İbn-i Teymiyye şöyle demektedir: “Her kim Allah-u Teâlâ’yı bırakıp kendisine itaat edilmesini isterse, bunun durumu tıpkı Firavun’un durumu gibidir. Her kim kendisine Allah (c.c.) ile beraber itaat edilmesini isterse, bu kimse de insanların kendisini Allah(c.c.)’a denk tutmalarını ve Allah (c.c.) gibi sevmelerini istemiş olur. Oysa Allah (c.c.), yalnızca kendisine ibadet edilmesini, dinin tamamen kendisine has kılınmasını, dostluk ve düşmanlığının sadece kendisi için olmasını emretmiştir. (Mecmuu’l Fetâva, c. 14, sf. 328)