-HTŞ/Colani
2 Şubat 2021 günü ABD’nin PBS kanalı ilginç bir röportaj yaptı. Basına verilen fotoğraflarda İdlib’de konuşlanmış olan HTŞ’nin (Heyet-ü Tahrir Şam) lideri Ebu Muhammed el Colani(Golani), giydiği takım elbiseyle görünüyor.
Bu görüntü üzerine birçok yorum yapıldı haklı olarak.
Özellikle yeminli İslam düşmanlarının yorumları art niyetli ve manipüle amaçlıydı.
Bu kesim; “Colani, ABD’ye ılımlı mesajlar veriyor. Bu röportajla HTŞ’nin ABD’ye ‘Biz sana tehdit değiliz! Bizim için tehdit Rusya’dır!’ demek istiyor.
HTŞ’nin ve Colani’nin, Uluslararası hukuk nezdinde veya halk nezdinde nasıl görüldüğü ayrı bir araştırmanın konusu olmakla birlikte eleştirilere bakıldığında;
a)Birileri Colani’yi savaş hukukunda ‘Siyaseti konuşturduğu için’ tekfir ederken,
b)Sol-Laik ve Kemalistler de Colani’yi ABD kanalıyla görüştüğü ve askeri elbisesiyle değil de takım elbiseyle poz verdiği için eleştiriyorlar.
Birincilere diyecek laf yok. Çünkü hiçbir kelamın onların görüşünü değiştirmesi mümkün görünmüyor.
İkinci gruba gelince; bu kesim istiyor ki ‘Adı Müslüman adı ve hedefinin İslam için savaş olduğunu iddia eden herkes’ doğal bir hedef olarak imha edilinceye kadar her daim askeri kamuflajlar içinde dolanıp dursun, siyasi arenada görünmesin boy göstermesin.
Colani ve grubunun, sıkışıp kaldıkları İdlib’te Türkiye’yle geliştirdikleri ilişkilerle birlikte AB ve ABD ile de siyasi ilişki geliştirerek var olma savaşı verdikleri anlaşılıyor.
Sonuçta İdlib yöresine sıkışıp kalmış 3,5 milyon kadar Suriye’li için yerel bir yönetim mekanizması gerekmekte ve bunu da beğenilsin beğenilmesin, ancak yerel unsurlar başarabilir.
Uluslararası kabul için ‘Siyasi Manevralar’ ve ‘Mekik Diplomasisi’ için oldukça geç kalınmış olunsa da İdlib’in yeni dönemde ‘Yeni Bir Statü’ kazanması için hazırlıkların yapıldığı gerçeği de ayrı bir mesele.
-Tam Bağımlı Türkiye!
Eski bir slogandır “Tam bağımsız Türkiye!”
Yaklaşık 60 yıldır dillere pelesenk olan bu sloganı atanlar Türkiye’nin Batı/NATO ekseninden çıkarak Doğu/Rusya eksenine girmesini kast ederek söylüyorlardı.
Türkiye’nin bağımsızlık çabası kuruluşundan bugüne devam eden bir siyaset olsa da maalesef halen bu gayeye erişilmiş değil.
Özellikle CHP zihniyeti ve sol-laik-Kemalist fraksiyonların devlet yönetimindeki otoritelerini dış güçlerden(ABD ve AB ülkelerinden aldıkları telkin ve destekle) sağlama girişimleri ülkenin tam bağımsızlığının önündeki en büyük engel oldu.
Yaklaşık yüz yıldır süregelen bu bağımlılık anlayışından uzaklaşmaya başlayan Türkiye dış siyaseti; Suriye’nin kuzeyine düzenlediği operasyonlarla ve Rusya’yla geliştirdiği özel ilişkiler nedeniyle Batı’nın periferisinden çıkmaya çalışıyor izlenimi veriyor.
Bu durum tam bağımsızlık için iyiye gidişat gibi görünse de ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby’nin yaptığı açıklama, o cenahtan bakıldığında görüntünün hala eski manzara olduğunu gösteriyor.
Kirby, düzenlediği basın toplantısında S-400 alımının Türkiye'nin 'ABD ve NATO'ya bağlılığıyla uyuşmadığını' söyleyerek "S-400 konusundaki duruşumuz değişmedi" diyor.
Kirby, Türkiye'nin S-400'lerin F-35'lerle uyumlu olmaması nedeniyle programdan çıkarıldığını kaydederken, Türkiye'ye Rusya'dan S-400 almama çağrısında bulunuyor.
Kirby’nin Türkiye’nin ABD’ye bağlılığı konusundaki sözleri aradaki ilişkinin rengini göstermesi açısından oldukça ilginç.
Gariptir ki; ABD’nin yeni yönetimi, Tam Bağımsız Türkiye’yi(!) kendisine bağlı ve bağımlı düşündüğü için ihanet etmiş gibi düşünüyor.
Haberin içeriği önemli değil kardeşler:
Daha evvelde belirttiğim gibi, bir zamanlar bu cemaatin içinde bulunmuş ve Şam ile Yemen Cihadı hakkındaki fikirleri nedeni ile soğumuş birisi olarak bazı şeyleri farketmelerini ümid ediyorum. Eğer yazar, samimi fikirlerini aktarmışsa ve camianın geneli aynı fikire gelmişse(inşaallah) diğer meselelerdede ıslah olmaları yakındır. Zira bu onlar için kırılması en zor olan putlardandır!
