Lütfen giriş kısmını okuyup hemen okumayı bırakmayın.Asıl önemli olan ve "futbol küfür müdür?" kısmı giriş kısmından sonra 2 alimin (Nasır El-Fahd, Süleyman bin Nasır el Ulvan) sözleriyle anlatılacaktır.2 alimde olaya aynı yönden değinmiş.Gerçekten çok şaşıracaksınız.Bende olaya hiç bu gözle bakmamıştım.
Öncelikle nesnelerde aslolan onun mübah olduğudur.Ne zaman ki bir ayet veya hadis onun haram olduğunu belirtirse ona haram deriz.
Bu açıdan bakıldığında aslen futbol oynamak haram değildir.Tabi futbol oynarken setri avrete dikkat edilmiyorsa,iddia vs. oynanıyorsa hepinizin bildiği üzere haram olur.Bide bazı insanlar futbolu din haline getirip bütün ömrünü buna adıyor,futbola inanılmaz bir sevgi duyuyor ve Allah sevgisine denk hatta bazen çok daha fazla bir sevgi duyuyor işte bu da çok sıkıntılı olan taraf.Şirke kadar yolu var.
Çünkü Bakara 165'te belirtildiği gibi:
"....Allah’ın dışında birtakım varlıkları Allah’a ortaklar edinir de onları Allah’ı sever gibi severler...."
Bu konular hepinizce malum şimdi ise asıl önemli ve çokça irdelenmesi gereken kısma gelelim.Gerçekten çok şaşıracaksınız.
Futbol oynamak bazı yönleriyle küfre kadar götürür mü? Resmi maçlarda insanların gözünden kaçan kırmızı kart ve hüküm koyma olayı ne? Gelin hep beraber sorulan sorular ve verilen cevaplar üzerinden olayı inceleyelim.
Nasır El-Fahd
Soru: Spor oyunları ve bu oyundaki kurallar Allah’ın indirdiğinden başkasıyla hükmetme kapsamına girer mi? Eğer böyleyse bu oyunda çalışanların, bu işle meşgul olanların ve onu onaylayanların hükmü nedir? Keza bu oyundaki hakemlerin hükmü nedir?
Cevap: Temel esas/kaide herhangi iki grup arasında hüküm veren herhangi bir kişinin -hat yazısında çocuklar arasında kimin daha iyi yazdığına hükmeden dahi- sahabeler tarafından ortaya konulduğu ve Şeyhülislam İbn Teymiyye ve (Necid) Daveti imamları gibi alimler tarafından nakledildiği üzere bir hakim olduğudur.
Dolayısıyla hiçbir hakim için Allah’ın (جل وعلا) ve Rasulü’nün (صلى الله عليه وسلم) hükmünden başkasıyla hüküm vermesi caiz değildir. Şeyhülislam’ın El-Fetava’sının son cildine müracaat edebilirsin. Hakeza Es-Siyasetu’ş-Şeria’daki Ebu Zer (رضي الله عنه) hadisi şerhine (müracaat edebilirsin). Nitekim o gerçekten de bu işi ortaya koymaktadır. O bunu sahabeden zikretmiştir ve bu da nasların delalet ettiği şeydir.
Eğer bu tasdik edilmişse bil ki spor oyunlarındaki hakem Allah’ın (جل وعلا) indirdiğinden başkasıyla hükmeden bir hakimdir. O, FIFA’nın (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) kanunlarıyla hükmetmektedir. Allah جل وعلا onlara lanet etsin.
Bunun örneklerinden biri de eğer bir oyuncu başka bir oyuncuya vurursa bunun Şeriat’teki hükmü kısastır. Ancak onlara göre bunun hükmü “kırmızı kart”tır. Allah’ın indirdiğinden başkasıyla hükmetmek ise küfürdür.
İşte bu iyiliğin münker, münkerin de iyilik olduğu işlerdendir.
Allah kendisinden yardım istenilecek olandır.
