Esselamu Aleykum Akhiler
Bu konuyu açmamda ki kast günlük, haftalık, aylık zikrleri olan kardeşlerin olmayanları şevklendirmesi amacıyladır. Ben şahsen zikr edinmenin faydasını çok net bir şekilde görüyorum elhamdulillah.
Günümüzde zaten amelsizlik almış başını yürümüşken (hoş henüz amel imandandır’ı anlatamazken), şeytanın ve şeytanlaşmış insanların sirayetini azaltacak, kalbi temizleyecek, disiplin ve teyakkuzu arttıracak bu tarz amellere (Allah Subhanehu’nun lutfuyla) Müslümanların çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Zikri olmayan kardeşlere birkaç yaşadıklarımdan tavsiye verecek olursam;
1) Niyet ki amellerimiz ona göre şekillenecektir. Zikr edinmek asla ama asla “asıllarla bir tutulmamalı”. Bunu terside asla hafife alınmamalıdır, çünkü bir nevi sözdür ayrıca.
2) Doğru adet belirlemek çok önemlidir. Daha doğrusu en az sayıyı. Mesela yeni başlayacak kardeş varsa sayıyı düşük tutmasını ve arttırmak için en az 40 gün o sayıda sebat göstermesini tavsiye ederim.
Bilinir ki bazı topluluklar bu meseleyi olması gereken yerden çok daha yukarılara çıkartmış ve asıllarla bir tutmuşturlardır. Özellikle kadın kısmını bu tarz zikrlere boğarak ilim almalarının önüne geçmişlerdir ve onlar da ruhen tatmin edildiklerini düşünerek İslam’ın inşası için önce evlerinde sonra toplumda herhangi bir çaba göstermemektedirler. Şahsen benim ve ailemin zikrleri günlük en fazla 1 saatimizi almaktadır ve tavsiye edeceğim en fazlası da budur.
“Allah katında amellerin en makbulü az da olsa devam üzere yapılanıdır.”
( Buhârî, İman 32; Müslim, Müsafirîn 215-218, Münafıkın, 78)
3) Edinilen zikrlerin gün içine yayılması. Şahsi görüşüm zikrlerin kişinin günlük yaşantısına en çok sirayet etmesinin nedenlerinin başında gelir. Bir köşeye çekilip robota bağlamak bana doğru gelmiyor açıkçası.
4) Tefekkür. Bir diğer can alıcı mesele de budur ki örneğin kişi “estağfirullah” çekerken günahlarını aklına getirmesi, mağfiret dilerken acziyetini hatırlaması kastın yerine ulaşması bakımından çok önemlidir.
5) Asla taviz vermeyin. Herkes nefsini iyi bilendir, eğer nefsiniz böyle bir ibadet’e alışık değilse düşük sayılarla başlamanızı öneririm. 5er 10ar hiç önemli değil ama o taviz kapısını asla açmayın, unutulmasın ki taviz tavizi getirir.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar, zikrleri olan kardeşler de el atarsa bu konuya sevinirim. =)
Ayrıca örnek olması açısından benim zikrlerim (Sayılarını yazmayacağım malum imtihanı yükselmesin);
1) Ya Hayyunu Ya kayyumu la ilahe illa ente bi Rahmetike estaiz.
Tavsiyem Sabah salatı sünneti ile farzı arasında çekilmesi.
2) Allahumme mağfirli
3) Estağfirullah el-Azim
4) La ilahe illallah
5) Allahumme salli ala Muhammed
6) Subhanallahi ve bihamdihi subhanallahil azim
7) Elhamdulillahi Rabbil âlemin
8) Allahu ekberu
Bunlar günlük tesbihatlarım. Bunun yanında şiddetle tavsiyemdir günlük okuma zikrim var.
Haftada 2 teheccüd ve aylık sünnet orucu.
Ben ilk zikrlere başladığımda yaklaşık bir yıl kadar kardeşlerle kendi aramızda bir takip sistemimiz vardı. Dileyen olursa her türlü tabiri caizse body olurum. =)
Allah’a emanet olun.