2 Şubat 2021 günü ABD’nin PBS kanalı ilginç bir röportaj yaptı. Basına verilen fotoğraflarda İdlib’de konuşlanmış olan HTŞ’nin (Heyet-ü Tahrir Şam) lideri Ebu Muhammed el Colani(Golani), giydiği takım elbiseyle görünüyor.
Bu görüntü üzerine birçok yorum yapıldı haklı olarak.
Özellikle yeminli İslam düşmanlarının yorumları art niyetli ve manipüle amaçlıydı.
Bu kesim; “Colani, ABD’ye ılımlı mesajlar veriyor. Bu röportajla HTŞ’nin ABD’ye ‘Biz sana tehdit değiliz! Bizim için tehdit Rusya’dır!’ demek istiyor.
HTŞ’nin ve Colani’nin, Uluslararası hukuk nezdinde veya halk nezdinde nasıl görüldüğü ayrı bir araştırmanın konusu olmakla birlikte eleştirilere bakıldığında;
a)Birileri Colani’yi savaş hukukunda ‘Siyaseti konuşturduğu için’ tekfir ederken,
b)Sol-Laik ve Kemalistler de Colani’yi ABD kanalıyla görüştüğü ve askeri elbisesiyle değil de takım elbiseyle poz verdiği için eleştiriyorlar.
Birincilere diyecek laf yok. Çünkü hiçbir kelamın onların görüşünü değiştirmesi mümkün görünmüyor.
İkinci gruba gelince; bu kesim istiyor ki ‘Adı Müslüman adı ve hedefinin İslam için savaş olduğunu iddia eden herkes’ doğal bir hedef olarak imha edilinceye kadar her daim askeri kamuflajlar içinde dolanıp dursun, siyasi arenada görünmesin boy göstermesin.
Colani ve grubunun, sıkışıp kaldıkları İdlib’te Türkiye’yle geliştirdikleri ilişkilerle birlikte AB ve ABD ile de siyasi ilişki geliştirerek var olma savaşı verdikleri anlaşılıyor.
Sonuçta İdlib yöresine sıkışıp kalmış 3,5 milyon kadar Suriye’li için yerel bir yönetim mekanizması gerekmekte ve bunu da beğenilsin beğenilmesin, ancak yerel unsurlar başarabilir.
Uluslararası kabul için ‘Siyasi Manevralar’ ve ‘Mekik Diplomasisi’ için oldukça geç kalınmış olunsa da İdlib’in yeni dönemde ‘Yeni Bir Statü’ kazanması için hazırlıkların yapıldığı gerçeği de ayrı bir mesele.
-Tam Bağımlı Türkiye!
Eski bir slogandır “Tam bağımsız Türkiye!”
Yaklaşık 60 yıldır dillere pelesenk olan bu sloganı atanlar Türkiye’nin Batı/NATO ekseninden çıkarak Doğu/Rusya eksenine girmesini kast ederek söylüyorlardı.
Türkiye’nin bağımsızlık çabası kuruluşundan bugüne devam eden bir siyaset olsa da maalesef halen bu gayeye erişilmiş değil.
Özellikle CHP zihniyeti ve sol-laik-Kemalist fraksiyonların devlet yönetimindeki otoritelerini dış güçlerden(ABD ve AB ülkelerinden aldıkları telkin ve destekle) sağlama girişimleri ülkenin tam bağımsızlığının önündeki en büyük engel oldu.
Yaklaşık yüz yıldır süregelen bu bağımlılık anlayışından uzaklaşmaya başlayan Türkiye dış siyaseti; Suriye’nin kuzeyine düzenlediği operasyonlarla ve Rusya’yla geliştirdiği özel ilişkiler nedeniyle Batı’nın periferisinden çıkmaya çalışıyor izlenimi veriyor.
Bu durum tam bağımsızlık için iyiye gidişat gibi görünse de ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby’nin yaptığı açıklama, o cenahtan bakıldığında görüntünün hala eski manzara olduğunu gösteriyor.
Kirby, düzenlediği basın toplantısında S-400 alımının Türkiye'nin 'ABD ve NATO'ya bağlılığıyla uyuşmadığını' söyleyerek "S-400 konusundaki duruşumuz değişmedi" diyor.
Kirby, Türkiye'nin S-400'lerin F-35'lerle uyumlu olmaması nedeniyle programdan çıkarıldığını kaydederken, Türkiye'ye Rusya'dan S-400 almama çağrısında bulunuyor.
Kirby’nin Türkiye’nin ABD’ye bağlılığı konusundaki sözleri aradaki ilişkinin rengini göstermesi açısından oldukça ilginç.
Gariptir ki; ABD’nin yeni yönetimi, Tam Bağımsız Türkiye’yi(!) kendisine bağlı ve bağımlı düşündüğü için ihanet etmiş gibi düşünüyor.
Haberin içeriği önemli değil kardeşler:
Daha evvelde belirttiğim gibi, bir zamanlar bu cemaatin içinde bulunmuş ve Şam ile Yemen Cihadı hakkındaki fikirleri nedeni ile soğumuş birisi olarak bazı şeyleri farketmelerini ümid ediyorum. Eğer yazar, samimi fikirlerini aktarmışsa ve camianın geneli aynı fikire gelmişse(inşaallah) diğer meselelerdede ıslah olmaları yakındır. Zira bu onlar için kırılması en zor olan putlardandır!