Allame Şeyh Nasır El-Fahd
Çeviri:Fecr Medya
Şeyh Süleyman bin Nasır el-Ulvan
Futbol Oynamak Ve İzlemek Caiz Midir?
Cevap: Futbol kafirlerin kurduğu/belirlediği şekilde olursa örneğin: İki takımın olması ve onların nizamının/kurallarının tatbik edilmesi. Mesela: faul, penaltı, korner ve benzeri şeyler, ayakların kırılması, taassup, hamaset, küfür vb. olursa, ki (futbolun) tabiatında olduğu gibi böyle bir şeyin men edilmesinde hiç kimse ihtilaf etmez.
Bu oyun insanları dinlerinden, akidelerinden uzak tutmak ve onları gaflete düşürmek için kurulmuştur.
Kafirlere milyonlar veriliyor, bir milyon dolardan fazla para veriliyor. Müslümanların mallarını şeytanın yolunda kullanıyorlar.
Bizim futbolda ne gibi bir maslahatımız olabilir? Milyonları alıyor sonra bu para ile Müslümanlara karşı savaşıyor.
Onlardan bazıları senede 500 milyon bazıları ise 1 milyar alıyor. Bizim ne gibi bir maslahatımız olabilir bunda? Bu paralar bu dine yardım etmek için kullanılsaydı, belki insanların çoğu hidayet bulurdu.
Bunlarda “Vela ve Bera” yok olmuştur. Sevgileri ve nefretleri futbol içindir.
Adam ömrünü bu yolda tüketiyor. Bir buçuk saatini harcıyor tabi uzatmalara gitmezse. Futbolu dinler veya izler. Stada değilse televizyondan izler.
Nebi (صلى الله عليه وسلم) diyor ki: “Kıyamet gününde dört şeyden sorgulanmadıkça kulun ayağı yerinden kımıldıyamaz: (Birincisi) Ömrünü ne ile geçirdin”?
Sen, Rabbine: Ben futbol izledim dersin.
Sen gidip ya asli kafirleri izliyorsun ya sapıkları ya da fasıkları… Bu futbol oyuncuları Konstantiniyye’yi mi fethettiler yoksa Beytu’l-Makdis’i mi? O adamlar Müslümanların ülkelerine fesad getirmişlerdir. Vela, vel bera futbol için oldu. Kafirlere benzemeye çalışıyorlar. Haram olan şeyleri aşılıyorlar.
Futbolcu gol atınca (diğerinin) başını öpüyorlar ve onu havaya kaldırıyorlar. Sanki bu adam Beytu’l-Makdisi fetih etmiş. Bu adamlar yeryüzünde fesat çıkarmaya gelmiştir.
Sonra Vela ve’l-Bera nerede?
Müslümana vacip olan kafirlerden yüz çevirmesi, ona düşmanlık beslemesi ve onunla beraber oturmamasıdır.
Bunlara gelince kafirler ile beraber oturuyor, onu öpüyorlar ve seviyorlar. Nerde El-Vela ve’l-Bera ?
Velev ki kendi takımdakileri kafir bile olsa seviyorlar diğer takımdakine Müslüman bile olsa düşmanlık besliyorlar.
Onları seyreden topluluğa gelince bunlar takımları için alkışlar ve diğer takıma düşmanlık beslerler. Onlara lanet eder ve söverler. Bazen kavga ederler. Öldürmeye kadar devam ederler özelikle önemli maçlarda. Bunun için adam öldürüyorlar.
Bu saydıklarım olmasa yine de haram olur.
Peki bunlar asli haramlar ve Allah’ın daha iyi bildiği (zikrettiği) haramlar olduğu zaman hüküm nasıl olur?
Birçok şey var. Allah yolundan uzak tutmak gibi, diğer yandan mallar şeytanın yolunda infak ediliyor. Bu fasık, sapık ve yoldan çıkmışları izlemek için infak ediliyor. Ve onlar ki fasıkların nizamı tatbik ediyorlar.
