Çevrimdışı
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Günün Sözü
- Konbuyu başlatan !sLaM4eVeR
- Başlangıç tarihi
Çevrimdışı
Çevrimdışı
Rabbine tevekkül eden, yardımına ve vaadine güvenen müminlerin kalbinde ümitsizliğin yeri yoktur.
| Dr. Şeyh Abdullah Muhaysini
| Dr. Şeyh Abdullah Muhaysini
Çevrimdışı
'' Sabır , İnsan'ın Yüzünü Ekşitmeden Acıları Yudumlamasıdır ...! ''
[ Cüneyd El Bağdadi Rahimehullah ]
[ Cüneyd El Bağdadi Rahimehullah ]
ك
Çevrimdışı
Trump: Esed bir hayvan.
Çevrimdışı
Kays b. Ebû Hâzım'ın haber verdiğine göre Abdullah b. Revâha bir gün ağlamış onu böyle gören hanımı da ağlamaya başlamıştır. Abdullah hanımına, 'Neden ağlıyorsun?' diye sorunca: 'Seni ağlarken gördüğüm için ben de ağladı cevabını alır. Abdullah ise şöyle der: 'Ben cehenneme uğrayacağımı haber aldım, fakat çıkacağımı haber almadığım için ağlıyorum.'
Çevrimdışı
Çevrimdışı
Hakimiyet kayıtsız şartsız Allah'ındır!
Çevrimdışı
Bilgisayarın ve cep telefonun seni kulluktan alıkoymasın! Bir şeyler yazarken ve paylaşırken sorumluluğunu yerine getirdiğini zannetme.!
Çevrimdışı
Tagutu reddetmek ancak;
Allah’tan başkasına yapılan ibadetlerin geçersiz olduğunu kabul edip, böyle birşeyin yapılmaması gerektiğine inanmak, böyle yapanları tekfir edip sevmemek ve onlara düşman olmakla mümkün olur.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
قَدْ كَانَتْ لَكُمْ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ فِي إِبْرَاهِيمَ وَالَّذِينَ مَعَهُ إِذْ قَالُوا لِقَوْمِهِمْ إِنَّا بُرَآءُ مِنْكُمْ وَمِمَّا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ كَفَرْنَا بِكُمْ وَبَدَا بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةُ وَالْبَغْضَاءُ أَبَدًا حَتَّىٰ تُؤْمِنُوا بِاللَّهِ وَحْدَهُ ﴿٤﴾
“İbrahim ve beraberinde olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine şöyle demişlerdi: “Biz sizden ve Allah’tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi tekfir ediyoruz. Sadece bir olan Allah’a iman edinceye kadar bizimle sizin aranızda ebedi bir düşmanlık ve kin başgöstermiştir.” (Mumtahine: 4)
Yasama hakkını yalnız Allah’a tanımak tevhid inancının gereğidir. Bunu bu şekilde kabul etmedikçe tevhid akidesi sıhhat kazanamaz. Bu da yani; tevhid akidesinin sıhhat kazanması da ancak taguti her türlü unsuru reddetmekle olur.
Tagut sadece tek şekilde karşımıza çıkmayabilir. Şühpesiz ki, tagut ne şekilde olursa olsun, tevhid akidesi onu kesinlikle reddetmeyi gerektirir.
Çağımızda tagut özellikle teşri (kanun) koyma ve emir verme şeklinde karşımıza çıkıyor.
Çağımızdaki tagut; ilahi kanunlar dışında, insanların koydukları kanunlar, emirler ve değer yargıları şeklinde de ifade edilebilir.
Buna göre, kanun koyan ister bir diktatör, ister halkın seçtiği seçkin bir zümre, ister toplumda yer etmiş bir grup bilim adamı, isterse halkın sevdiği bir komutan olsun farketmez, yine de taguttur.
Bu durum karşısında, tevhid akidesini korumak isteyen herkes; bu çağdaş tagutu inkar etmek, Allah’ın kanunlarına zıt olan emirlerine uymamak, ondan uzaklaşmak, ona tabi olanların (koyduğu ölçülere uyanların) küfrüne hükmetmek ve onlardan olmadığını ilan edip onlara düşman olmak zorundadır.
Mumtahine: 4 ayetinde geçen İbrahim (a.s) ile kavminin, tagut ve ona ibadet edenlere karşı tutumları, bu konuda bizlerin yolunu aydınlatan önemli işaretlerdendir.
Allah’tan başkasına yapılan ibadetlerin geçersiz olduğunu kabul edip, böyle birşeyin yapılmaması gerektiğine inanmak, böyle yapanları tekfir edip sevmemek ve onlara düşman olmakla mümkün olur.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
قَدْ كَانَتْ لَكُمْ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ فِي إِبْرَاهِيمَ وَالَّذِينَ مَعَهُ إِذْ قَالُوا لِقَوْمِهِمْ إِنَّا بُرَآءُ مِنْكُمْ وَمِمَّا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ كَفَرْنَا بِكُمْ وَبَدَا بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةُ وَالْبَغْضَاءُ أَبَدًا حَتَّىٰ تُؤْمِنُوا بِاللَّهِ وَحْدَهُ ﴿٤﴾
“İbrahim ve beraberinde olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine şöyle demişlerdi: “Biz sizden ve Allah’tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi tekfir ediyoruz. Sadece bir olan Allah’a iman edinceye kadar bizimle sizin aranızda ebedi bir düşmanlık ve kin başgöstermiştir.” (Mumtahine: 4)
Yasama hakkını yalnız Allah’a tanımak tevhid inancının gereğidir. Bunu bu şekilde kabul etmedikçe tevhid akidesi sıhhat kazanamaz. Bu da yani; tevhid akidesinin sıhhat kazanması da ancak taguti her türlü unsuru reddetmekle olur.
