Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Soru Hristiyan veya Başka İnançtaki Bir Toplumda İnsanlar Hak Dini Nasıl Bulacak?

N Çevrimdışı

Napoléon Bonaparte

Ahir bitti zaman kaldı.
İslam-TR Üyesi
Es-Selâmu Aleyküm değerli forum sakinleri. Benim kafamı kurcalayan bir kaç soru var, fakat sadece bir tanesini şu an sormak istiyorum...

Örneğin doğan her bebek Müslüman doğar, fakat bulunduğu topluma göre dini, büyükleri ve yakındakileri tarafından değiştirilir. Daha da açarsak mevzuyu misal; Fransa'da doğmuş bir bebek büyüdüğü zaman çevresindeki insanların Hristiyan olduğunu ve Hazreti İsayı tanrı olarak kabul ettiklerini görüyor. Şimdi bu kişi etrafındaki herkesin Hristiyanlık dinini yaşadığını görünce İslam'ı bulamıyor, bulsa bile böyle bir toplumda büyümüş bir kişi zaten çevresindekiler sayesinde bir dini olduğunu görüyor. İslam'a ne gerek var diyor? Bu sadece Fransa'da, İngiltere'de veyahut Amerika'da değil. Dünyanın bir çok yerinde.. İnsanlar şirke batmış durumda. Peki bu insanların kurtuluşu nedir? Bu insanlara medya bile İslam'ı, Müslümanları terörist olarak gösteriyor. Bu insanlar hakikate nasıl erebilir? Çıkış kapıları yok mu?

Allah'ın (c.c.) rahmeti ve bereketi üzerinize olsun İnşa Allah.
 
A Çevrimdışı

AntiMürcie

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Arkadaş Allah insana akıl vermiş fikir vermiş peygamber göndermiş kitab indirmiş.Aklınızı kullanın demiş.Yani bunca bolluk içinde üstelikte gerçeği bulmaya imkanı varken araştırmıyorsa bu ınsanın kendı suçudur.Ailesi hristiyan olan adam bakmalıdır hristiyanlık nedir ne değildir.Haşa Hristiyanlar Allah tealanın yanında İsa peygambere ve Cebrail aleyhiseelama taparlar.Yani aklı olan adam bunu gördüğü halde hristiyan kalabilir mi ? Elbette araştırır ve hak yolu bulur.İnsan ne yaparsa kendine yapar yani ihmalden araştırmazsa bu onun kendi suçu mazaret değildir.Şunuda unutmaki her ben müslümanım diyende müslüman olmuyor.Nice insanlar var ki islam memleketlerinde doğupta kafir olan.Nice insanlar var ki kafir memleketlerinde doğupta müslüman olan.
 
N Çevrimdışı

Napoléon Bonaparte

Ahir bitti zaman kaldı.
İslam-TR Üyesi
Öncelikle yanıtın için teşekkürler. Ama yazdığın şeyler bildiğim şeyler. Kısacası istediğim yanıt bu değil. Demek istediğim bu insanlar bulundukları toplumda zaten kendi inançlarını yaşayan insanlar görüyor. Bu kişide bulunduğu toplumda herkesin o dinden olduğunu görüp demek ki doğru buymuş çevremdekiler, annem babam, amcam teyzem vs. herkes bu dine inanıyor ise bende bu dinin bir parçasıyım diyerek yaşıyor.

Hindistan'ı düşünelim örneğin. Burada insanların %80'i şirke bulanmış durumda. Burada doğmuş bir kişi bakıyor ki insanlar bir çok ilah edinmiş kendilerine. Şimdi ben hangisine inanayım? diye sorguluyor. Birisi öküze dua ederken diğeri putun önüne diz çökmüş dua ediyor, kimisi yerde yuvarlanırken, kimisi süt banyosu yapıyor. Şöyle söyleyeyim şu an ülkemizde bile peygamber gönderildiğini bilip inanmayanlar mevcut. Sonuçta Elhamdülillah Müslüman ülkede yaşıyoruz. Peki ya oradaki insana peygamber gönderildiğini söylenmiyor, imkanı yok belkide açıp hak dininin İslam olduğunu öğrenemiyor. Herkesin hayatını kendi çevrende ki gibi görme.

İslam'ın ulaşamadığı insanlar belki ahirette muaf tutulabilir sadece Allah bilir. Ama bu kişi çevresindekiler yüzünden İslam'ı bulamıyorsa suç o kişinin mi?
 
