Savaş açmak; sadece bilfiil silahlarla savaş açmak demek değildir. Müslümanlara eziyet vermek, insanların İslam dinine girmelerine engel olmak ve şeytana uymalarını teşvik etmek de müslümanlara savaş açmak demektir.
Bütün tağuti sistemlerde, yani Allah'ın şeriatinin hakim olmadığı tüm sistemlerde, yukarıda sayılan savaş açma şekilleri muhakkak vuku bulmaktadır. Bu sistemler, Mekke müşriklerinin Rasulullah'a yaptığı gibi, ya bilfiil İslam'a savaş açarlar ya vatandaşlarının gerçek müslüman olmalarına engel olurlar ya gerçek İslam'a girenlere işkence ve eziyet ederler ya da müslümanları dinlerinden döndürmek için çeşitli faaliyetler yaparlar.
Zamanımızdaki tağutlar da böyle yapmaktadır. Günümüz tağutları meyhaneler, genel evler açarak, kadınları açık gezdirerek, televizyon ve sinamalarda ahlaksız filimler göstererek, müslümanları ve müslüman olmak isteyenleri şeytanın yoluna sevk ederek İslam'a savaş açmışlardır. Onların bu çalışmalarındaki gaye, insanları Allah'ın hükümlerine tabi olmaktan alıkoymaktır.
İşte bütün bu sistemlere karşı cihad vardır. Zaten İslam'da cihadın gayesi; bu tür baskıları ortadan kaldırarak ve insanların kendi iradeleriyle İslam'ı seçip seçmemede serbest bırakmaktır. Yoksa insanlara zorla İslam'ı kabul ettirmek değildir. Cihad, İslam'ın insanlara ulaşmasını engelleyen bütün engelleri ortadan kaldırmak için farz kılınmıştır.