Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Hakiki Dosta Dost Olanlara....

A Çevrimdışı

akifturker

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Dostluk, müsbet veya menfî vasıflardaki müştereklikten kaynaklanır.
***
İki din kardeşi, birbirini yıkayan iki el gibidir. Tıpkı Muhâcir ve Ensar
gibi…
***
Dostluk, iki gönül arasındaki cereyan hattıdır. Bu cereyanla, yâni muhabbet neticesinde sevilenin her hâli, sevgisi nisbetinde sevene
sirâyet eder.
***
Bir kimsenin sevdiğiyle beraber olması demek; onunla sözde, özde
ve davranışta aynı duyuş, düşünüş, hissediş ve yaşayış hâlinde olması, yâni “sevdiğini” gösterecek aynîlikler ve beraberliklerin mevcut
bulunması demektir.
***
Allâh için gerçek dostluk, bedenleri ayrı olan iki varlığın bir kalbde
yaşamasıdır.
***
Tenlerin ayrılığı, canlara ayrılık getirmez. Aksine gönülleri birbirine
daha da yakınlaştırır, bir bütün eyler.
***
İlâhî ünsiyetin yolu muhabbettir. Sevilenleri taklittir.
***
Sevenler, sevdiklerini dâimâ gönüllerinde taşırlar ve aslâ
hatırlarından çıkarmazlar.
***
Kul, ancak mâsivâ engellerini aştığı takdirde muhabbet ve
dostluğun gerçek hazzını yaşayabilir.
***
Kalblerdeki muhabbet, bütün mahlûkâtı kuşatıcı mâhiyette olursa,
sahibini kâmil bir mü’min, diğer bir tâbirle hakîkî bir âşık, yâni
Hak Dostu eyler.
***
Tabiatta gizlenen dost yüzünü göremeyen gönüller âmâdır.
Tabiatla konuşamayan insanın rûhu dilsizdir.
***
Hakk’ın dostluğuna nâil olanlar, dostluğun güler yüzünü yalnız
insanda değil, dünyâya hayat hâlinde serpiştirilmiş bütün nebâtatta ve
hayvânatta bile müşâhede ederler.Hakk’a muhabbetle dolu bir
mü’min yüreğinin, Rabbin bütün mahlûkâtını şefkat ve merhametle kucaklaması îcâb eder.
***
Dostluğun merkezine Allâh ve Rasûlü’nü yerleştirenler,
bütün mahlûkât ile dost olurlar.
***
Dostluğun kaynağına ulaşan Mevlânâ ve Yûnus gibi Hak dostları, insanların da dostları olarak herkes tarafından, hattâ kurdu ve
kuşuyla bütün bir kâinat tarafından sevilen, nur yüzlü, mütebessim
birer cennet gülleridir.
***
Tabiattaki kudret akışları ve ilâhî muhabbet tecellîleri, fânîleri
Büyük Dost’a, yâni Cenâb-ı Hakk’a ulaştıran ulvî birer basamaktır.
Bu basamakları aşanlar, gerçek dostluğun lezzetini tadarlar.
***
Kalbin mâsivâdan, -yâni Hak’tan uzaklaştırıcı her şeyden muhâfaza edilmesi ve dâimâ hayır telkinlerine muhâtap kılınması için, rûhâniyetlerinden feyiz alınabilecek gönül ehli sâlih ve sâdıklarla
ünsiyet zarûrîdir.
***
Muhabbeti lâyıkına, husûmeti de müstahakkına tevcih edebilmek,
sahibini âbâd ederken, aksine, muhabbeti nâ-lâyıkına, husûmeti ise
gayr-i müstahakkına tevcih, bunu yapanı, bu tevcihlerdeki şiddet nisbetinde bedbaht kılar.
***
Sevenler, sevdiklerinden geleni hoş karşılamak mecbûriyetindedirler. Gönlü aşk ile dolu olan kul, Rabbinden gelen her şeyi sevgisi nisbetinde gönülden kucaklar.
***
Allâh yolu, gönülleri harâb etmekten değil, ihyâ ve âbâd etmekten geçer.
***
Bakış ve görüşlerin seviye kazanması, kâinat sayfalarındaki esrar ve hikmeti gerçek mânâsıyla telâkkî edebilmek, ancak gönül âleminde derinleşerek gerçek dostluğu yaşayabilmeye muvaffak olabilen ilâhî aşk ve vecd kahramanlarının işidir.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt