İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Ey insanlar! (Size) bir misal verildi; şimdi onu dinleyin: Allah'ı bırakıp da yalvardıklarınız (taptıklarınız) bunun için bir araya gelseler bile bir sineği dahi yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan geri de alamazlar. İsteyen de âciz, kendinden istenen de!
"(Hesapları görülüp) iş bitirilince, şeytan diyecek ki: «Şüphesiz Allah size gerçek olanı vâdetti, ben de size vâdettim ama, size yalancı çıktım. Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ben, sadece sizi (inkâra) çağırdım, siz de benim davetime hemen koştunuz. O halde beni yermeyin, kendinizi yerin. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Kuşkusuz daha önce ben, beni (Allah'a) ortak koşmanızı reddettim.» Şüphesiz zalimler için elem verici bir azap vardır."
O gün (kıyamet kopar) yer, başka bir yere, göklerde başka bir göklere dönüştürülür ve insanlar tek olan, eşi ve ortağı olmayan Vahid ve Kahhar olan Allah'ın huzuruna çıkarlar.
Eğer siz (Uhud’da) bir yara aldıysanız bilin ki o topluluk da benzeri bir yara almıştı. O günleri biz insanlar arasında döndürüp duruyoruz ki Allah gerçek müminleri ortaya çıkarsın ve uğrunda şehitleri olsun diye. Allah, zalimleri sevmez
(Âl-i İmran 140)
O (muttakiler) ki; bir kötülük yaptıklarında yahut (günah işleyerek) kendilerine zulmettiklerinde Allah’ı anar ve günahları için bağışlanma dilerler. Allah’tan başka kim günahları bağışlayabilir? Ve bile bile yaptıkları (yanlışta) ısrar etmezler. (3/Âl-i İmran, 135)
"Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taş olan ateşten koruyun. O (ateşin) üzerinde sert, güçlü melekler vardır. Onlar, emrettiği şeylerde Allah’a isyan etmez ve emrolundukları şeyi yaparlar."
(66/Tahrîm, 6)
"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir."
"Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Hayırlı işlerde birbirinizle yarışın. Nerede olursanız olun Allah sizi bir araya toplar, Allah şüphesiz her şeye Kadir'dir."
Ey Musa! "Onlar, orada oldukları sürece biz oraya asla girmeyiz; haydi sen git, sen ve Rabb'in birlikte savaşın. Kuşkusuz, işte biz buradan öteye gitmeyiz." dediler. (Maide suresi 24.)
Ashabı kiram'ın farkını ortaya koyan ayetlerden biri. Allah onlardan razı olsun. Oldu da nitekim.
Ayni durumda ashabı kiramın verdiği cevaba bakın;
Yâ Resûlallah! Biz sana îmân ve seni tasdik ettik. Bize getirdiğin şeyin de hak olduğuna şehâdet ettik. Bu hususta dinlemek ve itâat etmek üzere sana kesin sözler de verdik. Yâ Resûlallah! Nasıl bilirsen, öyle yap. Biz seninle beraberiz. Seni Hak dinle gönderen Allah`a yemin olsun ki, sen bize şu denizi gösterip dalarsan, biz de seninle birlikte dalarız. Bizden bir kişi dahi geri kalmaz. Biz düşmana karşı varmaktan çekinmeyiz. Muharebe ânında geri dönmeyiz. Allah`ın bereketi ile yürüt bizi."
Subhanallah.
Kur'an böyle okunur arkadaşlar. İbret almak ve tatbik etmek için. Aynı olayda; Yahudiler gazaba ve lanete uğrarken ashabı kiram Allah'ın ve rasulunün sallallahu aleyhi ve sellem rızasını kazandı. Bu ümmetin en şereflileri oldular. Peşinden gidilmesi gereken örnekler oldular. Şirkin bataklığından öyle bir sıçradılar ki ölümleri Allah'ın arşını titretti. Vallahi onları sevmek, onlara tazim etmek imandandır. İmam et tahavi'nin rahimeullah prensibi ne güzeldir.
Resulüllah ﷺ’ın ashabını severiz ve onlardan hiç birini sevme konusunda tefrite düşmeyiz. Hiç birinden de teberri etmeyiz. Ashaba buğzedip hayırla yad etmeyenlere biz de buğz ederiz. Ve biz onları ancak hayırla anarız. Onları sevmek dindir, imandır ve ihsandır. Onlara buğz etmek ise küfürdür, nifaktır ve tuğyandır."
Sizden önceki toplumların başına gelenler, sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onların başına çeşitli yoksulluklar ve musibetler geldi. Öylesine sarsıldılar ki; (sonunda) Resûl ve onunla beraber olan müminler: “Allah’ın yardımı ne zaman?” dediler. Dikkat edin! Şüphesiz ki Allah’ın yardımı yakındır.
(2/Bakara, 214)
(Nefsine) zulmedenlere meyletmeyin, (o takdirde) size Nâr dokunur... Sizin için Allâh dûnunda velî söz konusu olmaz! (Şayet edinirseniz) sonra yardım da görmezsiniz!
İnsana, anne babasına karşı (iyilikle muamelede bulunmasını) tavsiye ettik. Annesi onu zorluklar içerisinde taşır ve (sütten) kesilmesi de iki yıl içindedir. Bana ve ebeveynine şükret. Dönüş banadır. Lokmân, 14
Allah'ın, göğsünü İslâm'a açtığı, böylece Rabbinden bir nur üzere bulunan kimse, kalbi imana kapalı kimse gibi midir? Allah'ın zikrine karşı kalpleri katı olanların vay hâline! İşte onlar açık bir sapıklık içindedirler.