Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
23.png
 
AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
Paragraf metniniz (2).png


Övmeye Dair Hadisler Hakkında Müslim, bu babta, övmeyi yasaklamaya dair varid olmuş hadisleri zikretmiş bulunmaktadır. Ama Buhari ve Müslim'in sahihlerinde yüze karşı övmeyi ifade eden çok sayıda hadis gelmiştir. İlim adamları der ki: Bu hadislerin cem edilme yolu şudur: Yasak övmekte ileriye gitmek ve sahip olunan niteliklerden fazlasını zikretmek hakkında yahut da övüldüğünü işitmesi halinde kendisini beğenmek ve buna benzer bir fitneye kapılmasından korkulan kişi hakkında yorumlanır.

Takvasının kemali, aklının sağlamlığı ve bilgisi dolayısı ile böyle bir tehlikenin korkulmadığı kimseye gelince, eğer aşırıya kaçılmıyorsa kişiyi yüzüne karşı methetmek nehyedilmiş değildir. Aksine eğer bu yolla hayra teşvik etmek, hayrı daha çok işlemek ya da onu sürdürmek ya da ona uymak gibi bir maslahat elde edilecekse o taktirde övmek müstehap olur. Allah en iyi bilendir. (Kaynak:Sahih-i Müslim Şerhi - Zühd)
 
Son düzenleme:
AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
Ahi selamun aleyküm Rahmetullah ne manada denmiş burda bazen idrak edemiyorum bildiğimiz toprak mı
Aleykum Selam ve Rahmetullah ahi, bu konularda gelen hadislerin şerhini açıklama kısmına yazdım, Sahabi Mikdad(r.a) bu hadisi gerçek manası üzere anlayıp bildigin toprak saçıyor. Bazı hadis şârihleri de bunun hem methedene hem de methedilene topraktan yaratıldıklarını ve mütevâzi olmaları gerektiğini, kendilerini büyük görmemeleri icap ettiğini hatırlatma anlamında olduğunu söylemişlerdir. Onların yüzüne toprak serpmek, bekledikleri dünyalığı elde edemeyeceklerini kendilerine göstermek anlamındadır, diyenler de vardır.
 
İsl4mist Çevrimdışı

İsl4mist

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Aleykum Selam ve Rahmetullah ahi, bu konularda gelen hadislerin şerhini açıklama kısmına yazdım, Sahabi Mikdad(r.a) bu hadisi gerçek manası üzere anlayıp bildigin toprak saçıyor. Bazı hadis şârihleri de bunun hem methedene hem de methedilene topraktan yaratıldıklarını ve mütevâzi olmaları gerektiğini, kendilerini büyük görmemeleri icap ettiğini hatırlatma anlamında olduğunu söylemişlerdir. Onların yüzüne toprak serpmek, bekledikleri dünyalığı elde edemeyeceklerini kendilerine göstermek anlamındadır, diyenler de vardır.
Allah razı olsun
 
AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
212.png


Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kadının lanet okuduğu dişi deve hakkında: "Üzerinde olanları alın, onu salın. Çünkü o lanetlenmiştir" buyurması bir diğer rivayete göre de: "Üzerinde lanet okunmuş bir dişi deve bizimle olmasın" buyurması, bu laneti okuyan kadına da başkasına da bu işten vazgeçmeleri içindir. Çünkü daha önce böyle lanet okumayı yasakladığı gibi o kadından önce de başkasını böyle yapmaktan yasaklamıştır. Bundan dolayı kadın o deveyi serbest bırakmakla cezalandırılmış oldu. Maksat ise kendisinin de yolda o deve ile birlikte olmayı yasaklamasıdır. O devenin satılması, boğazlanması ve Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber olunmadığı hallerde ona binilmesi ve bundan başka bu durumdan önce caiz olan diğer tasarruflar eski hali üzere caiz kalmaya devam etmiştir. Çünkü şeriat ancak onunla birlikte yolculuk yapmanın nehyedilmesi hakkında gelmiştir. Bunun dışında diğer hususlar olduğu gibi kalmış oldu.(Kaynak: Sahih-i Müslim Şerhi - Birr)
 
G Çevrimdışı

Genç55

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ebü’l-Fazl Abbas İbni Abdülmuttalib radıyallahu anh şöyle dedi:

- Yâ Resûlallah! Bana Allah Teâlâ’dan isteyeceğim bir şey öğret, dedim.

- “Allah’dan âfiyet dileyin!” buyurdu.

Aradan birkaç gün geçtikten sonra tekrar yanına geldim ve:

- Yâ Resûlallah! Bana Allah Teâlâ’dan isteyeceğim bir şey öğret, dedim.

- “Ey Abbas! Ey Resûlullah’ın amcası! Allah’tan dünya ve âhirette âfiyet dileyin!” buyurdu.

Tirmizî, Daavât 85.
 
barisbeyx Çevrimiçi

barisbeyx

Üye
İslam-TR Üyesi
İbn Abbâs"ın naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Küçüğümüze merhamet etmeyen, büyüğümüze saygı göstermeyen ve iyiliği emredip/teşvik edip kötülükten sakındırmayan/uzaklaştırmayan bizden değildir.”

(T1921 Tirmizî, Birr, 15)
 
G Çevrimdışı

Genç55

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Sa‘d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh şöyle dedi:

Bir bedevî Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e gelerek:

- Bana söyleyeceğim bir zikir öğret, dedi.

Resûl-i Ekrem ona şu zikri okumasını tavsiye etti:

لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ ، اَللَّه أَكْبَرُ كَبِيرًا ، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ كَثِيرًا ، وَسُبْحَانَ اللَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ ، وَلَا حَوْل وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ

“Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, Allâhü ekber kebîran ve’l-hamdü lillâhi kesîrâ ve sübhânallâhi Rabbi’l-âlemîn, velâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-Azîzi’l-Hakîm"

"Tek olan Allah’tan başka ilâh ve O’nun bir eşi ve benzeri de yoktur. Kudreti ve saltanatıyla Allah en büyüktür. Bitip tükenmeyen hamd O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih ederim. Günahtan kaçacak güç, ibadet edecek kuvvet ancak Azîz ve Hakîm olan Allah’ın yardımıyla kazanılabilir.”

Bedevî:

- Bunlar Rabbim için söyleyeceğim dua ve zikirlerdir. Kendim için ne söylemeliyim? dedi.

Resûl-i Ekrem:

اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي، وَارْحَمْنِي، وَاهْدِنِي، وَارْزُقْنِي

“Allâhümmağfir lî verhamnî vehdinî verzuknî"

"Allahım, beni bağışla, bana merhamet et, rızânı kazandıracak işler yaptır ve bana hayırlı rızık ver, de” buyurdu. (Müslim, Zikir 33-36)
 
G Çevrimdışı

Genç55

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Her kim ‘estağfirullah ellezî lâ ilâhe illâ huve'l-hayye'l-kayyûme ve etûbu ileyhi: Kendisinden başka ilâh bulunmayan, ebedî hayatla daima diri olan, her şeyin varlığı kendisine bağlı olup kâinatı yöneten Allah’tan beni bağışlamasını diler ve günahlarıma tövbe ederim’ diye yalvarırsa, savaştan kaçmış bile olsa, günahları bağışlanır.”

(Ebû Dâvûd, Vitir 26; Tirmizî, Daavât 118; Hâkim, el-Müstedrek, I, 511. Ayrıca bk. İbni Mâce, Edeb 57)
 
Üst