Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Fetva ile İctihad Arasındaki Fark Nedir?

Turab el kurdi Çevrimdışı

Turab el kurdi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Esselamu aleykum we rahmetullah hocam.

Fetva ile ictihad arasındaki fark nedir? Fetva ehli olmak için sahib olunması gereken şartlar nedir? İctihad ehli olmak için gereken şartlar nedir?

Allah sizi hayırla mükafatlandırsın.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Aleykum selam we rahmetullah;


Özetle ;

İctihad; Belirli ilimlere vâkıf olan âlimin, Kurân ve sunnette bahsedilmeyen bir mesele hakkında Kur'an ve sunnetten istinbat ederek azami çaba sarf ederek hüküm çıkarın ictihadda bulunma amelidir. Bu konuda sonunda isabetli olmasa bile niyyet ve cehdinden ötürü ecir kazanır.

Fetva ise; Fıkıh terimi olarak “fâkih bir kişinin sorulan fıkhî bir meseleye yazılı veya sözlü olarak verdiği cevab, ortaya koyduğu hükümdür. Örfte ise sorulan dinî sorulara muftuler tarafından yazı ile verilen cevabdır. Verdiği fetva ile hükmü açıklayana da muftî - muftu (mucîb) denir. Şu var ki, “fetva” vermek için mutlaka “ictihad yapamaya” yani muctehid olmaya gerek yoktur. Fetva veren kimse daha önceki alimlerin görüşlerinden yararlanarak uygun fetvayı verir. Tâbi ki muctehid ise fetva verirken kendisi de ictihad edebilir.




Abdurrahman b. Ebû Leylâ bu hususu şöyle anlatır:
"Peygamber'in ashabından 120 kişiye yetiştim ki onlardan birine bir mesele sorulunca diğerine gönderir, o da bir başkasına havale eder, nihayet mesele ilk sahâbîye döner gelirdi" (İbnu's-Salâh, Edebu'l-fetvâ, sf: 28)

Muftu, ancak muctehid olan kişidir. Muctehidlerin görüşlerini ezberleyen, fakat kendisi muctehid olmayan kimse muftu sayılmaz. Böylesinin görevi, İmâm-ı Âzam gibi bir muctehidin görüşünü nakil suretiyle zikretmektir. Şu halde zamanımızda mevcud âlimlerin fetvaları gerçek fetva olmayıp muctehid muftulerin fetvalarını nakletmekten ibarettir. Bunun için de iki şey gereklidir. Ya kendisinin muctehide kadar uzanan bir senedi olacak, yahud İmam Muhammed'in kitabları gibi elden ele dolaşan bir kitabtan nakletmiş olacak". (Fethu'l-Kadîr, C. V, sf: 456-457)


Fetva ile Kadâ Arasındaki İlişki

Gerek muftu gerekse yargılama ve hüküm vermekle görevlendirilen kâdı Kur’an ve Sünnet’in hükümlerine bağlı olup bu çerçevede hüküm vermekle birlikte kadâ ile fetva arasında bazı temel farklar bulunmaktadır.
Bunların önemlilerini şöylece sıralamak mümkündür:

1- İftâ şer‘î hükmü açıklamak ve haber vermekten ibarettir. Fetva istişârî mahiyette bir hüküm olduğu için müftü kendisinden fetva alıp bununla amel etmeyen musteftîyi amel etmeye zorlayamaz.
Kadâ da şer‘î hükmü haber verip açıklamakla birlikte bağlayıcı nitelik taşır. Bu sebeble taraflar kadının verdiği hükmü yerine getirmekle yükümlüdürler. Aksi halde hüküm devlet gücüyle icra edilir. Buna bağlı olarak muftü veya muctehidin elde ettiği ilmî sonuç kendini bağlayıcı bir nitelik arzeder. Bundan dolayı bir muctehidin, başka bir muctehidden kendi ictihadına aykırı olarak çıkan fetva ile amel etmesi câiz değildir; fakat kendi ictihadına aykırı da olsa kadı tarafından hakkında çıkarılan hükme uymak mecburiyetindedir.

