Herkes Yoldan Saptı, Adnani Hak Üzere Sebatını Koruyor (!)

İncanews Haber Genel Yayın Yönetmeni Abdulkadir Şen’den Işid Hakkında açıklama

IŞİD sözcüsü Adnani’nin son açıklamasını dinledim. IŞİD’in yalancı ve sapık bir fırka olduğu artık tüm açıklığıyla ortaya çıkmıştır.

Benim İslam’dan anladığım kadarıyla İbrahimin dininden çıkan yeryüzünü imar ve inşa etmeyip imha eden bu sapkın basiretsiz taifedir.

IŞİD 6 ay içinde Suriye’de kadın, çocuk, yaşlı demeden binlerce insanı öldürdü. Allah’ım masum insanların kanına kastedenlerin kökünü kurut.

Bu insanlar için peygamber efendimizin bir hadisini zikretmek istiyorum. Hadiste sadece Bağdadinin ve Adnani’nin ismi eksik.

عن علي قال : إذا رأيتم الرايات السود فالزموا الأرض ولا تحركوا أيديكم ولا أرجلكم ثم يظهر قوم ضعفاء لا يوبه لهم قلوبهم كزبر الحديد

هم أصحاب الدولة لا يفون بعهد ولا ميثاق يدعون إلى الحق وليسوا من أهله أسماؤهم الكنى ونسبتهم القرى وشعورهم مرخاة كشعور النساء

Bazı siyah sancaklıları gördüğünüzde. (Sancağı suistimal edenler) hemen yere kapanın ve ellerinizi ayaklarınızı hareket ettirmeyin.

Sonra (aklı) zayıf (ahmaklardan oluşan) bir topluluk ortaya çıkar. Kalpleri demir kadar sert ve katıdır. (merhametsizdirler)

Onlar Devle ashabıdır. (Not: Devlet sahibi ya da devlet değiller) Ne sözlerini tutarlar ne de misaklarına bağlıdırlar.

İnsanları hakka çağırırlar da kendileri hakka uymazlar. Künye kullanırlar (Ebu gibi) Kendilerini şehirlere nispet ederler. (Bağdadi, basri vb

Saçları kadın saçı gibi uzundur. Bunlar aralarında ihtilaf edecekler de Allah zaferi dilediğine verecek. Bu hadisi uzun zaman sır tuttum.

Ebu Davud’da geçiyor. Ve başka yerlerde de. Allah var tam bir tarif. Allah Suriye’de katledilen çocukların ahını bu zalimlerden çıkarsın.

Kendisine Müslümanım diyen insanların Sünni olsun, Şii olsun camilere ve pazar yerlerine saldırı yapacağına inanmıyordum.

Bu nedenle bu hadisi uzun zaman açıklamadım. Ancak bu yapılanlar istihbarat şebekelerinin yapacağı şeyler. Hadisin kaynağı Ebu Davud Fiten.

Bu yapılanlar ve söylemler bırakın Müslüman insan olanın yapabileceği şeyler değil. Ayrıca bu amelleri yapmadıklarını söylüyordu bu şebeke.

------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarida gecen hadis sahih mi

ayrica su hadislerin sahih olup olmadigini ögrenmek istiyorum:
SIYAH SANCAKLILARIN IHTILAFI HAKKINDAKI HADISLERIN SAHIHLIGI
https://www.islam-tr.org/konu/siyah-sancaklilarin-ihtilafi-hakkindaki-hadislerin-sahihligi.36821/

Dün ebu davut'a baktım ama ben bulamadım böyle birrivayet. Butür rivayetler forumlarda falan geçiyor olabilir. Gündeme ilişkin uydurulmuşta olabilir. Dikkat etmek lazım. Arapça forumlarda yazıyor diye gerçekten hadis olup olmadığını bilmediğimiz şeyler konusunda dikkat etmek gerekir. En doğrusunu Allah bilir.

Kardeş dediğin bende bulamadım... Eğer yalansa vay yalancıların haline ......

Ali b. Ebu Taİib (r.a) şöyle demiştir: Rasulullah (s.a.s)'den işittim. Buyurdu ki: «Benim ağzımdan yalan uydurmayınız. Her kim benim ağzımdan yalan söylerse cehennemdeki yerini hazırlasın.»(Buhari)
Seleme b. el-Ekva (r.a) şöyle demiştir: Rasulullah (s.a.s)'den şöyle işittim. Buyurdu ki: «Benim söylemediklerimi her kim bana isnad ederse cehennemdeki yerini hazırlasın.» (Buhari-Müslim)

Ravilerini paylaşabilirmisin.

bende baktım ama bulamadım

Resulullah bazı fitne başlarının isimleriyle , kabilelerinin isimleriyle saymıştır bir rivayete göre. Ama bir zamanlar , Saddam hakkında bir rivayat vardı bir sitede. Aslını araştırmıştım ama varolduğu söylenen kitabtan kimsenin haberi yoktu.. Fakat bununla ilgili hadisleri aşağıda yazıyorum. İhtiyatlı olmak gerekir. Zira budavanın yalana ihtiyacı yok.

