Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Hadis - Sunnet Inkarcısı Hasta Kalbliler

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Sünnetin Delil Olmayacağını Söyleyen Hasta Kalbliler:

Peygamber efendimiz, hadislerle amel etmeyecek olan kişilerin nasıl insanlar olacaklarını bizlere tanıtmış ve bu gibi insanlardan uzak olmamızı beyan etmiştir. Bu hususta
حدثنا قتيبة حدثنا سفيان بن عيينة عن محمد بن المنكدر وسالم أبي النضر عن عبيد الله بن أبي رافع عن أبي رافع وغيره رفعه قال لا ألفين أحدكم متكئا على أريكته يأتيه أمر مما أمرت به أو نهيت عنه فيقول لا أدري ما وجدنا في كتاب الله أتبعناه
Ebu Rafi (Ebu Rafı, Rasulullah'ın azadlı kölesi olup, İsmi Eslem'dir) Rasulullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:
"Sakın sizden birinizi koltuğuna yaslanmış otururken, kendisine emrettiğimiz veya yasakladığımız hususlardan bir husus geldiğinde "biz bunu bilmiyoruz. Biz Allah'ın Kitabında ne bulduksa ona tabi oluruz" diyen biri olarak görmeyeyim (bulmayayım). "
(Ebû Dâvûd, Kit. Sunnet, bab: 6 hadis no: 4605; Tirmizî, Kit. İlim, bab: 10 hadis no: 2663; İbn Mâce, Kit. Mukaddime, bab: 13)


حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ بْنُ نَجْدَةَ حَدَّثَنَا أَبُو عَمْرِو بْنُ كَثِيرِ بْنِ دِينَارٍ عَنْ حَرِيزِ بْنِ عُثْمَانَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي عَوْفٍ عَنْ الْمِقْدَامِ بْنِ مَعْدِي كَرِبَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ قَالَ أَلَا إِنِّي أُوتِيتُ الْكِتَابَ وَمِثْلَهُ مَعَهُ أَلَا يُوشِكُ رَجُلٌ شَبْعَانُ عَلَى أَرِيكَتِهِ يَقُولُ عَلَيْكُمْ بِهَذَا الْقُرْآنِ فَمَا وَجَدْتُمْ فِيهِ مِنْ حَلَالٍ فَأَحِلُّوهُ وَمَا وَجَدْتُمْ فِيهِ مِنْ حَرَامٍ فَحَرِّمُوهُ أَلَا لَا يَحِلُّ لَكُمْ لَحْمُ الْحِمَارِ الْأَهْلِيِّ وَلَا كُلُّ ذِي نَابٍ مِنْ السَّبُعِ وَلَا لُقَطَةُ مُعَاهِدٍ إِلَّا أَنْ يَسْتَغْنِيَ عَنْهَا صَاحِبُهَا وَمَنْ نَزَلَ بِقَوْمٍ فَعَلَيْهِمْ أَنْ يَقْرُوهُ فَإِنْ لَمْ يَقْرُوهُ فَلَهُ أَنْ يُعْقِبَهُمْ بِمِثْلِ قِرَاهُ
El-Mikdam İbn Ma'dikerib'den (rivayet edildiğine göre) Rasûlullah (s.a.v.) (şöyle) buyurmuştur: "Şunu iyi biliniz ki bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte (onun bir) benzeri de verilmiştir. Dikkatli olun koltuğuna kurulan tok bir adamın size: (Sadece) şu Kur'an lazımdır onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz (yeter), diyeceği (günler) yakındır. Şunu iyi biliniz ki ehli eşek eti, yırtıcı (hayvanlar) dan köpek dişli olanlar, (bir süre kalmak üzere İslam topraklarına pasaportlu olarak giren) anlaşmalı (kafir)lerin kaybettiği mallar size helal değildir. Ancak sahibinin kendisine ihtiyaç duymadığı (için almadığı) yitik mallar bu hükmün dışındadır. Kim bir kavme misafir olursa o kavmin onu ağırlaması gerekir. Eğer ağırlamazlarsa, o misafir ağırlama hakkını alarak onları cezalandırabilir."
(Ebû Dâvûd, Kit. Sünnet bab: 6, Hadis no: 4604; Tirmizî, Kit. İlim, bab: 10, Hadis no:2664; İbn Mace, Kit. Mukaddime, Bab: 12; Musned, İmam Ahmed, c. IV, sf: 131)
Diğer bir rivayette şöyledir:

