Soru FMF Hastalığı ve Alt Islatma Problemi İçin Doğal Tedavi Bilen Var mı?

Es selamu aleykum kardeşlerim,

Aşağıda bana ulaştırılmış bir kardeşin sorusu bulunuyor. Doğal tedavi yolları arıyorlar; tanıdığı, bilgi alabileceği kişiler olan varsa iletip cevap alabilirseler çokça dua alırlar:

Selamün Aleyküm kardeşim.
Ben şunu sormak istiyorum, yardımcı olursan sevinirim.
Benim iki çocuğum var bir kız bir erkek. Kız olan büyük 14 yaşında fmf hastası coishen tablet ilaç kullanıyor her akşam içiyor yoksa yorgunluk halsizlik stres karın ağrısı sık olmasa da ateş te oluyor. Hem bu hastalık için doğal bi şey varmı hemde vücut kokusu çok ağır yani kullandığı ilaçtan mı yoksa vücudumu üretiyor. Terlediği zaman çok kötü kokuyor çok ağır bir koku bunu giderebilme imkanı varmı.

Diğer sorum ise küçük erkek 9 yaşında oda alt ıslatıyor bunun için bir önerin olurmu, yardımcı olursan sevinirim. Allah'a emanet olun...

Genişletmek için tıkla ...

Özelden bir kardeşimiz isimsiz olarak iletebileceğimi söylemiş, bu konularda sorunları olanlara inşaAllah faydalı olur:

Alıntı:

Küçük yaşta yatak ıslatma işinin psikolojik veya fiziksel bir nedeni yoksa şu yöntem denenebilir; her gün takvim tutar gibi bir su damlası çizilecek bir kağıda. Yatak ıslaksa içi doldurularak boyanacak kuruysa boş. Çok ilginç şekilde işe yarayabilir. Onun haricinde stres korku gibi nedenler olabilir. Üroloji ve psikoloğa gidilebilir.

Diğer hastalığı bilmiyorum ama ergenlik döneminde ter kokusunun çok ağır kokabildiğini biliyorum. Sebebi bu olabilir veya gerçekten içtiği ilaçlar olabilir. Yediğimiz içtiğimiz şeylerin bir kısmı terle dışa atılıyor sonuçta. Bu kapsamda günde en az 2litre su içmeli kız, eğer içmiyorsa. Kilosu varsa o da koku yapabilir. Yediklerini çok karıştırıyorsa da olabilir. Bunların haricinde bir de terin acayip kokmasını sağlayan veya renk değiştirmesine yol açan bir mantar tipi var. Bu durumda ona göre bir krem kullanılabilir dermatolojiye gidilip. Ter kokusuna en iyi çare duş alınmasa bile koltuk altlarının sabunla yıkanmasıdır, ayrıca buradaki tüylerin yok edilmesi fıtrattandır. Koku gidermek için en doğal yol karbonattır. Kız koltukaltlarına karbonat tozu sürebilir.

Bir de bacım bazı çocuklar ellerinde olmadan ilgi çekmenin yolunu sorun yaratmakta bulur. Aslında istedikleri sadece ilgidir ama uslu davrandıklarında ana babadan (olumlu veya olumsuz) tepki görmedikleri için sorun çıkarırlar ki ebeveynlerinden olumsuz da olsa bir tepki alabilsinler. Böyle bir durum yoktur Allah’ın izniyle ama varsa da kadın kendine çeki düzen versin çocuğuyla göz hizasında muhabbet etmeye çalışsın, konuşurken göz teması ve başka işlerle ilgilenmemek çok önemli. Allah’ın izniyle ümmete hayırlı fiziksel ve ruhsal sağlığı tam bireyler olur çocukları.

Bu arada benim FMF ile ilgili yaptığım kısa bir araştırmada, dut kürü ve glutensiz beslenmeden olumlu dönüşler alındığını gördüm. Gluten maalesef zamanımızda "kronik/otoimmün hastalık sahibi olan neredeyse tüm kişilerde" hastalığı kötüleştiren bir etkiye sahip. Bununla birlikte çocukluk aşıları tam olan kişilerde bu hastalıkları daha çok görebiliyoruz, ki bunun sebebi de güya hastalıktan "koruması beklenen*" aşıların yanetkileri (*hani aşı tutmama diye bir şey de var, tüm aşıları yapılmış kişilerde bile araştırılsa aşı olmamış deniliyor. Aşı olduğu halde olmamış, ama yanetkiler olmuş :/)

Bu aşı ile ilgili detoks konusunda Dr Cem Kınacı'yı araştırmanızı öneririm. Kendi uzmanlık alanı olmadığı halde, sapasağlam çocuğunun aşı sonrası otizm teşhisi alması üzerine bu konudaki araştırmalarıyla uzmanlaşmış durumda. (Çocuğu tam olarak eski haline gelmese de oldukça iyi düzeyde) Diğer türdeki hastalıklardan arınma konusunda da faydalı olacağını umuyorum, çünkü detoks üzerine...