Hz. Huzeyfe anlatıyor: "Resulullah (s.a.s) bir gün kalktı; bize Kıyamete kadar olacak şeyleri anlattı. Bunları belleyen belledi, unutan unuttu. Bu arkadaşlarım bunu bilirler. Resulullah (s.a.v.)'ın haber verip de benim zamanla unuttuğum şeyleri, o şey olduğunda hatırlıyorum. Tıpkı, kişi birisini yokluğunda hatırlamayıp onu gördüğünde tanıması gibi."” (Tirmizi)

“Yine o şöyle demiştir: "Resulullah (s.a.v.) bana Kıyamete kadar olacakları anlattı. Ben O'na olacak her şeyden sordum, sadece Medine halkını neyin çıkaracağını sormadım."” (Müslim)

(5578)- Huzeyfe (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) aramızda doğrulup, o günden kıyamete kadar olacak her şeyden bahsetti. Onu belleyen belledi ve unutan da unuttu. Şu arkadaşlarım da bunu bilirler. (Resulullah´ın haber verdiği ve fakat) unutmuş olduğum o şeylerden biri vukua gelip görünce, öylesine canlı hatırlıyorum ki, tıpkı, kişinin gördüğü bir şahsın yüzünü, o şahıs kaybolunca hatırlamadığı halde[83] bilahare karşılaşınca hemen tanıyıvermesi gibi." [Buharî, Kader 4; Müslim, Fiten 23, (2891); Ebu Davud, Fiten 1, (4240).][84]


AÇIKLAMA:



Hadisin ravisi Huzeyfe (radıyallahu anh) Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ın -başkaları tarafından bilinmeyen- sırlarına vakıf olan bir zattır. Bu sebeple ona sahib-i sır da denmiştir. Hadisin bir veçhinde "Allah´a yemin olsun benimle kıyamet arasında vukua gelecek bütün fitneleri biliyorum.." der. Hadisin Ebu Davud´daki veçhinde, Resulullah´ın kıyamete kadar gelip üç yüz ve daha fazla etbaı bulunacak her bir fitne başını ismiyle, babasının ve kabilesinin ismiyle zikrettiğini belirtir.İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 15/428.

Takla haber bunun uydurma olduğunu yazmış. Lakin akıl danelerinden defne bayrak sanrımı bu hadisle ilgili diyor ki:





Bir hadisin bizim için değerli olması için ille sahih mi olması gerekiriyor. Bence öyle bir kayıt yok. Yani uydurma değil ise, zayıf dahi olsa biz hareketlerimizi düzenlerken ve fitneden sakınırken ve güzel ahlak ile ilgili ise bu hadisi kendimize rehber alabiliriz.

YUKARIDAKİ ACIKLAMAM ASLINDA YENİ BİR MESAJDI FAKAT İKİ YAZI BİRBİRİNE BİRLEŞTİ. ALINTILAR DEFNE BAYRAK'IN TWİTER HESABINDANDIR

Kuteybe' Alıntı:

Resulullah bazı fitne başlarının isimleriyle , kabilelerinin isimleriyle saymıştır bir rivayete göre. Ama bir zamanlar , Saddam hakkında bir rivayat vardı bir sitede. Aslını araştırmıştım ama varolduğu söylenen kitabtan kimsenin haberi yoktu.. Fakat bununla ilgili hadisleri aşağıda yazıyorum. İhtiyatlı olmak gerekir. Zira budavanın yalana ihtiyacı yok.

