Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Hurilerin Âşıkları- not aldıklarım

K Çevrimdışı

kandahar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu .
Hurilerin Âşıkları (Abdullah Azzam) kitaptan not aldiklarim. kitapta Allahu alem saydığım kadarıyla 125 ve daha fazla Afganistan'da şehid düşen Arap gençlerin mücahidlerin hayatları(vasıfları ,özellikleri,kerametleri,vasiyetleri sehid(inşaAllah) oluşları) anlatılmakta.

50 başlık altında topladığım önemli gördüğüm kesitler sunmadan önce mücahidlerin özelliklerinden başlıyorum :
1-)Pazartesi ve Perşembe orucu-şevval ayı ve diğer oruçları tutmaları
2-)Gece ibadetlerine düşkün olmaları (Ribattan önce ve sonra)
3-)Şehidlerin ölürken gülmeleri-tebessüm
4-)Namazda bir rekatlari 20 veya 30 dakika sürmesi
5-)Evlilik ve nişanı erteleyip cihad etmek istemeleri (arzuları)
6-)Çok zayıf bedenlerine rağmen çok zor şartlara ve dondurucu soğuğa dayanmaları
7-)İstihare namazı kılmaları
:cool:Dünya diploması aldıktan sonra boş durmayıp ahiret diploması(şehadet)kazanmak için çabalamaları
9-)Vasiyetlerde kabirler yerle düz-kabrin üstünde birşey olmaması
10-)Rüyalarında hurileri görmek
11-)Canlarını Rahmana hediye etmeleri-cesur olmaları -Sadece Allah'tan korkmak
12-)Şehidlerin öldükleri yere gömülmeleri-yikanmaz-cenaze namazı kılınmaz
13-)Ailelerin vefattan sonra İslam'a ters bağırış cağrış yapmamalarını vasiyet etmeleri -inna lillahi ve Inna ileyhi raciun demelerini istemek
14-)Cuma günü Kehf suresini okumak (çok Kur'an okumaları)
15-)Seherde çok dua etmek dilleri Allah'ın zikri ile meşgul hep
16-)Boş işlerle uğraşmamak çok çalışkan olmalari
17-)Az yemek , az uyumak , az konuşmak
1:cool:Kanlarının aktığı yerden çiçek açması (kanları akıcı oluyor)
19-)Yemekleri şekersiz çay ve kuru ekmek
20-)Allah'ın hükmü dışında birşeye boyun eğmemeleri
21-)Allah'a kendi yolunda öleceğine dair söz vermeleri (ölüme susamak)

Ey ilke sahibi insanlar! Ey davayı omuzlayan insanlar! Eğer iddianızda samimi iseniz bu dine canınızı ve kanınızı feda etme konusunda cimri olmayın. Ruhunuzu ve kanınızı âlemlerin Rabbi olan Allah'a sunun. Çünkü onları size veren Allah'tır ve onları tekrar sizden satın almak istiyor...

Bana , sonradan gelecek nesiller içinde , iyilikle anılmayı nasip eyle (şuara84)

Hazırlayan Mehmet Işık 17 Mayıs 2020 pazar 16:30/ 24 Ramazan 1441.

Şehitlerin kanı rahmanın mizanında çok ağır bir yer teşkil etmektedir.

Ey Cennet rüzgarı es es üstümüze ...Kahraman İslam hepimiz sana fedayiz .

Emirdi, fakat kardeşlerinin kırıntıları ile kendini doyururdu. Bizzat kendisi yemek yapar, herkese yemek yemesini emreder kendisi ise onlar doyduktan sonra yerdi.(Abdurrahman el Mısri)

🌼🐎🌼🐎🌼🐎🌼🐎
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

“Şehidin Allah nezdinde yedi tane özelliği vardır:

1) Kanının ilk damlası ile birlikte ona mağfiret olunur bağışlanır,
2) Cennetteki yerini görür,
3) Kabir azabından korunur,
4) En büyük korkudan yana emin olur(kiyamet gününün korkusu),
5) Ona iman süsü giydirilir(ona hem dünyadan hem de içindekilerden daha hayırlı olan yakuttan bir Onur tacı👑 giydirilir)
6)Yetmiş iki huri ile evlendirilir,
6) Akrabalarından yetmiş iki kişi hakkında şefaatçi yapılır.”

Tirmizi 3/17, İbni Mace 2/184, Ahmed 4/131

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷1-)Hamdi el-benna(mısırlı)

Bir süre hizmetler bürosunun sorumluluğunu üstlendi... kardeşleri doyduktan sonra yemeye otururdu.Onların bardaklarının dibinde kalan artık çayları bir bardağa boşaltır sonra kalan kuru ekmek kırıntıları ile birlikte bu çayı afiyetle içerdi. Genelde sünneti uygulamak için yemeğin sonunda tabağı yalardı...

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷2-) Tunuslu muhmamed b.ibrahim

Ben Afganistan'a geldiğimde yaptığım işi Allah için yapıyor oluşumu hatırladıkça kalbimde huzur,Rabbim ile aramda güzel bir ilişki olduğunu hissediyordum. Ona karşı yakın olma Arzum artıyor ve beni Ondan uzaklaştıracak şeylere karşı nefret duygularım devreye giriyordu...

Şunu bil ki: Seni unutmadım ve ebediyen unutmayacağım. İnşaAllah seni ahirette de unutmayacağım. Rabbim Fazlı ve rahmeti ile ikimizi tekrar cennette bir araya getirsin...

Allah'ın selamı üzerine olsun.. Gönlümden geçen sana daha fazla daha uzun bir mektup yazmaktı fakat yarın sabah erkenden host tarafına gideceğim için vaktim kalmadı...

7 Mart 1986 pazar
Muhammed Bin İbrahim

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷3-)Iraklı Ebu Asım(Muhammed Osman)

"Biz bazen arkadaşlarla kendi aramızda dünyalık konuları gündeme getirip konuşurduk. Ebu Asım sessiz durur ve konuşmaya katılmazdı. Sonra hissettirmeden aramızdan sessizce sıvışırdı... Daha sonra onu başka bir odada Kur'an okurken görürdük."

Kendisi her hafta pazartesi ve Perşembe oruçlarını tutmayı ayrıca gece, Rabbine ibadet etmeyi severdi. İlim talep etmeye aşık birisiydi. Kendisini Peşaver'de ilk gördüğümde 2 cüz hariç Kur'an'ı ezberlemiş ti. Daha sonra Benceşir'de gördüğümde hepsini ezberlemişti...

Ramazan ayı girmişti...Gençler yavaş yavaş teravih namazı için onun yanında toplanıyorlardı.Onlara namaz kıldırıyordu. İnsan onun sesini duyunca sanki yeni nazil olmuş gibi Kur'an'ı taptaze dinliyordu.

İşte böyle bir süreçte ailesi ısrarla memleketine dönmesini istiyordu. Kahramanımız ise asla dönmeyeceğim diyordu. Sonunda onu ikna etmek için telefona nişanlısını getirdiler. Nişanlısı telefonda ona:"Hayatta kaldığım sürece kimseyle evlenmeyeceğim" diyordu. Kahramanımız Ebu Asım ise: 'Beni unut başkası ile evlen, artık dönüş yok yaşamında ölümünde burada olacak diyordu...

Recep ayına girilmişti. Ebu asım sevinçten ellerini ovuşturarak: "Ah be, Ramazan ayında şehit olmak ne güzel diyordu." Recep ayından itibaren büyük bir sevinçle ramazanın kalan günlerini tek tek sayıyordu...

İsimleri yazan Safiyullah kardeş:'Allah'a yemin ederim ki bu genç (Ebu Asım) kesinlikle geri dönmeyecek (şehit olacak). Hem sen onun iki gözü arasındaki şehadet 💎nurunu görmedin mi? Şu yiğidin yüzüne baksana!' Sonra üçüncü ve dördüncü kez yemin ederek Ebu Asım'ın bu çatışmalarda şehit olacağını söyledi..."

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷4-)Ebu Abdülhak

Ailesinin gelmesi ile gecelerini ikiye taksim etti. Bir gece eşiyle kalıyordu, bir gece atölyede telsizlerle kalıyordu... Eş ile birlikte olduğu gecelerde aklı hep atölyedeki cihazlarla meşgul olduğu için kadın kızar ve ona: 'Sen benim gecemde kumamı(kumadan kastı telsiz cihazlarıdır) getirip hakkımı yiyorsun. Bu gece bana ait olması gerekir kumanın gecesi değildir.'derdi.

Bu hastalık sırasında kahramanımız rüyasında Allah Resulü'nü görmüş... Allah Resulü ona bir kağıt vermiş. Birden kendi ismini şehitler arasında olduğunu görmüş. Uyanınca hemen yanındaki arkadaşını çağırmış ve ona:' Vasiyetimi yaz. Kardeşim şahadet haberim geldi' demiş. Arkadaşı ona 'şehadet nerede sen nerde! Şahadet dediğin savaşta olur...' Bunu duyan kahramanımız: 'Ben istemediğim halde hastanede bulunuyorum.Aslında gönlüm çatışmaların olduğu cephelerde fakat elden bir şey gelmiyor.Sen Allah'ın şu ayetini duymadın mı?'

"Allah yolunda hicret edenlere, sonra öldürülen veya ölenlere Allah, elbette güzel bir rızık verecektir. Rızık verenlerin en hayırlısı yalnız Allah'tır .And olsun ki, onları hoşnut olacakları bir yere koyar.Şüphesiz Allah bilendir, Halim'dir."
hac suresi 58-59

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷5-)Ahmed zehrani (Taif)

Kışın Caci'yi gören kimse burada yaşayan insanların ne ne korkunç çileler ve zorluklar çektiğini hemen fark eder. Sıcaklık -20 derecenin altına düşer. Bizzat ben sıcak suyun yüzümde aniden donduğuna çok şahit olmuşumdur. Bir insan suyu sakallarına dokundurur dokundurmaz hemen sakal su ile birlikte donuyor. Kışın buradaki hayat şartlarını ancak sıradışı insanlar katlanabilir.

