كانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيهِ وَسَلَّم إذا دَخَلَ عَلَى مَريضٍ يَعودُهُ قال :
"لاَ بَأْسَ ،طَهُورٌ إِنْ شَاءَ اللهُ"
(البُخَارِيُّ)
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir hastayı ziyaret ettiğinde ona şöyle derdi:
" Sabret! İnşeallah bir şey yoktur ve bu hastalık senin günahlarını temizler. "
(Buhari Fethu’l-Bari Şerhi 1/118)
" مَا مِنْ عَبْدٍ مُسْلِمٍ يَعُودُ مَرِيضَاً لَمْ يَحْضُرْ أجَلُهُ فَيَقولُ سَبْعَ مَرَّاتٍ :
"أَسْأَلُ اللهَ الْعَظِيمَ رَبَّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ أَنْ يَشْفِيَكَ"
إلا عُوفِي "
( أبُو دَاوُدوالتِّرمِذِيَُّ)
" Hiç bir müslüman kul yoktur ki ölüm döşeğinde olmayan (eceli gelmemiş) bir hastayı ziyaret eder ve yedi kere:
" Yüce arşın Rabbi olan Azamet sahibi Allah’tan sana şifa vermesini dilerim "
derse mutlaka hasta şifa bulur."
(Ebu Davud ve Tirmizi sahih senedle rivayet ettiler.)
"لاَ بَأْسَ ،طَهُورٌ إِنْ شَاءَ اللهُ"
(البُخَارِيُّ)
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir hastayı ziyaret ettiğinde ona şöyle derdi:
" Sabret! İnşeallah bir şey yoktur ve bu hastalık senin günahlarını temizler. "
(Buhari Fethu’l-Bari Şerhi 1/118)
" مَا مِنْ عَبْدٍ مُسْلِمٍ يَعُودُ مَرِيضَاً لَمْ يَحْضُرْ أجَلُهُ فَيَقولُ سَبْعَ مَرَّاتٍ :
"أَسْأَلُ اللهَ الْعَظِيمَ رَبَّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ أَنْ يَشْفِيَكَ"
إلا عُوفِي "
( أبُو دَاوُدوالتِّرمِذِيَُّ)
" Hiç bir müslüman kul yoktur ki ölüm döşeğinde olmayan (eceli gelmemiş) bir hastayı ziyaret eder ve yedi kere:
" Yüce arşın Rabbi olan Azamet sahibi Allah’tan sana şifa vermesini dilerim "
derse mutlaka hasta şifa bulur."
(Ebu Davud ve Tirmizi sahih senedle rivayet ettiler.)