Hz. Huzeyfe anlatıyor: "Resulullah (s.a.s) bir gün kalktı; bize Kıyamete kadar olacak şeyleri anlattı. Bunları belleyen belledi, unutan unuttu. Bu arkadaşlarım bunu bilirler. Resulullah (s.a.v.)'ın haber verip de benim zamanla unuttuğum şeyleri, o şey olduğunda hatırlıyorum. Tıpkı, kişi birisini yokluğunda hatırlamayıp onu gördüğünde tanıması gibi."” (Tirmizi)

“Yine o şöyle demiştir: "Resulullah (s.a.v.) bana Kıyamete kadar olacakları anlattı. Ben O'na olacak her şeyden sordum, sadece Medine halkını neyin çıkaracağını sormadım."” (Müslim)

(5578)- Huzeyfe (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) aramızda doğrulup, o günden kıyamete kadar olacak her şeyden bahsetti. Onu belleyen belledi ve unutan da unuttu. Şu arkadaşlarım da bunu bilirler. (Resulullah´ın haber verdiği ve fakat) unutmuş olduğum o şeylerden biri vukua gelip görünce, öylesine canlı hatırlıyorum ki, tıpkı, kişinin gördüğü bir şahsın yüzünü, o şahıs kaybolunca hatırlamadığı halde[83] bilahare karşılaşınca hemen tanıyıvermesi gibi." [Buharî, Kader 4; Müslim, Fiten 23, (2891); Ebu Davud, Fiten 1, (4240).][84]


AÇIKLAMA:



Hadisin ravisi Huzeyfe (radıyallahu anh) Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ın -başkaları tarafından bilinmeyen- sırlarına vakıf olan bir zattır. Bu sebeple ona sahib-i sır da denmiştir. Hadisin bir veçhinde "Allah´a yemin olsun benimle kıyamet arasında vukua gelecek bütün fitneleri biliyorum.." der. Hadisin Ebu Davud´daki veçhinde, Resulullah´ın kıyamete kadar gelip üç yüz ve daha fazla etbaı bulunacak her bir fitne başını ismiyle, babasının ve kabilesinin ismiyle zikrettiğini belirtir.İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 15/428.

Takla haber bunun uydurma olduğunu yazmış. Lakin akıl danelerinden defne bayrak sanrımı bu hadisle ilgili diyor ki:

Ekli dosyayı görüntüle 6568

Ekli dosyayı görüntüle 6569

Bir hadisin bizim için değerli olması için ille sahih mi olması gerekiriyor. Bence öyle bir kayıt yok. Yani uydurma değil ise, zayıf dahi olsa biz hareketlerimizi düzenlerken ve fitneden sakınırken ve güzel ahlak ile ilgili ise bu hadisi kendimize rehber alabiliriz.

YUKARIDAKİ ACIKLAMAM ASLINDA YENİ BİR MESAJDI FAKAT İKİ YAZI BİRBİRİNE BİRLEŞTİ. ALINTILAR DEFNE BAYRAK'IN TWİTER HESABINDANDIR

Genişletmek için tıkla ...

kırmızıya aldığım ifade ilginç

ilginç derken.

Bir hadisin bizim için değerli olması için ille sahih mi olması gerekiriyor. Bence öyle bir kayıt yok. Yani uydurma değil ise, zayıf dahi olsa biz hareketlerimizi düzenlerken ve fitneden sakınırken ve güzel ahlak ile ilgili ise bu hadisi kendimize rehber alabiliriz.

bu cümle ilginç değil mi

Bu hadis zayıfsa bu bir değerdir. Cünki bu hadise zayıf denmişsse sahih diyen alimlerde olmuştur.

Bu hadis uydurma bir hadis veya bir söz ise uyduran adam demekki geleceğide iyi analiz etmiş.

Bu iki açıdan bide bakalım...

İşimize gelmeyince uydurma diyoruz hadise çok ilginc değilmi.

Bu hadis hadis kapsamına alınmış ve bu şekilde zayıf veya sahih veya başka bir ıstılah ile değerlendirilmiş.

Ayrıca illa bu hadise gerekmi varki daha sahih hadisler var bu zamanlardan (Allahu alem) haber veren..!

ifeles' Alıntı:

Bir hadisin bizim için değerli olması için ille sahih mi olması gerekiriyor. Bence öyle bir kayıt yok. Yani uydurma değil ise, zayıf dahi olsa biz hareketlerimizi düzenlerken ve fitneden sakınırken ve güzel ahlak ile ilgili ise bu hadisi kendimize rehber alabiliriz.

bu cümle ilginç değil mi

Genişletmek için tıkla ...

sanırım yanlış anladın. yani hadisler sahih, mütevatir, ahad, hasen, zayıf (sahih ve hasen olmayan) gibi türlere ayrılıyor. yani sadece sahih olması mı bizim için geçerli . diğer türlerin önemi yok mu demek istiorum.

mesela zayıf hadis ile itikad bina edemezsin. ama mesela güzel ahlak ile ilgili bir konuda ondan yararlanabilirsin. uYdurma ise o başka.