Kur'an okurken sesi çok güzeldi. Kur'an'ı hüzünlü bir makamda okurdu. Aynı şekilde marş ve kaside söylerdi. Karargahta arkadaşların stresini söylediği marşlarla giderir onlara moral verirdi. Taif' te imamlık yaptı odası onun sesini özlüyordu. Şeyh temim onun Kur'an okumasını seviyordu. Bu yüzden onun arkasında namaz kılmaktan zevk alıyordu. Daha sonradan öğrendiğime göre piyasada satılan ona ait bir marş ve ezgi kaseti varmış.Ezanı Ahmed'in ağzından dinlemek ne kadar güzel oluyordu.

Operasyondan bir gün önce onlarla beraberdim.Geceyi onların arasında geçirdim. Kendisi ile birlikte nöbet tutan bir arkadaşı şöyle demişti:" Ahmed cuma gecesi nöbet boyunca hep Teheccüd namazı kıldı!"

Ebu Fadıl bana şöyle demişti:" Bir ay önce Ahmed'i gördüm.Bana her açtığında şehid olmam için dua etmen şartı ile sana bu Kur'an'ı hediye ediyorum demişti!" Gerek Ahmed ve gerekse kardeşi Muhammed, Taif' te birer davetçi şahsiyet olarak biliniyorlardı. Onlar sürekli taif'te emri bi'l-maruf ve nehy-i an'il-münker görevini yaparlardı.

1987 yılının Nisan ayında bir cuma sabahı gençler şakalaşarak ve kendi aralarında konuşarak ona uğramışlardı...O ,gençlere Allah'ın zikriyle uğraşın diye tavsiyede bulunmuştu. Sonra başka gençlere: Bugün günlerden cuma, sakın Kehf suresini okumayı unutmayın demiş. Sanki Ahmed bu günün kendisi için dünyada son gün olduğunu hissetmişti. Taif'li kardeşlerden Ebu huzeyfe ile vedalaşmış ve ona:" Anneme ve babama selam söyle çünkü ben bugün şehit olacağım demişti."

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷6-)Ebu zeheb(İskenderiye)

Ben onlara; 'imamımız (başınız) kim?'diye sorduğumda; Kur'an hafızı olan Ebu zeheb dediler. Bu gencin taptaze sesi ve hüzünlü (dokunaklı) bir makamı vardı.Onu Sabah bizimle namaz kılarken görürdüm.Sonra bizden ayrılır tekrardan ancak yatsı namazından sonra görürdüm. Bu ortama herkes sabredemezdi. Çünkü her taraf bembeyaz, insan göğüslerine kadar kara saplanıyor ve soğuklara sabredemiyordu...

Ben bütün kalbi samimiyetimle bu adamın çok yakında aramızdan şehid olarak ayrılıp, Allah'a gideceğine inanıyordum... O ,gece saat 10'a kadar füzeleri yerleştiriyor, silahları hazırlıyor ve hedefleri belirliyordu. Sonra uykulu olmasına rağmen yatağa girmiyor, biraz kestirmeye çalışıyordu... Gece saat birde herkes uyurken o kalkarak yapması gereken işleri yapıyordu .

Bu delikanlı ne çadırını terk etti ne de hazırlıklarına ara verdi...Aralıksız çalıştı.Tam bir hafta sonra Şaban ayının 27'sinde 1987/ 1407 yılında ölüm bu genci bekliyordu...

Şefik ve usame ile keşif yapmak için ikindiden sonra çıktılar...Namaz için toprağı ayakları ile düzeltiyordu... Birden ayaklarının altındaki mayın patladı.İki ayağı diz kapakları ile birlikte uçtu. Bu arada usame'ninde iki parmağı koptu. Şefik'de ufak şarapnel parçalarına hedef olmuştu. Onunla ilgili gördüğüm rüya gerçekleşmişti... Rüyamda onu alnı beyaz🌼 güzel bir kadınla otururken görmüştüm.Sonra aynı günün sabahında onun şehadet haberi ile müjdelendim.

İki kopmuş bacağından kopuk elinden kan akmaya başladı.O hep "hasbunallah ve n'ime'l vekil( Allah bize yeter, O ne güzel vekildir)"diyordu.Dünyaya veda ettiği son sözleri ise şöyle idi.Ya Hayyu Ya Kayyum bi rahmetike esteğisu... (Ey diri ve herşeyin dizginini elinde bulunduran zat! Rahmetinden yardım istiyorum.) Sonra mübarek naaşı alınıp toprağa gömüldü. Doğrusu bu Allah için yapılmış samimi bir şehadet idi. Kanı ile ebediyet satırlarını yazmıştı. Artık ebediler arifler arasında nurlu bir harf olarak kendini tescillenmişti!

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷7-)Yasir Ebu nur (Abdurrahim el-arca)-filistin
Yasir mektuplarına hep şunu yazardı:"Mezarı Şerif'te ilk şehid Arap ve huri aşığı ..."

Çok Kur'an okurdu. Genelde pazartesi ve perşembe günleri oruçlu olurdu.Gördüğü rüyalar o kadar net olurdu ki tevil ve yoruma gerek kalmazdı.Defalarca rüyasında şehid olduğunu görmüştü.Gördüğü rüyaları mezar-ı şerif'teki arkadaşlarına (mektuplarında )uzun uzun anlatırdı.

Abdurrahim ölümü arıyordu, çatışma haberlerini takip ediyordu. Ahiretini sıcak ateşinden korunmak için sıcak cephelerin ateşinde ısınmak istiyordu.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷:cool:Ebu hamid Mervan (Şam)

Dünyadan yüz çevirmişti: O nefsini dünyadan uzak tutuyordu. Cepheden yazdığı bir mektubunda şöyle diyordu : Ben dünyayı terk ettim. Bütün tağutları ayaklarımın altına aldım ve ben onlardan uzağım.

Bir başka mektubunda ise şöyle diyor:"... Uçaksavar konusuna gelince şunu bilin ki birbirinden güzel 100 tane kadınla evlenmekten daha güzel, daha lezzetli ve daha ferahlatıcıdır..."

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷9-)Şehid Ebu hafs (Hişam hani mansur-filistin)

Şakir zendani şöyle dedi: "Ebu hafs şehid olduğunda oradaydım. O, normalde esmer birisiydi fakat şehid olduktan sonra yüzü aydınlandı. Ben yüzünün tozlandığını zannettim.Sonra yüzü ay gibi parlamaya başladı.Onu şehadetinden bir gün sonra gömdük. Sanki uyuyor, cesedi taptaze duruyordu. Yanında ölmüş büyük kafirin cesedi vardı bu ceset şişmiş ve siyahlaşmıştı."

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷10-)🅰️hmet muhammed ahmedi(yemen şehidlerinin ilki)

Cihada hicri 1405 recep ayında geldi.Ben ramazan ayında çok Kur'an okuduğunu görüyordum. Oğlum İbrahim (ramazan ayında kamptaydı) ona kaç hatim yaptığını sorunca; bu sefer 5 hatim yaptım demiştir. Ramazan'da çok az uyurdu. Onun görevi gençleri sahura kaldırmaktı.

Bir genç kızı istemeye gitmişti...Kızın kardeşi ona şu soruları sormuştu:
Genç:Şehadet'in (diploman) var mı ?Şehidimiz: Evet benim şehadetim la ilahe illallah'dır.
Genç: İşin,mesleğin var mı?
Şehidimiz: Mesleğim cihattır.
Genç:Evin var mı?
Şehidimiz: En güzel ev cennettir.
Ben, ev isteyen değil bana cihad topraklarına gitmede arkadaşlık yapacak bir eş istiyorum diyordu... Onun niyeti eşini de kendisi ile cihad bölgesine götürmekti.

Şehid haberim sizin için hüzün değil bayram olsun!

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷11-)Safiyullah el-efdali(herat'ın aslanı)

Seyyid Nurullah, şehid olmadan birkaç gün önce onunla telsizle görüşmüş ve aralarında şu konuşma geçmişti:
Seyyid Nurullah: Defalarca seni aradım fakat bulamadım !
Safiyullah : Cepheye lazım olan malzemeleri taşımak için eşek kiralamıştım.
Seyyid Nurullah: Ruslar mühimmatlarını ve yiyeceklerini cepheye uçaklarla taşıyorlar sen ise eşeklerle taşıyorsun!
Safiyullah: Biz Allah'ın izniyle Rusya'yı yeneceğiz. Onların uçaklarına karşı bizim eşeklerlerimiz var! Sonra şunu da ekledi: Ölümümün yaklaştığını hissediyorum. İnşallah sizi arayacağım.

Sonra şöyle dedi. "Ben çok hastayım tek korkum (şehid olarak değil de deve gibi) yatağımda ölmek. Korkakların gözüne uyku girmez. Ben cepheye gideceğim. Çünkü yatağımda bu şekilde ölmek benim için utanç verici bir şeydir." Sonra cepheye gitti bir şehid olmadan geri dönmedi.

Amcasının oğlu Atikullah'ın şehid olması Atikullah,kendini her gün Herat'ta bir komünist avlamaya adamıştı. Babası ise onu evlenqdirmek için tatlı ve diğer malzemeleri almıştı... Tam da evlilik günü ölüm haberi geldi .Düğün için alınan tatlılar şehidlik haberinin sevinci adına dağıtıldı. Oruçlu olduğu halde 6 komünist merkezini ele geçirdikten sonra Davab'ta şehid olmuştu.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷12-)Osman (Halid kürdi -medine)

Osman, Sa'd, Dr.Salih hep beraber gittiler. Yol ayrımına geldiklerinde Osman biraz ilerledi. Daha adımını birkaç metre ileriye atar atmaz aniden bir gümleme duyuldu. Ruslar'ın yere döşediği mayına basmıştı. Karnı delinmiş ve bütün iç organları dışarıya çıkmıştı. Ayrıca ayağı kopmuş ve elinde hafif bir sıyrık vardı. Karnı yarılıp mide ve bağırsakları dışarı çıkmıştı. Dr Salih mide ve bağırsaklarını tekrar karnına yerleştirmeye çalışıyordu ve battaniye ile onu sarıyordu. Bu sırada gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Bir yandan ağlıyor, bir yandan da battaniyeyi Osman'ın bedenini sarıyordu. Osman ağladığını fark edince niçin ağlıyorsun sadece elimde basit bir yara var dedi.Aslinda karnının yarıldığını, ayağının koptuğunu acı hissetmediği için bilmiyordu.

