İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
“Dosdoğru yol üzerinde olduğunu düşünüpte o yolda ölme garantisinin olduğunu zannetme...! Unutma ki "Senin dosdoğru yolunun üzerine oturacağım" diyen şeytan da aynı yolun üstünde...!!!!”
İsrail Büyükelçisi ile “Hulasatu’l Beyan” tefsirinin müellifi Mehmet Vehbi Efendi bir araya gelirler.
Büyükelçi: “Peygamberiniz: ‘Bir gün gelecek yeryüzünde bir tek Yahudi kalmayacak. Bir taşın arkasına saklansa taş dile gelip haber verecek’ diyordu. Bak biz yok olmadık. Filistin’de devlet kurduk” der.
Mehmet Vehbi Efendi: “Ben Buhari’yi terceme ederken, o hadisin tercemesine gelince çok düşündüm. “Ya Rabbi, senin peygamberin ne söylemişse doğrudur. Ama bu iş çok zor olacak. Yahudiler bütün dünyaya dağılmış durumda. Biz bunları nasıl bulacağız derken bir gün Filistin’de devlet kurulduğunu, dünyanın her tarafına dağılan Yahudilerin Filistin’e göç ettiğini öğrenince seviniverdim.” der.
Büyükelçi: Niçin sevindiniz?
Mehmet Vehbi Efendi: “İşimizi kolaylaştırıyorsunuz. Bizim bütün dünyayı dolaşmamıza gerek kalmayacak. Hepiniz bir araya geleceksiniz biz de sizi topluca milletlerin başına bela olmaktan kurtaracağız” der.
Karanlık gecemiz ne kadar uzarsa uzasın; Zâlimin zulmü ne kadar sürerse sürsün;
Cüceler ve köleler ne kadar azarsa azsın; Kelepçeleri sallayıp tehdid etseler de, Kalacakmıyız, İslam'a nusretten geri? Hayır! Daima arayacağız, İslam'ın Yarın doğacak olan fecrini.
Cihad ehli alimleri yetiştirebilmek ancak; dünyanın fani zevklerinden, mal ve mülk peşinde ömür tüketmekten ve refah içinde yaşamak felsefesinden yüz çevirmekle mümkündür.
İslam bu maddî, dünyevî, basit ve kimi suflî duygularla geri gelmez.
Refah içindeki bu yaşantımızın, İslamî emanetten yüz çevirdiğimizin bir ifadesi olup olmadığını biraz düşünelim...
“Dünya hayatı bizim surat asmamızı, sızlanmamızı ve üzülmemizi hak eden bir hayat değildir. Hayatından hüznün bütün izlerini atamayabilirsin ama asıl maksat hüznü, kederi ve endişeyi hafifletmektir”
Haçlı işgalciler, Şam beldesi dahil bütün topraklarımızı terketmedikçe hepimiz seferberlik halinde olmalıydık. Yerli HAÇLILAR'ın İslam'a ve bu ülkeye düşmanlıkları Vatikan'ın düşmanlığından daha derin.