Abdulkadir şen eleştirilere şöyle cevap verdi.

Bismilahirrahmanirrahim

Geçtiğimiz günlerde bir site paylaştığım bir hadis üzerine sitemizi kendilerince bazı güvenlik birimlerine şikayet ederek yalan bir habere imza attı. Önce bir ton yalanla dolu haberi yayınlayıp Sünni bir kaynak olmasına rağmen Kenzul Ummal’ı -cehaletlerini de ortaya koyarak- Şii kaynak olarak gösterdiler. Peygamberimizin Süfehail Ehlam (hayalperest sefihler) diye tarif ettiği bu site ve twitter’da bir hanım kardeşim hakkımda yalan ve iftiralarla haksızca kampanya başlattılar. Bu arkadaşları insaf ve adalete davet ederek diyorum ki:

1-Bu arkadaşlar önce hakımda haberi yaptılar ancak yalanın dozunu fazla kaçırınca haberi kaldırıp Kenzul Ummal’a Şii kaynak deme cehaletlerini de gizleyip tekrar düzenlediler. Herkes buna şahitir.

2- Bu arkadaşlara şimdiye kadar cevap vermemiş olmam sadece şehir dışında olmam ve onlar kadar boş ve gereksiz zamanımın olmamasındandır.

3- Bu insanlar Ebu Katade, Makdisi, Dr Zevahiri, El Kaide’nin tümü, Dr Hani el Sıbai, Dr Ekrem Hicazi gibi geçmişte din gibi savundukları ve kendilerine uymayanları mürted gördükleri şeyhlerini bile harcadılar. Bana bunu yapmaları gayet normal.

4- Bu kişilerden Usame isimli kitabının yeni genişletilmiş baskısına birçok katkı sunduğum ve kitabına ön söz yazdığım bir bayan da bu sürece dahil oldu.

5-4 yıl önce Adem Yahya Gadahn’ın IŞİD’i eleştirdiği bir mektubunu öz eleştiri için tercüme etmesini rica etmiştim. O şimdi benim bunu bugün için rica ettiğimi ve IŞİD’e yönelik kampanyanın bilinçli olduğunu iddia edecek kadar adaletsiz hareket ediyor. Oysa benim bu mektub olayından sonra IŞİD’in ABD’ye karşı direnişi ile ilgili yaptığım olumlu haber ve dosyalarımı günlerce okusa bitiremez.

6- Haberde benim hadis uydurduğumu iddia ettiler. Sonra ise bunu da düzelttiler. Hadis eksik yazdığımı iddia ediyorlar. Oysa arapça metnitwitter’ın 140 karakter kısıtlaması nedeniyle kes yapıştır yaptığım içi eksik kalmış. Türke metin ise tastamam ve hala duruyor. Ayrıca bilerek gizlediğimi iddia ettikleri bölümler onların değil benim iddiamı detekleyen bölümler. Parantez içinde verdiğim bölümlerin ise hadiste geçmediğini iddia ettiler. Ne diyeyim ki? Zaten hadisin orijinalinde olmadığını belirtmek için bu tür yerler paranteze alınır.

7- Bu adamlar haberlerinde paylaşımın Mevzu hadis olduğunu iddia ettiler. Oysa azıcık hadis usulü okumuş bir kişi bir şeyin hem mevzu(uydurma) hem de hadis olamayacağını yalan olanın hadis olarak tanımlanmayacağını bilir.

8-Mevzu dedikleri Hadis Buhari, İbni Mace, Nesai, Tabarani ve Ebu Davud’un kendisinden hadis aldığı Buhari’in hocasıdır. Kur’an mahluktur fitnesi sırasında Ahmed bin Hanbel’e destek olmuş ve hapishanede vefat etmiştir. İlk Müsned yazarıdır. Hadis Fiten bölümünde 573 nolu hadistir. Kitabının tam adı Kitabul Fiten’dir. Ben ise isim benzerliği dolayısıyla Ebu Davud’un Fiten bölümünde geçtiği şeklinde bir hata yapmışım.

9-Bu haberi yapanlar hadis okuduğunuzda hemen size sahih mi diye sorarlar. Bunlar sened zincirinde bir zayıflık bulunan hadisin inkar edilemeyeceğini ya bilmezler ya da bile bile iftira etmek için gözardı ederler.

10-Senedinde zayıflık olan hadisler eğer vakıayı doğruluyorsa hadis usulünde değerleri artar. Ancak Bunlar ne anlar hadis usulünden?

11-Bu insanlar benim daha önce IŞİD’e yönelik saldırılara Müslümanca bir tavır ortaya koyarak Müslümanların kanının akıtılmasını bir örgüt ya da gruba dostluk ya da düşmanlık değil sadece Müslümanca hassasiyetle karşı durduğumu ve bir dosya yazdığımı da biliyorlar. Ama ben IŞİD ile ilgili tavrımı şahsıma yapılan haksız tutuklamadan 2 gün önce değiştirdim. İsteyen hala haksoz.net’de duran düzeltme ilanına bakabilir. Ama bu habere yorum atan bazı yalancılar benim tutuklama sonrası değiştiğim gibi seviyesiz iddialarda bulunuyorlar. (http://www.haksozhaber.net/suriyedeki-fitne-karsisinda-tutumumuz-27772yy.htm)

12- Adnani’nin çobanlık konusunu eleştirirken çobanlığı ya da peygamber mesleğini kınamadım. Olayı böyle yansıtara kendilerince algı operasyonu yapıyorlar. Ama ben bir çoban’ın iyi konuşması ve şiirleri dolayısıyla neredeyse tüm ümmeti kafir ilan etme ahmaklığnı ve alim gibi davranmasını eleştirdim.

13- Adnani El Kaide’nin İbrahim’in yolundan saptığını söylüyor. Bir yapı hem İbrahim’in yolundan sapıp hem Müslüman olabilir mi? Ama hala El Kaide’yi tekfir etmediklerini iddia ediyorlar.

14- Bu kişilerin bütün hakaretlerine, sitedeki yorumlarda beyinsiz kesimlerin ve ahlaksız alçakların belki Şii ve Esed’cilerin yorumlarıyla şahsıma hakaret etmelerine izin vermelerine ve adil yorumları ise yayınlamamalarına rağmen aralarında hala samimi kardeşlerimin olduğunu düşünerek kendilerine nezaketle cevap verdim. Bu ilk ve son cevabımdır.

Bu arkadaşları ve daha önce kendisi ile teşriki mesaimiz olan hanım kardeşimi insaf ve adalete davet ediyorum. Daha önce IŞİD’i savunan Dr Hani el Sıbai, Dr Ekrem el Hicazi, Dr Abdullah el Muheysini, Dr Zevahiri, Makdisi, Ebu Katade ve daha bir çok kişiyi yıllarca kendilerine eleştirilmez şeyhler olarak gördüler. Ama şimdi bunların tümü IŞİD’den beraatini ilan etti. Allah için soruyorum hiç mi haklılık yanları yok? Bunların tümü mü sahve? Tümü mü dinden çıktı? Sizi destekleyen birisi bir konuyu eleştirince heme kötü mü oluyor? Allah için soruyorum neden IŞİD’in Esed’e yönelik saldırılarının haberlerini almıyoruz. İslam’ın Müslümanlardan ve cemaatlerden başka düşmanları (?)da var.

http://justpaste.it/fhq8

Hata yapmış hadis konusunda desek bile itham ettiği kişilerin hadisten anlamadığını söylüyor oysa ki yaptığı hatayı anlamaz dediği insanlar farketmişler daha bişey demeye gerek yok sanırım

ebu davud olayinda bir hata gozukuyor ama hadis zayifta olsa uydurma degil. Ayrica Abdulkadir Sen'in samimiyetine inaniyorum. Sitelerini yillardir takip ediyoruz.

Abdulkadir sen bunlara tam bir kapak yapmis. Agzina yuregine saglik...

Bu taklaci serefsizler sebab hareketi iiside biat etti diye haber yaptilar kocaman yalan bir haberdi. Simdi sebab aslanlari zevahireye biatlarini yenilediler lakin bunu haber yapmadilar. Bu surec bize bunu apacik bir sekildr gosterdiki bunlar istihbarat birimlerine bilerek veya bilmeyerek calisiyorlar. Bilselerde bilmeseler de serefsiz olduklarini bu durum degistirmez. Cehennem kopeklerinin en iyi yaptigi sey yalan dolan pislik vb seylerdir.

Abdulkadir sene buradan tesekkur edelim bir kez daha. Allah azmini artirsin.

Allah azze ve celle bunlara hidayet etsin sayet bunlar hidayet olmayacaksa gokten bunlarin uzerine yerden bunlarin uzerinr azabini yagdirsin. Ekinler nasil yok ediliyorsa kahhar olan Allah onlari bu sekilde helak etsin. Aminn aminnn aminnn
Welhamdulillahi rabbil alemin we sallallahu alayhi ve sellem.