Berkut Altay Çevrimdışı

Berkut Altay

رَفْرِفِي يَا رَايَةَ التَوْحِيدِ
İslam-TR Üyesi
Ve aleykum assalam

Allah(svt) dilediğini hidayete erdirir , dilediğini saptırır.
Allah (svt) nin hidayet ettiğini saptıracak , saptırdığına hidayet edecek yoktur.
 
A Çevrimdışı

AntiMürcie

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Öncelikle yanıtın için teşekkürler. Ama yazdığın şeyler bildiğim şeyler. Kısacası istediğim yanıt bu değil. Demek istediğim bu insanlar bulundukları toplumda zaten kendi inançlarını yaşayan insanlar görüyor. Bu kişide bulunduğu toplumda herkesin o dinden olduğunu görüp demek ki doğru buymuş çevremdekiler, annem babam, amcam teyzem vs. herkes bu dine inanıyor ise bende bu dinin bir parçasıyım diyerek yaşıyor.

Hindistan'ı düşünelim örneğin. Burada insanların %80'i şirke bulanmış durumda. Burada doğmuş bir kişi bakıyor ki insanlar bir çok ilah edinmiş kendilerine. Şimdi ben hangisine inanayım? diye sorguluyor. Birisi öküze dua ederken diğeri putun önüne diz çökmüş dua ediyor, kimisi yerde yuvarlanırken, kimisi süt banyosu yapıyor. Şöyle söyleyeyim şu an ülkemizde bile peygamber gönderildiğini bilip inanmayanlar mevcut. Sonuçta Elhamdülillah Müslüman ülkede yaşıyoruz. Peki ya oradaki insana peygamber gönderildiğini söylenmiyor, imkanı yok belkide açıp hak dininin İslam olduğunu öğrenemiyor. Herkesin hayatını kendi çevrende ki gibi görme.

İslam'ın ulaşamadığı insanlar belki ahirette muaf tutulabilir sadece Allah bilir. Ama bu kişi çevresindekiler yüzünden İslam'ı bulamıyorsa suç o kişinin mi?
Arkadaş seninki zorlama bir tevil.Etrafa göre din yaşanmaz.Bizde etrafımıza göre din yaşasak şu an müslüman değil müşriktik.Hidayeti bulacak olan adam hindistandada bulur japonyadada rusyadada müslüman ülkede doğan anası babası müslüman olan otomatik müslüman olur diye birşey yok.Hem müslüman ülkede yaşadığımızdan o kadar emin olma.Sorsan %99u müslüman ülke ama en fazla %10 u eline Kuranı kerımı almış tevhid nedir tağut nedir bunları biliyor ve islamı yaşıyor.Ve imkanı olduğu halde ihmalden dolayı araştırmazsa Hakkı ihmalden ve keyfiyetten bulmazsa cehalet mazaret değildir.Ama imkanı olmayıpta istediği halde öğrenemiyorsa ve ona tebliğ ulaşmamışşa Allahın ıznıyle cehalet mazarettir inşaAllah
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kendisine Risaletin Ulaşmadığı Kimselerin Durumu
"Kim hidayete ererse kendi nefsi için hidayete ermiş olur. Kim de dalâlete düşerse kendi nefsi aleyhine dalâlete düşmüş olur. Hiç kimse bir başkasının yükünü yüklenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe azâb ediciler değiliz." (İsra 15)

Fetret Ehlinin Ahiratteki Durumu ?
https://www.islam-tr.org/konu/fetret-ehlinin-ahiratteki-durumu.23210/

Hırıstiyan ve Yahudiler Cennete Girebilir mi?
https://www.islam-tr.org/konu/hiristiyan-ve-yahudiler-cennete-girebilir-mi.27406/
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
Allah her insanın karşısına uyarılar çıkarır. Her insanı uyarır aslında. Bazen gözümüze çok ufak gelen bir şey başka bir insanın hidayetine vesile olabilir. Demek istediğim şirkin ve küfrün ortasında bile olsa haşa Allah hiç kimseyi başıboş bırakmaz. Kimi uyarılara uyar hidayet bulur kimi inad eder soyum sopum der inatçı kafir olur. Biz insanın kaderini onun çabasına bağlı kıldık diyor Allah. Kişi ne yönde çabalarsa o yönde ilerletir Allah.
Bir insan düşünün şirkin ve küfrün içinde ama öyle bir iyilik yapar ki küçük gibi görünsede Allah nezdinde bu büyük olabilir ve Allah bunu vesile kılarak ve bizlerin bilmediği gaybı bilgilere dayanarak hidayet edebilir.
Bahsettiğiniz durumlarda bile olsa insanlar mutlaka Allah teala onlara uyarılar göndermiştir buna uyup uymamak kendisinin imtihanıdır. İrade dediğimiz şey devreye girer yani.

