Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Gaybın Anahtarları Beştir

HCT Çevrimdışı

HCT

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
LOKMAN 31/34: Saatin ilmi muhakkak Allah’ın nezdindedir. Yağmuru o indirir. Rahimlerde olanı o bilir. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiçbir nefiste hangi yerde öleceğini bilmez. Muhakkak Allah her şeyi bilendir. Her şeyden haberdardır.

Bu ayeti celilenin nüzulünde Mukatil şöyle der ki:


El Varis Bin Amr Bin Harise olan çölde yaşayan bir kişi hakkında nazil olmuştur. Bu kişi Râsûlullâh (a.s.v.)’in yanına gelerek şöyle dedi;

Benim hanımım hamiledir ne doğuracağını bana haber ver, yaşadığımız yerler kuraktır ne zaman yağmur yağacağını bana bildir,

Ne zaman doğduğumu biliyorum fakat ne zaman öleceğimi sen bana söyle,
Bugün neler yaptığımı biliyorum fakat yarın ne yapacağımı bana sen bildir, birde kıyametin ne zaman kopacağını bana bildir.

Bunun üzerine El Kuşeyri ve El Maverdi bu ayetin nüzulü olarak bunu zikrederler.


Bu ayeti celileye baktığımız zaman beş bilinmeyen ortadadır. Ve bu beş bilinmeyeni Allah’tan başka hiç kimse bilemez. Ne mukarrebun bir melek, nede bir Nebi ve Râsul. Hiç kimse bunları bilemez. Kim bunları bildiğini iddia ederse Kur’an'ı Kerim’i inkâr etmiş olur.

Biz gaybın ve şehadetin kendisini iyi tahlil edemedik. Biz derken müminler olarak bu tahlili iyi yapamadık. Ve hala da bu tahlili yapmanın eksikliğini yaşamaktayız. Birileri kendi ilmine göre, birileri teslimiyetin böyle olduğunu zannederek, birileri aklı burada önder kabul etmeleriyle çeşitli gruplara ayrıldı ve bu çeşitli gruplar meseleyi tahlilde pek yerinde tarifler yapamadılar.


25/48: Ve O Rahmeti önünde rüzgârları müjdeci olarak gönderendir. Ve gökten tertemiz bir su indirdik.

Bu ayeti celile bize, gaybın şahadete dönüşme halinin kendisini anlatıyor. Rüzgârların gönderilmesi, bulutların toplanılması yağmurun yağabileceğine şahadettir. Sakın kimse bununla yağmur yağar, şahadet gerçekleştiyse fiil hayata döner deyişimizi anlamasın. Allah Teâlâ onların hepsini de bir yere toplar ve onlara şahadetin bütün şartlarını da verir fakat yağmuru yağdırmaz.

Hiç kimse ama hiç kimse şahadet gerçekleşmişse olay vukuu bulur, gaybtan çıkacak bir halde Allah Teâlâ’nın iradesini şahadete bağlamasın. Biz bununla şunu söylemek istiyoruz ki, gaybın kendisinin tarifi yapılırken bulutların bir şahadet olma babında ele alınması gerektiğini anlatıyoruz. Ama asla hiç kimse Allah Teâlâ’nın iradesini kayıt altına almayı içinden bile geçirmesin.


Zeyd bin Halid el–Cuheyne şöyle rivayet etmektedir;

“Râsûlullâh (a.s.v) Hudeybiye’den geceden yağmış olan bir yağmur akabinde bize sabah salâtını kıldırdı. salâtı bitirince insanlara doğru yönelerek şöyle dedi “Rabbinizin ne söylediğini biliyor musunuz?”, onlar

“Allah ve Resulü daha iyi bilir” dediler. Şöyle buyurdu “Kullarımın bir bölümü bana mümin, yıldızları da inkâr eden olarak sabahladı.

Kim Allah’ın lütuf ve Rahmeti ile bize yağmur yağdırıldı dediyse işte o kimse bana mümin, yıldızlara da kâfir bir kimsedir. Şu şu yıldızın doğuşu sebebiyle bize yağmur yağdırıldı diyen bir kimse ise yıldızlara iman eden ve bana kâfir olan bir kimsedir.”


İmam Şafii (r.a.); “Bir kimsenin ‘şu şu yıldızın doğuşu sebebiyle bize yağmur yağdırıldı’ demesini sevmiyorum. Yıldızın doğması bizce yaratılan ve fayda vermeyen ve zararı da olmayan bir vakit ise de, yağmur yağdırılmayan ve yağacak yağmuru alıkoymayan bir şey ise de bu böyledir” buyurmuştur.