حدثنا محمد بن بشار حدثنا عبد الرحمن بن مهدي حدثنا معاوية بن صالح عن الحسن بن جابر اللخمي عن المقدام بن معد يكرب قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم ألا هل عسى رجل يبلغه الحديث عني وهو متكئ على أريكته فيقول بيننا وبينكم كتاب الله فما وجدنا فيه حلالا استحللناه وما وجدنا فيه حراما حرمناه وإن ما حرم رسول الله صلى الله عليه وسلم كما حرم الله
قال أبو عيسى هذا حديث حسن غريب من هذا الوجه
Mıkdam b. Ma’dikerib (r.anh)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Dikkat edin olabilir ki, koltuğuna yaslanan bir kimseye benim hadisim ulaşır. O da der ki: "Bizimle sizin aranızda Allah'ın kitabı bulunmaktadır. Onda neyin helal olduğunu görürsek onu helal sayarız. Neyin de haram olduğunu görürsek onu haram sayarız." Dikkat edin. Allah'ın rasulunün haram kıldığı, Allah'ın haram kıldığı gibidir."
(Tirmizî, Kit. ilim: bab: 10, hadis no: 2664 Hasen garib)
Bütün bunlardan sonra Peygamberi hafife almayı ve onun sünnetini red etmeyi, bir modernlik sayan, kendilerinin de aydın ve ileri görüşlü oldukları vehmine kapılan bir kısım zayıf iradeli taklidçilere şunu hatırlatmada fayda vardır:
Sizler Rasulullah'ın sünnetini reddederek biryere varamazsınız. İslâm'a hizmet etmeniz yerine ona şubheler sokmuş oluyorsunuz. Rasulullah'ı devre dışı bırakarak, Kur'an'ı felsefi görüşleriyle açıklamaya çalışan şımarıklara zemin hazırlıyorsunuz. İçinizden kâfirlere şirin görünme hastalığına yakalananlar da şunu iyi bilsinler ki, bu halleriyle onlara yaranamazlar. Müslüman olduğunuzu söylediğiniz müddetçe sizler onların nezdinde gericisiniz. Örümcek kafalısınız. Yobazsınız. Murtecisiniz. O halde nedir sizin bu haliniz? Kimlere hizmet ediyorsunuz? İyi niyetli olmanız yeterli değildir. Biraz da kafanızı çalıştırıp bilgisizliğinizi anlayınız. Aczinizi itiraf ediniz. Allah'ın elçisinin önüne geçmekten haya ediniz ve şu âyetin sesine kulak veriniz:
"Ey iman edenler! Allah'ın ve Rasulünün önüne geçmeyin. Allah'dan korkun. Şubhesiz ki Allah, işiten ve bilendir." (Hucurat 1)

Diğer yönden başka bir takım mu'minler de "Orta yolu tutalım. Hadisleri ne tamamen reddedelim. Ne de sahih denen her hadisi alalım. Hadislerin mutevatir olanlarını alalım. Diğerlerini yedek bir kaynak kabul edelim. Aklımıza ve mantığımıza uyarsa onları alırız. Şayet uymazlarsa almayız. Mutevatir hadisler de parmak sayılarını geçmez" şeklinde iddialarla ortaya çıkmaktadırlar.
Aslında bunlarla hadisleri tamamen reddedenler arasında pratikte pek fark yoktur. Çünkü bunlar da yalnız kendi ölçülerine göre mutevatir saydıkları bir kaç hadisi kayıtsız şartsız kabullenmekte, diğer sahih hadislerin kabullenilmesinde akıllarını hakem kılmaktadırlar. Bunlara şunu sormak yerinde olur:
"Sizler mutevatir olmayan sahih hadislerin kabul edilip veya edilmeyeceği hususunda aklınızı hakem kılıyorsunuz. Ancak sizlerin her biriniz diğerinden farklı düşünüyorsunuz. Şimdi müslümanlar peygamberlerinin hadisini bırakıp da sizlerden hanginizin aklını esas alsınlar. Çünkü her biriniz kendi aklının daha üstün olduğunu iddia ediyor. Yoksa sizler, müslümanların ittifak içinde olmalarından rahatsız mı oluyorsunuz? Müslüman olmanız dolayısıyla hakkınızda böyle bir kanaate varmak istemiyoruz. Fakat davranışlarınız insanları buna sürüklüyor. Bırakın bu meseleleri de akıllarınızın enerjilerini müslümanlara faydalı olacak meselelere harcayın. Zira İslâm dini, akılların mahsulü bir din değil, nakillerin ortaya koyduğu bir dindir. Akıllarınızı nasları anlamada kullanınız. Onları yargılamada kullanmayınız. Çünkü akıllarınız nasları yargılayacak güçte değildir. Âyette buyurulduğu gibi:
"Size ilimden sadece az bir pay verilmiştir.” (İsra 85)


