklaşmakta olduğunun farkına var. Ramazanın fetih ve dirilişin başlangıcı olması için dua et…
Hanif Cihad
---------------------------------
Kaynaklar; Medaricus-Salikin/İbn Kayyım, Fizilal Kuran/Seyyid Kutup, Tefhumul Kuran/Mevdudi…
Müslüman olman, hayatta gerçekleştirmen gereken bir amacın olduğunu göstermektedir. Bu hayat yolunda seni amacından uzaklaştırmaya çalışan dahili ve harici bir çok düşmanla karşı karşıyasın! Nefsin ve şeytanın, tağutlar ve destekçileri…
Yürüdüğün bu yol sarp ve engebeli. Allah-u Teala bu yol üzerinde öyle menziller var etmiştir ki, toparlanıp gücüne güç katabileceğin, öğüt alıp düşünebileceğin azığını tazeleyebileceğin mukaddes menziller. İşte önünde yaklaşmakta olan, bunların içinde en seçkini, Ramazan ayı.
O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayıracak olan, hidayet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur'an onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya şahit olursa onda oruç tutsun." (Bakara 185)
Ebu Hureyre şöyle demiş: Rasûlullah (s.a) bu*yurdu ki: "Ramazan size geldi, o mübarek bir aydır. Aziz ve celil olan Allah size o ayda oruç tutmanızı farz kıldı. Bu ayda semanın kapıları açılır. Onda cehennemin kapıları kapatılır. Allah'a karşı isyan eden şeytanların azgınla*rı zincire vurulur. O ayda bin aydan daha hayırlı bir gece vardır. O gecenin hayrından mahrum edilen gerçek anlamıyla mahrum edilmiş olur." (Nesai Siyam; 5)
Hak ile batılın bir birine karıştılmayaçalışıldığı, batılın hak olarak dikta ettirildiği böylesi bir zamanda dahili ve harici düşmanlarının en büyüğü olan, şeytanın zincire vurulması… Şüphesiz hakka bulaşan batılı temizlemenin, Alah’a giden yol üzerindeki moloz ve yığınların kaldırılıp yol işaretlerinin parlatılmasının, İslam’ın yükselişinin ve daha başka bir çok imkanın kapılarını sonuna kadar açmak…
Senden önce Ramazanı bu şekilde değerlendiren, Ramazan ayında cennet kapılarını aralayan, İslam’ın yücelmesi için canıyla ve malıyla çalışan kutlu insanların mücadelelerinin bulunduğu bil. Nitekim Hz. Ömer İbnü'l-Hattâb (r.a.)’da bu noktaya işaretle şöyle demiştir: “Allah Rasulu (s.a.v.) ile birlikte Ra*mazan'da iki gaza yaptık: Bedir gazası ve Mekke fethi” Bedir gazvesini tefekkür etmeni tavsiye ediyorum. Taki İman ve küfür safların nasıl ayrıştığını, (Ramazan ayında) Müslümanların nasıl izzetlendiğini görüp azmini ve şevkini yüce amacın için gayrete getiresin.
Hicretin ikinci senesi, Ramazan ayı, günlerden Cuma. Ellerinde kılıçlar ve mızraklar olan iki gurup! Babalar ve oğullar karşı karşıya…Bu kavga temelde insanlar arasında değil, Müslümanlar ve kafirler tarafından temsil edilen İslam ve "cahiliye" arasında. Bir yanda sayıları 314 ve yanlarında sadece 2 at, 6 zırh, 8 kılıçlı olan Müslümanlar. Diğer tarafta ise sayıları 950. Yanlarında 700 deve 100 at, 100 zırh ve çok sayıda kılıçlıları olan kafirler…
Basiret ve akıl sahibi olanlar için Bedir savaşında büyük dersler var şüphesiz. Mal ve sayı üstünlüğünün gücüne karşı, İmanın gücü… Allah kendisine, istediği şekilde iman edenlere (Sayıları ve donanımlara ne oran olursa olsun) yardım edeceğinin en büyük delillerinden biri.
"Mü'minleri muzaffer kılmak bizim üzerimize bir haktır." (Rum 47)
Ramazan ayında gerçekleşen Bedir savaşı, Tağutların baskı ve zulümlerinden İslamın izzetine geçiş olmuştur. Bugün bizler bu tablonun tam tersini yaşıyoruz. Tağutların gölgesinde bir Ramazana daha yaklaşmaktayız…Şüphesiz bir Müslüman için yukarda örneğini verdiğimiz izzete özlem duymamak mümkün değildir. Allah-u Teala’nın izniyle büyüttüğümüz özlemlerimiz bizleri Allah’ın yardımcıları yapacaktır. İşte o zaman Müslümanlar için yeni bir dönem başlayacak, zillet günlerinden izzet günlerine geçilecektir!