Allahu alem.
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
Kendisine Risaletin Ulaşmadığı Kimselerin Durumu
"Kim hidayete ererse kendi nefsi için hidayete ermiş olur. Kim de dalâlete düşerse kendi nefsi aleyhine dalâlete düşmüş olur. Hiç kimse bir başkasının yükünü yüklenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe azâb ediciler değiliz." (İsra 15)

Fetret Ehlinin Ahiratteki Durumu ?
https://www.islam-tr.org/konu/fetret-ehlinin-ahiratteki-durumu.23210/

Hırıstiyan ve Yahudiler Cennete Girebilir mi?
https://www.islam-tr.org/konu/hiristiyan-ve-yahudiler-cennete-girebilir-mi.27406/
Sizin cevabınızı görmedim hocam kusura bakmayın.
 
N Çevrimdışı

Napoléon Bonaparte

Ahir bitti zaman kaldı.
İslam-TR Üyesi
Arkadaş seninki zorlama bir tevil.Etrafa göre din yaşanmaz.Bizde etrafımıza göre din yaşasak şu an müslüman değil müşriktik.Hidayeti bulacak olan adam hindistandada bulur japonyadada rusyadada müslüman ülkede doğan anası babası müslüman olan otomatik müslüman olur diye birşey yok.Hem müslüman ülkede yaşadığımızdan o kadar emin olma.Sorsan %99u müslüman ülke ama en fazla %10 u eline Kuranı kerımı almış tevhid nedir tağut nedir bunları biliyor ve islamı yaşıyor.Ve imkanı olduğu halde ihmalden dolayı araştırmazsa Hakkı ihmalden ve keyfiyetten bulmazsa cehalet mazaret değildir.Ama imkanı olmayıpta istediği halde öğrenemiyorsa ve ona tebliğ ulaşmamışşa Allahın ıznıyle cehalet mazarettir inşaAllah
İkinci yanıtında bile Müslümanım deyip Müslüman gibi yaşamayanlardan bahsetmeni istememiştim, çakma İslam düşünürlerini, dindarım deyip içki içenleri biliyorum. Bunları tekrar tekrar söylemene gerek yoktu. Yine de zaman ayırdığın için teşekkür ederim, Allah (c.c.) razı olsun.

Kendisine Risaletin Ulaşmadığı Kimselerin Durumu
"Kim hidayete ererse kendi nefsi için hidayete ermiş olur. Kim de dalâlete düşerse kendi nefsi aleyhine dalâlete düşmüş olur. Hiç kimse bir başkasının yükünü yüklenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe azâb ediciler değiliz." (İsra 15)

Fetret Ehlinin Ahiratteki Durumu ?
https://www.islam-tr.org/konu/fetret-ehlinin-ahiratteki-durumu.23210/

Hırıstiyan ve Yahudiler Cennete Girebilir mi?
https://www.islam-tr.org/konu/hiristiyan-ve-yahudiler-cennete-girebilir-mi.27406/

Allah (c.c.) razı olsun.

Allah her insanın karşısına uyarılar çıkarır. Her insanı uyarır aslında. Bazen gözümüze çok ufak gelen bir şey başka bir insanın hidayetine vesile olabilir. Demek istediğim şirkin ve küfrün ortasında bile olsa haşa Allah hiç kimseyi başıboş bırakmaz. Kimi uyarılara uyar hidayet bulur kimi inad eder soyum sopum der inatçı kafir olur. Biz insanın kaderini onun çabasına bağlı kıldık diyor Allah. Kişi ne yönde çabalarsa o yönde ilerletir Allah.
Bir insan düşünün şirkin ve küfrün içinde ama öyle bir iyilik yapar ki küçük gibi görünsede Allah nezdinde bu büyük olabilir ve Allah bunu vesile kılarak ve bizlerin bilmediği gaybı bilgilere dayanarak hidayet edebilir.
Bahsettiğiniz durumlarda bile olsa insanlar mutlaka Allah teala onlara uyarılar göndermiştir buna uyup uymamak kendisinin imtihanıdır. İrade dediğimiz şey devreye girer yani.