"Ben şehid olmayı seviyorum fakat isterim ki cihad etmekten saçım sakalım ağarsın sonra şehid olayım ."
Bu sözleri söyleyen Osman etrafındaki arkadaşlarını sakinleştiriyordu.

Osman kanı akar şekinde taşındı. Baygınlık geçirmedi aklı tamamen yerinde idi. Sonra ruhunu teslim etti. Bu sırada kanından misk kokusu gelmeye başladı. Rabbi ile buluştu fakat ayağının koptuğunu, karnının yarıldığını, organlarının çıktığını bilmez halde.
Osman gitti fakat arkasında, kendisini tanıyanların kalbinde çok derin bir yara bıraktı.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷13-)Seyyid Ahmed Süleyman el-kelşi/ mısır

Müslümanlar tağutun hapishanelerinde çürüyor fakat kimse (Allah'ın rahmeti ettikleri hariç )onları duymuyor. Kimse onlar için bir şeyler düşünmüyor ,kimse onlara dua etmiyor. Eğer Allah'ın dinini bırakmak için duygularımız bize hâkimse vay başımıza geleceklere. Böyle bir şey varsa yerin altı üstünden bizim için daha hayırlıdır. Evet, böyle bir şey varsa bilinmelidir ki; Allah ,bizim yerimize başka bir kavim getirir. Bu kavim eli ile Allah'ın dinini yeryüzüne hakim kılar.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷14-) Şehidlerin kanı İslam ağacının yaşaması demektir

Kalbimin derinliklerinde yaşayan hamza'yı taşımak için şehid olduğu yere geldim. Hamza'yı Yemen'in başkenti San'a'da tanımıştım. Kendisi oruçlu olduğu halde kaç kere evinde yemek yemiştim. Ondan ve babasından çok şeyler öğrenmiştim... Etraf misk gibi kokmakdaydı. Kanının güzelliğinden dolayı bütün her yer güzel kokuyordu. Hamza'nın bir damla kanı elbiseme bulaşmıştı. Orada bulunan herkese bu kanı koklattım. Herkesin bu temiz kanın misk gibi korktuğuna dair kanaatine şahit oldum. Evet, bu kan Me'sede'deki toprağı suya doyurdu. Böylece kurumaya yüz tutmuş İslam ağacının damarları da bu kandan emerek kendine geldi.

Sabahleyin Yermük'e( iki arkadaşının şehid olduğu yer) geldim .Parmağımı kanlarına sürünce donmadığını ve akıcı olduğunu bizzat gördüm. Hala etraftan mis kokular geliyordu. Sadece ben değil Ahmet el-beyşi, Yermük askerleri ve daha başkaları şehidlerin kanını temizliği ve misk gibi kokması konusunda aynı şeyleri söylüyordu. Ben de elimi Âlemlerin Rabbine kaldırdım ve yalvararak, Ya Rab! bunların şehadetini kabul et ve bu kervana yeni canlar kat dedim.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷15-)Hişam b. Abdulvehhab ed-deylemi(yemen)

Bir Şehide Şahitlik
Gerçekten bu delikanlı Hişam öldü mü?
Şimdi anladım derslere gelmediğinde ona attığım fırçalardan dolayıp ısrarla özür dilemesinin sebebini! Ona defalarca Hişam Allah'tan kork bu sınıfın başkanı sensin. Öğrencileri her azarladığımda seni şikâyet ediyorlar. Eğer başkan olarak sen kurallara uymazsan kim uyacak.

Sürekli bana: Hocam ben çok meşgulüm eğer vize alabilirsem yurt dışına çıkıp, çok uzaklara gideceğim ve bir daha dönmeyebilirim... Sen büyükelçilik ile pasaport dairesi arasında gidip gelmenin ne kadar zor olduğunu biliyorsun... Ben ona: Hişam beni hayrete düşürüyorsun. Sen nereye gitmek istiyorsun? Bana kusura bakma hocam derdi. Eğer vizeyi alırsam ve yolculuğa çıkma netleşirse sana söylerim. Doğrusu ben de şaşırmıştım. Bir yandan arkadaşları onu şikâyet ediyor öbür taraftan ona güvenim sonsuz ve gurur duyduğum öğrencim idi...

Günler geçiyor fakat Hişam bir yere gitmiyordu... Her gün benden izin almaya geliyordu. Ben de onu denetliyordum. Sonra yine öğrencilerden şikâyetler geliyordu... Hişam sürekli son derslere girmiyor. Ben onu çağırtıp soruyordum. Verdiği cevabın sıcaklığı emsallerinde olmayan bir imana sahip olduğu izlenimini veriyor insana. (hocam ezan sesini duyduğumda sıraların arasında oturup, cemaati kaçırmak istemiyorum)

Eğitim yılı bitti... Hişam lise diplomasını aldı... Ben onu ararken Bir de duydum ki hindikuş dağlarının zirvesinde cihad ediyor. Sanki aldığı lise şahadetnamesi(diploması) yeterli değilmiş gibi hızlıca diğer bir şahadeti elde etmek istiyordu. Allah sana rahmet etsin ey Hişam! Bizi de senin katıldığın şehidler kervanına katsın.

Evet , evet sen doğru söylüyordun ey Hişam: Hayyale's salah(haydi namaza) çağrısına hıyanet eden Hayyalel cihad(haydi cihada) çağrısına kolaylıkla hıyanet eder.
Ebu Mazin

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷16-)Ebu Musab el-Filistini

"Allah'tan dileğim bugün akşam olmadan beni şehidler arasına alsın." Tam da Zekeriya'nın istediği gibi olmuştu.Güneş batmadan arkasından ağlamalar başlamıştı.Yermük'teki diğer yedi arkadaşı özellikle son nefesine şahit olan Ebu Amr ve Ebu Zübeyr kanının misk gibi koktuğuna şahit olmuslardi.

"Burada iyilik sayacı gece gündüz demeden çalışıyor .İnşaAllah kötülük sayacı hiç çalişmıyordur.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷17-)Ebu Şihab(Şakir hasan kureyşi)

Ebu Şihab'ın ismini Belh'e gelen mühendislik fakültesi öğrencisi olan kardeşi Abdurrahman en-Necdi'den öğrendim.Abdurrahman sürekli kalbine ve göklere işaret ederek şöyle diyordu: Ben buraya şurdan(kalpten) bir kurşun yiyerek şuraya (göklere =cennete )gitmek için geldim.

Şakir hep rüyalarında şehid olduğunu ve hurilerden bahsettiğini görürdü .Bazen geç saatlerde uyurdu.Katarlı Ebu Halid onu namaz için uyandırırdı.Fakat o yatağından çok geç çıkardı .Ebu Halid ona: Huriler seni çağırıp beklerken ,sen çok geç kalkıyorsun ! Bunun üzerine Şakir hızlıca kalkıyor ,hurileri kastederek :🏵️"T🅰️m🅰️m tamam bekleyin geliyorum derdi."

Şahit olunan bir diğer kerameti ise şöyledir.Buz gibi dondurucu soğuklarda üç gün kalan bir ceset normalde büzüşür ve sertleşir .Çünkü bu soğuk ortamda su anında buza dönüşmektedir .Fakat arkadaşları Şakir'i yumuşak bir halde sanki uyuyor gibi buluyorlar.

Bir diğer keramet ise şudur:Arap arkadaşlarından birisi onu rüyada peygamberin sağ tarafına defnedilmiş olarak görmüş .Ben bizzat bu gencin yanına gittim ona bu rüyayı gerçekten gördüğüne dair yemin eder misin dedim. O,yemin ederek böyle bir rüya gördüğünü söyledi .

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊️🌷1:cool:Ebu Cafer eş-Şami

Ebu Cafer savaş meydanına geldiğinde sadece 9 gün kaldı.Çok kısa sürede şehadet(18.12.1987 cuma) şerbetini içti .

Allah için cihad et kardeşim ,eğer takvalıysan cihad et
Hem dünyaya sahip olursun hem de Allah'ın rızasını alırsın
Eğer Firdevs cennetini istiyorsan malını ve canını harca
Orada en güzel gelinler ve huriler mümin kulu bekler .

...Sevgili eşim inşaAllah sen kıyamet günü cennette hurilerin başı olacaksın ..
Senin kanın hiçbir kitabın ve hiçbir hatip ve vaizin yapmadığı ve yapamayacağı etkiyi yaptı .

Biz kendi aramızda cihad ağacını kanımızla sulayacağımıza dair söz verdik.Yine İslam âleminin gençleri üzerinden geçip ,cihad meydanlarına gitsin diye bedenlerimizi onlara köprü yapacağımıza dair söz verdik.
 
Tevhid Yolunda Çevrimdışı

Tevhid Yolunda

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu .
Hurilerin Âşıkları (Abdullah Azzam) kitaptan not aldiklarim. kitapta Allahu alem saydığım kadarıyla 125 ve daha fazla Afganistan'da şehid düşen Arap gençlerin mücahidlerin hayatları(vasıfları ,özellikleri,kerametleri,vasiyetleri sehid(inşaAllah) oluşları) anlatılmakta.

