Es selamu aleykum we rahmetullah,
Şeyh Atiyyetullah el Libi(rh)'nin Türkiye hakkında bir beyanatında, Türk ordusunda askerlik yapan her ferdin tekfir edilemeyeceğini ifade ettiğini okudum:
"Afiyet ve genişlik durumuna (onlarla harb durumunda olmadığımızda) gelince, hayır etmeyiz. Bilakis, ta ki onun haline bakıncaya kadar (hüküm vermeyiz), sonra riddet babında ve tekfir meselesinde belirlenmiş olanın uygunluğuna göre onun hakkında hüküm veririz. Nitekim daha önce onun usulüne işaret edildi. Çünkü o insanlar için orduya girişte, onların tekfirini engelleyen özürler olabileceği tasavvur edilebilir.
Hakim devlet sultasını bir tarafa bırakaraktan, giren kişinin dinini muhafaza ettiği, küfre ve masiyetlere iştirak etmediği yönündeki iddiasıyla birlikte, tevil ve ülke ordusu olması zannı gibi ya da bu meseledeki bu caiz mi yoksa değil mi sözünü bir tarafa bırakaraktan, murted devlet ordusu olduğunu bilen, ancak o ordu kademelerinde yükselerek sultaya karşı inkılap yapmayı isteyerek giren kimse gibi, ya da cihadi bir amaca ulaşmak için giren kimse gibi, ya da ikrah (şer’an muteber ikrah) ile mazur olan kimse gibi ya da o zorla yapılanın, şer’an muteber ikrah olduğuna dair tevil gibi. Allahu A’lem."
ifade bu. Bu ifadeleri nasıl anlamalıyız? ALLAH razı olsun.
Şeyh Atiyyetullah el Libi(rh)'nin Türkiye hakkında bir beyanatında, Türk ordusunda askerlik yapan her ferdin tekfir edilemeyeceğini ifade ettiğini okudum:
"Afiyet ve genişlik durumuna (onlarla harb durumunda olmadığımızda) gelince, hayır etmeyiz. Bilakis, ta ki onun haline bakıncaya kadar (hüküm vermeyiz), sonra riddet babında ve tekfir meselesinde belirlenmiş olanın uygunluğuna göre onun hakkında hüküm veririz. Nitekim daha önce onun usulüne işaret edildi. Çünkü o insanlar için orduya girişte, onların tekfirini engelleyen özürler olabileceği tasavvur edilebilir.
Hakim devlet sultasını bir tarafa bırakaraktan, giren kişinin dinini muhafaza ettiği, küfre ve masiyetlere iştirak etmediği yönündeki iddiasıyla birlikte, tevil ve ülke ordusu olması zannı gibi ya da bu meseledeki bu caiz mi yoksa değil mi sözünü bir tarafa bırakaraktan, murted devlet ordusu olduğunu bilen, ancak o ordu kademelerinde yükselerek sultaya karşı inkılap yapmayı isteyerek giren kimse gibi, ya da cihadi bir amaca ulaşmak için giren kimse gibi, ya da ikrah (şer’an muteber ikrah) ile mazur olan kimse gibi ya da o zorla yapılanın, şer’an muteber ikrah olduğuna dair tevil gibi. Allahu A’lem."
ifade bu. Bu ifadeleri nasıl anlamalıyız? ALLAH razı olsun.