‘Herkesin yöneldiği bir kıblesi vardır. (Ey Müminler!) Siz hayır işlerinde yarışın…’ (02-Bakara/148)
Kıble bir yöneliştir…
Bu yüzden insanların yönelmiş oldukları şeyler farklı farklıdır. Kimi mensup olduğu cemaate, kimi sevmiş olduğu bir insana, kimi ise elde edeceği bir dünyalığa yönelir… Müminlerden istenen ise, Rablerinden hak olarak indirilmiş olan delillere yönelmektir.
‘Gerçek olan, Rabbinden gelendir. O halde şüphecilerden olma!’ (02-Bakara/147)
Gerçek olan kıble(yönelme) Rabbinden sana gelen delillerdir. Rabbinden gelen delillere yöneldiğin müddetçe doğru bir yöneliş üzere olursun. ‘Bu, Allah’ın hidayet verdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir.’ Ey insanlar! Gerçek ve doğru bir yöneliş ile Rabbinize yönelin!
Maalesef birçok insanın kıblesi, mensup oldukları cemaatler ve şahsiyetler olmuştur. Hiçbir delile tabi olmadan onlara tabii olmuşlardır. Onlara bir delil sunulduğunda, bu delil, mensup oldukları cemaatin kriterlerine ters düştüğü anda kabullenemez ve doğruya yönelemezler.
Yine bazı insanların kıbleleri para, kadın ve şehvetler olmuştur. İslam’dan başka her şeye yönelen Müslümanların sayısı oldukça çoğalmıştır. Hani biz Müslümandık… Hani hayır işlerinde yarışacaktık… Hani kötü olan şeylere yönelmeyecektik… Nasıl olurda Müslüman olarak başka kıblelere yöneliriz!
İnsanların bu tür şeylere olan yönelişleri sakın sizi aldatmasın! ‘Sakın kötülüğün çokluğu sizi aldatmasın!’ Gerçeklere uyanlar daima azınlık grup olmuştur.
Ey insan! Önünde birçok kıble (yöneliş) var. Doğru olan ise sadece bir kıble… Doğru bir yöneliş ile, doğru olan adımlarla İslam dini dışındaki tüm yönelişleri bir kenara at!
Onlar nasıl kendi kıblelerinde tam bir yöneliş içerisinde iseler, bizlerin İslam’a olan yönelişi onlarınkinden daha fazla olmalıdır.
وَالَّذِينَ آمَنُواْ أَشَدُّ حُبّاً لِّلّهِ
‘…İman edenlerin Allah’a olan sevgileri ise (onlarınkinden) çok daha fazladır…’ (02-Bakara/165)
Nasıl ki gerçek bir yöneliş ile Rablerine yönelmiyorlarsa, bizlerde onların kıblelerine yönelecek değiliz!
‘Yemin olsun ki (Ey Habibim!) sen ehl-i Kitaba her türlü mucizeyi getirsen yine de onlar senin kıblene dönmezler. Sende onların kıblesine dönecek değilsin…’ (02-Bakara/145)
Günümüz insanları, namaz, oruç vs. gibi amelleri Allah’a, emir ve yasaklar konusunda ise kendi gibi insanların yasalarına göre uyarlıyorlar! Müslüman bilir ki Müslümanın namazı, orucu nasıl Allah içinse emir ve yasaklar konusunda da Kuranın anayasası olduğunu öylece bilir. Allah’ın emrettiğini yapmak ve yasakladığından kaçınmak ibadettir. Müslüman, bütün ibadetlerde yüzünü Allah’a yöneltmelidir.
Bazı insanların yaptığı gibi, bir yönden Allah’a, bir yönden de başka şeylere yönelmek olmamalıdır.
Allah s.w.t şöyle buyurur:
وَمِنَ النَّاسِ مَن يَعْبُدُ اللَّهَ عَلَى حَرْفٍ
‘İnsanlardan kimi Allah'a yalnız bir yönden kulluk eder…’ (Hac/11)
Bazı hususlarda başkalarına yönelip itaat eden kimseler şeytanın takibinden kurtulamazlar. Tam bir yöneliş ile Allah’a yönelinmez ise şeytan o kişiyi doğru kıbleden saptırır.
