Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Futbol Maçında Islam Sancağı Dalgalanıyor

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ahi hadisi delalet ettiği işaret ettiği şey ( atıcılık ve yüzme) bunlardan futbol güreş .......... meşru olan ve mümini güçlendiren her uğraş anlaşılmıyor mu
 
E Çevrimdışı

ENSARİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
kişinin sadece zevkten değil stres atmak bir nevi psiko terapi amaçlı yapılabilir.. örneğin futbol vb.sporlar bacak kaslarını güçlendirir bir nevi komando eğitimi dağlarda tırmanmak öyle kolay değil..
 
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Misafir
FUTBOLA MÜSLÜMANLARIN BAKIŞI NASIL OLMALIDIR ?


Konuyu en azından üç yönüyle ele alıp değerlendirmek mümkündür :

1. Futbol oynamak

2. Futbol oyununu seyretmek, ya da takım tutmak

3. Futbolu bir hükümet politikası ya da bir din haline getirmek.

l. Futbol oynamak: Bu konuda önce şu hadisi şerifleri hatırlamamız yararlı olur: "Üçü hariç, müslümanın her türlü eğlencesi haramdır. Hanımıyla oynaşması, atını eğitmesi ve atış yapması" (Tirmizî, fedâilü'l-cihad 11; Ibn Mâce, cihad 19; Darimî, cihad 14; Ahmed IV/l44,148; krs. Ibn Abidin IV/395.). "Melekler atıcılıktan başka hiç bir eğlencede hazır bulunmazlar" (Ibn Abidin IV/404 ) "Allah'a taattan alıkoyan her eğlence batıldır" (Buharî, istizan 52). Birinci hadisi şerife dikkat edilirse meşru eğlencede bulunması gereken üç özelliğe işaret ettiği görülür.1. Kişinin evine huzur ve neşe temin etmesi. 2. Hayatla ya da düşmanla vereceği mücadele için gereç (alt yapı) tedarik etmesi 3. Hazırladığı gereçleri kullanma eğitimi yaparak bu mücadeleye bizzat hazırlanması. Islam'da abesle iştigal olamayacağına göre, caiz görülebilecek spor ve eglencenin de öncelikle bu özellikleri ya da birini taşıyor olması gerekir. Diğer hadisler de bu manayı tamamlayıcıdır. Bunu futbola uygularsak o; (Eğer evde ya da tenha bir yerde beraber oynamıyorlarsa) hanımıyla oynaşmak ve mücadele araçlarının temini anlamı taşımadığına göre, geriye sadece mücadeleye hazırlanmak özelliği, yani kişinin kendisini zinde ve sağlıklı tutma gayesi kalıyor. Bir diğer ifade ile, futbol vücudun ihtiyacı olan spor gayesi ile yapılır ve başka mahzurlar da ihtiva etmezse mübah (helâl) bir eğlence sayılabilir. Başka mahzurlar şunlar olabilir : Futbolu spor ihtiyacından fazla oynayarak hem faydalı şeylerle değerlendirebileceği zaman nimetini, hem de yine yararlı işlerde kullanabileceği enerji (güç, kuvvet) nimetini israf etmek. (Bilindiği gibi, israf her çesidi ile haram kılınmıştır). Oyun sebebiyle ibadetlerini aksatmak, oyun sebebiyle dünyevi ödevlerini aksatmak ve bakmak zorunda olduğu fertlere karşı görevlerini ihmal etmek. Oynarken giyeceği elbiselerde avret sınırına riayet etmemek. Futbolu bir kazanç aracı olarak görmek ve uygulamak... Bu ve buna benzer mahzurlar futbol oynamayı, mahzur olma derecelerine göre, mekruh ya da haram hale getirmiş olurlar. böyle mahzurlar olmaksızın futbol oynamakta bir beis olmayacağı gibi bazan sevimli ve istenen (mergub) bir spor dahi olabilir. Ancak bugünkü şekliyle futbol bir spor değildir. Çünkü oynayanlar onu vücudu güçlendirmek için oynamamakta, seyredenler ise hiçbir hareket yapmamaktadırlar.

