HÜDA PAR'ın Batman'daki merkezini ziyaret eden Economist'in ifadesiyle ''İslami değerler ve çoğunluğu Sünni 14 milyon Kürde daha geniş haklar için'' kurulan partinin Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, ''Şeriat istiyor musunuz?'' sorusuna, ''Her şeyden önce biz Müslümanız, ama insanların ne istediğini dikkate alacağız. Ve onlar da hiç kuşkusuz Allah'ın yoluna bağlı kalacaklardır'' diyor.
Dergi, HÜDA PAR'ın ortaya çıkışının İslamcı ve milliyetçi Kürtler arasında yeni bir hakimiyet mücadelesine yol açmasından endişe duyulduğunu ve birçoklarına göre yeni partinin Türkiye ile İran arasındaki gerginlikleri yansıtan bir boyutunun da olduğunu yazıyor.
HÜDA PAR'ın Türkiye'deki Hizbullah ile yakından bağları olduğunu bildiren Economist, Ankara'nın uzun yıllardır bu militan örgütü İran'ın maşası olmakla ve laiklik karşıtı ideolojiyi Türkiye'de yaymayaya çalışmakla suçladığını aktarıyor.
'HİZBULLAH ÖLMEDİ'
1990'lı yıllarda Türkiye'deki ''derin devletin'' Hizbullah'ı PKK üyeleri ve destekçilerini öldürtmek için kullandığını yazan Economist, ancak Hizbullah'ın döktüğü kan Güneydoğu illeri dışına taşınca Ankara'nın İslamcı militanları tasfiye etmek için harekete geçtiğini ve Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun 2000 yılında polisle girdiği çatışmada öldürüldüğünü hatırlatıyor.
Economist'e konuşan Batman Valisi Yılmaz Arslan, ''Hizbullah ölmedi'' diyor. "HÜDA PAR'la geri dönüş yaptılar.'' Vali, İran'ın HÜDA PAR'ı kullanarak Türkiye'yi ve PKK ile başlatılan barış sürecini zayıf düşürmeye çalıştığını söylüyor.
Dergi, HÜDA PAR'ın 2014 yerel seçimlerine katılacağını açıklamasından bu yana, laik duruşunu kararlı biçimde ortaya koyan PKK ile arasında bir kişinin ölümüne dek varan gerginliklerin yaşandığının altını çiziyor.
Batman'ın BDP 'li Belediye Başkanı Serhat Temel de HÜDA PAR'ın arkasında Türkiye'yi karıştırmak isteyen İran'ın bulunduğu görüşünü Economist'e aktarıyor.
'İRAN DEVRİMİNE SAYGILIYIZ'
HÜDA PAR'ın Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz ise İran'ın bir günah keçisi gibi ortaya sürüldüğünü belirtiyor. Fakat Hüseyin Yılmaz, partisinin İran devrimine saygı duyduğunu da sözlerine ekliyor.
Economist'e göre yerel seçimlerde BDP'nin sandıkları silip süpürmesi beklense de, HÜDA PAR'ın da bazı dindar Kürtleri kendi saflarına çekmesi olası görülüyor. Dergi, partinin gecikmeli olarak Kürt milliyetçiliğine kucak açmış olmasının da oylarını yükseltebileceğine dikkat çekiyor.
16 Kasım'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın yanında Mesud Barzani ve Şiwan Perwer'le birlikte Diyarbakır'a yaptığı ziyareti ve burada Kürdistan kelimesini ilk defa telaffuz edişini hatırlatan Economist, BDP liderlerinin Erdoğan'ı seçimler öncesinde ucuz oy avcılığıyla suçladıklarını kaydediyor.
Fakat Economist, taraflar arasındaki karşılıklı suçlamalara rağmen, 11 aydır kesintisiz süregiden barış ortamından ayrılmayı hiç kimsenin istemediğini vurguluyor.