50 başlık altında topladığım önemli gördüğüm kesitler sunmadan önce mücahidlerin özelliklerinden başlıyorum :
1-)Pazartesi ve Perşembe orucu-şevval ayı ve diğer oruçları tutmaları
2-)Gece ibadetlerine düşkün olmaları (Ribattan önce ve sonra)
3-)Şehidlerin ölürken gülmeleri-tebessüm
4-)Namazda bir rekatlari 20 veya 30 dakika sürmesi
5-)Evlilik ve nişanı erteleyip cihad etmek istemeleri (arzuları)
6-)Çok zayıf bedenlerine rağmen çok zor şartlara ve dondurucu soğuğa dayanmaları
7-)İstihare namazı kılmaları
:cool:Dünya diploması aldıktan sonra boş durmayıp ahiret diploması(şehadet)kazanmak için çabalamaları
9-)Vasiyetlerde kabirler yerle düz-kabrin üstünde birşey olmaması
10-)Rüyalarında hurileri görmek
11-)Canlarını Rahmana hediye etmeleri-cesur olmaları -Sadece Allah'tan korkmak
12-)Şehidlerin öldükleri yere gömülmeleri-yikanmaz-cenaze namazı kılınmaz
13-)Ailelerin vefattan sonra İslam'a ters bağırış cağrış yapmamalarını vasiyet etmeleri -inna lillahi ve Inna ileyhi raciun demelerini istemek
14-)Cuma günü Kehf suresini okumak (çok Kur'an okumaları)
15-)Seherde çok dua etmek dilleri Allah'ın zikri ile meşgul hep
16-)Boş işlerle uğraşmamak çok çalışkan olmalari
17-)Az yemek , az uyumak , az konuşmak
1:cool:Kanlarının aktığı yerden çiçek açması (kanları akıcı oluyor)
19-)Yemekleri şekersiz çay ve kuru ekmek
20-)Allah'ın hükmü dışında birşeye boyun eğmemeleri
21-)Allah'a kendi yolunda öleceğine dair söz vermeleri (ölüme susamak)

Ey ilke sahibi insanlar! Ey davayı omuzlayan insanlar! Eğer iddianızda samimi iseniz bu dine canınızı ve kanınızı feda etme konusunda cimri olmayın. Ruhunuzu ve kanınızı âlemlerin Rabbi olan Allah'a sunun. Çünkü onları size veren Allah'tır ve onları tekrar sizden satın almak istiyor...

Bana , sonradan gelecek nesiller içinde , iyilikle anılmayı nasip eyle (şuara84)

Hazırlayan Mehmet Işık 17 Mayıs 2020 pazar 16:30/ 24 Ramazan 1441.

Şehitlerin kanı rahmanın mizanında çok ağır bir yer teşkil etmektedir.

Ey Cennet rüzgarı es es üstümüze ...Kahraman İslam hepimiz sana fedayiz .

Emirdi, fakat kardeşlerinin kırıntıları ile kendini doyururdu. Bizzat kendisi yemek yapar, herkese yemek yemesini emreder kendisi ise onlar doyduktan sonra yerdi.(Abdurrahman el Mısri)

🌼🐎🌼🐎🌼🐎🌼🐎
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

“Şehidin Allah nezdinde yedi tane özelliği vardır:

1) Kanının ilk damlası ile birlikte ona mağfiret olunur bağışlanır,
2) Cennetteki yerini görür,
3) Kabir azabından korunur,
4) En büyük korkudan yana emin olur(kiyamet gününün korkusu),
5) Ona iman süsü giydirilir(ona hem dünyadan hem de içindekilerden daha hayırlı olan yakuttan bir Onur tacı👑 giydirilir)
6)Yetmiş iki huri ile evlendirilir,
6) Akrabalarından yetmiş iki kişi hakkında şefaatçi yapılır.”

Tirmizi 3/17, İbni Mace 2/184, Ahmed 4/131

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷1-)Hamdi el-benna(mısırlı)

Bir süre hizmetler bürosunun sorumluluğunu üstlendi... kardeşleri doyduktan sonra yemeye otururdu.Onların bardaklarının dibinde kalan artık çayları bir bardağa boşaltır sonra kalan kuru ekmek kırıntıları ile birlikte bu çayı afiyetle içerdi. Genelde sünneti uygulamak için yemeğin sonunda tabağı yalardı...

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷2-) Tunuslu muhmamed b.ibrahim

Ben Afganistan'a geldiğimde yaptığım işi Allah için yapıyor oluşumu hatırladıkça kalbimde huzur,Rabbim ile aramda güzel bir ilişki olduğunu hissediyordum. Ona karşı yakın olma Arzum artıyor ve beni Ondan uzaklaştıracak şeylere karşı nefret duygularım devreye giriyordu...

Şunu bil ki: Seni unutmadım ve ebediyen unutmayacağım. İnşaAllah seni ahirette de unutmayacağım. Rabbim Fazlı ve rahmeti ile ikimizi tekrar cennette bir araya getirsin...

Allah'ın selamı üzerine olsun.. Gönlümden geçen sana daha fazla daha uzun bir mektup yazmaktı fakat yarın sabah erkenden host tarafına gideceğim için vaktim kalmadı...

7 Mart 1986 pazar
Muhammed Bin İbrahim

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷3-)Iraklı Ebu Asım(Muhammed Osman)

"Biz bazen arkadaşlarla kendi aramızda dünyalık konuları gündeme getirip konuşurduk. Ebu Asım sessiz durur ve konuşmaya katılmazdı. Sonra hissettirmeden aramızdan sessizce sıvışırdı... Daha sonra onu başka bir odada Kur'an okurken görürdük."

Kendisi her hafta pazartesi ve Perşembe oruçlarını tutmayı ayrıca gece, Rabbine ibadet etmeyi severdi. İlim talep etmeye aşık birisiydi. Kendisini Peşaver'de ilk gördüğümde 2 cüz hariç Kur'an'ı ezberlemiş ti. Daha sonra Benceşir'de gördüğümde hepsini ezberlemişti...

Ramazan ayı girmişti...Gençler yavaş yavaş teravih namazı için onun yanında toplanıyorlardı.Onlara namaz kıldırıyordu. İnsan onun sesini duyunca sanki yeni nazil olmuş gibi Kur'an'ı taptaze dinliyordu.

İşte böyle bir süreçte ailesi ısrarla memleketine dönmesini istiyordu. Kahramanımız ise asla dönmeyeceğim diyordu. Sonunda onu ikna etmek için telefona nişanlısını getirdiler. Nişanlısı telefonda ona:"Hayatta kaldığım sürece kimseyle evlenmeyeceğim" diyordu. Kahramanımız Ebu Asım ise: 'Beni unut başkası ile evlen, artık dönüş yok yaşamında ölümünde burada olacak diyordu...

Recep ayına girilmişti. Ebu asım sevinçten ellerini ovuşturarak: "Ah be, Ramazan ayında şehit olmak ne güzel diyordu." Recep ayından itibaren büyük bir sevinçle ramazanın kalan günlerini tek tek sayıyordu...

İsimleri yazan Safiyullah kardeş:'Allah'a yemin ederim ki bu genç (Ebu Asım) kesinlikle geri dönmeyecek (şehit olacak). Hem sen onun iki gözü arasındaki şehadet 💎nurunu görmedin mi? Şu yiğidin yüzüne baksana!' Sonra üçüncü ve dördüncü kez yemin ederek Ebu Asım'ın bu çatışmalarda şehit olacağını söyledi..."

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷4-)Ebu Abdülhak

Ailesinin gelmesi ile gecelerini ikiye taksim etti. Bir gece eşiyle kalıyordu, bir gece atölyede telsizlerle kalıyordu... Eş ile birlikte olduğu gecelerde aklı hep atölyedeki cihazlarla meşgul olduğu için kadın kızar ve ona: 'Sen benim gecemde kumamı(kumadan kastı telsiz cihazlarıdır) getirip hakkımı yiyorsun. Bu gece bana ait olması gerekir kumanın gecesi değildir.'derdi.

Bu hastalık sırasında kahramanımız rüyasında Allah Resulü'nü görmüş... Allah Resulü ona bir kağıt vermiş. Birden kendi ismini şehitler arasında olduğunu görmüş. Uyanınca hemen yanındaki arkadaşını çağırmış ve ona:' Vasiyetimi yaz. Kardeşim şahadet haberim geldi' demiş. Arkadaşı ona 'şehadet nerede sen nerde! Şahadet dediğin savaşta olur...' Bunu duyan kahramanımız: 'Ben istemediğim halde hastanede bulunuyorum.Aslında gönlüm çatışmaların olduğu cephelerde fakat elden bir şey gelmiyor.Sen Allah'ın şu ayetini duymadın mı?'

"Allah yolunda hicret edenlere, sonra öldürülen veya ölenlere Allah, elbette güzel bir rızık verecektir. Rızık verenlerin en hayırlısı yalnız Allah'tır .And olsun ki, onları hoşnut olacakları bir yere koyar.Şüphesiz Allah bilendir, Halim'dir."
hac suresi 58-59

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷5-)Ahmed zehrani (Taif)

Kışın Caci'yi gören kimse burada yaşayan insanların ne ne korkunç çileler ve zorluklar çektiğini hemen fark eder. Sıcaklık -20 derecenin altına düşer. Bizzat ben sıcak suyun yüzümde aniden donduğuna çok şahit olmuşumdur. Bir insan suyu sakallarına dokundurur dokundurmaz hemen sakal su ile birlikte donuyor. Kışın buradaki hayat şartlarını ancak sıradışı insanlar katlanabilir.

Kur'an okurken sesi çok güzeldi. Kur'an'ı hüzünlü bir makamda okurdu. Aynı şekilde marş ve kaside söylerdi. Karargahta arkadaşların stresini söylediği marşlarla giderir onlara moral verirdi. Taif' te imamlık yaptı odası onun sesini özlüyordu. Şeyh temim onun Kur'an okumasını seviyordu. Bu yüzden onun arkasında namaz kılmaktan zevk alıyordu. Daha sonradan öğrendiğime göre piyasada satılan ona ait bir marş ve ezgi kaseti varmış.Ezanı Ahmed'in ağzından dinlemek ne kadar güzel oluyordu.

Operasyondan bir gün önce onlarla beraberdim.Geceyi onların arasında geçirdim. Kendisi ile birlikte nöbet tutan bir arkadaşı şöyle demişti:" Ahmed cuma gecesi nöbet boyunca hep Teheccüd namazı kıldı!"

Ebu Fadıl bana şöyle demişti:" Bir ay önce Ahmed'i gördüm.Bana her açtığında şehid olmam için dua etmen şartı ile sana bu Kur'an'ı hediye ediyorum demişti!" Gerek Ahmed ve gerekse kardeşi Muhammed, Taif' te birer davetçi şahsiyet olarak biliniyorlardı. Onlar sürekli taif'te emri bi'l-maruf ve nehy-i an'il-münker görevini yaparlardı.