İlgili Konular:



Hadis - Sunnet


Hadis Uydurmanın 7 Sebebi

Kur'ân'dan Hadis Mudafâsı
 
Said El Ensariyy Çevrimdışı

Said El Ensariyy

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Evzai: “Cebrail tıpkı Kur’an’ı Allah’tan getirdiği gibi, Sünneti de getirmiş, Kur’an’ı Rasulullah (sallalahu aleyhi ve sellem)’e öğrettiği gibi, Sünneti de öğretmiştir.”

(Sünenü'l-Evzai, 56, hn.127; Hatib el-Bağdadi, el-Kifaye fi İlmi’r-Rivaye, 15; el-Bağdadi, el-Fakih ve’l-Mutefakkıh, 1/91)
 
M Çevrimdışı

mslmn

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Enam 145 ayeti bile hadislere tek başına meydan okumaya yeter:

"De ki: 'Bana vahyedilende, yiyen birisi için şunların dışında haram edilmiş bir madde bulamıyorum: () Leş, () akıtılmış kan, () domuzun eti -ki pistir-, () ALLAH'tan başkasına sapıkça adanmış yiyecekler.' Zorda kalan bir kimse, istekli olmaz ve sınırı aşmazsa kuşkusuz senin Rabbin Bağışlayandır, Rahimdir."
 
İkrime Çevrimdışı

İkrime

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
-Bu hadis inkarcıları ayetleride inkar ediyorlar anlaşılan
“Onlar adını ellerindeki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları şu okuma- yazması olmayan ümmî Peygamber’in izinden giderler. O (Peygamber) onlara iyiliği emreder, kötülüğü yasaklar, temiz şeyleri helâl, pis şeyleri de haram kılar, omuzlarındaki ağır yükümlülükleri, boyunlarındaki zincirleri kaldırır.”

Araf Suresi: 157
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
I T;302027' Alıntı:
Enam 145 ayeti bile hadislere tek başına meydan okumaya yeter:

"De ki: 'Bana vahyedilende, yiyen birisi için şunların dışında haram edilmiş bir madde bulamıyorum: () Leş, () akıtılmış kan, () domuzun eti -ki pistir-, () ALLAH'tan başkasına sapıkça adanmış yiyecekler.' Zorda kalan bir kimse, istekli olmaz ve sınırı aşmazsa kuşkusuz senin Rabbin Bağışlayandır, Rahimdir.
"
Bre sapık; ayeti Kur'anın tamamından cımbızlayarak Allah (c.c.) ile habibini birbirine muhalefet gösterme alçaklığına girişeceğine, muslumanların usuluyle Kur'ana yaklaş ve ayetin siyak ve sibakıyla hangi meseleler ve kimler hakkında neden nüzul olduğunu araştır! Yoksa midem kaldırıyor diyerek, tuvalet ürünlerini de öğün aralarında yiyebilirsin!

"Zanlarınca dediler ki:"Bunlar dokunulmaz hayvanlar ve ekinlerdir. Bunları bizim dilediğimizden başkası yiyemez. Bunlar da sırtına binilmesi yasaklanmış hayvanlar." Bir kısım hayvanları da üzerlerine Allah'ın adını anmadan boğazlarlar. Bütün bunları Allah'a iftira ederek yaparlar. Allah onları iftiralarıyla cezalandıracaktır.
"Dediler ki: "Bu hayvanların karınlarındakiler sadece erkeklerimize ait olup kadınlarımıza haramdır". Eğer ölü doğarsa o zaman hepsi onda ortaktır. Bu nitelemelerinden dolayı Allah onların cezasını verecektir. Çünkü O hikmet sahibidir, her şeyi bilendir.
" Bilgisizlik yüzünden beyinsizce çocuklarını öldürenler ve Allah'ın kendilerine verdiği rızkı, Allah'a iftira ederek haram kılanlar muhakkak ki, ziyana uğradılar. Bunlar, doğru yoldan sapmışlardır; hidayete erecek de değillerdir.