(En Önemlisi) Futbolda Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla hükmetme var. Allah (جل وعلا) diyor ki: “Her kim Allah’ın indirdikleriyle hükmetmezse işte onlar kafirlerin ta kendileridir.” (Maide, 44)
Oyuncunun biri kasıtlı bir şekilde diğer oyuncuya oyundan çıkarmak için vursa ve onu da bu şekilde kasıtlı olarak sakatlasa bu meselenin hükmü şeriatta vardır.
Allah (جل وعلا) diyor ki: Onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş (karşılık ve cezadır). Yaralar da kısastır (Her yaralama misli ile cezalandırılır). (Maide,45)
(Tağut) Hakem ise bu meselede kırmızı kart veriyor. Bunun dışında (şeriata uygun) bir cezası yok.
Bunları yamamaya çalışan (dalalet ehli) ise oyuna başlarken oyunun kuralları belli idi diyor. Oyunun kuralı böyle değildir, bu güreş yada boks maçı veya boğa güreşi değildir, bu oyunun tabiatından değildir.
Tabiatından diyenler yalan söylüyordur. Hiç kimsenin diğer insana zarar verme (ayağını kırma vb.) hakkı ve özgürlüğü yoktur. Senin nefsin sana emanet ve sen onu korumakla görevlisin. Başkasının ayağını kırmaya hakkın yoktur.
Kırma ve çıkma olan güreşlere girmeye hakkın yoktur. Hatta bu darbe ve boks içeren güreşlere ve karşı tarafa zarar veren sporlara kim caiz dedi?
Bunun haramlığı çok açık. Allah azze ve celle: “Kendi elleriniz ile kendinizi tehlikeye atmayın.” diyor. Bu ise tehlikenin ta kendisidir.
Ama sokakta çocukların oynadığı futbola gelince: Birisi topa vuruyor vs. Buna kimse haram demiyor. Biz ilk surette olana haram diyoruz.Yani şu an statlarda ve yeryüzünün çoğu yerinde mevcut olan hali.
Allâme Şeyh
Süleyman bin Nasır el-Ulvan
Çeviri:Fecr Medya
Öncelikle nesnelerde aslolan onun mübah olduğudur.Ne zaman ki bir ayet veya hadis onun haram olduğunu belirtirse ona haram deriz.
Bu açıdan bakıldığında aslen futbol oynamak haram değildir.Tabi futbol oynarken setri avrete dikkat edilmiyorsa,iddia vs. oynanıyorsa hepinizin bildiği üzere haram olur.Bide bazı insanlar futbolu din haline getirip bütün ömrünü buna adıyor,futbola inanılmaz bir sevgi duyuyor ve Allah sevgisine denk hatta bazen çok daha fazla bir sevgi duyuyor işte bu da çok sıkıntılı olan taraf.Şirke kadar yolu var.
Çünkü Bakara 165'te belirtildiği gibi:
"....Allah’ın dışında birtakım varlıkları Allah’a ortaklar edinir de onları Allah’ı sever gibi severler...."
Bu konular hepinizce malum şimdi ise asıl önemli ve çokça irdelenmesi gereken kısma gelelim.Gerçekten çok şaşıracaksınız.
Futbol oynamak bazı yönleriyle küfre kadar götürür mü? Resmi maçlarda insanların gözünden kaçan kırmızı kart ve hüküm koyma olayı ne? Gelin hep beraber sorulan sorular ve verilen cevaplar üzerinden olayı inceleyelim.
Nasır El-Fahd
Soru: Spor oyunları ve bu oyundaki kurallar Allah’ın indirdiğinden başkasıyla hükmetme kapsamına girer mi? Eğer böyleyse bu oyunda çalışanların, bu işle meşgul olanların ve onu onaylayanların hükmü nedir? Keza bu oyundaki hakemlerin hükmü nedir?