Tagut sadece tek şekilde karşımıza çıkmayabilir. Şühpesiz ki, tagut ne şekilde olursa olsun, tevhid akidesi onu kesinlikle reddetmeyi gerektirir.
Çağımızda tagut özellikle teşri (kanun) koyma ve emir verme şeklinde karşımıza çıkıyor.
Çağımızdaki tagut; ilahi kanunlar dışında, insanların koydukları kanunlar, emirler ve değer yargıları şeklinde de ifade edilebilir.
Buna göre, kanun koyan ister bir diktatör, ister halkın seçtiği seçkin bir zümre, ister toplumda yer etmiş bir grup bilim adamı, isterse halkın sevdiği bir komutan olsun farketmez, yine de taguttur.
Bu durum karşısında, tevhid akidesini korumak isteyen herkes; bu çağdaş tagutu inkar etmek, Allah’ın kanunlarına zıt olan emirlerine uymamak, ondan uzaklaşmak, ona tabi olanların (koyduğu ölçülere uyanların) küfrüne hükmetmek ve onlardan olmadığını ilan edip onlara düşman olmak zorundadır.
Mumtahine: 4 ayetinde geçen İbrahim (a.s) ile kavminin, tagut ve ona ibadet edenlere karşı tutumları, bu konuda bizlerin yolunu aydınlatan önemli işaretlerdendir.
ك
Çevrimdışı
Çevrimdışı
mü,minlere nasiyatlar inş.
"Sen öğüt verip-hatırlat; çünkü gerçekten öğütle-hatırlatma, mü'minlere yarar sağlar" (Zariyat 55)
"Yapmakta oldukları münker (çirkin iş) lerden birbirlerini sakındırmıyorlardı. Yapmakta oldukları şey ne kötü idir!."
(Maide 79)
"Bunlar, Allah'a ve ahret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yaraşırlar. İşte bunlar Salih olanlardandır." (Al-i İmran 114)
"Sizden, hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır." (Al-i İmran 104)
- Her hayırlı şeye besmele ile başlayınız. .
- Müslüman kardeşinize selam vermeyi ihmal etmeyiniz, verilen selamı daha güzeli ile alınız.
- Her fırsatta Allah'ı zikredin. Düşünürken, yürürken, konuşurken, yatarken, bir sohbet esnasında, bir yolculuk sırasında, kısacası her an Allah'ı çokça zikredin. Zikredin ki Allah'ta sizi zikretsin.
- Her zaman Peygamber (s.a.v)'e çokça salat ve selam getirip bunu alışkanlık haline getirin.
- Sünnetten bildiğinizle amel edin, bidatlerden uzak durun, hurafe ve batıl inançlardan sakının.
- Hatalarınızda asla ısrar etmeyin, bu ancak şeytandandır. Sizde Hz.Adem (a.s) gibi tevbe etmesini bilin ve onun yolunu takip edin.
- Kardeşlerinizle iyi geçinin, mümkün mertebe münakaşa etmeyin, birbirinizle çekişmeyin. Birbirinizle çekişmeniz gücünüzü azaltır bilesiniz.
- Size verilen görevi layıkı ile yapın, ihmalkar olmayın. İtaat edin ki size de itaat edilsin. Sorumlu olduğunuz görevleri hakkıyla yapın ki Allah ta size ecir versin
- Kur'an dan ve hadisten okuyunuz, okuduğunuzu da uygulayınız ki yaşayan Kur'an olasınız.
- Ailenizi iyi idare ediniz, erkekler hanımlarıyla hanımlarda eşleriyle iyi geçinsinler. Evinizde İslam'ı uygulayın ki çocuğunuza da yansısın.
- Nafile ibadetlerinize özen göstermeli, pazartesi ve Perşembe oruçlarını tutmalı, gece namazı kılmalı, evlere girerken besmele ile girmeli ve mutlaka evdekilere selam vermeli ve bu tür amelleri ihmal etmemelisiniz.
- Kur'an okumayı ihmal etmeyin, her gün az da olsa Kur'an okuyun. Çünkü Allah Teala amellerin azda olsa devamlı olanını sever.
- Çocuklarınıza mutlaka Kur'an okumayı sevdiriniz ve öğretiniz.
- Daima abdestli olmaya çalışınız, abdest bozarsanız da hemen ardından abdest almayı alışkanlık haline getiriniz. Yatağa girerken abdest alın, abdestli uyuyan kimse gündüz oruçlu gece abid gibi sevap alır unutmayınız.
- Sabah namazından sonra güneş iyice yükselince kuşluk namazı, akşam namazından sonra evvabin namazı kılınız. Farz namazlardan sonra da mutlaka ayetül-kürsi okuyun, tesbihat yapın kendiniz ve ümmet için dua edin.