1987 yılının Nisan ayında bir cuma sabahı gençler şakalaşarak ve kendi aralarında konuşarak ona uğramışlardı...O ,gençlere Allah'ın zikriyle uğraşın diye tavsiyede bulunmuştu. Sonra başka gençlere: Bugün günlerden cuma, sakın Kehf suresini okumayı unutmayın demiş. Sanki Ahmed bu günün kendisi için dünyada son gün olduğunu hissetmişti. Taif'li kardeşlerden Ebu huzeyfe ile vedalaşmış ve ona:" Anneme ve babama selam söyle çünkü ben bugün şehit olacağım demişti."

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷6-)Ebu zeheb(İskenderiye)

Ben onlara; 'imamımız (başınız) kim?'diye sorduğumda; Kur'an hafızı olan Ebu zeheb dediler. Bu gencin taptaze sesi ve hüzünlü (dokunaklı) bir makamı vardı.Onu Sabah bizimle namaz kılarken görürdüm.Sonra bizden ayrılır tekrardan ancak yatsı namazından sonra görürdüm. Bu ortama herkes sabredemezdi. Çünkü her taraf bembeyaz, insan göğüslerine kadar kara saplanıyor ve soğuklara sabredemiyordu...

Ben bütün kalbi samimiyetimle bu adamın çok yakında aramızdan şehid olarak ayrılıp, Allah'a gideceğine inanıyordum... O ,gece saat 10'a kadar füzeleri yerleştiriyor, silahları hazırlıyor ve hedefleri belirliyordu. Sonra uykulu olmasına rağmen yatağa girmiyor, biraz kestirmeye çalışıyordu... Gece saat birde herkes uyurken o kalkarak yapması gereken işleri yapıyordu .

Bu delikanlı ne çadırını terk etti ne de hazırlıklarına ara verdi...Aralıksız çalıştı.Tam bir hafta sonra Şaban ayının 27'sinde 1987/ 1407 yılında ölüm bu genci bekliyordu...

Şefik ve usame ile keşif yapmak için ikindiden sonra çıktılar...Namaz için toprağı ayakları ile düzeltiyordu... Birden ayaklarının altındaki mayın patladı.İki ayağı diz kapakları ile birlikte uçtu. Bu arada usame'ninde iki parmağı koptu. Şefik'de ufak şarapnel parçalarına hedef olmuştu. Onunla ilgili gördüğüm rüya gerçekleşmişti... Rüyamda onu alnı beyaz🌼 güzel bir kadınla otururken görmüştüm.Sonra aynı günün sabahında onun şehadet haberi ile müjdelendim.

İki kopmuş bacağından kopuk elinden kan akmaya başladı.O hep "hasbunallah ve n'ime'l vekil( Allah bize yeter, O ne güzel vekildir)"diyordu.Dünyaya veda ettiği son sözleri ise şöyle idi.Ya Hayyu Ya Kayyum bi rahmetike esteğisu... (Ey diri ve herşeyin dizginini elinde bulunduran zat! Rahmetinden yardım istiyorum.) Sonra mübarek naaşı alınıp toprağa gömüldü. Doğrusu bu Allah için yapılmış samimi bir şehadet idi. Kanı ile ebediyet satırlarını yazmıştı. Artık ebediler arifler arasında nurlu bir harf olarak kendini tescillenmişti!

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷7-)Yasir Ebu nur (Abdurrahim el-arca)-filistin
Yasir mektuplarına hep şunu yazardı:"Mezarı Şerif'te ilk şehid Arap ve huri aşığı ..."

Çok Kur'an okurdu. Genelde pazartesi ve perşembe günleri oruçlu olurdu.Gördüğü rüyalar o kadar net olurdu ki tevil ve yoruma gerek kalmazdı.Defalarca rüyasında şehid olduğunu görmüştü.Gördüğü rüyaları mezar-ı şerif'teki arkadaşlarına (mektuplarında )uzun uzun anlatırdı.

Abdurrahim ölümü arıyordu, çatışma haberlerini takip ediyordu. Ahiretini sıcak ateşinden korunmak için sıcak cephelerin ateşinde ısınmak istiyordu.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷:cool:Ebu hamid Mervan (Şam)

Dünyadan yüz çevirmişti: O nefsini dünyadan uzak tutuyordu. Cepheden yazdığı bir mektubunda şöyle diyordu : Ben dünyayı terk ettim. Bütün tağutları ayaklarımın altına aldım ve ben onlardan uzağım.

Bir başka mektubunda ise şöyle diyor:"... Uçaksavar konusuna gelince şunu bilin ki birbirinden güzel 100 tane kadınla evlenmekten daha güzel, daha lezzetli ve daha ferahlatıcıdır..."

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷9-)Şehid Ebu hafs (Hişam hani mansur-filistin)

Şakir zendani şöyle dedi: "Ebu hafs şehid olduğunda oradaydım. O, normalde esmer birisiydi fakat şehid olduktan sonra yüzü aydınlandı. Ben yüzünün tozlandığını zannettim.Sonra yüzü ay gibi parlamaya başladı.Onu şehadetinden bir gün sonra gömdük. Sanki uyuyor, cesedi taptaze duruyordu. Yanında ölmüş büyük kafirin cesedi vardı bu ceset şişmiş ve siyahlaşmıştı."

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷10-)🅰hmet muhammed ahmedi(yemen şehidlerinin ilki)

Cihada hicri 1405 recep ayında geldi.Ben ramazan ayında çok Kur'an okuduğunu görüyordum. Oğlum İbrahim (ramazan ayında kamptaydı) ona kaç hatim yaptığını sorunca; bu sefer 5 hatim yaptım demiştir. Ramazan'da çok az uyurdu. Onun görevi gençleri sahura kaldırmaktı.

Bir genç kızı istemeye gitmişti...Kızın kardeşi ona şu soruları sormuştu:
Genç:Şehadet'in (diploman) var mı ?Şehidimiz: Evet benim şehadetim la ilahe illallah'dır.
Genç: İşin,mesleğin var mı?
Şehidimiz: Mesleğim cihattır.
Genç:Evin var mı?
Şehidimiz: En güzel ev cennettir.
Ben, ev isteyen değil bana cihad topraklarına gitmede arkadaşlık yapacak bir eş istiyorum diyordu... Onun niyeti eşini de kendisi ile cihad bölgesine götürmekti.

Şehid haberim sizin için hüzün değil bayram olsun!

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷11-)Safiyullah el-efdali(herat'ın aslanı)

Seyyid Nurullah, şehid olmadan birkaç gün önce onunla telsizle görüşmüş ve aralarında şu konuşma geçmişti:
Seyyid Nurullah: Defalarca seni aradım fakat bulamadım !
Safiyullah : Cepheye lazım olan malzemeleri taşımak için eşek kiralamıştım.
Seyyid Nurullah: Ruslar mühimmatlarını ve yiyeceklerini cepheye uçaklarla taşıyorlar sen ise eşeklerle taşıyorsun!
Safiyullah: Biz Allah'ın izniyle Rusya'yı yeneceğiz. Onların uçaklarına karşı bizim eşeklerlerimiz var! Sonra şunu da ekledi: Ölümümün yaklaştığını hissediyorum. İnşallah sizi arayacağım.

Sonra şöyle dedi. "Ben çok hastayım tek korkum (şehid olarak değil de deve gibi) yatağımda ölmek. Korkakların gözüne uyku girmez. Ben cepheye gideceğim. Çünkü yatağımda bu şekilde ölmek benim için utanç verici bir şeydir." Sonra cepheye gitti bir şehid olmadan geri dönmedi.

Amcasının oğlu Atikullah'ın şehid olması Atikullah,kendini her gün Herat'ta bir komünist avlamaya adamıştı. Babası ise onu evlenqdirmek için tatlı ve diğer malzemeleri almıştı... Tam da evlilik günü ölüm haberi geldi .Düğün için alınan tatlılar şehidlik haberinin sevinci adına dağıtıldı. Oruçlu olduğu halde 6 komünist merkezini ele geçirdikten sonra Davab'ta şehid olmuştu.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷12-)Osman (Halid kürdi -medine)

Osman, Sa'd, Dr.Salih hep beraber gittiler. Yol ayrımına geldiklerinde Osman biraz ilerledi. Daha adımını birkaç metre ileriye atar atmaz aniden bir gümleme duyuldu. Ruslar'ın yere döşediği mayına basmıştı. Karnı delinmiş ve bütün iç organları dışarıya çıkmıştı. Ayrıca ayağı kopmuş ve elinde hafif bir sıyrık vardı. Karnı yarılıp mide ve bağırsakları dışarı çıkmıştı. Dr Salih mide ve bağırsaklarını tekrar karnına yerleştirmeye çalışıyordu ve battaniye ile onu sarıyordu. Bu sırada gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Bir yandan ağlıyor, bir yandan da battaniyeyi Osman'ın bedenini sarıyordu. Osman ağladığını fark edince niçin ağlıyorsun sadece elimde basit bir yara var dedi.Aslinda karnının yarıldığını, ayağının koptuğunu acı hissetmediği için bilmiyordu.

"Ben şehid olmayı seviyorum fakat isterim ki cihad etmekten saçım sakalım ağarsın sonra şehid olayım ."
Bu sözleri söyleyen Osman etrafındaki arkadaşlarını sakinleştiriyordu.

Osman kanı akar şekinde taşındı. Baygınlık geçirmedi aklı tamamen yerinde idi. Sonra ruhunu teslim etti. Bu sırada kanından misk kokusu gelmeye başladı. Rabbi ile buluştu fakat ayağının koptuğunu, karnının yarıldığını, organlarının çıktığını bilmez halde.
Osman gitti fakat arkasında, kendisini tanıyanların kalbinde çok derin bir yara bıraktı.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷13-)Seyyid Ahmed Süleyman el-kelşi/ mısır

Müslümanlar tağutun hapishanelerinde çürüyor fakat kimse (Allah'ın rahmeti ettikleri hariç )onları duymuyor. Kimse onlar için bir şeyler düşünmüyor ,kimse onlara dua etmiyor. Eğer Allah'ın dinini bırakmak için duygularımız bize hâkimse vay başımıza geleceklere. Böyle bir şey varsa yerin altı üstünden bizim için daha hayırlıdır. Evet, böyle bir şey varsa bilinmelidir ki; Allah ,bizim yerimize başka bir kavim getirir. Bu kavim eli ile Allah'ın dinini yeryüzüne hakim kılar.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷14-) Şehidlerin kanı İslam ağacının yaşaması demektir

Kalbimin derinliklerinde yaşayan hamza'yı taşımak için şehid olduğu yere geldim. Hamza'yı Yemen'in başkenti San'a'da tanımıştım. Kendisi oruçlu olduğu halde kaç kere evinde yemek yemiştim. Ondan ve babasından çok şeyler öğrenmiştim... Etraf misk gibi kokmakdaydı. Kanının güzelliğinden dolayı bütün her yer güzel kokuyordu. Hamza'nın bir damla kanı elbiseme bulaşmıştı. Orada bulunan herkese bu kanı koklattım. Herkesin bu temiz kanın misk gibi korktuğuna dair kanaatine şahit oldum. Evet, bu kan Me'sede'deki toprağı suya doyurdu. Böylece kurumaya yüz tutmuş İslam ağacının damarları da bu kandan emerek kendine geldi.