2. Futbol oyununu seyretmek ya da takım tutmak : Bu konuda da oynanmasına bağlı olarak değişik hükümler düşünülebilir. Yukarıda sözü edilen mahzurlar varsa, futbolun oynanması gibi seyredilmesi de derece derece mahzurlu olabilir. Seyretmekle spor yapmak gibi bir gaye olamayacağından seyretmenin faydalı ve güzel olma ihtimalı daha azdır. Ancak oynayan tarafların birinin yenme ya da yenilmesinden fazla etkilenmeyecek birisi için seyretmek, olsa olsa bir nebze dinlendirici olabilir ve dinlendirici olduğu ölçüde de mahzursuz olur. Herhangi bir tarafın diğerine galip gelmesini arzulamak ise, en büyük arzusu bu olmadıktan sonra, fitri bir duygudur ve bir dereceye kadar normaldır. Ne var ki, futbol seyretmekteki mahzurlar, oynamaktaki mahzurlardan genellikle daha fazladır. Futbol seyretmekteki faydalar genellikle oynamaktaki faydalardan daha azdır da diyebiliriz. Hele günümüzde futbol seyretmek, daha doğru ifadesiyle takım tutmak ve taraftar olmak (Çünkü böyle olmayan insanlar seyretmekten de zevk almazlar) bir heyecan ve tutku halini almış ve insanlardaki müteal (aşkın) heyecanların yerini işgal eder olmuştur. Bu ise dinle eşanlamlıdır. Çünkü din her hangi bir şeyi, ilah edinmedir. Ilah edinme ise, herhangi bir güce gönüllü ve kayıtsız şartsız boyun eğme demektir. Buna göre bir fert, meselâ bir futbol takımını her şeyden önde görüyor; canına, malına, aklına, ırzına, dinine gelen zarardan ziyade takımının mağlubiyetine üzülüyorsa, aksiyle; takımının başarısına diğerlerindeki salahtan çok seviniyorsa, o takım onun için bir din halini almıştır ve böyle bir insanın oluşumu, itikaden tehlikededir. Bugünde zaten futbol yeni bir dünya dini olarak görülmektedir. Adına din denmese dahi futbol bu haliyle bir fonksiyonu görmektedir. Nitekim bazı maçlarda "Haftada bir sana tapınmaya geliyoruz" ibareleri dahi duyulur olmuştur. "En büyük ABC, başka büyük yok" ibaresi tevile muhtaç bir ibaredir. Bununla nisbi bir büyüklük kastedilmiş ve "takımlar arasında en büyük" anlamında söylenmişse bunda bir mahzur olmayabilir. Ama takımına karşı duyduğu coşku ve heyecanla bunu mutlak anlamda söylüyorsa, ya da o anda takımını gerçekten tüm varlıklar içerisinde en büyük olarak hissediyorsa bu da itikaden tehlikeli bir noktadır. Coşkunun sarhoşluğu ile alel-itlak söylenmişse belki tevil edilebilir, ama Allah'ı da (c.c.) hesaba katarak söylenmişse küfür olur ve her şeyi altüst eder.

3. Futbolu bir hükümet politikası ya da bir din haline getirmek: Işin bu yönü "hükümetlerin hükümet etmeye" devam arzusuyla, hatta bazan devletin temel nizamıyla ilgili olabilir. Bu durum insanlardaki din ihtiyacını ve onun herhangi bir yolla mutlaka giderilmesi gerektiğini de anlatır. Insanların ihtiyaçları sadece fiziki değildir, manevi ihtiyaçları da vardır ve din bunların başında gelir. Fiziki ihtiyaçlardan mesela D vitamini eksikliğinde kemik hastalığı, B vitamini eksikliğinde göz hastalığı, saç dökülmesi olursa, manevî ihtiyaçların giderilmemesi halinde de bir takım ruh ve sinir hastalıkları zuhur eder. Insanlar nihilizme ve anarşiye meylederler, düzen tanımazlık ve anomi baş gösterir, bu da mevcut hükümetler, hatta rejimler için tehlikeli boyutlara varabilir. Tıpkı gerekli proteini almayan tavukların kendilerini yemeleri gibi, insanlar da birbirlerini yemeye başlarlar. Sonunda da hükümetlerin, hatta rejimlerin de başını yiyebilirler. Bu noktada Franko'nun, "Futbol sayesinde ülkeyi on beş yıldır idare ediyorum" sözü çok anlamlıdır. İşte böyle kötü sonuçlara meydan vermemek için hükümetler insanların manevi boşluklarını bu tür yapma dinlerle doldurmaya ve hükümetlerini ya da rejimlerini biraz daha sürdürmeye çalışırlar. Çünkü açlık hisseden bir bebek yalancı meme ile de bir süre oyalanabilir. Daha sonra yalancı memenin yerini bir başka oyuncak alır ve oyalama alabildiğince uzatılmak istenir. Peki neden bu ihtiyaç ana sütü yerine yalancı meme ile karşılanmaya çalışılır? Ya da manevî ihtiyaçlar fıtrat dini ile değil de yapma dinlerle giderilmek istenir ? Bu sorunun cevabı da açıktır. Her düşünce sisteminde önemli olan iktidarın başkalarına kaptırılmamasıdır. Yapma dinlerle oyalanmayıp, hiçliğe ve anarşizme kayan gençlik; kurulu sistemler için tehlike olduğu gibi, fıtrat diniyle beslenen gençler (bireyler) de tehlikedir, önemli olan, sistemin devamı olduktan sonra ona da imkân verilmemelidir.