Derginin görüş aldığı yerel bir gazetenin sahibi Arif Arslan'ın deyişiyle, ''Kürtler nihayet barışın tadına vardı. Bunu kim zedelerse, HÜDA PAR dahil, sandığa gömülecektir.'' (BBC Türkçe)
Dergi, HÜDA PAR'ın ortaya çıkışının İslamcı ve milliyetçi Kürtler arasında yeni bir hakimiyet mücadelesine yol açmasından endişe duyulduğunu ve birçoklarına göre yeni partinin Türkiye ile İran arasındaki gerginlikleri yansıtan bir boyutunun da olduğunu yazıyor.
HÜDA PAR'ın Türkiye'deki Hizbullah ile yakından bağları olduğunu bildiren Economist, Ankara'nın uzun yıllardır bu militan örgütü İran'ın maşası olmakla ve laiklik karşıtı ideolojiyi Türkiye'de yaymayaya çalışmakla suçladığını aktarıyor.
'HİZBULLAH ÖLMEDİ'
1990'lı yıllarda Türkiye'deki ''derin devletin'' Hizbullah'ı PKK üyeleri ve destekçilerini öldürtmek için kullandığını yazan Economist, ancak Hizbullah'ın döktüğü kan Güneydoğu illeri dışına taşınca Ankara'nın İslamcı militanları tasfiye etmek için harekete geçtiğini ve Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun 2000 yılında polisle girdiği çatışmada öldürüldüğünü hatırlatıyor.
Economist'e konuşan Batman Valisi Yılmaz Arslan, ''Hizbullah ölmedi'' diyor. "HÜDA PAR'la geri dönüş yaptılar.'' Vali, İran'ın HÜDA PAR'ı kullanarak Türkiye'yi ve PKK ile başlatılan barış sürecini zayıf düşürmeye çalıştığını söylüyor.
Dergi, HÜDA PAR'ın 2014 yerel seçimlerine katılacağını açıklamasından bu yana, laik duruşunu kararlı biçimde ortaya koyan PKK ile arasında bir kişinin ölümüne dek varan gerginliklerin yaşandığının altını çiziyor.
Batman'ın BDP 'li Belediye Başkanı Serhat Temel de HÜDA PAR'ın arkasında Türkiye'yi karıştırmak isteyen İran'ın bulunduğu görüşünü Economist'e aktarıyor.
'İRAN DEVRİMİNE SAYGILIYIZ'
HÜDA PAR'ın Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz ise İran'ın bir günah keçisi gibi ortaya sürüldüğünü belirtiyor. Fakat Hüseyin Yılmaz, partisinin İran devrimine saygı duyduğunu da sözlerine ekliyor.
Economist'e göre yerel seçimlerde BDP'nin sandıkları silip süpürmesi beklense de, HÜDA PAR'ın da bazı dindar Kürtleri kendi saflarına çekmesi olası görülüyor. Dergi, partinin gecikmeli olarak Kürt milliyetçiliğine kucak açmış olmasının da oylarını yükseltebileceğine dikkat çekiyor.
16 Kasım'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın yanında Mesud Barzani ve Şiwan Perwer'le birlikte Diyarbakır'a yaptığı ziyareti ve burada Kürdistan kelimesini ilk defa telaffuz edişini hatırlatan Economist, BDP liderlerinin Erdoğan'ı seçimler öncesinde ucuz oy avcılığıyla suçladıklarını kaydediyor.
Fakat Economist, taraflar arasındaki karşılıklı suçlamalara rağmen, 11 aydır kesintisiz süregiden barış ortamından ayrılmayı hiç kimsenin istemediğini vurguluyor.
Derginin görüş aldığı yerel bir gazetenin sahibi Arif Arslan'ın deyişiyle, ''Kürtler nihayet barışın tadına vardı. Bunu kim zedelerse, HÜDA PAR dahil, sandığa gömülecektir.'' (BBC Türkçe)