Yani bir insanın yağmurun yağdırılmasını, bir yıldızın kendisine nispet etmese bile, yani yağmur şu yıldızın ortaya çıkışıyla yağdı anlamında bir inanca sahip olmasa bile böyle bir şey demesi, güzel bir şey değildir. Günümüzde ise insanların yıldızlardan da öte tahminde bulunmasına göre birçok insanın ona göre tedbir aldığını görüyoruz. Yani hava durumu tahmin edildiği zaman o tahmine göre tedbir alışını da biz hayretle kabul etmekteyiz.

Örneğin; 2011 yılını müthiş soğuk, asrın soğuğu, çok yüksek kelimelerle büyük bir soğuk geleceğini söyleyen insanların kendisine inanan birçok insan da 2011 yılında büyük bir soğuğun geleceğini söylediğinde, müminler onlara karşı ‘Siz gaybı mı biliyorsunuz?’ diye cevap vermişti. Allah Teâlâ onları yalancı çıkardı.

Şurası önemli ki, bir şeyin olması veya olmaması %50’dir. Eğer 2011 yılında soğuk olmuş olsaydı, birileri işte bakın onlar isabet etti demeleri, onların bu ilme sahip olduğu anlamına gelmesin. O, %50’den birine isabet etti. Bunun bir nedeni de insanların bununla imtihan edilmesidir.

Ebu Ömer bin Abdilberr, Râsûlullâh (a.s.v)’ın, ‘Yüce Allah’ın kullarından kimisi bana mümin, kimisi de kâfir olarak sabah etti’ dediğinin nakledilmesine gelince, iki türlü anlam verilebilir.

1) Eğer yıldızın doğuşu, yağmurun yağmasını gerektirip, Allah Teâlâ ayrı olarak bulutu meydana getiren olduğuna inanan bir kimse ise bu açıkça kâfir olur. Bundan dolayı tevbe etmesi istenir. Eğer kabul etmeyecek olursa öldürülür. Çünkü böylesi İslam’ı bir kenara bırakmış ve Kur’an ’ı reddetmiş olur.

2) Bu kimsenin o yıldızın doğuşu ile birlikte yüce Allah’ın takdiri ve ilmi gereğince yağmurun yağdığına sebep teşkil ettiğini kabul etmesidir. Böyle bir inanış her ne kadar mubah bir şekil ise de, bundan da Yüce Allah’ın nimetini inkârı ve yağmuru dilediği vakit indirdiği hususundaki hikmetinin inceliklerinin bilinmemesi söz konusudur.

Ve dikkat edin İmam Şafii sözlerine devam ederken şöyle diyor;

“Eğer bir kimse şu yıldızın doğuşuyla bize yağmur yağdırıldı diyecek olursa, bu sözü ile kâfir olur. Tevbe etmeyecek olursa kanı helaldir.

Ancak şu ay bize yağmur yağdırıldı demek, bize şu vakit yağmur yağdırıldı denilmesi caiz olmamasına rağmen, söyleyenin kâfir olduğunu söylemesine rağmen, ancak bize şu ay yağmur yağdırıldı demesindeyse, hoş görmediği şey budur. Yalanlama meselesinin kendisine isabet eder.


Bu yıldızın yağmura sebeb teşkil etmesi de Allah’ın kaderi ve ezeli ilmine göredir diyecek olursa kâfir olmaz. Ancak bu gibi konularda hikmetin kendisini bilmenin yolu susmanın kendisidir.

Bu gibi laflar müslümanlara yakışmayan laflardır.

İnsan yarın nerede öleceğini, yarın ne yiyeceğini bilmez. Ancak bu kendisine isabet etmeden önce bundan haber vermesi kişiyi İslam halkasından çıkarır ve bunda da hiçbir tereddüt yoktur. Bunu iddia eden insanlar aynı zamanda avamın delalete düşmesine de sebep olabilir.

İnsanlar bugün yağmurun tahminini yaparlar. Şehadeti de gerçekleşse bile o yağmurun tahmininde isabetsizlikler artık alay konusu olmuştur.

Rahimlerde olanı da yalnız O bilir meselesinde ise

Bugün insanlar ultrasyon denilen aletle erkek ve dişi olduğunu biliyorlar. Ancak bunda yanıldıkları da halkın arasında çok iyi bilinen bir şey iken burada kasd edilen aslında erkeğin hanımıyla cima esnasında ne olacağını bilmesi konusuna işarettir.

Hata varsa benimdir, tövbem Allah Subhanehu ve Teala’yadır.
 
Son düzenleme:
Üst Ana Sayfa Alt