Allahu alem.

Elinize sağlık, biraz da olsa aydınlandım Allah (c.c.) razı olsun.
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
İkinci yanıtında bile Müslümanım deyip Müslüman gibi yaşamayanlardan bahsetmeni istememiştim, çakma İslam düşünürlerini, dindarım deyip içki içenleri biliyorum. Bunları tekrar tekrar söylemene gerek yoktu. Yine de zaman ayırdığın için teşekkür ederim, Allah (c.c.) razı olsun.



Allah (c.c.) razı olsun.



Elinize sağlık, biraz da olsa aydınlandım Allah (c.c.) razı olsun.
Ecemin olsun. Hidayet ile ilgili yazılar okumanızı, videolar izlemenizi tavsiye ederim. Ufak şeylerin nasıl büyük şeylere vesile olduğuna şahidlik edeceksiniz inşeAllah
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Napolyon, bilmiyorum bu kafirin adını niye kendine isim olarak edindin, aklıma bu konunun başlığını getirdin.
Bu arada avatar resmin de İslam'a hakaret olduğu için imha edildi.
 
toprak56 Çevrimdışı

toprak56

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah her insanın karşısına uyarılar çıkarır. Her insanı uyarır aslında. Bazen gözümüze çok ufak gelen bir şey başka bir insanın hidayetine vesile olabilir. Demek istediğim şirkin ve küfrün ortasında bile olsa haşa Allah hiç kimseyi başıboş bırakmaz. Kimi uyarılara uyar hidayet bulur kimi inad eder soyum sopum der inatçı kafir olur. Biz insanın kaderini onun çabasına bağlı kıldık diyor Allah. Kişi ne yönde çabalarsa o yönde ilerletir Allah.
Bir insan düşünün şirkin ve küfrün içinde ama öyle bir iyilik yapar ki küçük gibi görünsede Allah nezdinde bu büyük olabilir ve Allah bunu vesile kılarak ve bizlerin bilmediği gaybı bilgilere dayanarak hidayet edebilir.
Bahsettiğiniz durumlarda bile olsa insanlar mutlaka Allah teala onlara uyarılar göndermiştir buna uyup uymamak kendisinin imtihanıdır. İrade dediğimiz şey devreye girer yani.

Allahu alem.
Nezaketen sormak istiyorum; sanırım meal olarak verdiğiniz ayeti;
Biz insanın kaderini onun çabasına bağlı kıldık ( isra 13 ) Ehli sünnet ve tefsir uleması bu şekilde mi şerh etmiş?
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
Nezaketen sormak istiyorum; sanırım meal olarak verdiğiniz ayeti;
Biz insanın kaderini onun çabasına bağlı kıldık ( isra 13 ) Ehli sünnet ve tefsir uleması bu şekilde mi şerh etmiş?
Ben öyle biliyorum yanlış biliyorsam düzeltin lütfen.
 
toprak56 Çevrimdışı

toprak56

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ben öyle biliyorum yanlış biliyorsam düzeltin lütfen.
Firak kardeşim. Bu soruyu şundan sordum. Meal kitaplarında Mutezile Mustafa islamoğlu meali hariç; diğer bütün meal kitaplarında "Her insanın işlediklerini boynuna dolarız. Ve onun için kıyamet gününde açılmış bulacağı bir kitab çıkarırız." benzeri açıklamalar yazılı. sadece Mutezile islamoğlu mealinde sizin belirttiğiniz şekilde açıklama yapılmış.

Fizilalde:
13- Her insanın amelini halka yapıp boynuna takarız. Kıyamet günü açık olarak bulacağı bir amel defteri önüne çıkarırız.

Mevdudi:
13- Biz, her insanın kuşunu (işlediklerini, yaptıklarını) kendi boynuna doladık,(14) kıyamet gününde onun için açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız

Tefsirine bakacak vaktim olmadı, inceleme durumunuz var ise bizi de bilgilendirirseniz çok memnun olurum.
Akşam inşaallah bende araştırayım
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
Firak kardeşim. Bu soruyu şundan sordum. Meal kitaplarında Mutezile Mustafa islamoğlu meali hariç; diğer bütün meal kitaplarında "Her insanın işlediklerini boynuna dolarız. Ve onun için kıyamet gününde açılmış bulacağı bir kitab çıkarırız." benzeri açıklamalar yazılı. sadece Mutezile islamoğlu mealinde sizin belirttiğiniz şekilde açıklama yapılmış.