Bu konuyu açmamda ki kast günlük, haftalık, aylık zikrleri olan kardeşlerin olmayanları şevklendirmesi amacıyladır. Ben şahsen zikr edinmenin faydasını çok net bir şekilde görüyorum elhamdulillah.
Günümüzde zaten amelsizlik almış başını yürümüşken (hoş henüz amel imandandır’ı anlatamazken), şeytanın ve şeytanlaşmış insanların sirayetini azaltacak, kalbi temizleyecek, disiplin ve teyakkuzu arttıracak bu tarz amellere (Allah Subhanehu’nun lutfuyla) Müslümanların çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Zikri olmayan kardeşlere birkaç yaşadıklarımdan tavsiye verecek olursam;
1) Niyet ki amellerimiz ona göre şekillenecektir. Zikr edinmek asla ama asla “asıllarla bir tutulmamalı”. Bunu terside asla hafife alınmamalıdır, çünkü bir nevi sözdür ayrıca.
2) Doğru adet belirlemek çok önemlidir. Daha doğrusu en az sayıyı. Mesela yeni başlayacak kardeş varsa sayıyı düşük tutmasını ve arttırmak için en az 40 gün o sayıda sebat göstermesini tavsiye ederim.
Bilinir ki bazı topluluklar bu meseleyi olması gereken yerden çok daha yukarılara çıkartmış ve asıllarla bir tutmuşturlardır. Özellikle kadın kısmını bu tarz zikrlere boğarak ilim almalarının önüne geçmişlerdir ve onlar da ruhen tatmin edildiklerini düşünerek İslam’ın inşası için önce evlerinde sonra toplumda herhangi bir çaba göstermemektedirler. Şahsen benim ve ailemin zikrleri günlük en fazla 1 saatimizi almaktadır ve tavsiye edeceğim en fazlası da budur.
“Allah katında amellerin en makbulü az da olsa devam üzere yapılanıdır.”
( Buhârî, İman 32; Müslim, Müsafirîn 215-218, Münafıkın, 78)
3) Edinilen zikrlerin gün içine yayılması. Şahsi görüşüm zikrlerin kişinin günlük yaşantısına en çok sirayet etmesinin nedenlerinin başında gelir. Bir köşeye çekilip robota bağlamak bana doğru gelmiyor açıkçası.
4) Tefekkür. Bir diğer can alıcı mesele de budur ki örneğin kişi “estağfirullah” çekerken günahlarını aklına getirmesi, mağfiret dilerken acziyetini hatırlaması kastın yerine ulaşması bakımından çok önemlidir.
5) Asla taviz vermeyin. Herkes nefsini iyi bilendir, eğer nefsiniz böyle bir ibadet’e alışık değilse düşük sayılarla başlamanızı öneririm. 5er 10ar hiç önemli değil ama o taviz kapısını asla açmayın, unutulmasın ki taviz tavizi getirir.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar, zikrleri olan kardeşler de el atarsa bu konuya sevinirim. =)
Ayrıca örnek olması açısından benim zikrlerim (Sayılarını yazmayacağım malum imtihanı yükselmesin);
1) Ya Hayyunu Ya kayyumu la ilahe illa ente bi Rahmetike estaiz.
Tavsiyem Sabah salatı sünneti ile farzı arasında çekilmesi.
2) Allahumme mağfirli
3) Estağfirullah el-Azim
4) La ilahe illallah
5) Allahumme salli ala Muhammed
6) Subhanallahi ve bihamdihi subhanallahil azim
7) Elhamdulillahi Rabbil âlemin
8) Allahu ekberu
Bunlar günlük tesbihatlarım. Bunun yanında şiddetle tavsiyemdir günlük okuma zikrim var.
Haftada 2 teheccüd ve aylık sünnet orucu.
Ben ilk zikrlere başladığımda yaklaşık bir yıl kadar kardeşlerle kendi aramızda bir takip sistemimiz vardı. Dileyen olursa her türlü tabiri caizse body olurum. =)
Allah’a emanet olun.