Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Her İnsanın Olan Şeytanı ve İnsana Musallat Olan Cin'nin Farkı Nedir?

E Çevrimdışı

eslem berire

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Es selamualeykum ve rahmetullah
Cın musallatı ıle her ınsanın bır seytanı vardır hadısını karsılastırcak olursak aradakı farkı anlatabılırmısınız ?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullah;

ez-Zuhrî şöyle demiştir: Bana Saîd ibnu'l-Museyyeb tahdîs edip şöyle dedi: Ebû Hurayra (r.anh) şöyle dedi:
Ben Rasûlullah (s.a.v.)'dan işittim, şöyle buyuruyordu: "Âdem çocuklarından doğurulan hiçbir çocuk yoktur ki, doyurulurken şeytân ona dokunmuş olmasın. İşte şeytânın dokunmasından (karnını sıkmasından) dolayıdır ki, çocuk anasından doğduğu anda feryâd ederek ağlar. Şeytânın bu dokunmasından Meryem oğlu ile annesi mustesnadır".
(Buhari, Enbiye, Bab 46, Hadis no: 103; Muslim, Fedâil, 146 (4/1838); Musned, 2/233; İbn Ebi Şeybe, 11/384, 385; Dârimi, Ferâiz, Bab 47, Hadis no: 3132)
Sonra Ebû Hurayra (r.anh): "Ben onu ve zurriyetini o taşlanmış şeytândan Sana sığındırırım" (Âl-u imrân: 36) âyetini söylerdi.


Câbir (r.anh)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: Kocaları ve mahremleri yanında olmayan kadınlarla beraber olmayın. Çünkü şeytan damarlarınızdaki kan gibi sizi şaşırtmak için etrafınızda dolaşmaktadır.
Biz de: Bu durum senin için de geçerli midir?dedik.
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdular: Benim için de durum aynıdır fakat Allah beni o şeytanın şerrinden korudu ve yardım etti, (musluman oldu) şeytan bana boyun eğdi.
(Tirmîzî, Râda, Bab 17, Hadis no: 1172; Ahmed bin Hanbel, Musned, III / 309; Darimi, Sunen, II, 320, Rikak, 66; Muslim: Kıyamet Gününün Nitelikleri bahsi)

Tirmîzî: Bu hadis bu yönüyle garibdir. Bazı hadisçiler Mûcâlid b. Saîd’i hafızası yönünden tenkid ederler.

Ali b. Haşrem’den işittim şöyle diyordu: Sûfyân b. Uyeyne Rasûlullah (s.a.v.)’in: “Allah bana yardım etti, şeytan bana boyun eğdi” sözünü; “Ben ondan kurtulurum” şeklinde tefsir etmiştir. Çünkü “Şeytan asla Müslüman olmaz” demiştir.
Hadiste parantez içinde verdiğimiz “Müslüman oldu” ifadesi tercih edilen bir başka anlamdır. Ancak hadisciler, şeytanın Müslüman olmasının söz konusu olmadığını söyleyerek, “teslim oldu, boyun eğdi” anlamına kullanmanın daha doğru olacağını söylemişlerdir. (Tirmîzî, Râda, Bab 17, Hadis no: 1172; İbnu'l Cevzi, Telbisu İblis, sf: 34) Burada kastedilenin kâfir bir cin olduğunu düşünmek, problemi çözer. Nitekim cinlerin kafirlerine şeytan denilmektedir.



Bütün insanlarda bir şeytan vardır. Hadisteki cinden kasıt da şeytandır. Cinlerin kafir olanlarına şeytan denir. Bunun dışında insanı rahatsız eden cinnin musallat olduğu vakıalar vardır ki, bu insana vesvese vermez, fiziken veya unutturma, nazar, hayal ettirme, bayıltma / sara, hulm (sıkıntılı - kötü rüya) şeytandandır vb. yoluyla rahatsızlık verebilir.
Şimdi ilgili hadislerden misaller verelim;