Fizilalde:
13- Her insanın amelini halka yapıp boynuna takarız. Kıyamet günü açık olarak bulacağı bir amel defteri önüne çıkarırız.

Mevdudi:
13- Biz, her insanın kuşunu (işlediklerini, yaptıklarını) kendi boynuna doladık,(14) kıyamet gününde onun için açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız

Tefsirine bakacak vaktim olmadı, inceleme durumunuz var ise bizi de bilgilendirirseniz çok memnun olurum.
Akşam inşaallah bende araştırayım
Vesileniz ile konuyu araştırdım. Önce internetten söylediğim mealin kime ait olduğuna baktım haklıymışsınız o adama aitmiş islamoğluna yani. Daha sonra İbn kesir, mevdudi, Seyyid kutubun tefsirlerine göz attım dediğiniz boynuna dolamaktan bahsediliyor. Birazdan paylaşacağım onları ama öncelikle şunu belirteyim ki, o adamın eleştiri baabında olsa dahi ne sohbetlerini dinlerim ne de kitablarını okurum ki zaten yok. Muhtemelen internet ortamında bir yerde görmüş yada duymuş olmalıyım Allahu alem. Zira genelde diyanet meali okurum yada telefonumda mevcut olan uygulamadan mevdudi, ibn kesir falan. Her neyse yanlışımı düzelttiğiniz için teşekkür ediyorum Allah razı olsun, CezekAllahu khayr.


Mevdudi tefsiri:

“Sorumluluk” diye çevirdiğimiz 13. âyetteki tâir kelimesi sözlükte “kuş” demek olup burada mecaz olarak sorumluluk anlamında kullanılmıştır. İslâm’dan önce Araplar, bir işi yapmanın hayırlı olup olmayacağını anlamak için bir kuşu salıverirlerdi. Kuşun sağ tarafa doğru uçması hayra, sol tarafa doğru uçması şerre işaret sayılırdı. Bu sebeple tâir kelimesi “şans, uğur, talih” anlamında da kullanılmaya başlandı. Buradan hareketle tefsirlerde tâir kelimesine “kader” mânası verildiği gibi, “hayır ve şer, mutluluk ve mutsuzluk, amel, rızık, yükümlülük” gibi değişik açıklamalar da getirilmiştir (bk. Kurtubî, X, 233-234). Bize göre bunlar içinde tercihe en uygun olanı “amel ve yükümlülük” anlamıdır; bunu “sorumluluk” diye ifade etmek daha uygun düşmektedir. Âyetin devamında gelen “kitap” yani amel defteri kavramı da bunu desteklemektedir. Buna göre herkes kendinden sorumludur; her insan yaptığı ile kendini bağlamış, sorumluluk altına girmiştir, sonucunu da önüne amel defteri konularak görecektir. Bundan önceki âyetlerde İsrâiloğulları’nın tutumlarına, ardından da Kur’an’ın işlevine atıfta bulunuldu; İslâmî literatürde tevhid, nübüvvet ve âhiret şeklinde özetlenen dinî hakikatler üzerinde durularak inanıp iyi işler yapanların büyük ecir alacakları, inanmayanları da “elem verici bir azap” beklediği; Allah’ın, bildirilmesi gerekli her konuyu ayrıntılarıyla açıkladığı ifade edildi. Bütün bunlardan sonra 13. âyette artık insanlar için mazeret kalmadığı belirtilmek üzere, mahşer meydanında toplanan herkesin sorumluluğunun kendi omuzunda olacağı; 14. âyette de her insana, “Oku şimdi kitabını! Bugün kendini yargılamak üzere kendi nefsin yeter!” denileceği bildirilmektedir.

Seyyid Kutub:


Her insanın boynuna dolanan şey, onun amelinden doğan sonuçlardır. Yani amelden kendi payına düşen karşılıktır. Bu da onun işlediği amelleri ifade etmektedir. Boynuna dolanması ise, onun kendisine yapıştığını ve ondan ayrılmayacağını tasvir etmektedir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'in metodunda soyut kavramlar somut bir şekilde canlandırılır, onlara şekil kazandırılıp net bir şekilde ortaya konulur. Onun yaptığı işler kendisinden geri durmaz. İnsan da onlardan yakasını kurtaramaz. Kıyamet gününde insanın kitabının açık olarak kendisine verildiğinin ifade edilmesi de bu türden bir ifadedir. Bu da onun tüm yaptıklarının apaçık ortaya çıktığını, onları gizleyemeyeceğini, bilmezlikten gelemeyeceğini ve bu konuda herhangi bir demagojiye kaçamayacağını tasvir etmektedir.