Düşünen insanlar için futbolun ve benzer etkinliklerin bu yönü, diğerlerinden daha önemlidir. Bu noktada kafa yanılırsa, devletlerin spora trilyonlar harcaması, radyo ve televizyon programlarının saatlerini ayırması kendileri açısından haklı ve zekice (akıllıca değil) bir tutum olduğu anlaşılmış olur. Kimseden futbol yerine, gerçek dinî teşvik edipte başına bela alması beklenmemelidir. Önemli olan bireylerin (fertlerin) avunuyor olması değil, sistemlerin sürmesidir. Ama ne zamana kadar ? Allah bilir. Yalancı meme ile susturulan çocuk, bir süre sonra ya baygın düşer, ya da öyle bir çığlık atar ki, kendini avutanların kulak zarlarını patlatır. Ya da, fertler veya sistemler...
(alıntıdır)
 
D Çevrimdışı

Dağcı

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Narsu alıntısını yaptığın o yazı hakikaten safsata. futbolun sağlık boyutlarını ele alan şahıs dine'de futbolu benimsetiyor. bir hadis üzerinde bu kadar saçma te'vil yapılır mı. bu muasır ulema futbol spordur e sporda mübah o yüzden İslamda güzel bişey sakıncası yok diye kabulleniyorlar.

Ve hadise rağmen futbolun batıl boş bir iş olduğunu kabullenmemekte ısrarcısınız. şunu sormak lazım olaya ön yargı ile değilde halis bir zihniyet ve niyetle yaklaştığınız zaman sizde benim gibi bu olayı çözersiniz. stres atmak diye bişey varmı İslamda? işte delilsiz mesnetsiz ve akla uyulduğu takdirde ne yazık ki bu kelimelere kaçınılmaz olur. bu konuda konuşmakta boş iş olmaya başladı. fakat ben bu sizdeki eğilimi görünce açıkça söylüyorum üzülüyorum. Eğiliminiz boş ve batıl bir oyunu mendubmuş gibi göstermeniz
 
Çay-Şakird Çevrimdışı

Çay-Şakird

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
2-3 haftada bir yapılan futbol tartışmaları sıkmaya başladı artık :kafaçakma
 
Ömer İbn Abdulaziz Çevrimdışı

Ömer İbn Abdulaziz

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
kardeş hadis açıktır te'vil götürmez. sadece eşle eğlenmek, atıcılık, at eğitme ve yüzme batıl ve boş iş olarak nitelenmedi.

Mesela bu mantığa göre koşu yapmakta mı batıl oluyor? Böyle bir rivayeti ele alıp "geri kalanlar batıldır" demek caiz olmaz. Ehli Sünnet cemaatinin diğer fırkalardan farkı, tüm rivayetleri cem edip ona göre hüküm vermektir. Mesela bu rivayette koşu yapmak, yarışmak yoktur ama Rasulullah(aleyhisselatu vesselam)'ın sünnetinde koşu yaptığı meşhurdur. Yine Sahabe (radiyallahu anhum) deve güreştirdiğini de hepimiz biliyoruz.

Bunlar örfle alakalı durumlar. Kimi milletin örfünde spor yapmak futbolla yapılırken kimi örfte güreşle yapılır. İçerisinde bir haram olmadığı sürece asıl olan helal olmasıdır.

Böyle haramlığı sabit olmayan meseleler hakkında konuşmak gereksizdir. Allah'ın genişlettiğini daraltmayın. Allah'ın haram kılmadığı bir mesele hakkında da insanları kınamayın. Eğer mesele boş işse, her birimiz nice boş işlerle iştiğal ediyoruz.

