Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale Hadis İnkârı mı Yoksa Kur’an İnkârı mı?

Burhanuddin Aldiyaî Çevrimdışı

Burhanuddin Aldiyaî

Aktif Üye
İslam-tr Yazar
Hadis İnkârı mı Yoksa Kur’an İnkârı mı?

Değer verdiğimiz yaşı olgun bir abimiz bu videoyu aşağıdaki not ile birlikte göndermiş; “Selamun aleykum üstad. Usül bilmez edebsizlere, usul-ü dairesinde bir cevap; hem tebliğ ve hem de had bildirmek olur. Ne dersiniz? Allah'a emanet olunuz...


Biz de kendisine icabet ederek bizzat Allah’ın kelamından kısa bir cevap yazdık. Tabi usulsüzlere usulden bahsetmek ne kadar yerinde olur, orası ayrı bir mevzu. Adamlar gerçekten neye saldıracaklarını şaşırdılar. Bu adam yıllarca Diyanet içerisinde görev yapmış eski bir müftüdür. Dolayısıyla söylediklerinin nereye vardığını bilmiyor olamaz. Sünnete saldırı malzemesi yaptığı şey nedir; namaz, oruç gibi İslam’ın erkânı olan büyük ibadetlerin günahlara kefaret olabilmesidir.

Adamların bu temel ibaretleri bu denli hafife alacak kadar şaşırmış olmaları bir tarafa, bir de olayı karikatürize ediyor. Sanki Peygamber ﷺ namaz kılmamayı normal görüyormuş gibi gösteriyor. “Beş vakti kılmıyor onun durumu ne olacak? Cumadan Cumaya… E Cumaya da gitmiyo, o zaman Ramazan orucu…” Bu ibadetleri bu kadar hafife alıp karikatürize ederken, Peygamber ﷺ’in; «Kişi ile küfür ve şirk arasında namazın terki vardır.» [Müslim: 82] hadisini asla dile getirmez.

Burada farklı yerlerden örnekleme yaparak dile getirdiği hususu aslında Resûlullah ﷺ, başta Müslim [233] olmak üzere birçok kaynakta aktarılan bir hadiste birlikte zikrederek; «Beş vakit namaz, Cuma Cumaya ve Ramazan da Ramazana kadar aralarındaki (küçük günahlara) kefarettir eğer büyük günahlardan sakınırsa.» diyor. Tabi hadisin birinci derecedeki gayesi, ibadetlere teşviktir. Bu adamlar, namaz ve oruç gibi büyük ibadetlerin, büyük günahlardan sakınma koşuluyla küçük günahlara kefaret olacağını söyleyen Peygamber ﷺ’in sözlerini, Buhari (ra)’ye mal ederek alay ediyor. Oysa Allah Teâlâ, Nisa Suresi 4/31. ayette, büyük günahlardan sakınmanın bile küçük günahlar için kefaret olacağını çok açık ve net bir şekilde belirtiliyor.

İşte Allah, kalpteki eğriliğin sonucu olarak insandan akıl nimetini alınca, bu şekilde kendi kendini rezil eder durur. Bunların sonunun çok daha kötü olacağını hep birlikte göreceğiz eğer Allah tekrar hidayet edip dönmezlerse.

Yıllarca müftülük yapmış birisi olarak Kur’an’dan habersiz olması mümkün olmayan bu adam, bir taraftan art niyetini gözler önüne sererken, diğer taraftan da zımnen Kur’an’ı inkâr ettiğinin farkında değil midir dersiniz. Zira Allah Teâlâ bizatihi örneğin Hûd Suresi 11/114. ayette, başta namaz olmak üzere iyiliklerin günah ve kötülükleri imha ettiğini belirtir. Benzer ifadeler Bakara Suresi 2/271, Al-i İmran Suresi 3/195, Maide Suresi 5/12, Ankebut Suresi 20/7, Teğabun Suresi 64/7, Ahkaf Suresi 46/16 gibi daha nice ayette geçmektedir. Yine Araf Suresi 7/156, Tevbe Suresi 9/71-99 gibi birçok ayette salih amellerin Allah’ın rahmetinin vesilesi olduğu açıkça ifade ediliyor.


Dahası Kur’an, Nisa Suresi 4/48-116. ayetlerde iki defa tekrarlayarak Allah’ın şirk dışında her günahı bağışlayabileceğini söylüyor. Nitekim Zümer Suresi 39/53. ayette de bütün günahları bağışlayacağı ifade ediliyor. İslam, müslüman olan kâfirin bile bütün geçmişini silerken [Enfal 8/38], bunlar Allah’ın rızasını kazanmak için bütün bir ayı oruçlu geçiren müminin ufak günahlarının bağışlanmasını çok görürler.

Zaten Kur’an baştan sona bir taraftan günah, küfür ve şirkten sakındırarak bunların Allah’ın gazabına, diğer taraftan da iman, tevhid ve salih ameli teşvik ederek bunların da Allah’ın rızası ve kurtuluşa vesile olduğunu açıklıyor. Allah Teâlâ, büyük günahtan sakınmanın bile küçük günahlara kefaret olacağını söylerken, bu adamlar namaz, oruç gibi büyük ibadetlerin ufak günahlara kefaret olacağını söyleyen Peygamber ﷺ’i tiye alıyorlar!

Daha fazla uzatmayalım fakat şunu da eklemeden geçmeyelim. Mesela herhangi bir İslam düşmanı bunlara dese ki: Dininizde çok önemli yeri olan beş vakit namazın 1 günün, aynı şekilde toplu bir ibadet olarak büyük önemi bulunan Cuma’nın 7 günün ve yine dininizin temel bir rüknü olarak gündüz orucu ve gece namazıyla birlikte Ramazan’ın 11 ayın ufak günahlarına kefaret olabileceğini söyleyen peygamberinizin sözlerini, Buhari diye bir takım kişilere mal ederek yalanladınız. Peki, inandığınızı söylediğiniz ve benim açımdan yine peygamberinizin sözü olun kitabınız, bütün bunlardan daha büyük bir şey söylüyor. Çünkü sadece 1 gecenin, 1 gece değil, 7 gece değil, 11 ay da değil, tam 1000 aydan daha hayırlı ve büyük [Kadr 97/3] olduğunu söylüyor. Şimdi bundan çok daha ufak kalan peygamberinizin sözünü, bu sözlere hizmet eden bilginlerinize mal ederek inanmıyorsanız, kitabınızın çok daha büyük olan sözüne nasıl inanıyorsunuz?!...

Sırf Sünnete saldırmak için olmadık şeyler söyleyerek bu denli yoldan çıkan bu hadis inkârcısı taifenin, sözünü ettiğimiz itiraza makul bir cevapları olabilir mi sizce!

Siz kendinizi paralasanız da, Allah’ın bizatihi vaadidir Ankebut Suresi 20/7 ve daha nice ayette; iman edip salih amel işleyen kullarının, bu amellerini günahlarına da kefaret yapacaktır. Biz de sahabeden bugüne ümmet olarak Allah’a inandığımız gibi Peygamber’ine ﷺ de inanıyoruz.
İnananlara selam olsun.
 
Son düzenleme:
Üst Ana Sayfa Alt