Osman bin Ebi'l- Âs (Radıyallâhu anh)'den; Şöyle demiştir:
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni Tâif vâliliğine tâyin ettiği dönemde namazımda bana bir hâl peyda olmaya başladı, hattâ ne kıldığımı bilmezdim. Ben bu durumu görünce kalkıb (Tâif'ten Medîne-i Munevvere'ye) Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanma gittim.
Rasûl-u Ekram (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (beni görünce) : Ebu'l-Âs'ın oğlu? buyurdu.
Ben: Evet, Yâ RasûlAllah, dedim.
O: Seni (buraya) getiren sebeb nedir? buyurdu.
Ben: Yâ Rasûlallah! Namazlarımda bana bir hâl peyda oldu, öyle ki ne kıldığımı bilmiyorum, dedim.
Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : Anlattığın şey, şeytânadır. Onu bana yaklaştır, buyurdu.
Bunun üzerine ben O'nun yakınma vardım ve (diz çökerek) ayaklarım üzerinde oturdum.
Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : (Mubârak) elini göğsüme vurdu, ağzımın içine tükürdü ve Çık, Ey Allah'ın düşmanı, buyurdu.
Bu işi üç defa tekrarladı.
Sonra (bana): (Git) işinle meşgul ol, buyurdu.
(İbn Mâce, Tıb, Bab 47, Hadis no: 3548)

Râvi demiştir ki: Sonra Osman şöyle dedi:
Hayatıma and olsun ki, ondan sonra şeytanın bana sokulduğunu sanmam."
Not:
Zevâid'
de şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahih olup râvîleri sıka, güvenilir zâtlardır.
El-Hâkim de bu hadisi rivayet ederek, senedinin sahih olduğunu söylemiştir.


"... Ebû Leylâ (el-Ensârî) (Radıyallâhu anh)'den; şöyle demiştir :
Ben (bir kere) Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında oturuyordum.
O esnada bir bedevi huzura gelerek: Hasta bir erkek kardeşim var, dedi.
Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : Kardeşinin hastalığı nedir? diye sordu.
Bedevi: Kardeşimde bir nevî delilik var, dedi.
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (bedeviye) : Git de onu bana getir, buyurdu.
Ebû Leylâ demiştir ki: Bedevi de gidip onu getirdi ve Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in önünde oturttu.
Ben, Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ona şifâya kavuşması için Allah'a sığınarak şunları okuduğunu işittim: Fatiha sûresi, Bakara sûresinin başından dört âyet, ortalarından 163. âyeti ile Âyet el-Kursî, aynı sûrenin son üç âyeti, Âl-i İmrân sûresinden bir âyet (sanırım 18. âyeti), Âraf sûresinden 54. âyeti, Mûminûn sûresinden 117. âyeti, Cin sûresinden 3. âyeti, Sâffât sûresinin başından on âyet, Haşır sûresinin sonundan üç âyet, İhlâs sûresi ve Muavvizeteyn sûresi.
(Peygamber -Sallallahu Aleyhi ve Sellem- bunları okuduktan) Sonra bedevi şifâya kavuşarak, hiçbir rahatsızlığı kalmayarak ayağa kalktı."
(İbn Mâce, Tıb, Bab 47, Hadis no: 3549)

Not:
Zevâid'de şöyle denilmiştir: Bu senedde Ebû Cenâb el-Kelbi bulunur. Bu râvi zayıftır, adı da Yahya bin Ebi Hayye'dir. EI-Hâkim de bu hadisi el-Mustedrak'te Ebû Cenâb yoluyla rivayet ederek : Bu hadis, mahfuz ve sahihtir, demiştir.

Birinci hadis namazlardaki vesvesenin şeytândan geldiğine ve Peygamber (Aleyhi's-salâtu ve's-selâm)'in bir mucizesine delâlet eder.
İkinci hadîste geçen "Lemem" bir nevi delilik ve cin çarpması mânâlarına gelir. Kamus sahibi böyle açıklamıştır. Bu hadîs de hem Peygamber (Aleyhi's-salâtu ve's-selâm)'in bir mucizesini ifâde eder. Hem de delilik, cin çarpması ve sara gibi bir hastalığa tutulan kimseye hadiste anılan âyetleri okumak suretiyle Allah'a sığınarak şifâ dilemenin mustahablığına delâlet eder.



İlgili Konu:

Cinlerin İnsanlara Verdiği Rahatsızlık - Zarar ve Korunup Kurtulma Yolları

İlmi Konu - Cinlerin İnsanlara Verdiği Rahatsızlık - Zarar ve Korunup Kurtulma Yolları

Kendisine Cin Musallat Olan Kimse, İşlediği Günahlardan Sorumlu mudur?
Çözüldü - Kendisine Cin Musallat Olan Kimse, İşlediği Günahlardan Sorumlu mudur?
 
Üst Ana Sayfa Alt