Hasan'ul Basri'nin dediği gibi:"Ey Ademoğlu, kardeşinin gözündeki çapağı görürsün de kendi gözündeki kıymığı görmessin"
 
C Çevrimdışı

coban6842

Üyeliği İptal Edildi
Banned
rüzgar gibi koşmak iyidir .engellere çalım atmakta iyidir . ALLAH bu maçtan bize zaferi nasip etsin onları kalerine degil sahanın dışına gömelim .
5429_277218322411687_467437518_n.jpg
 
D Çevrimdışı

Dağcı

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Mesela bu mantığa göre koşu yapmakta mı batıl oluyor? Böyle bir rivayeti ele alıp "geri kalanlar batıldır" demek caiz olmaz. Ehli Sünnet cemaatinin diğer fırkalardan farkı, tüm rivayetleri cem edip ona göre hüküm vermektir. Mesela bu rivayette koşu yapmak, yarışmak yoktur ama Rasulullah(aleyhisselatu vesselam)'ın sünnetinde koşu yaptığı meşhurdur. Yine Sahabe (radiyallahu anhum) deve güreştirdiğini de hepimiz biliyoruz.

Bunlar örfle alakalı durumlar. Kimi milletin örfünde spor yapmak futbolla yapılırken kimi örfte güreşle yapılır. İçerisinde bir haram olmadığı sürece asıl olan helal olmasıdır.

Böyle haramlığı sabit olmayan meseleler hakkında konuşmak gereksizdir. Allah'ın genişlettiğini daraltmayın. Allah'ın haram kılmadığı bir mesele hakkında da insanları kınamayın. Eğer mesele boş işse, her birimiz nice boş işlerle iştiğal ediyoruz.

Hasan'ul Basri'nin dediği gibi:"Ey Ademoğlu, kardeşinin gözündeki çapağı görürsün de kendi gözündeki kıymığı görmessin"

Futbol dediğin nedir ki akhi batı kültürünün parçası olup insanlar bir top için birbiriyle çekişir ve bu topu kaleye attıkları zaman sevinmeleri deli saçması bişeydir. Batıyada bu yakışır

Koşmakla ilgili hadisler farklıdır
Peygamberimiz, "İki hedef arasında koşan kimsenin her adımı için bir hasene mevcuttur", "Ok atma yarışı yapınız, vücutça (Kaslı vücutlu olunuz)sertleşin, yalın ayak yürüyün" (Mecmeu'z-Zevâid, 5/136).

Güreşle ilgili hadislerde hekeza
Torunları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin Peygamberimiz'in huzurunda güreşmişlerdir.
Rivâyette belirtildiğine göre Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) Hasan tarafını tutar, sebebi sorulunca: "Cebrâil Hüseyin'e yardım etmektedir, ben de Hasan'a yardım etmeyi seviyorum." cevabını verir.

Mekke'nin ünlü pehlivanı Rükane b. Abdi Yezid, Müslaman olmak için, kendine göstermesi gereken bir mucize olarak güreşmeyi ve Hz. Peygamber'in güreşte kendisini yenebilmesini şart koşar. Peygamber Efendimiz de teklifi kabul eder ve Rükane'yi tuş eder. (Bkz. İbn Hişam, Siyer, 1/390)


Şimdi sana sormak lazım cihada hazırlık olan bu sporlarla beyzbol, basketbol, bovling, bilardo, satranç ve futbolu kıyaslamak doğrumu?
 
aknczlfkr Çevrimdışı

aknczlfkr

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bir kaç yerde oyun-eğleşmek caiz;

Savaş için Atıcılık talimi ve Beden terbiyesi, Yüzme, Atın talimi vs..
ayrıca kişinin Hanımıyla mahrem manada oynaşması.. Çocuklarıyla oyun-şaka veya onlara öğretmek veya eğlendirmek için yapılan oyunlar vs.

Yalnız; Peygamber Aleyhisselam'ın Aişe Radıyallahuanha validemizle olan, sefer dönüşünde halkın gitmesini bekledikten sonra yaptıkları koşu yarışı; hangisine giriyor?

Zira, her ne kadar herkesin şehre doğru ilerlemesini bekleyip en arkada tenhada yalnız kalmayı bekleyip sonra koşmuşlarsa da neticede orası açık alan ve sahradır; yani oradaki eğleşme eş ile olacak herhangi bir harem odası eğleşmesine girmiyor gibi; spora koşuya giriyor ama işin bir de iddiası yarışı latifesi şakası da var.. Buradan da anlaşılıyor ki, hem şaka latife hem de beden terbiyesi olan sporlar, yani beden terbiyesine yarayan sporlar oyun-iddia-yarış-latife-mizah ile renklendirilirse de caizdir. Allahu A'lem.. Fetva, cumhurun fetvası ne ise ona tabiyiz, hata varsa düzeltilsin inşallah..