"Asmalı ve asmasız (üzüm) bahçeleri, hurmaları, ürünleri çeşit çeşit ekinleri, zeytinleri ve narları, birbirine benzer ve benzemez biçimde yaratan O'dur. Her biri meyve verince meyvesinden yiyin, hasat günü de hakkını (zekat ve sadakasını) verin; ama israf etmeyin, çünkü O, israf edenleri sevmez.
"Hayvanlardan da (çeşit çeşit yarattı). Kimi yük taşır, kiminin yününden döşek yapılır. Allah'ın size verdiği rızıktan yiyin ve şeytanın adımlarına uymayın (peşinden gitmeyin); çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır.
"Sekiz çift: Koyundan iki, keçiden iki. De ki: "(Allah), iki erkeği mi haram kıldı yoksa iki dişiyi mi, ya da iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı? Eğer doğru iseniz bana ilimle haber verin."
"Ve deveden iki, sığırdan iki. De ki: (Allah), "İki erkeği mi haram kıldı, yoksa iki dişiyi mi, ya da iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı? Yoksa, Allah'ın size böyle vasiyet ettiğine şahitler mi oldunuz? (O'nun yanında mıydınız?). Böyle hiçbir bilgiye dayanmadan, insanları saptırmak için, Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir? Şubhesiz Allah, o zalimler topluluğunu doğru yola iletmez"

"De ki: "Bana vahyolunanda, (bu haram dediklerinizi) yiyen kimse için haram edilmiş bir şey bulamıyorum. Ancak leş, veya akıtılmış kan, yahut domuz eti - ki bu gerçekten pistir yahut Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hayvan olursa, bunlar haramdır. Ama kim çaresiz kalırsa, (başkasının hakkına) tecavüz etmemek ve zaruret sınırını aşmamak üzere (bunlardan yiyebilir)" Çünkü Rabbin çok bağışlayandır, merhamet edendir.
"Yahudilere bütün tırnaklı hayvanları haram kıldık. Sırtlarında, yahut bağırsaklarında bulunan, ya da kemiğe karışan yağlar dışında, sığır ve koyunun da, yağlarını onlara haram ettik. Saldırganlıkları yüzünden onları böyle cezalandırdık. Biz elbette doğru söyleyenleriz." (En'am 138 - 146)


Ayetlerin muteber tefsirlerde mevzusunu ve nuzulunu incelediğinizde göreceksiniz ki, muşriklerin, Allah'ın kendine helal kılmış olduğu tırnaklı evcil hayvanların (ki ilgili ayet "en'am" suresinde geçer ve koyun, keçi gibi küçük baş anlamındadır) çeşitli sapkın adetler ile kendilerine haram kılmaları üzerine Rabbimiz, habibibine "onlara de ki" buyurarak bu tür hayvanlar(ın)dan hangilerinin nasıl haram olduklarını 145. ayetinde buyurmuştur. Bunlar da aslen helal olan hayvanların leş (üzerine Allahın adı anılmadan kesilmiş ya da farklı yollarla ölmüş) olanlar, Yine bu hayvanların damarlarındaki ve kesilmesi sonucu akan akıtılmış kanları, ve tırnaklı olmasına rağmen domuzun kendisinin tamamının haram olduğunu bildirmiştir.

Bu hayvanlardan üzerine Allahın adı anılmadan ölen (leş) hayvanlar olmakla beraber, bu hayvanlardan olmayan deniz ürünü balıkların ölüsü ve çekirge; kandan ise dalak ve (kara) ciğer bu ayete rağmen helaldir. (Ahmed b. Hanbel, Musned, c. 2, s. 97; İbn-i Mâce K. el-Et'ime, bab: 31, Hadis No: 3314) Çünkü müslümanlar 6000 kusur ayeti cımbızlamamaktadır!

Yine En'am suresi 145. ayette bahsedilen haramların haricinde Allah (c.c.) Kur'an-ı kerimde faizi, yakın akraba nikahı, ihramlı iken kara avı, şirk, çocukları öldürmek, vs .. haramlar kılınmıştır. Bu sebeble sadece bir ayete at gözlüğüyle yaklaşıp bundan başkaları helaldir demek nasıl bâtıl ise, Kur'an-ı Allah katından Cebrailden alan Rasulullah (s.a.v.)'ın söyleyerek aktarması sonucu eline ulaşıb okumasına rağmen, Kur'an-ı kabul eden zavallıların, aynı nebinin zikrederek yazılması sonucu sahih olarak eline gelen hadisleri okumasına rağmen körü körüne reddetmek hangi mantıklı beynin amelidir?
Üstelik iman ettiğini zikrettiği kitabın Rabbi, peygamberin yasak koyma yetkisinin bulunduğunu bildirmesine rağmen, Kur'anın emirlerinin uygulamasının sadece (abdest, namaz hac vs) sunnette olduğunu bile bile hadis düşmanlığı akıl, izan ve iman dışıdır!

"Kendilerine kitab verilenlerden oldukları halde ne Allah'a, ne ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Rasulunün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savaş yapın." (Tevbe 29)

"Onlar ki, o ummî peygambere uyarlar, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılmış bulacakları o peygambere uyup, onun izinden giderler ki, o, onlara iyiyi emreder ve onları kötülüklerden alıkoyar, temiz ve hoş şeyleri kendilerine helâl kılar, murdar ve kötü şeyleri de üzerlerine haram kılar, sırtlarından ağır yükleri indirir, üzerlerindeki bağları ve zincirleri kırar atar, işte o vakit ona iman eden, ona kuvvetle saygı gösteren, ona yardımcı olan ve onun peygamberliği ile birlikte indirilen nuru izleyen kimseler var ya, işte asıl murada eren kurtulmuşlar onlardır." (Âraf 157)
 
M Çevrimdışı

mslmn

Üyeliği İptal Edildi
Banned
16/114-116

ALLAH'ın size verdiği helal ve güzel rızıklardan yeyin ve ALLAH'ın nimetlerine şükredin; sadece O'na kulluk ediyorsanız.

Size yalnızca leş, kan, domuz eti ve ALLAH'tan başkası için adananları haram kılmıştır. Kim (bunları yemek) zorunda kalırsa, istekli olmamak ve sınırı aşmamak koşuluyla ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

Dillerinizin yalan yere nitelendirmesinden ötürü 'Bu helaldir, bu haramdır' demeyin. Böylece ALLAH'a yalan yakıştırmış olursunuz. ALLAH'a yalan yakıştıranlar başarıya ulaşamazlar.
 
A Çevrimdışı

ahmetelhanefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
it adlı kullanıcıya cevap;
Bakara 129.Ayet
129) Ey Rabbimiz! Onlardan olan bir Peygamberi onlara gönder ki onlara senin Âyetlerini okusun ve onlara Kitap ve hikmet'i öğret*sin. Onları günahkârlardan temizlesin. Şübhesiz sen Aziz (galip) ve Hakim (her şeyi kuvvetlice ve yerli yerinde yapan) sın diye dua etti*ler.

Bakara 231.Ayet) Kadınları boşayıp onlar da, iddetlerini çekip bitirince ya onları örf ve âdet üzere nikâhınızın altında tutunuz veya iyilikle bo-şayınız. Onlara zarar vermek maksadı ile onları nikâhınızın altında tutmayınız. Bunu yaptığınız taktirde Allah'ın hududunu çiğnemiş olursunuz. Bu işi yapan bir kimse kendisine zulüm etmiş olur. Sakın hâ Allah'ın Âyetlerini eğlence yapmayınız. Allah'ın size vermiş olduğu nimetlerini hatırlayınız. Allah'ın size indirmiş olduğu Kitap ve hikme*ti anınız. Size indirilenle Allah, size öğüt veriyor. Allah'dan korkunuz. Biliniz ki, Allah şüphesiz herşeyi bilicidir.

Tefsir;(231) «Kadınları boşadığımz zaman, onlar iddetlerini çekerlerse!..» iddetinin sonuna yaklaşırsa demektir. Zira fiilen iddetin tamamını çe*kerse, artık müracaat yoktur. Ve «O zaman ya onları iyilikle nikâh*larınızın altına alınız veya iyilikle yakalarım bırakınız!» hükmünü id-dete bağlamak, sıhhatli olmaz. Çünkü kuca iddetinin müddeti bitmiş kadını eski nikahının altına alamaz. Ancak yeni bir nikâhla olur. «Müddeti uzatmak suretiyle zarar vermek için onları yeniden nikâhı*nızın altına almayınız,» Bu şekilde onları fidye verip kendilerini kur*tarmaya mecbur bırakmayınız. Bunu yapan koca, nefsine zulmetmiş olur.
«Sabin Allah'ın Ayetlerini alaya almayınız!..» îslâmm başlangı*cında kişi, evlenir, köle azad eder ve nikâh kıyar, boşardı. «Ben oynu*yorum!» diye öğünürdü. Bunun üzerine bu Âyet nazil oldu.
Bu konuda aynca Allah'ın Resûlü'nden «Üç şey var. Onların ciddi*yeti de ciddiyettir. Şakası da ciddiyettir. Onlar; boşanma, evlen*me ve azadetmektir!..» hadîsi gelmiştir. Yâni bir insan şakayla kölesine «Seni azad ettim» dese, köle azad olur. Matrak olarak hanı*mına «Seni boşadım!» dese dinen kadın boş olmuş sayılır.
«Allah'ın size olan nimetini anınız!» Hidayet ve Hz. Muhammed'in Peygamberliği o nimetlerdendir. «Size inen Kitab ve hikmeti hatırla*yınız!..» Kitab, Kur'an, hikmet ise, Resûlüllah'm sünnetidir. Nimetle*rin cümlesinden olan Kitab ve Sünneti, özel olarak zikretmek, onların şerefini izhar etmek içindir.
 