Sabahleyin Yermük'e( iki arkadaşının şehid olduğu yer) geldim .Parmağımı kanlarına sürünce donmadığını ve akıcı olduğunu bizzat gördüm. Hala etraftan mis kokular geliyordu. Sadece ben değil Ahmet el-beyşi, Yermük askerleri ve daha başkaları şehidlerin kanını temizliği ve misk gibi kokması konusunda aynı şeyleri söylüyordu. Ben de elimi Âlemlerin Rabbine kaldırdım ve yalvararak, Ya Rab! bunların şehadetini kabul et ve bu kervana yeni canlar kat dedim.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷15-)Hişam b. Abdulvehhab ed-deylemi(yemen)

Bir Şehide Şahitlik
Gerçekten bu delikanlı Hişam öldü mü?
Şimdi anladım derslere gelmediğinde ona attığım fırçalardan dolayıp ısrarla özür dilemesinin sebebini! Ona defalarca Hişam Allah'tan kork bu sınıfın başkanı sensin. Öğrencileri her azarladığımda seni şikâyet ediyorlar. Eğer başkan olarak sen kurallara uymazsan kim uyacak.

Sürekli bana: Hocam ben çok meşgulüm eğer vize alabilirsem yurt dışına çıkıp, çok uzaklara gideceğim ve bir daha dönmeyebilirim... Sen büyükelçilik ile pasaport dairesi arasında gidip gelmenin ne kadar zor olduğunu biliyorsun... Ben ona: Hişam beni hayrete düşürüyorsun. Sen nereye gitmek istiyorsun? Bana kusura bakma hocam derdi. Eğer vizeyi alırsam ve yolculuğa çıkma netleşirse sana söylerim. Doğrusu ben de şaşırmıştım. Bir yandan arkadaşları onu şikâyet ediyor öbür taraftan ona güvenim sonsuz ve gurur duyduğum öğrencim idi...

Günler geçiyor fakat Hişam bir yere gitmiyordu... Her gün benden izin almaya geliyordu. Ben de onu denetliyordum. Sonra yine öğrencilerden şikâyetler geliyordu... Hişam sürekli son derslere girmiyor. Ben onu çağırtıp soruyordum. Verdiği cevabın sıcaklığı emsallerinde olmayan bir imana sahip olduğu izlenimini veriyor insana. (hocam ezan sesini duyduğumda sıraların arasında oturup, cemaati kaçırmak istemiyorum)

Eğitim yılı bitti... Hişam lise diplomasını aldı... Ben onu ararken Bir de duydum ki hindikuş dağlarının zirvesinde cihad ediyor. Sanki aldığı lise şahadetnamesi(diploması) yeterli değilmiş gibi hızlıca diğer bir şahadeti elde etmek istiyordu. Allah sana rahmet etsin ey Hişam! Bizi de senin katıldığın şehidler kervanına katsın.

Evet , evet sen doğru söylüyordun ey Hişam: Hayyale's salah(haydi namaza) çağrısına hıyanet eden Hayyalel cihad(haydi cihada) çağrısına kolaylıkla hıyanet eder.
Ebu Mazin

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷16-)Ebu Musab el-Filistini

"Allah'tan dileğim bugün akşam olmadan beni şehidler arasına alsın." Tam da Zekeriya'nın istediği gibi olmuştu.Güneş batmadan arkasından ağlamalar başlamıştı.Yermük'teki diğer yedi arkadaşı özellikle son nefesine şahit olan Ebu Amr ve Ebu Zübeyr kanının misk gibi koktuğuna şahit olmuslardi.

"Burada iyilik sayacı gece gündüz demeden çalışıyor .İnşaAllah kötülük sayacı hiç çalişmıyordur.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷17-)Ebu Şihab(Şakir hasan kureyşi)

Ebu Şihab'ın ismini Belh'e gelen mühendislik fakültesi öğrencisi olan kardeşi Abdurrahman en-Necdi'den öğrendim.Abdurrahman sürekli kalbine ve göklere işaret ederek şöyle diyordu: Ben buraya şurdan(kalpten) bir kurşun yiyerek şuraya (göklere =cennete )gitmek için geldim.

Şakir hep rüyalarında şehid olduğunu ve hurilerden bahsettiğini görürdü .Bazen geç saatlerde uyurdu.Katarlı Ebu Halid onu namaz için uyandırırdı.Fakat o yatağından çok geç çıkardı .Ebu Halid ona: Huriler seni çağırıp beklerken ,sen çok geç kalkıyorsun ! Bunun üzerine Şakir hızlıca kalkıyor ,hurileri kastederek :🏵"T🅰m🅰m tamam bekleyin geliyorum derdi."

Şahit olunan bir diğer kerameti ise şöyledir.Buz gibi dondurucu soğuklarda üç gün kalan bir ceset normalde büzüşür ve sertleşir .Çünkü bu soğuk ortamda su anında buza dönüşmektedir .Fakat arkadaşları Şakir'i yumuşak bir halde sanki uyuyor gibi buluyorlar.

Bir diğer keramet ise şudur:Arap arkadaşlarından birisi onu rüyada peygamberin sağ tarafına defnedilmiş olarak görmüş .Ben bizzat bu gencin yanına gittim ona bu rüyayı gerçekten gördüğüne dair yemin eder misin dedim. O,yemin ederek böyle bir rüya gördüğünü söyledi .

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🕊🌷1:cool:Ebu Cafer eş-Şami

Ebu Cafer savaş meydanına geldiğinde sadece 9 gün kaldı.Çok kısa sürede şehadet(18.12.1987 cuma) şerbetini içti .

Allah için cihad et kardeşim ,eğer takvalıysan cihad et
Hem dünyaya sahip olursun hem de Allah'ın rızasını alırsın
Eğer Firdevs cennetini istiyorsan malını ve canını harca
Orada en güzel gelinler ve huriler mümin kulu bekler .

...Sevgili eşim inşaAllah sen kıyamet günü cennette hurilerin başı olacaksın ..
Senin kanın hiçbir kitabın ve hiçbir hatip ve vaizin yapmadığı ve yapamayacağı etkiyi yaptı .

Biz kendi aramızda cihad ağacını kanımızla sulayacağımıza dair söz verdik.Yine İslam âleminin gençleri üzerinden geçip ,cihad meydanlarına gitsin diye bedenlerimizi onlara köprü yapacağımıza dair söz verdik.

Cezakellahu hayran...
 
K Çevrimdışı

kandahar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
SAATLER UYGULAMALAR
04.00-04.30 Kalkış ( Sabah Namazına hazırlık)
04.30-05.00__Sabah Namazı
05.00-06.00__Sabah Zikir ve Kuran
06.10-08.00__Sabah Kahvaltısı (1 Bardak Çay ve Kuru Ekmek)-Sabah sporu
08.00-10.00__Teori Askeri İlim
10.00-12.00__Pratik Askeri İlim
12.00-12.15__Öğlen Yemeği (Sulu Patates veya Pilav)
12.15-13.00__Öğlen Namazına Hazırlık
13.00-13.30__Öğlen Namazı
13.30-14.30__Öğlen Uykusu (Kaylule)
14.30-16.30__Hafif Otomatik Silah Eğitimi
16.30-17.00__İkindi Namazına Hazırlık
17.00-17.30__İkindi Namazı
17.30-18.00__Zikir
18.00-19.00__Akşam Sporu
19.00-19.15__Akşam Yemeği (1 Bardak Çay ve Kuru Ekmek)
19.15-19.30__Akşam Namazına Hazırlık
19.30-20.00__Akşam Namazı
20.00-21.30__Fıkıh, Akaid, Hadis Dersi
21.30-22.00__Yatsı Namazına Hazırlık
22.00-22.30__Yatsı Namazı
22.30_____YatışHer Mücahid’in gece 1-2 Saat Nöbeti bulunuyor. (Ribat).
00.00-02.00 veya 02.00-04.00 İntikal (Gece Yürüyüşü Dağlarda)

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹19-)Abdülhamit Abdullah el-Bahreyni

Abdülhamid'in şehadeti İbrahim'in kalbine şimşek gibi düştü. İbrahim'in kalbi hassas, zayıf ve kibardı. Bu yüzden İbrahim'de çarpma etkisi yaptı. Çünkü İbrahim ruhunu etkileyecek, ayaklarını sarsacak sürpriz haberlere alışık birisi değildi. O, Abdülhamid'in bu kadar uzun süreli bir ayrılıkla kendisini bırakacağını tahmin etmemişti ...

Bir daha onunla dünya hayatında buluşamayacaktı...

Artık cennette mücevherlerle süslenmiş döşekler üstünde karşılıklı oturarak görüşmeden başka bir yol yoktu.(Allah nasip ederse)
Evet,acı haber tez duyulur .Haberi alan İbrahim'in hafızası beraber yaşadıkları hatıraları bir kaset gibi gözlerinin önüne getirip izledi .