Cevap: Temel esas/kaide herhangi iki grup arasında hüküm veren herhangi bir kişinin -hat yazısında çocuklar arasında kimin daha iyi yazdığına hükmeden dahi- sahabeler tarafından ortaya konulduğu ve Şeyhülislam İbn Teymiyye ve (Necid) Daveti imamları gibi alimler tarafından nakledildiği üzere bir hakim olduğudur.
Dolayısıyla hiçbir hakim için Allah’ın (جل وعلا) ve Rasulü’nün (صلى الله عليه وسلم) hükmünden başkasıyla hüküm vermesi caiz değildir. Şeyhülislam’ın El-Fetava’sının son cildine müracaat edebilirsin. Hakeza Es-Siyasetu’ş-Şeria’daki Ebu Zer (رضي الله عنه) hadisi şerhine (müracaat edebilirsin). Nitekim o gerçekten de bu işi ortaya koymaktadır. O bunu sahabeden zikretmiştir ve bu da nasların delalet ettiği şeydir.
Eğer bu tasdik edilmişse bil ki spor oyunlarındaki hakem Allah’ın (جل وعلا) indirdiğinden başkasıyla hükmeden bir hakimdir. O, FIFA’nın (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) kanunlarıyla hükmetmektedir. Allah جل وعلا onlara lanet etsin.
Bunun örneklerinden biri de eğer bir oyuncu başka bir oyuncuya vurursa bunun Şeriat’teki hükmü kısastır. Ancak onlara göre bunun hükmü “kırmızı kart”tır. Allah’ın indirdiğinden başkasıyla hükmetmek ise küfürdür.
İşte bu iyiliğin münker, münkerin de iyilik olduğu işlerdendir.
Allah kendisinden yardım istenilecek olandır.
Allame Şeyh Nasır El-Fahd
Çeviri:Fecr Medya
Şeyh Süleyman bin Nasır el-Ulvan
Futbol Oynamak Ve İzlemek Caiz Midir?
Cevap: Futbol kafirlerin kurduğu/belirlediği şekilde olursa örneğin: İki takımın olması ve onların nizamının/kurallarının tatbik edilmesi. Mesela: faul, penaltı, korner ve benzeri şeyler, ayakların kırılması, taassup, hamaset, küfür vb. olursa, ki (futbolun) tabiatında olduğu gibi böyle bir şeyin men edilmesinde hiç kimse ihtilaf etmez.
Bu oyun insanları dinlerinden, akidelerinden uzak tutmak ve onları gaflete düşürmek için kurulmuştur.
Kafirlere milyonlar veriliyor, bir milyon dolardan fazla para veriliyor. Müslümanların mallarını şeytanın yolunda kullanıyorlar.
Bizim futbolda ne gibi bir maslahatımız olabilir? Milyonları alıyor sonra bu para ile Müslümanlara karşı savaşıyor.
Onlardan bazıları senede 500 milyon bazıları ise 1 milyar alıyor. Bizim ne gibi bir maslahatımız olabilir bunda? Bu paralar bu dine yardım etmek için kullanılsaydı, belki insanların çoğu hidayet bulurdu.
Bunlarda “Vela ve Bera” yok olmuştur. Sevgileri ve nefretleri futbol içindir.
Adam ömrünü bu yolda tüketiyor. Bir buçuk saatini harcıyor tabi uzatmalara gitmezse. Futbolu dinler veya izler. Stada değilse televizyondan izler.
Nebi (صلى الله عليه وسلم) diyor ki: “Kıyamet gününde dört şeyden sorgulanmadıkça kulun ayağı yerinden kımıldıyamaz: (Birincisi) Ömrünü ne ile geçirdin”?
Sen, Rabbine: Ben futbol izledim dersin.