- Namazlarınızı vaktin ilk kısmında kılmaya gayret gösterin, çünkü ecri en çok olan ilk vaktinde kılınan namazdır.
- Her ne yaparsanız mutlaka sağdan başlayınız.
- Yolda yürürken itidal üzere ve kibirlenmeden yürüyünüz.
- Kardeşlerinize şefkat, merhamet ve muhabbet ile yaklaşınız ki aranızdaki sevgi artsın.
- Karşılaştığınız kardeşlerinize selam veriniz, ona tebessüm ediniz. Musafaha yapın ve kucaklaşınız birbirinize mağfiret dileyerek dua ediniz.
- Birbirinizi kıskanmayınız gıpta ediniz.
- Kardeşlerinizin gıybetlerini yapmayınız, yapanları uyarınız. Gıybetsiz yaşamaya alışınız ve alıştırınız.
- Asla kardeşlerinizle alay etmeyiniz, onları küçük görmeyiniz belki de onlar Allah katında sizden daha hayırlıdırlar bilesiniz.
- Kardeşlerinizle iyi geçinin onları asla azarlamayın ve kalplerini kırmayın, kalp kırmak çok kolay onu onarmak ise çok zordur.
- Kardeşlerinize nasihat edin, öğüt verin, size nasihat etmelerini ve sizin için istiğfarda bulunmalarını isteyin bunda sizin için gerçekten bir çok hayırlar vardır.
- Kardeşlerinizle üç günden fazla dargın kalmak caiz değildir. Üç günden sonra haram işlediğinizi biliniz.
- Müslümanla alakayı kesmek onu öldürmek gibidir. Allah'tan korkunuz ve çok sakınınız.
- Yardımlaşmayı kendinize bir ilke haline getiriniz. Yerine getiremeyeceğiniz şeyi kardeşinize vaat etmeyiniz.
- Kardeşlerinizin hep iyiliğini isteyiniz. Ayıplarını ve gizli hallerini açığa vurmayınız. Kıyamet gününde Allah'u Teala da sizin ayıplarınızı örtsün istemez misiniz?
- Kardeşlerinizle tartışmayın, unutmayınız ki şeytan aranıza kin ve düşmanlık sokmak ister. Siz ise buna izin vermeyin ya susun, ya hayır konuşun.
- Kardeşlerinizle ancak ve ancak hayırlarda yarışınız. Onların yaptıkları hayır işleri taktir edin ki, bu başkaları için de teşvik olsun.
- Birbirinizi Allah'ın rızası için sevin, yine Allah'ın rızası için ziyaret edin ve bütün işlerinizde sadece ve sadece O'nun rızasını gözetin.
- Kardeşlerinize sıkı sıkıya bağlanın. Onlara güvenin, onların sizin üzerinizdeki haklarını koruyunuz. Unutmayınız ki birlikten kuvvet doğar, ayrılıktan ise gaflet ve felaket, cemaat ise rahmet ve berekettir.
- Hasta olan kardeş ve yakınlarınızı (akrabalar) ziyaret edin ve onlara Allah'tan şifa dileyin. Biliniz ki bu ameliniz Allah Teala katında gerçekten çok değerlidir.
- Sürekli kardeşlerinin hatalarını gören kendi hatalarını göremez. Bu yüzden daima kendi nefsinizi muhasebeye tabi tutup kendi eksiklik ve hatalarınızı görmeye çalışınız.
- Daima alim ve Salih insanlarla oturup-kalkın, facir ve fasıklardan uzak durun.
- Kimseye kötü söz söylemeyin ki başkaları da size söylemesin.
- Anne ve babanızı sevin. Onlara "öf" bile demeyin. Onları üzemeyin, onlar size münker ve masiyeti emretmedikleri sürece onlara itaat edin ve onlara iyi davranın.
- Müslümanlar arasında asla söz götürüp getirmeyin, yalan söylemeyin, söz verdiğinizde sözünüzde duramayacaksanız asla söz vermeyin. Çünkü bunlar güveni zedeler.
- Eşinize ve çocuklarınıza karşı çok merhametli olun, onların Allah'ın size bir emaneti olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın. Onlara karşı yapacağınız en büyük iyilik onları cennete hazırlamanız, onları yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem azabından korumanızdır.
- Çocuklarınız İslam'ın çiçekleridirler onları güzel yetiştiriniz ki, büyüdüklerinde kokuları her yana yayılsın.
- Yetim çocuklara, dul kadınlara, fakir kardeşlerinize yardım edin. Onları incitmeyin, aksine onları gözetip sevin.
- Günahlarınızı unutmayın tevbe ve istiğfar edin, Allah'tan af dileyin. Cehennemden çok korkun, cenneti çok arzulayın.
- Riya, gıybet, haset, yalan söylemek, kibir, tembellik, sorumsuzluk Müslüman'a yakışmayan hasletlerdir sakın unutmayın.
- Çok yemin etmeyin, çok yemin etmek kendine güveni olmayan insanların işidir. Ancak gerektiğinde ve sadece Allah adına yemin edin.