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹20-) Kendisi ile arkadaşlık yapan birisi onunla ilgili şöyle diyordu:"Geceleyin bazı ihtiyaçlarımı gidermek için kalktığımda genelde onu ya Kur'an okurken ya da namaz kılarken görürdüm ."(Muhammed Faruk )

"Allah, kendisine karşı gelmekten sakınan kimseye kurtuluş yolu sağlar ,ona beklemediği yerden rızık verir. Allah'a güvenen kimseye O yeter ...(talak 2-3)

Şehidler mescidi -Bu çamurdan mescid kendi statüsünde eşsiz bir mesciddir.Buranin direkleri nice gece namazına kalkıp sıcak gözyaşı dökenlere ,cennete âşık kimselere şahit olmuştur .Bu mescidin içinde sözüne sadık nice yiğitler eğitim aldı.Kanları ile destan yazan, isimlerini ebediler listesine geçiren nice kahramanlar bu mescidden geçtiler .Bu yüzden bu mescidin adını şehidler mescidi olarak değiştirmiştik.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹21-)Halid Ali Muhammed el-Şurahbi (yemen)

Uzun süredir beklediği an gelmişti ...Bir havan topu mermisi atıldı .Mermi havada infilak etti.İki kardeşi ile birlikte ona isabet etti.Hemen hanım tarafindan akrabası olan Dr.Ebul'Beşer(Sa'd el-Din) koşarak geldi ve onu kucakladı .İlk yardım ve suni teneffüs yapmaya çalıştı .Kahramanımız ayağından ve göğsünden isabet almıştı .Sonra araba geldi ve onu hastaneye götürdü ...Allah'ı zikretmeye başladı sonra kendinden geçti .Bu olay Ramazan'ın 19 nda meydana geldi .

Bu kelimeler onun ağzından çıkan son sözlerdi. Ebul'Beşer sormuştu :Şu an nasılsın ? Cevap :🥇yetiştim , 🥇yetiştim ...(müjde vardım oraya diyebilmeyi Rabbim bizlere de nasip etsin )daha sonraki süreci ölümüne şahit olan doktor şöyle anlatıyor : Etrafta güzel kokular hissetmeye başlayınca ruhunu rabbine teslim ettiğini anladım .

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹22-)Huzeyfe el -Medeni

Kesinlikle onlardan haber almalıydım, durumlarını net olarak bilmem gerekirdi.Bize iki tane ceset gönderdiler .Tam üç gün geçmesine rağmen Huzeyfe'nin cesedi taptaze, kanı ise akıcı ve sıvı idi. Oysa ki komünistlerin cesedleri şişmiş ,yüzleri simsiyah olmuştu .Burunlarından ve ağızlarından irin akmakta idi .İşte Huzeyfe bu şekilde Rabbine yürüdü .O daha cihad meydanında üç ayını doldurmamıştı.Rabbimden dileğim şehadetini kabul etmesidir .

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹23-) Ebu'l-Velid

Liseyi bitirdikten sonra Riyad'daki Kral Suud Üniversitesi mühendislik fakültesinin mimarlık bölümünü okudu. Kendisi lüks hayattan ve sıcak döşekler üzerinde uyumaktan bıkmıştı...Okulda demir ve çimento bahsi çok geçtiği için duymak istemediği isimler çimento ve demirdi.

Sık sık mescide giderdi orada kalbinin hoşlanacağı sözleri duymayinca kendi kendine şöyle derdi :
Hani nerde Pers ve Romalı zalimlerin başına inen Mutasım'ın kılıcı
Sonunda bir daha geri dönmemek üzere üniversiteyi üç talakla boşadı .

Halid çok oruç tutması ile tanınmıştı . Pazartesi ve perşembe oruçlarını hiç kaçırmazdı. Ayrıca ayın (kameri) 13-14-15'inci günlerini , birde Şevval ayının 6 gününü hep oruçla geçirirdi .

🌃 Gece on ikiden bire kadar nöbet tutarmış.Sonra sabaha kadar uyumaz ibadet edermiş .Çok nadir olarak yorgun olduğunda nöbetten sonra uyurmuş.Cuma gecesi kendisi için belirlenen saatte nöbet tutmuş .Sonra sabah namazına kadar ibadet etmiş .Ezan okuma hususunda sürekli arkadaşları ile tartışırmış. Sonra sabah ezanını okumuş ve namaz kılmışlar. Sonra sabah zikirlerini yapmış ...Üç kişi birlikte çıktık . Yemen'li Ebu Dücane , Necd'li Ebu Said ve elinde bir roketle Ebu Velid ...Yol boyunca ağzından Kur'an'ı ve peygambere salâvatı eksik etmedi. Gideceğimiz yere ulaştığımızda şöyle dedi : "Kehf suresini bitirdim bana olumlu cevap verdi."

Allah ona mübarek saatte(24.11.1988 Cuma-iki buçukta) Şehadeti nasip etmişti .Çünkü arkadaşlar yakındaki komünist merkeze roket atarlarla saldırmaya başladılar .Halid tam çatışmayı durdurup saldırı yapmak isterken , aniden karşıdan bir ölüm füzesi geldi .

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹24-)Tevbe suresi ,yumuşak döşeği ona bir işkence , uykuyu ise zehir etmişti. Bu sûre'de geçen ayetler , kadınlar ve küçük çocuklar arasında oturmasına müsaade etmiyordu . Onun hali tıpkı Miktad b.Esved'e benziyordu...Tabiinden birisi Miktad'ı Humus şehrinde bir sarrafın yakınında ufak bir masanın üstünde oturmuş halde gördü .Hayretle Miktad'a sordu: Bu sene oturmayacak mısın(yeter artık dinlen cihada çıkma)? Miktad ona şöyle cevap verdi: Tevbe suresi oturmayı kabul etmiyor ki oturalım !
(Mazin meluş-Ebu Amir el Mekki)

"Benim ümmetimin seyahati Allah yolunda cihaddır"
"Cennet kılıçların gölgesi altındadır "(h.ş)
Biz cihadın Allah'ın emri olduğuna iman ettik.

Rahatsızlığından dolayı Peşaver'de bir hastanede tedavi görüyordu .Bir ara rüyasında meleklerin cenazesini taşıdıklarını ve onu cennete koyduklarını gördü. Rüyada hayırla mujdelenip ,gülerek uyandı
(Ebu fehd el-Mekki)

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹25-)Abdülaziz Abdussamed (el-malezyi)

Abdurrahman el-Sundi rüyasında şöyle bir şey görmüştü : "Bir ses ona şöyle diyordu: "İçinizde Abdülaziz isimli birisi var, o şehid olacak. " Rüyayı gören kardeş Abdülaziz diye birini tanımıyordu .Sonra oradaki mucahidlere :
Hanginizin adı Abdülaziz ?
Abdülaziz: Bahsettigin kişi benim.
Abdurrahman: İnşaAllah sen şehid olacaksın .Çünkü ben rüyamda senin şehid olacağını gördüm .(Aynı rüyayı Abdurrahman ikinci bir kez daha gördü .)

Şehid olacağı günün sabahında Abdülaziz Ebu Asım'a şöyle diyordu:"Doğrusunu Allah bilir fakat ben bugün şehid olacağımı hissediyorum ." Allah vaktiyle Abdurrahman'ın rüyada görüp müjde verdiği şehadeti o gün gerçekleştiriyor .19.11.1987 yılında çatışma anında tank ateşi sonucu bir patlamada şarapnel parçasına hedef oluyor .Yaralanıyor ve yaklaşık dokuz saat yaşıyor .Yaralanma ile şehid olma süresince Bakara suresini baştan sonra okuyor .Sonra ruhunu teslim ediyor .

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹26-)Muhammed Ahmed el-Hank (Ebu hafs el-yemeni )

Beraberinde ölüm bulunan bir roket düşman tarafından atıldı ...Muhammed'in sağ tarafına isabet etmişti . Bir yandan kan kaybediyor , bir yandan da Tevbe suresini okuyordu ...Ruhunu teslim etti . Kanı aktıkça güzel kokular esmeye başladı . Renk kan rengi fakat koku misk kokusu !

Arkadaşlarından Ebu'l-As el-Haribi, Ebu sadık es-Sanani ve Salahaddin el-Hank temiz kanından bu güzel kokuyu canlı olarak bizzat koklayan kimselerdi . Onlar bunun doğruluğu konusunda Rablerine yemin ediyorlardı .

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹27-)Musa Damini el-Beluştani

Musa , İran'ın Zahedan şehrinin bir köyünde doğmuştu. Ortaokulu bitirmişti . İslam'a bağlı bir aile ortamında büyüdüğü için dini eğitimini iyi almıştı . Bu yüzden devletin resmi okulunda okumayı istemedi. Dini bir medreseye giderek ilim ve edebini daha da artırmak istedi .

Ancak onun tek korkusu yakalanıp mecburi askerlik yapması idi. Çünkü o net olmayan , bir bayrağın altında hedefi olmayan bir ordunun içinde savaşmaktan , İran/Irak sınırında cahiliye ölümü ile ölmekten korkuyordu .

✓Bir Rus askeri televizyon ekranında şöyle diyor: "Allah'u Ekber nidasini duyduğumuzda korkudan altımızı islatıyoruz ."
✓Daha önce içinde yaşadığı sıkıntı ve keder cihada katıldıktan sonra gitmiş , yerini sevince bırakmıştı . Evet , tağutların hükmü altında adeta boğuluyordu fakat şimdi rahatlamıştı .

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹2:cool:Adil el-Verik (Ğallad)

Hocası Ebu Musab (Riyad el-Hakil) onun hakkında şunları söylüyor : Uzun yıllardan beri kendisini tanımama rağmen kötü bir şeyini duymadım. Hep iyiliğini gördüm . Daha küçük yaşından itibaren okulda kütüphane ile İslami merkez arasında gidip gelirdi . Mescide sürekli ilk gelen mudavimlerdendi. Mescid onun için bir dinlenme ve spor yeri idi . Gençlerle beraber kitap ve sünnetten dinini ve kültürünü öğrenirdi. Yine onu Hac ve umre seferlerinde hep gençlerin arasında bulurdum .

Her perşembe arkadaşları ile mescitte bir hocanın gözetiminde Kur'an okurlardı. Kendi aralarında güzel ses ve mahreç yarışında bulunurlardı. Adil'in sesi özellikle Kur'an okurken çok güzeldi .

Çok güzel kaside ve marşlar söylerdi. Özellikle yolculuk esnasında bir de gevşeme ve tembellik çöktüğünde marşlar söylerdi. Ebu Musab'ın yanında Buhari dersleri okurdu. Hiç aksatmadan bu derslere katılır , sorular sorar ve tartışmalara ortak olurdu. Çok soru sorması , keskin anlayışı ile İbnu Abbas 'ı hatırlatıyordu .