A Çevrimdışı

ahmetelhanefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
(269) (Allah) dilediğine hikmeti verir. Kendisine hikmet verile*ne birçok şeyler verilmiştir. (Bu Âyetlerden) akıl sahipleri Öğüt alır*lar.
«Allah hikmeti dilediğine verir.»
Hikmetten maksad kesin ilim ve yerli yerinde yapılan çalışma de*mektir.ü

Bu ayet şu hadisler benzer anlam taşımaktadır

“Allah, kimin hakkında hayır dilerse
onu dinde anlayış sahibi (fakih) kılar.”
Buharî, İlim, 10.
 
A Çevrimdışı

ahmetelhanefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
bunların Şeyhi edip yükseldir onun şeyhide Reşat Halifedir Reşat Halife kendi uydurduğu 19 u yani onların dediği şekilde keşfettiği 19'u adam peygamberlik mucizesi gibi gösteriyor ;

- - - Updated - - -

Reşad'ın Kehaneti


Reşad, Suudilerin Allah'a karşı savaş ilan ettiğini ve Allah'ın da bu savaşı kazanacağını; böylece Kral Fahd'ın son Suudi kralı olacağını duyurmuştur!

Gelecekten haber veren Reşad'ın, haber kaynaklarının pek de sağlam olmadığı anlaşılıyor!.. Çünkü Fahd, son Suudi kralı olmadığı gibi; Reşad da kehanetinin tutmadığını görecek kadar bile yaşayamamıştır!..

Kaynak: http://www.masjidtucson.org/publications/books/SP/1985/may/page1.html

fahd.jpg

Not:Kral Fahd çoktan öldü şu an Suud Kralı Abdullahdır


- - - Updated - - -

Reşad'ın Mucizesi


Aşağıda gördüğünüz ve 1988 yılında Reşad Halife tarafından İslam dünyasındaki krallara ve devlet başkanlarına iletilen mesajda; Reşad Halife'nin bu kuşağa getirdiği mucizenin, Musa'nın, İsa'nın ve önceki tüm peygamberlerin mucizelerinden çok daha büyük bir mucize olduğu söylenmektedir. Ayrıca, Reşad, inkarcıları yakın bir azaba karşı da uyarmaktadır!

mucize.jpg


Reşad'ın getirdiği mucizenin, önceki tüm peygamberlerin mucizelerinden daha büyük olduğunu iddia eden bir başka bildiri:

mucize2.jpg
 
A Çevrimdışı

ahmetelhanefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
WHAT WILL HAPPEN
TO SAUDI ARABIA?
WHAT WILL HAPPEN TO IRAN?
The United Islamic Nation was declared in the MUSLIM PERSPECTIVE of Muharram 1, 1406 (September 15, 1985). As promised in that historic issue, we have written to all heads of state in the UIN region inviting them to establish their rule on the basis of the true Islam as preached by God’s final prophet Muhammad. We wrote to the kings and presidents of Afghanistan, Algeria, Bahrain, Egypt, Indonesia, Iran, Iraq, Jordan, Kuwait, Lebanon, Libya, Malaysia, Morocco, Nigeria, Oman, Pakistan, Qatar, Saudi Arabia, Somalia, Sudan, Syria, Tanzania, Tunisia, Turkey, Uganda, United Arab Emirates, and Yemen. We asked them to forsake their differences, shed all innovations that crept into Islam, return to the original Islam, and declare their membership in the UNITED ISLAMIC NATION.It has been almost three months since we wrote to those governments, and now they have had a chance to circulate our communication among their responsible officials. There is little doubt that at least some of those governments are laughing at our offer (see Qur’an 23:110 & 83:29). But they will not laugh for long. Unless they heed God’s teachings now, and carry out the Qur’anic commandments in Verses 44, 45, & 47 of Sura 5, they will be toppled. These verses order us to rule in accordance with God’s revelations, specifically, Qur’an, the whole Qur’an, and nothing but Qur’an.
One governmental change has already taken place within the region; the Christian leader of Tanzania, Julius Nierere, has been replaced by the Muslim leader President Ali Hassan Mwinyi (October 31, 1985).
26. Say: O Allah! Owner of Sovereignty! Thou givest sovereignty unto whom Thou wilt, and Thou withdrawest sovereignty from whom Thou wilt.

