İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Mûmin erkeklere söyle, gözlerini haramdansakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Bu onlar için daha arındırıcıdır. Allah onların bütün yaptıklarından haberdardır. (Nûr 30)
"Mûmin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Açıkta kalanlardan başka süslerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üzerinden bağlasınlar. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kadınları, hizmetlerinde bulunan köleleri ve câriyeleri, cinsel arzusu bulunmayan erkek hizmetçiler, kadınların cinselliklerinin farkında olmayan çocuklar dışında kimseye süslerini göstermesinler. Yürürken, gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mûminler! Hepiniz Allah’a tevbe edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz!" (Nûr 31)
"O ceza gününde dilleri, elleri ve ayakları, yapıp ettikleri hususlarda aleyhlerine tanıklık edecektir. " (Nûr 24)
"Cerir bin Abdullah el-Bucelî diyor ki:
"Ben, Rasulullah (s.a.v.)'den, anî bakışların (Gözün, istemeden görmesinin) hükmünü sordum, O, bana, gözümü çevirmemiemretti. (Muslim, K.el-Âdâh, bab: 45, Hadis No: 2159; Ebu Dâvûd, K. en-Nikâh, bab: 44 Hadis No: 2148; Tirmiz, K.el-Edib, bab: 28, Hadis no: 2776)
Rasulullah (s.a.v.), Ali (r.anh)'ye şöyle buyurmuştur:
"Ey Ali, birinci bakışına ikinci bakışını ekleme. Zira senin birinci defa bakmaya hakkın vardır. Bunun dışında bakmaya hakkın yoktur." (Ebu Dâvûd, K. en- Nikah, bab: 44, Hadis no: 2149; Timizî, K. el- Edeb, bab: 28 Hadis No: 2777; Dârimî, Rikâk, 3; Ahmed b. Hanbel, V, 351, 353, 357)
Görmek kalbe açılan en büyük kapıdır. Oraya ulaşan duyu yollarının en mükemmelidir. İşte bundan dolayı görme dolayısıyla düşüşler de pek çokdur. Ondan sakındırmak gerekti görülmüştür. Bütün haramlardan ve kendisi sebebiyle fitneye düşülmesi korkulan her husustan gözün sakınılması farzdır.
Ebu Said el-Hudrî diyor ki:
"Bir gün Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Sakın yollar üzerine oturmayın."
Bunun üzerine orada bulunanlar: "Başka çaremiz yok. Yollar bizim toplantı yerlerimiz. Oralarda oturup konuşuyoruz." dediler.
Rasulullah (s.a.v.) da şu cevabı verdi: "Eğer mutlaka oturacaksanız yolun hakkını verin."
Onlar: "Yolun hakkı nedir?" diye sorunca;
Rasulullah (s.a.v.): "Gözü kapamak, eziyet etmemek, selam almak, iyiliği emretmek ve kötülüğe mâni olmaktır." buyurdu. (Buhari, K. el-Mezalim. bab: 22; Muslim, K. el Libas, bab: 114, Hadis no: 2121; Ebu Dâvûd, K. el- Edcb, bab: 13, Hadis No: 4815)
Ebu Hurayra (r.anh) şöyle demiştir:
Ben Rasûlullah (s.a.v.)'ı şöyle buyururken dinledim: "Şubhesiz yüce Allah, Âdemoğlunun zinadan payını yazıp takdir etmiştir. Kaçınılmaz olarak bunu gerçekleştirecektir. Gözler zina eder, onların zinaları bakmaktır,kulakların zinası dinlemek, dilin zinası konuşmak, elin zinası tutmak, ayağın zinası da yürümektir. Kalb ise heves eder, temenni eder. Tenasül uzvu bunu tasdik eder veya yalanlar." (Buharî, Kader, Bab 9, İstizan 12; Muslim, Kader 20, 21; Ebû Dâvûd, Nikâh, Bab 43, Hadis no: 2148; Musned, II, 276, 317, 329)
İbni Abbâs (r.anhuma) : «Ebû Hurayra (r.anh)'nin sözünden daha ziyadelememe benzeyen bir şey görmedim...» sözüyle lemem âyetine işaret etmiştir. Lemem, küçük günahlar demektir. Bu hususta Teâlâ Hazretleri :
«Küçük günahlardan değil de, büyüklerinden sakınanları Allah afv eder.» buyurmuştur. Ki, bundan murad (Allah-u âlem) büyük günahlardan sakınmak küçükleri hükümden düşürür, demektir. Bu âyeti İbni Abbâs (r.anhuma) babımızın hadîsindeki bakmak, dokunmak ve emsâliyle tefsir etmiştir ki, Nevevî : «Mânâ onun dediği gibidir. Lememin tefsirinde sahih olan söz budur.» diyor.