İşte bu soyut anlam açık olarak kitabın oluşturduğu tabloda canlandırılmaktadır. Bu şekildeki bir tasvir insanın ruhu üzerinde daha derin etkiler bırakmakta ve onun duygularında daha etkili bir şekilde varlığını hissettirmektedir. Böylece bir de bakmışsın ki, insanın hayal gücü çetin kıyamet gününden kaynaklanan bir korku içinde ürpermekte, boynuna dolanan bu amelleri ve açık olarak verilen bu kitabı ürpererek ele almaktadır. Bugün de bütün sırlar ve gizli saklı şeyler ortaya çıkmakta, artık ne bir şahide ne de muhasebeciye gerek kalmaktadır.


İbn Kesir:


Allah Teâlâ zamanı ve bu zaman içerisinde âdemoğullarının yaptıkları şeyleri hatırlattıktan sonra, şöyle buyuruyor : «Her insanın işlediklerini boynuna dolarız.» Âyette geçen ( tj>\b ) kelimesi; insandan sadır olan davranışlardır. İbn Abbâs böyle demiştir. Mücâhid ve bir başkası da; insandan sâdır olan hayır ve serden dolayı insanoğlu sorumlu tutulup cezalandırılacaktır. «Kim zerre mikdârı hayır işlerse, onu görür. Kim de zerre mikdârı şer işlerse onu görür.» (Zilzâl, 7-8) Kâf sûresinde ise Allah Teâlâ şöyle buyurur : «Sağında ve solunda onunla beraber oturan iki alıcı melek, yânında hazır bulunan birer gözcü olarak, söylediği her sözü zabtederler.» (Kâf, 17-18) İnfitâr sûresinde ise şöyle buyrulur : «Oysa yaptıklarınızı bilen değerli yazıcılar sizi gözetlemektedirler. İyiler şüphesiz nimet içindedirler. Allah'ın buyruğundan çıkanlar ise cehennemdedirler.» (İnfitâr, 10-14) Tûr sûresinde ise «Siz ancak yapar olduklarınızdan dolayı cezalandırılırsınız.» (Tûr, 16) buyurulmaktadır. Nîsâ sûresinde de «Kim kötü bir iş yaparsa; cezasını görür.» (Nisa, 123) buyuruluyor.
Maksad şudur : Âdemoğlunun ameli ister çok, ister az olsun kendisi için saklanır. Sabah, akşam, gece ve gündüz kendisi için yazılır. İmâm Ahmed der ki: Bize Kuteybe... Câbir'den nakletti ki; o, Rasûlullah (s.a.) m şöyle buyurduğunu duydum demiştir : Her insanın yaptığı şeyler boynundadır. İbn Ebu Lehîa bununla, kötülüklerin kasdedildiğini söyler. İbn Eb.u Lehîa'nın bu âyetin tefsirini bu hadîsle yapması cidden garîbtir. Allah en iyisini bilendir.
«Ve onun için kıyamet gününde açılmış bulacağı bir kitab çıkarırız.)) Onun işlediklerinin hepsini bir kitapta toplarız. Bu kitap kıyamet günü ona verilir. Eğer saîd ise sağından, şakı ise solundan verilir. ( \y&* ) kelimesi; onun ve başkalarının okuduğu açılmış kitap demektir. Ömrünün başından sonuna kadar bütün yaptıkları o kitapta yer alır. «O gün insana önceden ve sonradan gönderdikleri bildirilir. Doğrusu insan kendi kendini gözetleyicidir. İsterse ma'zeretler uydurmuş olsun.» (Kıyâme, 13-15) Bunun için Hak Teâlâ, «Oku kitabını. Bugün kendi hesabın için kendin sana yeter.» buyurmaktadır. Yani sen zulmedilmemiş olduğunu, yapmadığın şeyin aleyhinde yazılmadığını bilirsin. Çünkü olan şeylerin hepsini hatırlamaktasın. Yapılanların hiç birisini unutmazsın. Herkes ümmî de olsa kendi kitabını kendisi okuyacaktır. Âyet-i kerîme'de «Boynuna dolarız» buyurularak boyun zikredilmiştir. Çünkü boyun, bedende eşi bulunmayan bir organdır. Boynuna dolanan bir şeyden kaçıp kurtulmak imkânı yoktur.(...)
Katâde, Cabîr İbn Abdullah'tan nakleder ki; Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuş : Ne kaçma ne uçma var. Çünkü «Her insanın işlediklerini boynuna dolarız.» İbn Cerîr böyle rivayet eder. Aynı hadîsi Abd İbn Humeyd merhum da Müsned'inde muttasıl olarak rivayet ederek der ki: Bize Hasan İbn Mûsâ... Câbir'den nakletti ki; o, Rasûlullah'ın şöyle dediğini duydum demiştir : Her kulun kuşu boynundadır. İmâm Ah-med der ki: Bize Ali İbn İshâk, Ukbe İbn Âmir'in'Hz. Peygamberden şeyle bir hadîs naklettiğini bildirdi: Her günlük amel mutlaka mühürlenir. Mü'min hastalanınca melekler derler ki: Ey Rabbımız, falanca kulunu sen hapsettin mi? Rab Celle Celâluhû buyurur ki: Ona iyileşinceye veya ölünceye kadar yaptığının benzeriyle mühür vurunuz. Bu hadîsin isnadı sağlam ve kavı olup hadîs imamları onu tahrîc etmemişlerdir.
Ma'mer, Katâde'nin «Her insanın işlediklerini boynuna dolarız.» âyetiyle amelinin kasdedildiğini söylediğini bildirir. «Ve onun için kıyamet gününde açılmış bulacağı bir kitab çıkarırız.» Onun yaptıklarını çıkanr ortaya koyarız. Ma'mer der ki: Hasan el-Basrî, «Sağında ve solunda oturanlar vardır.» âyetini okumuş ve şöyle demiştir : Ey Âdemoğlu senin sayfan önüne açılmıştır. Sana iki değerli melek mü-vekkel kılınmıştır. Biri sağında, diğeri solundadır. Sağında olan iyiliklerini kaydeder. Solunda olan kötülüklerini kaydeder. İstediğin gibi amel et, ister çok ister az. Nihayet öldüğünde senin sayfan dürülür ve boynuna sarılarak kabrine konulur. Nihayet kıyamet günü kitabın açık olarak çıkarılırsın. «Oku kitabını. Bugün kendi hesabın için kend