‘Şüphesiz ki, kendilerine doğru yol belli olduktan sonra, arkalarına dönenleri, şeytan sürüklemiş ve kendilerine ümit vermiştir. Bunun sebebi; onların, Allah'ın indirdiğinden hoşlanmayanlara: Bazı hususlarda size itaat edeceğiz, demeleridir…’ (Muhammed/25-26)
Rabbinin emirlerine yönelen kimseden Allah hoşnut olur ve o Rahman’ın iyi kullarından olur. ‘İyi Kul’ olmanın yolu; doğru bir yönelişten geçer…
وَاذْكُرْ عَبْدَنَا دَاوُودَ ذَا الْأَيْدِ إِنَّهُ أَوَّابٌ
‘…Kulumuz Davud’u, o kuvvet sahibi zatı hatırla. O hep Allah’a yönelirdi.’ (Sad/17)
سُلَيْمَانَ نِعْمَ الْعَبْدُ إِنَّهُ أَوَّابٌ
‘…Süleyman ne güzel bir kuldu! Doğrusu o, daima Allah’a yönelirdi.’ (Sad/30)
إِنَّا وَجَدْنَاهُ صَابِراً نِعْمَ الْعَبْدُ إِنَّهُ أَوَّابٌ
‘…Gerçekten biz Eyyub’u sabırlı (bir kul) bulmuştuk. O ne iyi kuldu! Daima Allah’a yönelirdi.’ (Sad/44)
‘Sen yüzünü hanif olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona yönelt. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.’ (Rum/30)
İmam Kurtubi şöyle der: ‘Hanif olarak’ tabiri; tahrif edilmiş, nesh olmuş bütün dinlerden uzaklaşmış olarak, tam bir itidal ve denge ile yönel, demektir.
Biz Müslümanların şiarı; Sevgi ile Alemlerin Rabbine yönelmek, isyan ile tağuti düzenlerin kıblelerini reddetmek olmalıdır.
Ey Rabbimiz! Davud, Süleyman ve Eyyub gibi hakkıyla sana yönelen kullarından eyle bizi!
Ey Rabbimiz! Hakka yönelen ve hakkı anlatanlardan eyle bizi!
Ey Rabbimiz! Kalplerimizi ve ayaklarımızı hak yön üzerinde sabit kıl! Allahumme Amin…
Bir isyandır sevgimiz tağuti düzenlere
Bir yöneliştir sevgimiz Alemlerin Rabbine
Kıble bir yöneliştir…
Bu yüzden insanların yönelmiş oldukları şeyler farklı farklıdır. Kimi mensup olduğu cemaate, kimi sevmiş olduğu bir insana, kimi ise elde edeceği bir dünyalığa yönelir… Müminlerden istenen ise, Rablerinden hak olarak indirilmiş olan delillere yönelmektir.
‘Gerçek olan, Rabbinden gelendir. O halde şüphecilerden olma!’ (02-Bakara/147)
Gerçek olan kıble(yönelme) Rabbinden sana gelen delillerdir. Rabbinden gelen delillere yöneldiğin müddetçe doğru bir yöneliş üzere olursun. ‘Bu, Allah’ın hidayet verdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir.’ Ey insanlar! Gerçek ve doğru bir yöneliş ile Rabbinize yönelin!
Maalesef birçok insanın kıblesi, mensup oldukları cemaatler ve şahsiyetler olmuştur. Hiçbir delile tabi olmadan onlara tabii olmuşlardır. Onlara bir delil sunulduğunda, bu delil, mensup oldukları cemaatin kriterlerine ters düştüğü anda kabullenemez ve doğruya yönelemezler.
Yine bazı insanların kıbleleri para, kadın ve şehvetler olmuştur. İslam’dan başka her şeye yönelen Müslümanların sayısı oldukça çoğalmıştır. Hani biz Müslümandık… Hani hayır işlerinde yarışacaktık… Hani kötü olan şeylere yönelmeyecektik… Nasıl olurda Müslüman olarak başka kıblelere yöneliriz!
İnsanların bu tür şeylere olan yönelişleri sakın sizi aldatmasın! ‘Sakın kötülüğün çokluğu sizi aldatmasın!’ Gerçeklere uyanlar daima azınlık grup olmuştur.
Ey insan! Önünde birçok kıble (yöneliş) var. Doğru olan ise sadece bir kıble… Doğru bir yöneliş ile, doğru olan adımlarla İslam dini dışındaki tüm yönelişleri bir kenara at!
Onlar nasıl kendi kıblelerinde tam bir yöneliş içerisinde iseler, bizlerin İslam’a olan yönelişi onlarınkinden daha fazla olmalıdır.
وَالَّذِينَ آمَنُواْ أَشَدُّ حُبّاً لِّلّهِ
‘…İman edenlerin Allah’a olan sevgileri ise (onlarınkinden) çok daha fazladır…’ (02-Bakara/165)
Nasıl ki gerçek bir yöneliş ile Rablerine yönelmiyorlarsa, bizlerde onların kıblelerine yönelecek değiliz!
‘Yemin olsun ki (Ey Habibim!) sen ehl-i Kitaba her türlü mucizeyi getirsen yine de onlar senin kıblene dönmezler. Sende onların kıblesine dönecek değilsin…’ (02-Bakara/145)
Günümüz insanları, namaz, oruç vs. gibi amelleri Allah’a, emir ve yasaklar konusunda ise kendi gibi insanların yasalarına göre uyarlıyorlar! Müslüman bilir ki Müslümanın namazı, orucu nasıl Allah içinse emir ve yasaklar konusunda da Kuranın anayasası olduğunu öylece bilir. Allah’ın emrettiğini yapmak ve yasakladığından kaçınmak ibadettir. Müslüman, bütün ibadetlerde yüzünü Allah’a yöneltmelidir.
Bazı insanların yaptığı gibi, bir yönden Allah’a, bir yönden de başka şeylere yönelmek olmamalıdır.
Allah s.w.t şöyle buyurur:
وَمِنَ النَّاسِ مَن يَعْبُدُ اللَّهَ عَلَى حَرْفٍ
‘İnsanlardan kimi Allah'a yalnız bir yönden kulluk eder…’ (Hac/11)
Bazı hususlarda başkalarına yönelip itaat eden kimseler şeytanın takibinden kurtulamazlar. Tam bir yöneliş ile Allah’a yönelinmez ise şeytan o kişiyi doğru kıbleden saptırır.
‘Şüphesiz ki, kendilerine doğru yol belli olduktan sonra, arkalarına dönenleri, şeytan sürüklemiş ve kendilerine ümit vermiştir. Bunun sebebi; onların, Allah'ın indirdiğinden hoşlanmayanlara: Bazı hususlarda size itaat edeceğiz, demeleridir…’ (Muhammed/25-26)
Rabbinin emirlerine yönelen kimseden Allah hoşnut olur ve o Rahman’ın iyi kullarından olur. ‘İyi Kul’ olmanın yolu; doğru bir yönelişten geçer…
وَاذْكُرْ عَبْدَنَا دَاوُودَ ذَا الْأَيْدِ إِنَّهُ أَوَّابٌ
‘…Kulumuz Davud’u, o kuvvet sahibi zatı hatırla. O hep Allah’a yönelirdi.’ (Sad/17)
سُلَيْمَانَ نِعْمَ الْعَبْدُ إِنَّهُ أَوَّابٌ
‘…Süleyman ne güzel bir kuldu! Doğrusu o, daima Allah’a yönelirdi.’ (Sad/30)
إِنَّا وَجَدْنَاهُ صَابِراً نِعْمَ الْعَبْدُ إِنَّهُ أَوَّابٌ
‘…Gerçekten biz Eyyub’u sabırlı (bir kul) bulmuştuk. O ne iyi kuldu! Daima Allah’a yönelirdi.’ (Sad/44)
‘Sen yüzünü hanif olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona yönelt. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.’ (Rum/30)
İmam Kurtubi şöyle der: ‘Hanif olarak’ tabiri; tahrif edilmiş, nesh olmuş bütün dinlerden uzaklaşmış olarak, tam bir itidal ve denge ile yönel, demektir.
Biz Müslümanların şiarı; Sevgi ile Alemlerin Rabbine yönelmek, isyan ile tağuti düzenlerin kıblelerini reddetmek olmalıdır.
Ey Rabbimiz! Davud, Süleyman ve Eyyub gibi hakkıyla sana yönelen kullarından eyle bizi!
Ey Rabbimiz! Hakka yönelen ve hakkı anlatanlardan eyle bizi!
Ey Rabbimiz! Kalplerimizi ve ayaklarımızı hak yön üzerinde sabit kıl! Allahumme Amin…
Bir isyandır sevgimiz tağuti düzenlere
Bir yöneliştir sevgimiz Alemlerin Rabbine