Bâzıları: «Lemem bir kötülüğe niyet edip de yapmamaktır.» demiş. Bir takımları günaha meyletmek, fakat üzerinde durmamak mânâsına geldiğini söylemişlerdir. Hadisin mânâsı şudur :
Âdemoğluna zinadan nasibi mukadderdir. Bazı kimsenin zinası hakiki, bazısının da mecazî olur. Mecazî zina; haram olan kadına bakmak, zinaya dâir konuşulan sözleri dinlemek, ecnebi bir kadına elle dokunmak veya öpmek, zina etmeye gitmek gibi şeylerdir. Mecazî zinanın nevileri dahi haramdır. Fercin bunu tasdik veya tekzibinden murad; zinanın ya hakikati hâsıl olur, yahud olmaz. Tam zinaya yaklaşmışken vâz geçer, demektir. Âyet-i kerîme hakikî zinadan kaçınıldığı takdirde lûtf-u kereminden mecazi olanını afv edeceğini vâd buyurmuştur.
"Âdemoğlunun zinadan nasibi" sözüyle kasdedilen ise insanın işleyeceği harama bakmak, harama dokunmak, dille zina yapmak gibi onu zinaya götüren sebeplerdir. Ancak peygamberler günah işlemediklerinden onlar için zinadan bir nasib yazılması söz konusu değildir. Bazılarına göre bu sözle kastedilen insanoğlunun yaratılışında var olan şehvet ve kadınlara meyi gibi şehevî kuvvetlerdir. Ancak peygamberler günahlardan masum olduklarından, onlar için zina söz konusu değildir.
Nefsin zinaya karşı beslediği temenni ve şehevî arzuları fercin tasdik etmesinden maksat fercin, nefsin bu isteğine uyarak zina etmesidir. Tekzib etmesinden maksat ise, fercin, nefsin bu isteğine uymayıp onu reddetmesi, bir başka ifâdeyle zinadan kaçınması ya da buna muvaffak olamamasıdır. Binâenaleyh Allah insanları zinaya zorlamamıştır. Fakat kimin ne yapacağını önceden bildiği için herkesin zina ile ilgili olarak yapacağı fiilleri daha onlar dünyaya gelmeden levh-i mahfuzunda tesbit etmiştir.
İbn Battal: Bakmak ve konuşmak zina diye isimlendirildi. Çünkü bunlar hakîkî zinaya dâvet ederler. Bunun için "Ferc bunu ya tasdik eder yâhud bırakıp yalanlar" buyurdu, demiştir. (Kastallânî)
el-Lemem: Delilik ve küçük günâh mânâsınadır... Gûyâ ki başlı başına günâh olmayıp, günâha yakın bir mânâ demektir. Nitekim "Onlar ufak tefek suçlar hâriç olmak üzere, günâhın büyüklerinden ve fuhuştan kaçınanlardır... " (Necm: 32) âyetinde de el-Lemem, "Küçük günâh" mânâsınadır. (Kaamûs Ter.)
Bu hadîse göre Allah ezelde Âdem oğlu'na ne takdir ettiyse, muhakkak ona erişecektir. İnsan oğlunun kudreti, mukadder olan şeyi def etmeye kâfî değildir. Şu var ki, Allah, kulun göz, dil gibi organlarıyle kazandığı küçük hatâlarını, yalan bir rûyâ hâlinde kaldıkça tâ cinsiyet organı bunlan hakîkî zina ile tasdîk edip gerçekleştirinceye kadar zina suretinde cezalandırmıyor. Fakat zina gerçekleşince büyük günâh oluyor ve haddi îcâb ediyor.
ez-Zuhrî de (yaşlan küçük olduğundan) ay hali olmayanlara bakma hususunda şöyle demektedir:
Küçük dahi olsa, canın kendileri bakmaya çektiği kimselerin herhangi bir yerlerine bakmak uygun değildir.
Atâ da bir kimsenin satın almak İstemesi hali dışında Mekke'de satılan cariyelere bakmayı mekruh görmüştür.
Buhârî ile Muslim'deki rivayete göre Peygamber (s.a.v.), kendisine soru soran Has'am'lı kadına bakan el-Fadl'ın yüzünü başka bir tarafa çevirmiştir. (Buhârî, Hacc 1; İsti'zân 2; Muslim, Hacc 407; Ebâ Dâvûd, Menisik 25; Nesât, Menâsik 12; Muv'atta, Hacc 97; Musned, I, 359)
Hakîkî zina, erkeğin fercinin yabancı bir kadının fercıne girmesiyle olur. Göz ve dil zinasına ise, zinaya sebep olduğu için mecazen zina denmiştir. Yabancı bir kadınla el sıkışma gibi zinaya sebeb olan hareketlere de mecazen zina denilir. Akıllı bir insana yakışan bu gibi hareketlerden kaçınmalı ve Rasûl-u Ekram'ın bu mevzudaki sakındırıcı hadislerini devamlı hatırda tutmaktır. Hafız Munzirî'nin tahrîc ettiği şu hadîs-i kudsî de bunlardan biridir:
"Harama bakış şeytanın oklarından zehirli bir oktur. Kim benden korktuğu İçin bundan sakınırsa, bu hareketine karşılık ona bir iman veririm kî o imanın tadını tâ kalbinin derinliklerinde hisseder." (Munzirî, et-Tergib ve't-terhîb, III, 63) Fiil sebeb olduğu neticeye göre hüküm kazanır. Harama vâsıta olan her şey haram, mubaha vasıta olan her şey mubah, vâcib için zarurî olan şey de vâcibdir!