in sana yeter.» denir. Doğrusu Allah Teâlâ'nın, insanın kendi nefsinin hesabını kendine yüklemekle âdil davrandığı muhakkaktır. Bu söz Hasan el-Basrî'nin güzel sözlerindendir. Allah ona rahmet eylesin.

** Parantez içindekiler arabça kelimeler. Uygulamanın kendisi böyle barındırdığı için düzeltme yapamadım. **

 
N Çevrimdışı

Napoléon Bonaparte

Ahir bitti zaman kaldı.
İslam-TR Üyesi
Napolyon, bilmiyorum bu kafirin adını niye kendine isim olarak edindin, aklıma bu konunun başlığını getirdin.
Bu arada avatar resmin de İslam'a hakaret olduğu için imha edildi.
Dün siz bu yanıtı yazmadan bir iki saat evvel yönetime bir mesaj yolladım. Kullanıcı adımdan artık rahatsız olduğumu ve değiştirmek istediğimi söylemiştim, ayrıca avatar resmimde İslam'a bir hakaret görmüyorum ne için bu kanıya vardığınızı öğrenebilir miyim?
 
N Çevrimdışı

Napoléon Bonaparte

Ahir bitti zaman kaldı.
İslam-TR Üyesi
Sadece size değil konuya bakan herkese soruyorum avatarımda İslam'a hakaret içeren ne var?

Avatarımda gördüğünüz kişi sigara içen bir adam mı? Yoksa camiye zarar veren bir militan mı?
 
A Çevrimdışı

AntiMürcie

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Sadece size değil konuya bakan herkese soruyorum avatarımda İslam'a hakaret içeren ne var?

Avatarımda gördüğünüz kişi sigara içen bir adam mı? Yoksa camiye zarar veren bir militan mı?
Çevirdiği dizilerde saçma sapan iftiralarla müslümanları ve mücahidleri karalayan azılı bir kafir karakteridir kendisi.
 
Üst Ana Sayfa Alt