Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Helal Haram Sınırlarını Belirleme Yetkisi, Yalnız Allah'a Aittir:

hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Helal Haram Sınırlarını Belirleme Yetkisi, Yalnız Allah'a Aittir:

Helaller (serbestler) ve haramlar (yasaklar) bildirmek, ilahlığın en önemli temel özelliklerindendir. Her konuda helal ve haram sınırlarını belirleme yetkisi yalnız Allah'a aittir. Bu konuda, Rasulullah (sav) dahil hiçbir ortağı yoktur ve zaten kabul etmez de...

Rasulullah (sav), ancak Allah'ın kendisine vahyettiği haram ve helalleri insanlara bildirir. Bunun dışında hiç bir yetkisi yoktur. Helal ve haramlar koyma yetkisi sadece, bu kainatı yoktan var eden Allah'a aittir.

Helal, Allah'ın helal kıldığıdır, haram da, Allah'ın haram kıldığıdır. İster açıkça söz ile söylesin isterse hareket ve yaşantısıyla ortaya koysun isterse ayetleri sapıkça tevil ederek olsun, kim Allah'ın bu hak ve yetkisine kendisinin de sahip olduğunu iddia ederse, ilahlık iddiasında bulunmuş olur.

Helal, Allah'ın helal kıldığı, haram da Allah'ın haram kıldığı iken, ister en büyük meselelerde olsun isterse en basit meselelerde olsun, Allah'ın helal kıldığı şeyi haram, haram kıldığı şeyi helal kılanlar, kendilerine ne kadar müslüman deseler, Allah'ın emrettiği diğer amelleri ne kadar yerine getirseler de tagut olmuşlardır.

Kim de böyle sahte ilah ve tagutlara itaat eder, onları destekler, onların peşinden giderse, onları ilah edinmiş ve onlara ibadet etmiş olur.

İşte! Allah'ın, cahiliyede haram olan şeyleri bu ayette olduğu gibi tekrar haram kılması veya helal olan şeyleri tekrar helal kılması, cahiliye adet, kanun ve sistemlerinin hiç önemli olmadığını, ölçü olarak alınamayacaklarını, ne kadar bazı yönlerden birbirlerine benzeseler de İslam kanunlarının cahili kanunlardan ayrı olduğunu, müslümanlar için uyulacak tek yasanın İslam olduğunu kafalara iyice nakşetmek içindir.

İslam, daha ilk geldiği günden itibaren bütün cahiliye ölçülerini, kanunlarını, adet ve sistemlerini tamamen ilga etmiş, yerine Allah'ın emirleriyle meydana gelmiş, kendisine has sistemini yerleştirmiştir. İşte bu, "Lailahe illAllah"tır. Rasulullah (s.a.s)'ın ilk davet ettiği şey...

Cahiliye düzeninin kanunları İslam'ın koyacağı kanunlara uygun olsa bile, İslam o kanunları yok olarak kabul eder ve kendine has bir biçimde tekrar koyar. Tıpkı evlenilmesi yasak olan kadınlar meselesinde olduğu gibi...

İslam'ın cahiliye kanunlarına benzeyen hükümler bildirmesi, cahiliyeyi ölçü olarak aldığından veya bu hükmün cahiliyede bulunuyor olmasından değildir. Çünkü, cahili kanun, adet, değer ve sistemlerinin temeli bozuktur. Bunları ortaya koyan merci geçerli değildir. Cahiliyenin mercisi, helal ve haramlar koymağa yetkisi olmayan bir mercidir.

Tevhid akidesi, hayatı her yönüyle kuşatmıştır. Hayatın her alanında Allah'ın istediği şekilde hareket etmeyi gerektirir. Çünkü Allah (c.c), hayatın her yönünü düzenleyecek kanunlar ve hükümler bildirmiştir. Evlenmede, yemede, giyinmede, ticarette, insanlar arası sosyal ilişkilerde, devlet yönetiminde vs...

Bu hükümler Allah tarafından bildirilmiştir. Çünkü helal ve haram sınırlarını tayin etme yetkisi yalnız O'na aittir. Bu konuda tek merci vardır. O da, tüm kainatı yaratan zattır.

Allah'ı tevhid eden, yalnız Allah'ın bildirdiği hükümleri kabul eder. Bu hükümlere zıt hükümler bildirenler kim olursa olsun, ister fert ister toplum ister parlamento, hepsini reddeder ve karşı çıkar. Çünkü mesele, Allah'ın hakkını gasbetme meselesidir.

Gerçekten Allah'a kulluk edenler, her konuda olduğu gibi, Allah'ın bu hakkını gasp edenlere karşı çıkarlar, onlara tavır alırlar ve onları reddederler. Onları sevmez, desteklemez ve müslüman kabul etmezler. Allah'ın bu hakkını geri almak için o zalimlere karşı tüm güçlerini, mal, can ve kanlarını sonuna kadar kullanırlar. Tevhid ehlinin amacı yalnız bu olmalıdır. Çünkü, ancak bu şekilde Allah'ın sevdiği ve razı olduğu muvahhidlerden olunabilir ve cehennemde sonsuza kadar kalmaktan kurtulunabilir.

Allah'ın dini, Allah'ın kanunlarıdır. Kim bu kanunlara bağlanırsa, Allah'ın dinine bağlanmış olur. Kim de bunlar dışındaki kanunlara bağlanırsa, şeytanın dinine girmiş olur.

Herkes kendisine baksın! Kimin dinine girdiğini iyice görsün ve hareketlerine buna göre çeki düzen versin!

Kaynak: Şeyh Seyfuddin el-Muvahhid, Davetcinin Tefsiri
 
Üst Ana Sayfa Alt