"Şeyhu’l-İslam İbni Teymiyye’ye şu soru soruldu:
Şeyh, İmam, Selefin takipçisi ve Halef’in lideri, bildiğim ve batı ve doğu beldelerinde tanıştıklarımın en alimi Takiyyudin Ebu’l-Abbas Ahmed İbni Teymiyye’ye dünya hayatım ve dini yaşantım hususunda beni doğruya yöneltecek bir nasihatta bulunmasını sordum. Şöyle cevap verdi (rahimehullahi Te’ala):
Nasihata gelince; ben Allah (Azze ve Celle) ve Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem)’in nasihatından, anlayan ve uyanlar için, daha faydalı bir nasihat bilmiyorum (Allah) Te’ala dedi ki: ( ولقد وصينا الذين أوتوا الكتاب من قبلكم وإياكم أن اتقوا الله )
"Andolsun, biz sizden önce kitap verilenlere ve sizlere: Allah'tan korkup sakının! diye tavsiye ettik." (en-Nisa 4/131)
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) Mu’az (radiyallahu anh)’aya onu Yemen’e gönderdiğinde şöyle nasihat etti.
( يا معاذ : اتق الله حيث ما كنت , واتبع السيئة الحسنة تمحها , وخالق الناس بخلق حسن )
"Ya (ey) Mu’az! Her ne halde ve nerede olursan ol, Allah’tan kork! Seyyiat (günah) işlediğinde arkasından hemen Hasenat (sevap) kazandıracak bir amel işle ki, onu yok etsin. İnsanlara da güzel şekilde muamele et."