- Sözünüz ve özünüz aynı olsun ki, örnek bir şahsiyet olasınız. İnsanlara karşı daima güler yüzlü, nazik ve yumuşak olun ki, sizde İslam'ın güzelliğini görsünler.
- Kardeşlerinizi asla aldatmayınız, kardeşleriniz bu yaptığınızı bilmese de Allah sizin ne yaptığınızı ve kalplerinizden geçirdiklerinizi çok iyi bilendir. Allah size şah damarlarınızdan daha yakın değil mi?
- Dünya hayatı, makam, mevki, kadın, evlat, şan, şöhret, zenginlik, güzellik hepsi gelip geçicidir. Baki olan ise Allah'tır, o halde sadece onun rızasına uygun yaşamayı kendinize şiar edinin.
- Size verilen sırları açığa vurmayın, ağzınızı sıkı tutun, her şeyi herkesle konuşmayın, sizi ilgilendirmeyen hususları da merak edip araştırmayın. Bu kişinin iyi Müslüman oluşundandır.
- Namazlarınızı özenle koruyunuz. Resulullah (s.a.v) nasıl kılmış ise sizde öylece namaz kılınız.
Namazlarınızı yavaş ve huşu ile kılmaya gayret gösterin, boş vakitlerinizde harcadığınız zamanın az bir kısmını da namazda harcamaktan kaçmayınız.
- Hiçbir zaman ümitsizliğe düşmeyiniz. Bunu size ancak şeytan ve dostları fısıldar. Hz. Peygamber (s.a.v) ve ashabı nasıl başardı ise sizde başarabilirsiniz. Size düşen azim ve sabırla çalışmaktır. Başarı ise muhakkak Allah'tandır.
- Gözünüzü harama bakmaktan koruyunuz. Kardeşlerinizi de bu konuda uyarınız. Allah'ın sizi sürekli gördüğünü ve mutlaka hesaba çekileceğinizi unutmayınız.
- Dikkat edin mümin bir defa aldanır. Nefis, şeytan ve insanlar sizi sürekli aldatmasın.
- Sürekli olarak Kur'an okuyunuz ve Kur'an dinleyiniz. Çünkü kalpler ancak Allah'ın zikri (Kur'an) ile mutmain olur.
- Dua etmeyi asla küçük görmeyin ve ihmal etmeyin. Namaz müminin miracı, dua ise silahıdır.
- Namazlarınız da ve namazlarınızdan sonra, kardeşlerinizle karşılaştığında ve ayrıldığınızda, evlerinize girerken ve çıkarken, yatarken ve kalkarken, abdest alırken, yolda yürürken, kısacası tüm hayatınızda sürekli olarak dua edin. Allah Teala kendisine kabul edileceği umularak yapılan duayı ala geri çevirmez bunu bilin.
- Şu üç şeyin kıymetini çok iyi bilin; yaşlılıktan önce gençliğin, hastalıktan önce sıhhatin ve ölümden önce hayatın. Kim bunların kıymetini iyi bilirse mutlaka kazançtadır.
- Cihad etmeden ölmeyi asla aklınızdan geçirmeyin ki, bu nifaktır.
- Zalimlere sakın meyletmeyin, onlara asla gücenmeyin ve onlardan korkmayın Allah'tan korkun ki Allah'tan korkan kişi asla kaybetmez. Zalimler ve kafirlere karşı şiddetli müminlere karşı ise merhametli ve şefkatli olunuz.
- Ölümü sürekli düşünün; güzel ölümü ve Allah yolunda ölmeyi temenni edin. Allah'ın takdir ettiğinin dışında hiçbir şeyin olmayacağını aklınızdan çıkartmayın. Demir öldürmez, öldüren ve dirilten Allah'tır.
- İmkanlarınız nispetinde ihtiyaç sahibi kardeşlerinize yardım ediniz, onlara borç vermekten kaçınmayınız. Allah'ta kıyamet günü sizin bir ihtiyacınızı gidersin istemez misiniz? Borç alan kardeşlerde ödemelerde gevşeklik göstermesinler. Bir borcu ödemek kastıyla alan kişiye Allah yardım eder.
- İş veren iseniz, çalıştırdığınız insanlara zulmetmeyiniz. Allah'tan korkup haklarını koruyunuz. Çalışan biri iseniz aldığınız ücreti hak etmeye ve evinize helal lokma götürmeye özen gösteriniz.
- Lükse özenmekten kaçının, itidal üzere yaşamaya gayret gösterin. Ne cimri olunuz nede müsrif. Gerekli olanı, gereksiz şeylerden ise kaçının.
- Hanımlar yabancı erkeklerden, erkekler de yabancı hanımlardan uzak dursunlar. Bu kalplerimiz için daha hayırlı ve daha iyidir.
- Hanımlar çarşı Pazar dolaşmasınlar, çocuklarının eğitimleriyle uğraşsınlar vakarla evlerinde otursunlar. Onlara içlerinde ebedi kalmak üzere cennetler hazırlamıştır. Onlar için en hayırlı olan da şüphesiz ki budur.
- Ey mü'min hanımlar, önemli bir ihtiyaç olmaksızın yanınızda mahreminiz olmaksızın dışarı çıkmayınız, bu sizin kınanmamanız açısından daha hayırlıdır.
- İnsanlara İslam'ı anlatabilecek imkanlar hazırlamaya ve bu tür durumları değerlendirmeye, insanlara hakkı ulaştırma gayreti içerisinde olmaya özen gösteriniz ve biliniz ki bir insanı kurtaran tüm insanlığı kurtarmışçasına ecir alır.
- Küfrün yeryüzünden yok olması, İslam'ın bütün kalplerde hakim olması, yaşanması ve yeryüzünde uygulanması için daima gayretli olun. Bu sizin derdiniz endişeniz ve hedefiniz olsun.
- İslam'a hizmetin ciddi bir çalışmayla mümkün olacağını bilerek yaşayın. Bunun içinde fert olarak yaşamayı aklınızdan çıkartın ve kardeşlerinize sıkı sıkıya bağlanın. Müminler ancak ve ancak kardeştirler direktifini unutmayınız.
- İstişaresiz iş yapmayın. Her husuta başarılı olmak ve Allah'ın rızasını kazanmak için işlerinizde mutlaka kardeşlerinize istişare yapınız. Kardeşlerinize de bunu tavsiye ediniz. Çünkü istişare yapan yanılmaz. Müminler ise kötülük üzerinde asla ve asla birleşmezler.
- Ortaklarınızla iyi anlaşınız, birbirinizi seviniz ve güveniniz. Birbirine ihanet etmeyin iki ortağın üçüncüsü Allah'tır.
- Ticari işleriniz de dürüst davranın. Asla yalan söylemeyin, zarar etseniz dahi verdiğiniz sözden dönmeyiniz. Güvenilir tüccar sıdıklar, nebiler ve şehidlerle beraber haşrolunur.
- Diğer Müslümanların yaptıkları ve karşılaştıkları olayları bir tecrübe olarak kabul edin. Eksiklik ve yanlışlıkları öğrenin, aynı hatalara sizde düşmeyin. Doğrularını ise uyguların.
- Dünya hayatının çekiciliği ve güzelliği sizi asla aldatmasın. Sakın şeytanın adımlarını izlemeyin ve kardeşlerinizle dünyalık işler için çekişmeyin.
- Kabir fitnesinden de sürekli olarak Allah'a sığının. Sizin kendi yakınlarınızın, hatta kardeşlerinizin bile sizi içine koyup bırakıp gidecekleri o kabirde ki, orada size tek faydası olacak şey sizin dünyada iken yapmış olduğunuz Salih amellerdir! Bunu sakın unutmayın.
- Hazırlıklı olun, her konuda kendinizi hazır tutun ve ölümü, dünyanın faniliğini unutmadan İslam için çalışmayı ihmal etmeyin. Akşam olduğunda sabahlamayacağınızı, sabah olduğunda da akşama kavuşamayacağınızı devamla düşünün. Çünkü ölüm her an gelebilir, kıyamet her an kopabilir. Kim bilebilir ki?
- Allah'a tevekkül edin. Hiç şüphesiz ki O sizin en büyük yardımcınız ve vekilinizdir.
"Sen öğüt verip-hatırlat; çünkü gerçekten öğütle-hatırlatma, mü'minlere yarar sağlar" (Zariyat 55)
"Yapmakta oldukları münker (çirkin iş) lerden birbirlerini sakındırmıyorlardı. Yapmakta oldukları şey ne kötü idir!."
(Maide 79)
"Bunlar, Allah'a ve ahret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yaraşırlar. İşte bunlar Salih olanlardandır." (Al-i İmran 114)
"Sizden, hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır." (Al-i İmran 104)
- Her hayırlı şeye besmele ile başlayınız. .
- Müslüman kardeşinize selam vermeyi ihmal etmeyiniz, verilen selamı daha güzeli ile alınız.
- Her fırsatta Allah'ı zikredin. Düşünürken, yürürken, konuşurken, yatarken, bir sohbet esnasında, bir yolculuk sırasında, kısacası her an Allah'ı çokça zikredin. Zikredin ki Allah'ta sizi zikretsin.
- Her zaman Peygamber (s.a.v)'e çokça salat ve selam getirip bunu alışkanlık haline getirin.
- Sünnetten bildiğinizle amel edin, bidatlerden uzak durun, hurafe ve batıl inançlardan sakının.
- Hatalarınızda asla ısrar etmeyin, bu ancak şeytandandır. Sizde Hz.Adem (a.s) gibi tevbe etmesini bilin ve onun yolunu takip edin.
- Kardeşlerinizle iyi geçinin, mümkün mertebe münakaşa etmeyin, birbirinizle çekişmeyin. Birbirinizle çekişmeniz gücünüzü azaltır bilesiniz.
- Size verilen görevi layıkı ile yapın, ihmalkar olmayın. İtaat edin ki size de itaat edilsin. Sorumlu olduğunuz görevleri hakkıyla yapın ki Allah ta size ecir versin
- Kur'an dan ve hadisten okuyunuz, okuduğunuzu da uygulayınız ki yaşayan Kur'an olasınız.
- Ailenizi iyi idare ediniz, erkekler hanımlarıyla hanımlarda eşleriyle iyi geçinsinler. Evinizde İslam'ı uygulayın ki çocuğunuza da yansısın.