Saudi Arabia and Iran have received our invitation, and there are only two possible responses:
(1) SAUDI ARABIA and/or IRAN
MAY ACCEPT OUR INVITATION
TO JOIN THE UNITED ISLAMIC NATION
In this very unlikely event, we will confer with the Saudi and/or Iranian representative(s) and hand them full details for complying with the Qur’anic commandments, returning to the original true Islam, and applying God’s laws as decreed in Qur’an, the whole Qur’an, and nothing but Qur’an.

  • We will ask them to drop their sectarian principles, be they Sunni or Shi’a (please see 6:159).
  • We will ask them to demolish the centers if idol-worship, namely, the Prophet’s tomb in Medina and all the tombs of Imams, saints, Walis, etc, throughout Iran.
  • We will provide them with a complete Qur’anic constitution.
  • We will provide them with the detailed civil, criminal, social, and economic statutes derived from Qur’an.
  • We will provide them with a complete Qur’anic program to re-educate the people of Saudi Arabia and the people of Iran about the original and true Islam as preached by the Prophet.
  • We will prove to them, beyond the shadow of a doubt, that membership in the UIN will guarantee them prosperity, peace, dignity, and victory:



Adam devletini kurmuş suudların ve iranların katılmasını teklif ediyo kendiside devlet başkanı =D=D=D
 
A Çevrimdışı

ahmetelhanefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
ayetleri çarpıtan arkadaşa cevap;

Peygamber beyan görevinin nasıl yapacak sen onu söyle nasıl yapacak apaçık bir kitabın neyini beyan ediceksin bu çelişki değil midir
Birde Cuma SUresindeki okunacak olan ezanı açıkla hangi ayette ezan şöledir diye geçiyor demekki ezan var ve sünnettede ezanın ne olduğu var Kuran ayetleri sünneti doğrular

- - - Updated - - -

edepsiz edipin müridlerinin videolarını kaynak gösterceğine sünneti kabul etmessen gireceğin çelişkilere bak
 
A Çevrimdışı

ahmetelhanefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ey inananlar, cuma (toplantı) günü namaza çağrıldığınızda ALLAH'ı anmak için acele edin ve alışverişi bırakın. Bilseniz, bu sizin için daha iyidir.

Namaza nasıl çağırlıcak eğer sünneti kabul etmessen nasıl yapılacağını bilmmessin hepsinin kapılarını dolaşman gerekir eğer ezanla dersen hani hadisler yoktu eğer kuran senin dediğin manada mufassal olsaydı bunu bir kafir okurken bu ayette nasıl çağırılacağının belirtilmezi lazımdı belirtilmediğine göre teorin çoktü senin anladığın manada kuran mufassal değil zaten eğer (senin dediğin gibi)mufassal olsaydı peygamberin beyan görevi olmazdı

- - - Updated - - -

19 cular laflarında çelişmeye makumdurlar
 
A Çevrimdışı

ahmetelhanefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
bir kere peygamber ayrı hüküm koymaz bu hadistede belirtilmiştir onun koyduğu haram Allahın koyduğu haram yasak gibidir(yani Allahtan gelmedir)

- - - Updated - - -

nitekim cebrail ona bazı şeyleri vahiy haricindede bildirmiştir
 
A Çevrimdışı

ahmetelhanefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi

burda yapılan hatalardan biri ;

''melekler ve ruh''geçen ayetle kitabı ve hikmeti geçen ayeti karşılaştırmak saçmadır el takısı gelirse bir kelimeye o kelime bellidir bir şeyi nitelemez yani ne olduğu bellidir kitabı ve hikmeti diyor el takısı belli bir şey için geldiği için bunlar ayrı şeylerdir

- - - Updated - - -

Melaike ve Ruh
Bil ki Allah Teâlâ'nın Kur'ân'da takip ettiği metod ve üslub şudur: O, her ne zaman korkutma ve işin korkunçluğunu anlatma sadedinde meleklerden bahsetse, bu ayette ve "O gün ruh ve melekler saf saf kalkarlar" (Nebe, 38) ayetinde olduğu gibi, mutlaka onunla birlikte "rûh" (Cebrail'i) ayrıca zikreder ki bu, "Ruh"un, kadr-u kıymet bakımından meleklerden daha büyük olduğunu gösterir. Burada şöyle bir incelik var: Allah Teâlâ "urûc" (çıkma-yükselme) tabirini kullanırken, bu ayette olduğu gibi, önce melekleri sonra Ruhu; kıyam (kalkma) ifadesini kullanırken de, Nebe, 38. ayette olduğu gibi, önce Ruhu sonra melekleri zikredir. Bu, Ruhun, inişde ilk, çıkışta da ikinci olmasını gerektirir. İşte bu noktada bazı keşif ehli zatlar şöyle demektedirler: Rûh, Allah'ın celâline yakın olan en büyük nurdur. Diğer meleklerin ruhu, bu nurdan dallanır-budaklanır. İman ise, rûh derecelerinin en sonunda yer alır. Binâenaleyh bu iki uç arasında, çeşitli melek ruhların ve kudsî nurların derece ve mertebeleri vardır. Bunların tam sayısını ancak Allah Teâlâ bilir.

razinin tefsirindekşi bu bölümden o çıkmaz bu bir çarpıtmadır razi demekttedir ki ruh onlardan yani cebrail onlardan üstündür bu yüzden ayrı zikredilir
 
A Çevrimdışı

ahmetelhanefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi


[TD="width: 5%, align: right"]
[TD="width: 30%"]min Allâhi nûrun



[TD="width: 5%, align: right"]
[TD="width: 30%"]ve kitâbun mubînun
bu ayetler belirli bir şeyi belli etmez bu yüzden 2 side bir şey için kullanılabilir



- - - Updated - - -

ama el gelirse ayrı bir şeydir belli bir şeyi belirtir bir kelime

- - - Updated - - -

ifsad ve tefriti yaparak sapıttırmakta insanları bu herif
 
M Çevrimdışı

mslmn

Üyeliği İptal Edildi
Banned
ayetleri çarpıtan arkadaşa cevap;

Peygamber beyan görevinin nasıl yapacak sen onu söyle nasıl yapacak apaçık bir kitabın neyini beyan ediceksin bu çelişki değil midir
Birde Cuma SUresindeki okunacak olan ezanı açıkla hangi ayette ezan şöledir diye geçiyor demekki ezan var ve sünnettede ezanın ne olduğu var Kuran ayetleri sünneti doğrular

- - - Updated - - -

edepsiz edipin müridlerinin videolarını kaynak gösterceğine sünneti kabul etmessen gireceğin çelişkilere bak

Sadece Kuran: Çarpıtılan bazı ayetler 1 - Nahl 16:44
 
M Çevrimdışı

mslmn

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Ey inananlar, cuma (toplantı) günü namaza çağrıldığınızda ALLAH'ı anmak için acele edin ve alışverişi bırakın. Bilseniz, bu sizin için daha iyidir.

Namaza nasıl çağırlıcak eğer sünneti kabul etmessen nasıl yapılacağını bilmmessin hepsinin kapılarını dolaşman gerekir eğer ezanla dersen hani hadisler yoktu eğer kuran senin dediğin manada mufassal olsaydı bunu bir kafir okurken bu ayette nasıl çağırılacağının belirtilmezi lazımdı belirtilmediğine göre teorin çoktü senin anladığın manada kuran mufassal değil zaten eğer (senin dediğin gibi)mufassal olsaydı peygamberin beyan görevi olmazdı

- - - Updated - - -

19 cular laflarında çelişmeye makumdurlar

Bundan daha kolay ne var? Nasıl ki okula giriş, derse giriş, teneffüs, okuldan dağılış için zil çalma gibi bir yöntem kullanılıyorsa ve öğrenciler-öğretmenler zil yöntemiyle okula-derse giriyor ve okuldan-dersten çıkıyorlar ise aynı ya da benzer bir yöntem camiye (toplantı yerine) çağırma için de kullanılabilir.
 
Üst Ana Sayfa Alt