Bununla birlikte, bu gün,

--"yüzbinlik beşiklerde uyutulan" sürülere benzememek adına, ve

--"kumar"ın en yaygını, ki futbol maçları ve takımlar üzerinden yapılmaktadır, bunlara benzememek adına,

--ve "ciddi bir beden terbiyesi veya spor olmaması" (Yani ne bir kungfu, aikido gibi dövüş sporu ne de yüzme ve tırmanma gibi hayrı faydası çok, ne de vücut geliştirme gibi değil, sadece belki kasları biraz açıyor nefesi açıyor vs) sebebiyle

gibi sebeblerle ben şahsen hiç de hoş karşılamıyorum, oldum olası da sevmem, ama helal-haram demek de kimsenin haddi değildir bu türden bir meselede.. Bir müslümana yakışmıyor demek veya dememek tartışılabilir belki..
 
D Çevrimdışı

Dağcı

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Hep aynı cevaplar... Mantıka göre hukum veriliyor delilsiz mesnetsiz... Cumhur dediğin kim tağut hukumetlere bağlı muasır ulema mı? eski rüşd sahibi ulema ne derdi bu futbol icadına açıkça merak ediyorum... Beden terbiyesinden bahsediyorsunuz hangi hadiste bedeninizi terbiye edin ibaresi geçiyor...? ozaman kaslarını abartılı şişirenlerede bişey demememiz gerekiyor çünkü bedenlerini terbiye ediyorlar.... tenis oynamak amerikan futbolu oynamak bilardo oynamakta dolu birşey mi? ??

Ta başından beri diyorum futbol HARAMdır demiyorum BOŞ VE BATIL BİR İŞTİR. bu konuda bile ittifak edemiyoruz daha hangi konuda ittifak ederiz bilmiyorum.
 
Ömer İbn Abdulaziz Çevrimdışı

Ömer İbn Abdulaziz

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hep aynı cevaplar... Mantıka göre hukum veriliyor delilsiz mesnetsiz... Cumhur dediğin kim tağut hukumetlere bağlı muasır ulema mı? eski rüşd sahibi ulema ne derdi bu futbol icadına açıkça merak ediyorum... Beden terbiyesinden bahsediyorsunuz hangi hadiste bedeninizi terbiye edin ibaresi geçiyor...? ozaman kaslarını abartılı şişirenlerede bişey demememiz gerekiyor çünkü bedenlerini terbiye ediyorlar.... tenis oynamak amerikan futbolu oynamak bilardo oynamakta dolu birşey mi? ??

Ta başından beri diyorum futbol HARAMdır demiyorum BOŞ VE BATIL BİR İŞTİR. bu konuda bile ittifak edemiyoruz daha hangi konuda ittifak ederiz bilmiyorum.

Bak Sahabe kendi aralarında şakalaşır, hatta birbirlerine karpuz kabuğu atarlardı. Fakat Rasulullah(aleyhisselatu vesselam) sahabeye "Siz batıl işlerle uğraşıyorsunuz" demedi. Bir şeyin haram olduğu isbat edilene kadar -et ve evlenilecek kadın hariç- eşyada asıl olan helal olmasıdır. Bu usul'ü fıkıh kaidesidir.

Bizler haram olmadığında ittifak halindeysek, bundan sonrası kişilerin tercihine kalmış. Kimisi takva olanı seçer kimisi mübah olanı. Ben demiyorum ki bugün din haline getirilen futbol güzel bir şeydir. Fakat misal; Müslümanların bir araya gelip haftada bir kere maç etmeleri, birbirlerine buğz etmeyecek şekilde futbol oynamaları ne haramdır ne kerihtir.

Dediğim gibi Sahabe kendi aralarında şakalaşır, birbirlerine karpuz kabuğu atarlardı. Sende Müslümanların futbol oynamalarını bu babtan değerlendir mesele kapanır inşaAllah.

Ayrıca bizler henüz itikad noktasında ittifak edememişken fıkıh konusundaki ihtilaflarımız gayet normaldir.
 
Kozsoy Çevrimdışı

Kozsoy

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Boş iş :

Ne dünyada ne de ahirette bi işe yaramayan mıdır yoksa sadece ahirette bir işe yaramayan mıdır ?

Gözünüzü sevim araya başka spor dallarını sokmayın yoksa hepten uzayıp gider ....
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt