Kardeşim yanlış anlama seni eleştirmek veya tartışma çıkarmak için değil sadece bir kardeşin olarak nasihat yapmak için yazayım dedim.
Doğru diyorsun, yazılanlar 5 senedir var olan şeyler lakin bu 5 senedir var olan şeyleri okuyup davetini bu menhec üzere sürdürenler parmakla sayılacak kadar azlar. Hemde Davet usulü, nasıl yapılacağı veya kimler tarafından ne şekilde olması gerektiği, hangi hususların takdim veya Te’hir edileceği gibi hususlarda bu 5 senedir var olan kitapların içinde bulunduğu halde.
Demem o ki bu hususlarda tabi olmamızın bize farz kılındığı ulemaya ittiba etmeden kendi kafamıza göre davet ve ıslah çalışmaları içine girdiğimiz için ne açı doyurduk nede susamışı suya kandırdık. İçimizden bir gurup gitti harici oldu Müslümanları tekfir etti, diğer bir gurupta çıktı küfrü buvah olan kişilere Müslüman dedi. Meseleyi getireceğim yer şurası güzel kardeşim: Davette dahil bütün meseleleri bu ümmette önder olan alimlerden almalıyız ki davetimiz bereketli, tatmin edici ve daim olsun. Eğer kendimizden davet usulleri belirler insanları bu usulümüze göre sınıflandırırsak bence bu hata olur ve ne bereketi nede devamı olur. Bir müddet sonra illaki bir yerde tıkanırız.
Eğer dersen ki: kardeşim fıkıh meseleleri tamam, ince dakik ilmi meseleler tamamda davette neden alimlere müracaat edelim ki ?
Kardeşim, Alimlerin kendilerine fetva soran insanları neden kendisi fetva vermeyip de başka alimlere gönderdiğini iyi düşünmek gerekir. Bu mesele selef nezdinde meşhurdur. Meseleyi iyi bilmedikleri için gönderiyorlardı diyebilir miyiz? Vallahi diyemeyiz. Çünkü en ince ayrıntılarına kadar biliyorlardı. Lakin onlarda ki korku sorumluluk korkusuydu. İşte bizdeki korkuda bu olması gerekir. Onlar alim oldukları halde bundan kaçınıyor iseler hemde sıradan bir fetva durumunda, o vakit bize de hem bu konularda hem de davet gibi azim bir konuda kendi reylerimizi öne sürmekten kaçınıp ulemanın dediklerini nakletmek ve onları fehmedip hayatımıza geçirmek evla tarikinden lüzumdur.
Çünkü, ne mufti’nin ne de mustefti’nin hallerini, şartlarını biliyoruz, ne Husnu’l-Hitab gibi Cevamiu’l-Kelim gibi özelliklerimiz var, nede davetin başlangıcını sonunu biliyoruz. Vallahi ben bu davaya girdikten sonra öyle davetçi insanlar gördüm ki, bu kişileri Şeyh Makdisi’ye, Şeyh Ebu Katade’ye vesair ulemaya anlatsak, asıl davete muhtaç olan bu kişilerin bizzat kendileridir derler. Bir tarafta insanlara ilk davet ettikleri şey; şunu tekfir et bunu tekfir et, okul küfür askerlik küfür diyenler, diğer bir tarafta ise tevhidi bilmeyenlere namaz kıl, kurban kes, hacca git vs vs diyenler.
Hasılı kelam ilk davet etmesi gereken şeyin Allah’ı tevhid etmek olduğunun bilincinde değil ama davette ön sıralarda koşuyor. Çünkü Alimlere hiç dönüp bakmamış ki onlar ne diyor diye. Hiç görmemiş Alimlerin “EY İSLAM DAVETÇİLERİ ÖNCE TEVHİD” isimli kitap ve risalelerini, davetçinin şartlarını araştırmamış hatta buna gerek bile duymamış. Kısacası Alimlerden bu meselelerde alıntı yapmak beyin hücrelerini çalıştırmamak değilde, belkide onların sözlerini, açıklamalarını ve yorumlarını kendimizinkinden daha üstün tuttuğumuzdan ve sorumluluk altına girmek istemememizdendir?
Bu söylediklerimi seni itham etmek için söylemiyorum yanlış anlama İnşaAllah. Eğer seni kıracak tek kelime ettiysem mazur gör beni. Meramımı anlatabildiğimi umuyorum… Allaha Emanet ol.
Jazakallahu hayr nasıhatın basım gozum ustune
Lakin ben anlatmak istedigini anlayamadım ?
İnsanları İslam dinine davet edenlerle İnsanları elestirip ayıpları ile ugrasanlar onlarda kusur arayanlar ıle o kusurları guzel bir şekilde karsı tarafa anlatıp cözmeye calısanlar her daım farklı bır kesimdedir.
İnsan hata eder lakin o hatayı
Bu islam dininde yok bunu ne ALLAH emretti ne rasulallah ve ashabı yaptı yanlıs yaptın ve bu ısten vazgec tevbe et sunları sunları yap demek ıle
oww sen ne yaptın kafir oldun murtedsin öldürün bunu demek apayrı bır durumdur.
burada anlatmak ıstedığim insan kendı gıbı olan dıger durumdakı kardeslerının hıssıyat ve duygularını daha net ve ıyı bıldıgı ıcın ona faydası benım ilmimden daha fazla olacaktır.Cunku
Ben yasamadıgım ıcın anlatır gecerım
Ama o duruma dusup ve o durumdan kurtulmus bır musluman kardesımız. Bu ıste daha basarılı olacaktır.
Bak bende boyle boyle ıdım sonra su oldu vazgectım sende budurumdasın bundan kurtulabılırsın vs. dıye benden daha basarılı bır sekılde yardımcı olacaktır.
İlmi munazaralara yani fıkhı alandaki sorulara gelince daha namazını supheyle kılan bır ınsanın hıc kımseye sormadan karsısındakı ınsan hakkında hukum vermeye kalkarsa dedıgın gıbı harici de olursun murcıe de munafık da.
Bu alimlerin bilecegi işlerdir.
Kul zaten ALLAH tan korktugu ıcın suphe duydugu bırsey olursa ondan uzak durur.
Taki o kısı dogru yola gelene kadar.
ALLAH zulcelal bıze soyle emredıyor.Bilmiyorsanız bilen birilerine yani zikir ehline sorun danısın.
Hemen hemen herkez mutlaka bır davetcının sohbetıne katılıp dınleyıp ızleyıp onlardan bırsey kapmıslardır.Onda eksık olanı tamamlayıp daha net bır anlatım seklıne kavusmus oldugunu dusunuyorum acıkcası.
Burada anlatmak ıstedıgım.
Sendekı olanı ortaya koy bır bakalım yanlıs varsa duzeltırız. duzeliriz.
Eger dogru ıse hep beraber kendımızı alimlerın yardımlarıyla da daha ıyı sevıyeye tasıyıp hem ecır alırız hemde kardeslerımıze ahiret sınavlarında yardımcı olmus oluruz.