İbrahim Saraçoğlu'nun sıkı bir takipçisi olan annemi de şimdi aradım, muhakkak bu konulara denk gelmiştir diye )

* Hijyen kusuru olmaksızın, kendiliğinden kötü kokan ter kokusuna "vücuttaki toksik yük" sebep olabiliyormuş. Bunun için detoks adına "sarımsak-limon kürü" önermiş. (Kanı sulandırdığı için bazı rahatsızlık sahibi kişilere önerilmiyordu diye hatırlıyorum; iyice araştırıp ne gibi şartları var iyi öğrenmek lazım.)

Forumumuzda ilgili bir konu mevcut, bilgi alışverişi yapmak isteyenleri oraya davet ediyorum:


Her ne kadar yazı, ilk yazıdaki isme ait değilmişse de, bu isim dışındaki isimler tarafından önerilen bir kür. İbrahim Saraçoğlu'nun da "maydonoz, limon, sarımsak kürü" mevcut. Değişik versiyonları araştırıp aklınıza yatanı kullanabilirsiniz. En basitinden her gün 1 limonu suya karıştırıp içmek bile olabilir. (Tansiyonu düşenler günde 2 kez yarımşar limon şeklinde kullanabilir)

* FMF için de konuşmasına denk gelmiş ama hatırlamıyor. *Youtube'da aradığımda bunu buldum; videodaki kadının başörtüsü olmadığından, forum kurallarına aykırı olduğu için link veremiyorum:



Yorumları da okursunuz bu arada.

* Alt ıslatma için psikolojik faktörlere o da değindi. Ek olarak "Sürekli altını ıslattığı için çocuk bez vs kullanıyorsa, çocukta onun rehaveti de olabilir" diyor. Yaz mevsiminde, çarşafla yatılan zamanlarda (yatağı korumak için sıvı geçirmez alez kullanmak şartı ile) denemeler yapılabilir.

FMF ile ilgili olarak o ilacı ömür boyu kullanmak durumunda maalesef. Tabi çok nadir de olsa hastalık durabiliyor. İlacın ter veya koku ile ilgili etkisi olduğunu duymadım. Facebook üzerinde fmf grupları var. Oraya girip takip etmesini öneririm.

HAMAS' Alıntı:

FMF ile ilgili olarak o ilacı ömür boyu kullanmak durumunda maalesef. Tabi çok nadir de olsa hastalık durabiliyor. İlacın ter veya koku ile ilgili etkisi olduğunu duymadım. Facebook üzerinde fmf grupları var. Oraya girip takip etmesini öneririm.

Genişletmek için tıkla ...

Allah ecrinizi versin ahi, inşaAllah faydalı olur.

Bu arada (soruyu soran aile akraba evliliği mi bilmiyorum ama hastalıkla ilgili aktarılan genel bilgiler bu şekilde) yeni bir ileti daha aktarıyorum:

Aileye önceden söylenmiştir ama anne ve babanın ikisi de baskılanmış gene sahip olduğu için çocuklarında bu hastalığın görülme ihtimali yüksek. Akraba evliliğinin tıbbi açıdan önerilmemesinin başlıca sebebi aslında bu hastalık. Bu bağlamda erkek çocukta bu hastalığın görülmemiş olması aile açısından lütuftur. Allah’ın izniyle bu çocukta görülmez ama hala onun da bu hastalığı taşıma ihtimali var. (20 yaşına kadar belirti görülebiliyormuş.) Bu bağlamda aile bundan sonra doğum kontrol yöntemlerini kullanmayı düşünebilir. Korunma yöntemi kullansalar bile bebekleri olabilir bu da Allah’ın belirlediği kaderdir. Ama yine de ellerinden geleni yapsınlar çünkü bir sonraki çocukta da bu hastalık görülebilir.

Büyük çocukta bu hastalık görüldüğü için aile onunla ekstra ilgilendiği için küçük olan ilgi çekmek adına altını bilinçsizce ıslatıyor olabilir bu bilmeden yaptığı birşeydir. Suçlama kızma yapılmaması gerekir. Allah aileye sabır ve refah nasip etsin hepsine hastalıktan iz bırakmayan şifa nasip etsin.

Çok yaygın bir hastalık bu FMF. Özellikle Akdeniz'e komşu ülkelerde daha da yaygın. Bazen 40-45 yaşında bile çıkabiliyor. Bazen fark bile edilemiyor. Bu konuda doktorlar hala bilinçli değil maalesef. Önemli olan ilacını aksatmaması. Yoksa böbreklere zarar verip daha ağır sonuçlar doğurabiliyor.