- Nafile ibadetlerinize özen göstermeli, pazartesi ve Perşembe oruçlarını tutmalı, gece namazı kılmalı, evlere girerken besmele ile girmeli ve mutlaka evdekilere selam vermeli ve bu tür amelleri ihmal etmemelisiniz.
- Kur'an okumayı ihmal etmeyin, her gün az da olsa Kur'an okuyun. Çünkü Allah Teala amellerin azda olsa devamlı olanını sever.
- Çocuklarınıza mutlaka Kur'an okumayı sevdiriniz ve öğretiniz.
- Daima abdestli olmaya çalışınız, abdest bozarsanız da hemen ardından abdest almayı alışkanlık haline getiriniz. Yatağa girerken abdest alın, abdestli uyuyan kimse gündüz oruçlu gece abid gibi sevap alır unutmayınız.
- Sabah namazından sonra güneş iyice yükselince kuşluk namazı, akşam namazından sonra evvabin namazı kılınız. Farz namazlardan sonra da mutlaka ayetül-kürsi okuyun, tesbihat yapın kendiniz ve ümmet için dua edin.
- Namazlarınızı vaktin ilk kısmında kılmaya gayret gösterin, çünkü ecri en çok olan ilk vaktinde kılınan namazdır.
- Her ne yaparsanız mutlaka sağdan başlayınız.
- Yolda yürürken itidal üzere ve kibirlenmeden yürüyünüz.
- Kardeşlerinize şefkat, merhamet ve muhabbet ile yaklaşınız ki aranızdaki sevgi artsın.
- Karşılaştığınız kardeşlerinize selam veriniz, ona tebessüm ediniz. Musafaha yapın ve kucaklaşınız birbirinize mağfiret dileyerek dua ediniz.
- Birbirinizi kıskanmayınız gıpta ediniz.
- Kardeşlerinizin gıybetlerini yapmayınız, yapanları uyarınız. Gıybetsiz yaşamaya alışınız ve alıştırınız.
- Asla kardeşlerinizle alay etmeyiniz, onları küçük görmeyiniz belki de onlar Allah katında sizden daha hayırlıdırlar bilesiniz.
- Kardeşlerinizle iyi geçinin onları asla azarlamayın ve kalplerini kırmayın, kalp kırmak çok kolay onu onarmak ise çok zordur.
- Kardeşlerinize nasihat edin, öğüt verin, size nasihat etmelerini ve sizin için istiğfarda bulunmalarını isteyin bunda sizin için gerçekten bir çok hayırlar vardır.
- Kardeşlerinizle üç günden fazla dargın kalmak caiz değildir. Üç günden sonra haram işlediğinizi biliniz.
- Müslümanla alakayı kesmek onu öldürmek gibidir. Allah'tan korkunuz ve çok sakınınız.
- Yardımlaşmayı kendinize bir ilke haline getiriniz. Yerine getiremeyeceğiniz şeyi kardeşinize vaat etmeyiniz.
- Kardeşlerinizin hep iyiliğini isteyiniz. Ayıplarını ve gizli hallerini açığa vurmayınız. Kıyamet gününde Allah'u Teala da sizin ayıplarınızı örtsün istemez misiniz?
- Kardeşlerinizle tartışmayın, unutmayınız ki şeytan aranıza kin ve düşmanlık sokmak ister. Siz ise buna izin vermeyin ya susun, ya hayır konuşun.
- Kardeşlerinizle ancak ve ancak hayırlarda yarışınız. Onların yaptıkları hayır işleri taktir edin ki, bu başkaları için de teşvik olsun.
- Birbirinizi Allah'ın rızası için sevin, yine Allah'ın rızası için ziyaret edin ve bütün işlerinizde sadece ve sadece O'nun rızasını gözetin.
- Kardeşlerinize sıkı sıkıya bağlanın. Onlara güvenin, onların sizin üzerinizdeki haklarını koruyunuz. Unutmayınız ki birlikten kuvvet doğar, ayrılıktan ise gaflet ve felaket, cemaat ise rahmet ve berekettir.
- Hasta olan kardeş ve yakınlarınızı (akrabalar) ziyaret edin ve onlara Allah'tan şifa dileyin. Biliniz ki bu ameliniz Allah Teala katında gerçekten çok değerlidir.
- Sürekli kardeşlerinin hatalarını gören kendi hatalarını göremez. Bu yüzden daima kendi nefsinizi muhasebeye tabi tutup kendi eksiklik ve hatalarınızı görmeye çalışınız.
- Daima alim ve Salih insanlarla oturup-kalkın, facir ve fasıklardan uzak durun.
- Kimseye kötü söz söylemeyin ki başkaları da size söylemesin.
- Anne ve babanızı sevin. Onlara "öf" bile demeyin. Onları üzemeyin, onlar size münker ve masiyeti emretmedikleri sürece onlara itaat edin ve onlara iyi davranın.
- Müslümanlar arasında asla söz götürüp getirmeyin, yalan söylemeyin, söz verdiğinizde sözünüzde duramayacaksanız asla söz vermeyin. Çünkü bunlar güveni zedeler.
- Eşinize ve çocuklarınıza karşı çok merhametli olun, onların Allah'ın size bir emaneti olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın. Onlara karşı yapacağınız en büyük iyilik onları cennete hazırlamanız, onları yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem azabından korumanızdır.