Sen gidip ya asli kafirleri izliyorsun ya sapıkları ya da fasıkları… Bu futbol oyuncuları Konstantiniyye’yi mi fethettiler yoksa Beytu’l-Makdis’i mi? O adamlar Müslümanların ülkelerine fesad getirmişlerdir. Vela, vel bera futbol için oldu. Kafirlere benzemeye çalışıyorlar. Haram olan şeyleri aşılıyorlar.
Futbolcu gol atınca (diğerinin) başını öpüyorlar ve onu havaya kaldırıyorlar. Sanki bu adam Beytu’l-Makdisi fetih etmiş. Bu adamlar yeryüzünde fesat çıkarmaya gelmiştir.
Sonra Vela ve’l-Bera nerede?
Müslümana vacip olan kafirlerden yüz çevirmesi, ona düşmanlık beslemesi ve onunla beraber oturmamasıdır.
Bunlara gelince kafirler ile beraber oturuyor, onu öpüyorlar ve seviyorlar. Nerde El-Vela ve’l-Bera ?
Velev ki kendi takımdakileri kafir bile olsa seviyorlar diğer takımdakine Müslüman bile olsa düşmanlık besliyorlar.
Onları seyreden topluluğa gelince bunlar takımları için alkışlar ve diğer takıma düşmanlık beslerler. Onlara lanet eder ve söverler. Bazen kavga ederler. Öldürmeye kadar devam ederler özelikle önemli maçlarda. Bunun için adam öldürüyorlar.
Bu saydıklarım olmasa yine de haram olur.
Peki bunlar asli haramlar ve Allah’ın daha iyi bildiği (zikrettiği) haramlar olduğu zaman hüküm nasıl olur?
Birçok şey var. Allah yolundan uzak tutmak gibi, diğer yandan mallar şeytanın yolunda infak ediliyor. Bu fasık, sapık ve yoldan çıkmışları izlemek için infak ediliyor. Ve onlar ki fasıkların nizamı tatbik ediyorlar.
(En Önemlisi) Futbolda Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla hükmetme var. Allah (جل وعلا) diyor ki: “Her kim Allah’ın indirdikleriyle hükmetmezse işte onlar kafirlerin ta kendileridir.” (Maide, 44)
Oyuncunun biri kasıtlı bir şekilde diğer oyuncuya oyundan çıkarmak için vursa ve onu da bu şekilde kasıtlı olarak sakatlasa bu meselenin hükmü şeriatta vardır.
Allah (جل وعلا) diyor ki: Onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş (karşılık ve cezadır). Yaralar da kısastır (Her yaralama misli ile cezalandırılır). (Maide,45)
(Tağut) Hakem ise bu meselede kırmızı kart veriyor. Bunun dışında (şeriata uygun) bir cezası yok.
Bunları yamamaya çalışan (dalalet ehli) ise oyuna başlarken oyunun kuralları belli idi diyor. Oyunun kuralı böyle değildir, bu güreş yada boks maçı veya boğa güreşi değildir, bu oyunun tabiatından değildir.
Tabiatından diyenler yalan söylüyordur. Hiç kimsenin diğer insana zarar verme (ayağını kırma vb.) hakkı ve özgürlüğü yoktur. Senin nefsin sana emanet ve sen onu korumakla görevlisin. Başkasının ayağını kırmaya hakkın yoktur.
Kırma ve çıkma olan güreşlere girmeye hakkın yoktur. Hatta bu darbe ve boks içeren güreşlere ve karşı tarafa zarar veren sporlara kim caiz dedi?
Bunun haramlığı çok açık. Allah azze ve celle: “Kendi elleriniz ile kendinizi tehlikeye atmayın.” diyor. Bu ise tehlikenin ta kendisidir.
Ama sokakta çocukların oynadığı futbola gelince: Birisi topa vuruyor vs. Buna kimse haram demiyor. Biz ilk surette olana haram diyoruz.Yani şu an statlarda ve yeryüzünün çoğu yerinde mevcut olan hali.
Allâme Şeyh
Süleyman bin Nasır el-Ulvan
Çeviri:Fecr Medya
Son düzenleme: