HADİSLERDE HZ. İSA
Hz. İsa'nın İnmesine Dair Hadisler Tevatür Derecesindedir
Tevatür: Kuvvetli haber, içinde yalan ihtimali olmayan ve bir cemaate dayanan kuvvetli haber. (Büyük Lugat-Tür-Dav, 3003)
Şevkani de İsa'nın ineceğine dair hadislerin sayısının 29'a ulaştığını söyleyerek, bunları bir bir nakletmiş ve sonunda: "Bizim naklettiğimiz hadisler görüldüğü gibi tevatür haddine ulaştı. Bu beyanımızla şu sonuca varılıyor ki, beklenen Mehdi hakkındaki hadisler, Deccal hakkında hadisler ve İsa'nın inmesine dair hadisler mütevatirdir" demiştir. (Sünen-i İbn-i Mace 10/338)
Kıyametin büyük alametlerinden biri olmak üzere ahir zamanda Hz.İsa'nın gökten yere ineceğini bildiren hadisler tevatür derecesindedir. (Sahih-i Müslim, 2/58)
Allah Resulu (sav)'den mütevatir olarak rivayet edilen hadislere göre Allah'ın Resulu Hz.İsa'nın kıyamet gününden önce adaletli bir imam ve hakem olarak ineceğini haber vermiştir. (İbn-i Kesir, Hadislerle Kur'an Tefsiri, 13/7163)
Hz. İsa'nın Geleceğini Bildiren Sahih Hadisler
Benliğime hakim olan zata yemin ederim ki, Meryem'in oğlunun adaletli bir hakem olarak size inmesi pek yakındır. O, Haç'ı kıracak (haça tapınmayı kaldıracak), domuzu öldürecek (domuz eti yemenin haram olduğunu bildirecek), cizyeyi kaldıracak; mal çoğalacak ki, kimse onu kabul etmeyecektir. (Sünen-i Tirmizi, 4/93)
Hayatım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu (İsa Aleyhisselam)'ın adil bir hakim olarak sizin içinize inmesi muhakkak yakındır. O, salibi (haçı) kıracak (haça tapınmayı kaldıracak), domuzu öldürecek (domuz eti yemenin haram olduğunu bildirecek), cizyeyi kaldıracaktır, mal o kadar çoğalıp taşacak ki, hiç kimse mal kabul etmez olacaktır. (Sahih-i Müslim, 6/532)
İsa bin Meryem adil bir hakim ve adaletli bir imam (devlet başkanı) olarak (gökten yere) inmedikçe kıyamet kopmayacaktır. O, (indiğinde) haçı kıracak (haça tapınmayı kaldıracak), domuzu öldürecek (domuz eti yemenin haram olduğunu bildirecek), cizyeyi kaldıracaktır. Mal da o kadar çoğalacaktır ki hiçbir kimse mal kabul etmeyecektir. (Sünen-i İbni Mace, 10/340)
İsa bin Meryem (a.s.) benim ümmetim içinde;
1- Adaletli bir hakim ve (yönetimde) adil bir imam olacak,
2- Haçı kırıp ezecek (haça tapınmayı kaldıracak) ve domuzu (domuz eti yemenin haram olduğunu bildirecek)öldürecektir.
3- (Zimmilerden) Cizyeyi kaldıracak,
4- Zekatı terk edecektir. Artık ne koyun, keçi, sığır sürüsü, ne de deve sürüsü üzerine zekat memuru çalıştırılmayacaktır.
5- Kap su ile dolduğu gibi yeryüzü barışla dolacaktır.
6- Din birliği de olacak, artık Allah'tan başkasına tapılmayacaktır.
(Sünen-i İbni Mace, 10/334)
Yukarıdaki hadisler incelendiğinde Hz. İsa ile ilgili olarak karşımıza çıkan sonuç şudur:
- Hz. İsa adaletli bir yönetici olacaktır.
- Hadiste Hz. İsa'nın haçı kırıp (haça tapınmayı kaldırıp), domuzu öldüreceği (domuz eti yemenin haram olduğunu bildireceği) belirtilmiştir. Şerhü's Sünne'de ve başka hadis kitaplarında; Hz. İsa'nın tahrif olmuş, aslından uzaklaşmış olan Hıristiyanlığı iptal ederek İslamiyetle hükmedeceği belirtilmiştir. Hz. İsa tekrar geldiği zaman teslis inancı, haça tapınma, ruhbaniyet gibi Hıristiyanlığın da aslında bulunmayan hurafeleri kaldıracak, bu dini indirildiği ilk haline döndürecektir.
- Hz. İsa (a.s.)'ın cizyeyi, yani Ehl-i Kitab'tan alınan vergiyi kaldırmasına dair cümle de şöyle yorumlanmıştır : Yani Hz. İsa (a.s.), Ehl-i Kitap olan insanları İslam dinine davet edecek ve böylece cizye vermelerini kabul etmeyecektir. Diğer bir yorum şekli de şöyledir: Cizye hiçbir gayr-ı müslimden alınmayacaktır. Bu nedenle cizye almaya da gerek kalmayacaktır. Çünkü cizye Müslümanların ihtiyaçlarında kullanılmak üzere alınır. İhtiyaç kalmayınca cizye almaya da gerek kalmaz.
- Hz. İsa'nın zekatı terk etmesi de malın bolluğu ve zekata ihtiyacı olan fakirin kalmaması sebebiyledir. Bu hüküm de cizye ile ilgili hüküm gibidir.
- Hz. İsa (a.s.) zamanında, bütün dünyayı hakimiyeti altına almış olan Mesih-i Deccal’in fikir sistemi yok edilecek ve dünyadaki hakimiyeti tam anlamıyla son bulacaktır. Masonluk v.s. gibi nifak odakları tamamen yok edilecek, bütün dünya huzur içinde yaşayacaktır.
- Bir hadis-i şerifte Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: Muhakkak o yeryüzüne inecektir... İnsanları İslama davet edecektir. Onun zamanında Allah Teala İslam dışında bütün dinleri kaldıracaktır. (Tezkiret-il Kurtubi,499)
Yukarıdaki hadislerde Hz. İsa (a.s.)ın yeryüzüne indiriliş alameti olarak bildirilen durumların hiçbirisi gerçekleşmemiştir. Hıristiyanlık bozulmus, tahrif edilmiş şeklini muhafaza etmekte, teslise (üçleme) inanılmakta, haram olmasına rağmen domuz eti yenmektedir. Dünya karışıklıklar içindedir; huzur, güven, barış ortamı yoktur, savaşlar, iç savaşlar devam etmektedir. Bolluğun aksine yokluk hakimdir. Bu durumda Hz. İsa (a.s.)’ın henüz zuhur etmediği anlaşılmaktadır. Fakat bu üstün Peygamber’in geliş zamanı çok yakındır. Peygamberimiz (sav)’den rivayet edilen hadisler ve din alimlerinin verdikleri bilgiler, Hz. İsa (a.s.)’ın, Hz. Mehdi (a.s.) ile Hicri 14. yüzyılda dünyaya tekrar geleceğini müjdelemektedir. İçinde bulunduğumuz yüzyıl, Hicri 14. yüzyıldır.
Mehdi, Hz. İsa ile Buluşacaktır
"..İmamınız (devlet reisiniz) kendinizden olduğu halde Meryem oğlu (İsa aleyhisselam) içinize indiği (imamınıza iktida ettiği) zaman acaba nasıl olursunuz?"buyurdu. (Sahih-i Müslim, 2/56 Sahih-i Buhari, 9/182)
İbn-i Hacer Askalani de Fethü'l-Bari'de Mehdi'nin bu ümmetten olacağı ise (a.s.) onun arkasında namaz kılacağına dair hadisler tevatür etmiştir, der. (Sünen-i İbn Mace, 10/338)
Bu hadislerde görüldüğü gibi Mehdi, Hz. İsa ile buluşacak, birlikte namaz kılacaklardır. Bir rivayette de Mehdi'nin Hz. İsa'yı tanıyıp halka takdim edeceği nakledilmiştir. Mehdi ve Hz. İsa belirli bir dönem yeryüzünde birlikte hüküm süreceklerdir. Deccali fikir sistemini de birlikte yardımlaşarak ortadan kaldıracaklardır. Mehdi'nin vefatından sonra ise bütün idare Hz. İsa'ya geçecektir. (En doğrusunu Allah bilir)
Hadislerde geçen Mehdi'nin Hz. İsa'ya namaz kıldırmasıyla ilgili bir başka yorum ise şöyledir:
Araplar o gün azdır ve büyük çoğunluğu Beytü'l Makdis'te bulunacaktır. İmamları da salih bir adamdır. Sonra imamları öne geçip onlara sabah namazını kıldıracağı sırada sabahleyin onların üzerine İsa bin Meryem (a.s.) inecektir. Bunun üzerine İsa (a.s.)'ın öne geçip cemaate namaz kıldırmasını için imam geri geri yürümeye başlayacak. Fakat İsa (a.s.) elini onun omuzları arasına koyarak. "Öne geç de namaz kıldır. Çünkü kamet senin için getirildi." diyecektir. Bunun üzerine imamları onlara namaz kıldıracaktır.
Hz. Mehdi, müminlerle beraber Beytül Mukaddes'te sabah namazı kılarken o sırada nüzul eden İsa (a.s.)'ı takdim edecek ve Hz. İsa, ellerini onun omuzlarına koyarak, "Namazın kaameti senin için getirilmiş, bu yüzden sen kıldır" diyecek ve nihayet Hz.Mehdi, İsa (a.s.) ve müminlere imam olarak namazı kıldıracaktır.
(Kitab ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, s. 79; Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir zaman Alametleri, s. 438)
Hz. Mehdi bu ümmetin vasatı, Hz. İsa'da ahir olacaktır. Vasattan kastedilen, Mehdi'nin Hz. İsa'dan çok az bir süre önce geleceğini ifade etmek içindir. Hz. İsa da, ondan hemen sonra geldiği için ahir olarak vasıflandırılmıştır.
(Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy -il Ahir Zaman , s. 78)
Nasıl namazda Müslümanlar başlarındaki imama uyarlar, aynı o şekilde Hz. İsa ve beraberindeki Hıristiyan grubu da İslam aleminin başında imam olarak bulunan Mehdi'ye uyarlar, ona bağlanırlar, imamlığını böylece kabul etmiş olurlar. (En doğrusunu Allah bilir)
Kuran'da bazı peygamberlerin yanlarında yardımcı olarak bir müminin daha olabildiği haber verilmiştir. Mehdi ve Hz. İsa beraberliğine işari olarak bakan bu durumlardan biri şöyledir:
(Allah) Dedi ki: "Pazunu kardeşinle pekiştirip güçlendireceğiz; sizin ikinize de öyle bir 'güç ve yetki' vereceğiz ki, ayetlerimiz sayesinde size erişemeyecekler. Siz ve size uyanlar galip olanlarsınız." (Kasas Suresi, 35)
Andolsun, biz Musa'ya kitabı verdik ve onunla birlikte kardeşi Harun'u yardımcı kıldık. (Furkan Suresi, 35)
"İkiniz Firavun'a gidin, çünkü o, azmış bulunuyor." (Taha Suresi, 43)
Hz. İsa Zamanında Yeryüzü Barışla Dolacak
Hz. Mehdi (a.s.) ve Hz. İsa (a.s.) Mesih-i Deccal'in tüm fikir sistemini ortadan kaldırıp, sistemini dağıttıktan sonra dünyaya hakim olacaklardır. O zaman tek bir dinin yani İslamiyetin yeryüzüne yayılması ile ırkçılık, milli egoizm yok olacak; sevgi, kardeşlik, güzel ahlak ana düşünce haline gelecek; ayrıca masonluk, siyonizm, materyalist felsefe, komünizm, faşizm, kapitalizm gibi diğer sapkın ideolojiler de tarih sahnesinden silinecek; egoistlik, bencillik, kin, düşmanlık gibi her türlü sapkınlık anlamını kaybederek yok olacaktır. Savaşların, çatışmaların sebepleri yok olacağı için, savaş sanayine harcanan tirilyonlarca para, bu sefer meşru ihtiyaçlara, gıda, imar, teknoloji, bilim, kültür, sağlık harcamaları gibi son derece gerekli ve önemli ihtiyaçlara ve bunun yanında da insanların mutluluğu için gerekli diğer yatırımlara harcanacaktır. Elbette doğrusunu Allah bilir.
Kap su ile dolduğu gibi yeryüzü barışla dolacaktır.
-Hiçbir kimse arasında bir düşmanlık kalmayacaktır.
-Ve bütün düşmanlıklar, boğuşmalar , hasetleşmeler muhakkak kaybolup gidecektir. (Sahih-i Müslim, 1/136)
Savaş (erbabı) da ağırlıklarını (silah ve malzemelerini) bırakacak.
(Sünen-i İbn-i Mace, 10/334)
Harp (erbabı) ağırlıklarını (yani silah ve saireyi) bırakır.
(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 496)
Hz. İsa Zamanında Büyük Bolluk Olacak
...Mal da o kadar çoğalacaktır ki, hiçbir kimse mal kabul etmeyecektir. (Sünen-i İbn-i Mace, 10/340)
Meryem oğlu (İsa) iner ve Deccal'i etkisiz hale getirir. Ondan sonra kırk yıl bol nimet içinde yaşarsınız.
(Kitab ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, s. 90)
Her tarafta yemek kazanları kaynayacak, misli görülmemiş bir bolluk yaşanacak, mala rağbet olmayacak.
(El-Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 66)
İsa (Aleyhisselam)'ın zekatı terk etmesi de malın bolluğu ve zekata muhtaç fakirin kalmaması sebebiyledir. (Sünen-i İbn-i Mace, 10/339)
Hz. İsa zamanında, bilimin gelişmesiyle hayvansal ve bitkisel gıdaların üretimi artırılacak, bilim ve teknoloji son safhaya ulaşacak, dünya kurulduğundan bu yana teknolojik olarak en gelişmiş çağ yaşanacaktır. İnsanlar teknolojinin imkanlarıyla çok rahat ve bolluk içinde yaşacaklardır. Hz. İsa (a.s.) ve Hz. Mehdi (a.s.)’ın öncülüğünü yaptığı bu kutlu dönem, insanların rahatlık, huzur, güven ve mutluluk içinde yaşadıkları bir refah dönemidir. Bu döneme bu yüzden "Altın Çağ" adı verilmiştir.