- Çocuklarınız İslam'ın çiçekleridirler onları güzel yetiştiriniz ki, büyüdüklerinde kokuları her yana yayılsın.
- Yetim çocuklara, dul kadınlara, fakir kardeşlerinize yardım edin. Onları incitmeyin, aksine onları gözetip sevin.
- Günahlarınızı unutmayın tevbe ve istiğfar edin, Allah'tan af dileyin. Cehennemden çok korkun, cenneti çok arzulayın.
- Riya, gıybet, haset, yalan söylemek, kibir, tembellik, sorumsuzluk Müslüman'a yakışmayan hasletlerdir sakın unutmayın.
- Çok yemin etmeyin, çok yemin etmek kendine güveni olmayan insanların işidir. Ancak gerektiğinde ve sadece Allah adına yemin edin.
- Sözünüz ve özünüz aynı olsun ki, örnek bir şahsiyet olasınız. İnsanlara karşı daima güler yüzlü, nazik ve yumuşak olun ki, sizde İslam'ın güzelliğini görsünler.
- Kardeşlerinizi asla aldatmayınız, kardeşleriniz bu yaptığınızı bilmese de Allah sizin ne yaptığınızı ve kalplerinizden geçirdiklerinizi çok iyi bilendir. Allah size şah damarlarınızdan daha yakın değil mi?
- Dünya hayatı, makam, mevki, kadın, evlat, şan, şöhret, zenginlik, güzellik hepsi gelip geçicidir. Baki olan ise Allah'tır, o halde sadece onun rızasına uygun yaşamayı kendinize şiar edinin.
- Size verilen sırları açığa vurmayın, ağzınızı sıkı tutun, her şeyi herkesle konuşmayın, sizi ilgilendirmeyen hususları da merak edip araştırmayın. Bu kişinin iyi Müslüman oluşundandır.
- Namazlarınızı özenle koruyunuz. Resulullah (s.a.v) nasıl kılmış ise sizde öylece namaz kılınız.
Namazlarınızı yavaş ve huşu ile kılmaya gayret gösterin, boş vakitlerinizde harcadığınız zamanın az bir kısmını da namazda harcamaktan kaçmayınız.
- Hiçbir zaman ümitsizliğe düşmeyiniz. Bunu size ancak şeytan ve dostları fısıldar. Hz. Peygamber (s.a.v) ve ashabı nasıl başardı ise sizde başarabilirsiniz. Size düşen azim ve sabırla çalışmaktır. Başarı ise muhakkak Allah'tandır.
- Gözünüzü harama bakmaktan koruyunuz. Kardeşlerinizi de bu konuda uyarınız. Allah'ın sizi sürekli gördüğünü ve mutlaka hesaba çekileceğinizi unutmayınız.
- Dikkat edin mümin bir defa aldanır. Nefis, şeytan ve insanlar sizi sürekli aldatmasın.
- Sürekli olarak Kur'an okuyunuz ve Kur'an dinleyiniz. Çünkü kalpler ancak Allah'ın zikri (Kur'an) ile mutmain olur.
- Dua etmeyi asla küçük görmeyin ve ihmal etmeyin. Namaz müminin miracı, dua ise silahıdır.
- Namazlarınız da ve namazlarınızdan sonra, kardeşlerinizle karşılaştığında ve ayrıldığınızda, evlerinize girerken ve çıkarken, yatarken ve kalkarken, abdest alırken, yolda yürürken, kısacası tüm hayatınızda sürekli olarak dua edin. Allah Teala kendisine kabul edileceği umularak yapılan duayı ala geri çevirmez bunu bilin.
- Şu üç şeyin kıymetini çok iyi bilin; yaşlılıktan önce gençliğin, hastalıktan önce sıhhatin ve ölümden önce hayatın. Kim bunların kıymetini iyi bilirse mutlaka kazançtadır.
- Cihad etmeden ölmeyi asla aklınızdan geçirmeyin ki, bu nifaktır.
- Zalimlere sakın meyletmeyin, onlara asla gücenmeyin ve onlardan korkmayın Allah'tan korkun ki Allah'tan korkan kişi asla kaybetmez. Zalimler ve kafirlere karşı şiddetli müminlere karşı ise merhametli ve şefkatli olunuz.
- Ölümü sürekli düşünün; güzel ölümü ve Allah yolunda ölmeyi temenni edin. Allah'ın takdir ettiğinin dışında hiçbir şeyin olmayacağını aklınızdan çıkartmayın. Demir öldürmez, öldüren ve dirilten Allah'tır.
- İmkanlarınız nispetinde ihtiyaç sahibi kardeşlerinize yardım ediniz, onlara borç vermekten kaçınmayınız. Allah'ta kıyamet günü sizin bir ihtiyacınızı gidersin istemez misiniz? Borç alan kardeşlerde ödemelerde gevşeklik göstermesinler. Bir borcu ödemek kastıyla alan kişiye Allah yardım eder.
- İş veren iseniz, çalıştırdığınız insanlara zulmetmeyiniz. Allah'tan korkup haklarını koruyunuz. Çalışan biri iseniz aldığınız ücreti hak etmeye ve evinize helal lokma götürmeye özen gösteriniz.
- Lükse özenmekten kaçının, itidal üzere yaşamaya gayret gösterin. Ne cimri olunuz nede müsrif. Gerekli olanı, gereksiz şeylerden ise kaçının.
- Hanımlar yabancı erkeklerden, erkekler de yabancı hanımlardan uzak dursunlar. Bu kalplerimiz için daha hayırlı ve daha iyidir.
- Hanımlar çarşı Pazar dolaşmasınlar, çocuklarının eğitimleriyle uğraşsınlar vakarla evlerinde otursunlar. Onlara içlerinde ebedi kalmak üzere cennetler hazırlamıştır. Onlar için en hayırlı olan da şüphesiz ki budur.
- Ey mü'min hanımlar, önemli bir ihtiyaç olmaksızın yanınızda mahreminiz olmaksızın dışarı çıkmayınız, bu sizin kınanmamanız açısından daha hayırlıdır.
- İnsanlara İslam'ı anlatabilecek imkanlar hazırlamaya ve bu tür durumları değerlendirmeye, insanlara hakkı ulaştırma gayreti içerisinde olmaya özen gösteriniz ve biliniz ki bir insanı kurtaran tüm insanlığı kurtarmışçasına ecir alır.
- Küfrün yeryüzünden yok olması, İslam'ın bütün kalplerde hakim olması, yaşanması ve yeryüzünde uygulanması için daima gayretli olun. Bu sizin derdiniz endişeniz ve hedefiniz olsun.
- İslam'a hizmetin ciddi bir çalışmayla mümkün olacağını bilerek yaşayın. Bunun içinde fert olarak yaşamayı aklınızdan çıkartın ve kardeşlerinize sıkı sıkıya bağlanın. Müminler ancak ve ancak kardeştirler direktifini unutmayınız.
- İstişaresiz iş yapmayın. Her husuta başarılı olmak ve Allah'ın rızasını kazanmak için işlerinizde mutlaka kardeşlerinize istişare yapınız. Kardeşlerinize de bunu tavsiye ediniz. Çünkü istişare yapan yanılmaz. Müminler ise kötülük üzerinde asla ve asla birleşmezler.
- Ortaklarınızla iyi anlaşınız, birbirinizi seviniz ve güveniniz. Birbirine ihanet etmeyin iki ortağın üçüncüsü Allah'tır.
- Ticari işleriniz de dürüst davranın. Asla yalan söylemeyin, zarar etseniz dahi verdiğiniz sözden dönmeyiniz. Güvenilir tüccar sıdıklar, nebiler ve şehidlerle beraber haşrolunur.
- Diğer Müslümanların yaptıkları ve karşılaştıkları olayları bir tecrübe olarak kabul edin. Eksiklik ve yanlışlıkları öğrenin, aynı hatalara sizde düşmeyin. Doğrularını ise uyguların.
- Dünya hayatının çekiciliği ve güzelliği sizi asla aldatmasın. Sakın şeytanın adımlarını izlemeyin ve kardeşlerinizle dünyalık işler için çekişmeyin.
- Kabir fitnesinden de sürekli olarak Allah'a sığının. Sizin kendi yakınlarınızın, hatta kardeşlerinizin bile sizi içine koyup bırakıp gidecekleri o kabirde ki, orada size tek faydası olacak şey sizin dünyada iken yapmış olduğunuz Salih amellerdir! Bunu sakın unutmayın.
- Hazırlıklı olun, her konuda kendinizi hazır tutun ve ölümü, dünyanın faniliğini unutmadan İslam için çalışmayı ihmal etmeyin. Akşam olduğunda sabahlamayacağınızı, sabah olduğunda da akşama kavuşamayacağınızı devamla düşünün. Çünkü ölüm her an gelebilir, kıyamet her an kopabilir. Kim bilebilir ki?
- Allah'a tevekkül edin. Hiç şüphesiz ki O sizin en büyük yardımcınız ve vekilinizdir.
Benzer konular
-
Soru Hesap Gününden Sonra Allah'ın Sıfatları Nasıl Tecelli Edecek?
- Başlatan abdul muntakim
- Cevaplar: 0
-
İlmi Konu Yoga Sözcüğünün Sözlük Anlamları ve Nakşibendi Tarikatında Rabıta- Başlatan Ahıskalı
- Cevaplar: 0
-
İlmi Konu İnsanların Çoğunun Şirke Girmesinin Sebebi İnat Değil, Cehalet ve Te'vildir
- Başlatan أهل الحديث
- Cevaplar: 0
-
Ebu Zerkanın Qulat Mürcie Akidesinde Olduğunun Tescili
- Başlatan e.soyler.Tawheed
- Cevaplar: 18
-
Çözüldü Bayramın 4. Gününde Kurban Kesilir mi?
- Başlatan net.islam
- Cevaplar: 1
-
Video Diyanet İşlerinden Kandillerin Bid'at Olduğunun İtirafı- Başlatan Abdulmuizz Fida
- Cevaplar: 0
-
-
Çözüldü Duyduğuna İnanma Gördüğünün de Yarısına İnan Sözü Hadis midir?- Başlatan Muaz ibni Cebel
- Cevaplar: 1