2- Muftünün fetvası bir bakıma, Kitab ve Sünnet’te yer alan dinî hükmün açıklanması ve kapsamının belirlenmesi demektir. Bundan dolayı fetva mahiyetindeki cevablar hem soranı hem de başkalarını ilgilendiren genel bir hüküm mahiyetindedir. Meselâ Peygamber’in, “Deniz suyu ile abdest almak câiz midir?” sorusuna verdiği, “Suyu temizdir, ölüsü de (balıkları) helâldir(Ebû Dâvûd, “Ŧahâret”, 41) şeklindeki cevab soruyu soranı ne kadar ilgilendiriyorsa diğer mükellefleri de o kadar ilgilendirir; başka bir kişinin deniz suyu ile abdest almanın câiz olub olmadığını tekrar sormasına artık gerek yoktur. Hâkimin verdiği hüküm ise kullî mahiyette olmayıp ferdîdir, belirli kişileri ilgilendirmektedir; başkaları kadının izni olmadıkça bu hükmünden istifade edemez. Nitekim kadın sahâbîlerden Hind, kocası Ebû Sufyân’ın cimriliği yüzünden kendisi ve çocukları için yeterince harcama yapmadığından yakınmış, Peygamber de O'na, kocasının malından örfe göre kendilerine yetecek kadar alabileceğini söylemiştir (Buhârî, “Buyû”, 95; Muslim, “Aķżıye”, 4). Bu izni fetva sayan fakihlere göre kocası tarafından normal geçimi sağlanmayan bir kadın isterse bu fetvadan faydalanabilir. Bunu kazâî bir hüküm kabul eden fakihlere göre ise bir kadının kocasının malından harcama yapabilmesi hâkimden kendisi için alacağı özel hükme bağlıdır (Karâfî, el-İĥkâm, s. 100-104).

3- Fetva, şer‘î hüküm ve meselelerin tamamını kapsadığından yargılamayla ilgili konularda olduğu gibi ibadette ve benzeri dinî hususlarda da câridir. Kadâ ise yalnız yargılama ve kanunlaştırma konusu olabilen hadiselerde cereyan eder. İbadetlerin kişinin özel hayatına, irade ve sorumluluğuna ait kısımları yargılama konusu olamaz ve bunlar kadâî anlamda hüküm altına alınamaz. Meselâ kâdı, “Bu namaz sahihtir, şu namaz bâtıldır” diye hüküm veremez.

4- Kadâ aslında devletin hakkı olup, kadı devlet otoritesi adına hükmeder. Bu sebeble kendisine kadâ görevi tevdi edilmeyen bir kişi muctehid olsa bile hüküm veremez. İftâ ise ilmî bir yetenek konusu olup bu yeteneğe sahib bulunan kadın, erkek, hür veya köle her müslüman fetva verebilir. Ancak iftâ konusunda da birtakım düzenlemeler yapılabilir ve resmî muftüler tayin edilebilir.

5- Muftünün fetvası meselenin dinî yönünü (vicdanî tarafını), hâkimin hükmü ise kazâî yönünü ilgilendirir. Birincisi dinî-ilmî, ikincisi hukukî sonuçlar doğurur. Meselâ bir kimse muftüye gitse ve bir kişiden aldığı borcu ödediğini ifade ederek bu borçtan kurtulup kurtulmadığını sorsa muftü ona borçtan kurtulduğunu söyler. Aynı şahıs kadıya başvursa kadı kendisinden ödediğine dair delil veya şahid ister. Eğer bunları sağlayamazsa kendi ikrarıyla borçlu olduğunu göz önünde tutarak borcunu ödemesini ister ve gerekirse onu ödemeye zorlar. Bu bakımdan muftü fetva verirken sadece Kur’an ve Sünnet gibi delillere, hâkim ise hem bu delillere hem de şahidlik, ikrar gibi huccetlere bağlıdır.




İlgili Konular:


İctihad Nedir? Kur'an ve Sunnetten Delilleri Nelerdir?
Çözüldü - İctihad Nedir? Kur'an ve Sunnetten Delilleri Nelerdir?

Muctehidde Bulunması Gereken Şartlar Nelerdir?
Çözüldü - Muctehidde Bulunması Gereken Şartlar Nelerdir?


Soru Cevab Bölümündeki Cevablarımızın Mâhiyeti
Duyuru - Soru Cevab Bölümündeki Cevablarımızın Mâhiyeti
 
Üst Ana Sayfa Alt