O halde, önümüzde duran ve her geçen gün kendisine yaklaştığımız bu fırsatı ganimet bilip yanlışlarımızı düzeltelim, eksiğimizi tamamlayalım ve kuvvetimizi destekleyelim. Bilesin ki, bu fırsat ancak bir yolla elde edilebilir ve anacak bir yolla kalbinde izzet uyanışlarını gerçekleştirebilirsin. Bu da ancak takva ile mümkündür. Ramazan ayı takva’ya ulaşmak için bulunmaz bir imkandır. Çünkü, takvaya ulaştıracak olan oruç bu ayın en büyük özelliği.
“Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere yazıldığı gibi sizin üze*rinize de yazıldı. Tâ ki takva sahibi olasınız.” (Bakara 183)
Tevhid yolunda ilerlemen için takva azığı senin en büyük azığın olacaktır. Çünkü,takva, kalbi gafletten, zayıflıktan, şu veya bu sebep ile yolu kaybetmekten koruyan uyanık bir bekçidir. Yoldaki zorluklara katlanamayan, farklı zaman ve münasebetlerde sık sık ortaya çıkan farklı problemlere çare getiremeyen kimseler, bu uyanık bekçiye duyulan ihtiyacı anlayamazlar. (Sen onlardan yüzünü çevir.) Her geçen gün farklı yüzlerle ortaya çıkan küfürün ve şeytanın oyunlarını bozup sapmayacak bir kulptur takva .Nitekim, yol istikametinden ayrılmamak, hiç bir sapma göstermeden yolun tabiî güzergahını izlemek, muhakkak ki takva ister, sürekli bir tedbir ve uyanıklık ister!
Gelen rivayetlere göre Ömer b. Hattab (r.a.) Übey b. Ka'b'a:
- "Takva nedir?" diye sordu. Übey:
- Sen hiç dikenli bir yola girmedin mi? Ömer.
- Girdim, dedi.
- Peki ne yaptın?
- Eteklerimi çekip dikkat ettim ve çabaladım, dedi. Bunun üzerine Übey:
- İşte takva budur, dedi.
Allah-u Teala ancak Takva sahiplerinden kabul edecekse çalışmalarının boşa gidip-ellerinin bomboş kalmasından ve kaybedenlerden olmamak için ; Ramazanda edineceğin en büyük sıfat takva sahibi olman olsun. Allah-u Teala takva sahiplerini güzel akıbetle müjdelediğini de unutma!
"Allah ancak takva sahiplerinden kabul eder" (Maide 27)
“Güzel akıbet takva sahiplerinindir.” (Ta-ha 132)
Ramazan ayını kendin için Kuran ile buluşma zamanı kılman, Kendini Kuran’a gözden geçirip Kuran’ın öngördüğü insan olabilmen için de çok güzel bir fırsattır. Nitekim Hz. Muhammed (s.a.v.) Ramazan ayında Kuran ile münasebeti her zamankinden daha fazla olduğunu hatırla.
Bak, İbn-i Abbas şöyle demiştir: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) insanların en cömerdi idi. Ramazan ayında Cebrail ile buluştuğu zaman daha da cömert olurdu. Kendisi her gece Ramazan'da Cebrail ile buluşur, karşılıklı olarak onunla Kur'an okuyup incelerdi.Şu bir gerçek ki, Resulullah hayır konusunda sürekli esen rüzgardan daha cömert idi."
Fitnelere kapılıp savrulmadan dos-doğru yolda ilerleyebilecek hidayet rehberi olan Kuran’a ihtiyacımız ne kadar da fazla. Özellikle, tüm dünya kavimlerinin bu yüce Kurandan yüz çevirmiş ve hükümlerini terk edip kendilerine beşeri düzenin anayasalarını baş tacı yapmış oldukları şu zamanda…
"Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'ân'ı terkedilmiş tuttular." (Furkan 30)
Son olarak, ey Ramazanın kendisine yaklaştığı-Tevhid yolunun yolcusu, Allah-u Teala’nın bizlere verdiği nimetleri hatırla! Bunların içinde en mümtazı, olan İslam nimetinin içinde bir zaman yaklaşmakta olduğunun farkına var. Ramazanın fetih ve dirilişin başlangıcı olması için dua et…
Hanif Cihad
---------------------------------
Kaynaklar; Medaricus-Salikin/İbn Kayyım, Fizilal Kuran/Seyyid Kutup, Tefhumul Kuran/Mevdudi…