İbnu Abbas'a bu ilmi nasıl elde ettin diye sorulunca şöyle cevap vermişti : Çok soru ve akılla bu ilmi elde ettim demiştir .

Bir mücahid kafilesinin Bervan'a doğru yola koyulduğunu duyunca adeta sevincinden uçmuştu. Çünkü cihada ve şeri ilimleri öğrenme konusunda bir eğitim anlamına geliyordu...Peşaver'de bu grubu beklemeye tahammülü kalmamıştı . Kamplar ve cepheler arasında mekik döküyordu . ✏️ Kalem elinden hiç düşmezdi . Sürekli gençlere tefsirden, hadisten ve diğer kitaplardan bir şeyler okuyordu . Yolda giderken bir an olsun elinden kitabı düşürmedi . Sünnete çok bağlıydı , bu konuda arkadaşlar veya komutanlardan birisi yanlış yapsaydı hemen uyarırdı.

Şehid olmadan bir gün önce Host bölgesinde Liyca denilen bir cephede kardeşlerinden birisi ile burada kalıp savaşalım mı yoksa Bervan'a dönelim mi konusunda istişarede bulunmuştu . Arkadaşı ona istihare 🤲 yap, ona göre karar ver dedi ...İstihare yaptıktan sonra : ' Burada kalmaya niyet ettim ' dedi . Sonra Bervan'a dönecek kardeşler ile vedalaştı ve onlara bu esnada şunları söyledi :
💖💖💖"Kardeşler ben sizi Allah için seviyorum . Siz Allah için sevmeyi ve kardeşliğin anlamını ancak böyle yerlerde öğrenirsiniz "
Bu güzel sözlerden sonra cuma günü ikindi namazından sonra şehid oldu .

Cuma günü gündüzün sonuna doğru duaların kabul edildiği anı gözetlemek sünnettir . Tamda bu saatte 250 metre uzaktaki düşman merkezine doğru ilerleme başladı . Cihad emiri (komutanı ) hemen yanı başında idi . Komutana dönerek : Biz şimdi duaların kabul edildiği bir saatteyiz ...Bu sözün üzerinden daha zaman geçmeden aniden toprağa gömülü mayın patladı ...Belden aşağı bütün bedeni parçalanmıştı. Düşmanın bulunduğu yerin (kendi eli ile çizdiği ) krokisi cebindeydi ...

Ertesi günün sabahı kardeşler yanına geldi . Gördükleri manzara insanın kalbini beraberinde alıp götürüyordu . Ğallad, kanlara boyanmış , başparmağı ise göğe doğru kalkmış idi . Yüzü gülüyordu . Kanından misk kokusu geliyordu . Buna grubun lideri Ebu Habib ve daha başkaları da şahit olmuşlardı .

Allah'tan dileğimiz ondan bunu kabul buyurup salih kullarının arasına almasıdır . Bizi de onunla beraber Firdevs cennetinde bir araya getirsin . Âmin!

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹29-)Halid Zübeyr(Pakistan)

Seyfullah büroya gelip bana Halid'in çok ağır bir şekilde yaralandığını haber verdi . Aradan iki gün geçti ki Seyfullah, tekrar geldi . Bu sefer Halid'in ruhunu teslim ettiğini söyledi .(27 Ocak Perşembe 1989)

Hemen tel basima büromdan ayrıldım doğruca Hayber Hastanesi'ne gittim . Onu yatağın üstünde alnı parlar bir şekilde gördüm . Alnındaki bu nur hem dünyada hem de ahirette ondan ayrılmayacaktı(inşaAllah). Alnına veda öpücüğü kondurdum . Sonra bir kaset gibi uzun cihad hayatı gözümde canlandı. Bir yandan ağlıyordum bir yandan da hatıralara dalmıştım.

✓✓✓"Ben dünya kadınlarından kaçıp ahiretin hurilerini elde etmeye geldim ." (Ebu Dücane el yemeni)

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹30-)Ebu huzeyfe el-Ürdüni

Evet, o kendisini cennete girdirecek bir şahadetname( diploma/belge) arzusundaydı.

Motosiklet ile geçirdiği kazadan sonra hastanede onu ziyaret ettim. Allah razı olsun kardeşler gece gündüz bir an olsun başından ayrılmıyorlardı . Ebu Huzeyfe sırtüstü uzanmıştı... Sonra Medine'li Ebu Hasan kardeşim ona İslamabad'da daha teşekküllü bir hastane buldu. Biz onu taşınmayı kararlaştırdık fakat doktor durumunu nakletmeye uygun bulmayarak bize izin vermedi.

Recebin 21'inde (20 Şubat) hastanedeki 4'ncü gününde cumartesi ikindiden sonra Ebu Selim, Ebu Abdullah(usame)'ın evinde olduğum bir sırada Ebu Huzeyfe'nin ruhunu rabbine teslim ettiğini söyledi.

Cenazesi hastaneden alınıp misafir evine götürüldü. Orada yıkandı(Doğrudan cephede ölen şehidler yıkanmaz ve kefenlenmez .Onların kefenleri şehid oldukları sırada giydikleri normal elbiseleridir .Ancak cihad eylemine katılıp da cephe dışında ölen şehidler yıkanır ve kefenlenir ) sonra kefenlendi. Ve sonra büyük bir konvoy eşliğinde babi'deki şehidler mezarlığına götürüldü. Babi mescidinin bahçesinde mücahit ve muhacir Araplar Ebu Huzeyfe'nin üzerine cenaze namazı kılmak için bekliyorlardı. Namazı kıldılar ve Ebu Huzeyfe'yi ebedi aleme uğurladılar .

Şehidler mezarlığında annemin kabrinin yakınında Ebu huzeyfe'nin kabri kazıldı. Bizzat lahite konulması için ben kabrin içine indim. Onu Ebu Halid ile birlikte alıp kabre koydum. Yüzüne açtığımda 3 tane kerametini gördüm.
- Yüzünü kaplayan nurdan bir aydınlığın olduğunu gördüm. Kendimi tutamadım ve "subhanallah" dedim.
- Bedeni sımsıcaktı. Oysaki normal ölülerin cesedi soğuk ve sert olur.
- Cesedi yumuşaktı yani eğilip bükülüyordu. Onu gören uyuyor sanırdı.

... Yüzünü kıbleye çevirdim ve üzerine toprak atmaya başladık. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı.😭😭😭 Çünkü ben Allah'a yönelmiş böyle gençlerden birisini ebedi âleme uğurladığımda nefsin bana küçük görünür ve kendi kendime: "Bunlar bizden daha hayırlı olmasaydı Allah onları şehid olarak seçip huzurunu almazdı." dedim.

Kabri başında katılanlara bir konuşma yaptım... Sonra şehidimizin dinini, emanetini ve amellerini Allah'a emanet ettik. İşte bu şekilde ömrünün baharında daha 20'sine girmemiş bir fedakâr kahraman daha gitti. Allah'tan dileğimiz biz onunla beraber salih kulları arasında bir araya getirmesidir.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹31-)Ebu Ubeyde el-Suudi

Operasyondan dönerken ona bir kurşun isabet etti. Bedeninden kanlar akmaya başladı. Kendisi arkadaşlarından bir Kur'an istedi. Kur'an'ı aldıktan sonra ona sarıldı. Kendisi ile beraber olan Filistinli bir kardeş, sonrasını şöyle anlatıyordu: "Akan kanlar Kur'an'a bulaşmıştı... Kanından misk kokusu geliyordu... Şehid olduktan sonra yüzü parlamaya başladı."

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹32-) İbrahim Muhammed Yusuf Ata (mısır )

1-Bir gece ayakkabısını kaybetti . Aramasına rağmen bulamadı . Bir grup mucahid düşmana operasyon yapacaktı . İbrahim ,ayakkabısı olmadığı halde ısrar etti ve bu gruba katıldı .
2-Kendisi tek başına iki kişinin taşıyacağı füzeyi taşırdı .
3-Sahip olduğu şeyler konusunda arkadaşlarını kendisine tercih ederdi . Arkadaşlarının hepsinin oturduğunu görmeden kendisi sofraya oturmazdı. Zemheri gibi dondurucu soğuk kış gecelerinde erkenden kalkar odun toplardı. Bununla 🔥 ateş yakıp , arkadaşlarına sıcak su hazırlardı.
4-Geceleri kalkar ibadet ederdi .Tıpkı Davud peygamberin orucu gibi bir gün oruç tutar bir gün ara verirdi .
5-Şehid olmadan önce rüyasında dört gelinle birlikte yürüdüğünü görmüştü .
 
K Çevrimdışı

kandahar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹33-)Ebu Müslim el-San'ani(Abdullah el-Nehemi)

Ölüm onu surlarda bekliyordu. Evet, 18 Şaban 1409(25 Mart 1989) cumartesi günü bir hücum esnasinda Kur'an okurken havan füzesinden çıkan bir şarapnel parçası kafasına isabet etti. Kahramanımız Abdullah , arzusuna kavuşmuş , artık şehid olmuştu. Allah'tan dileğimiz bizim ve onun amelini kabul etmesidir . Allah onun ruhunu da diğer şehidler gibi cennette dolaşan yeşil🐦 kuşların kursağında gezdirsin sonra da arşın altındaki kandillere giden kullardan eylesin .

Şehid olmadan bir gün evvel yazdığı vasiyetinden : " Allah Resulune : Kolay-zor, istekli -isteksiz , onu kendimize tercih ederek , küfür ve isyan emri dışında emir konusunda yetkili kimse ile tartışmaksızın itaat edeceğimize dair biat ettik. Yine nerede olursak olalım hakkı söylemekten çekinmeyeceğimize ve kınayanın kınamasından korkmayacağımıza dair ona biat ettik."

Eşine: Sana Allah'ı çok anmanı, Kur'an'ı çok okumanı , namazlarını vaktinde kılmanı, seni Allah'ın zikrinden uzaklaştıran meclislerden uzak durmanı, televizyon izlemekten ve radyo dinlemekten uzak durup, seni Allah'a yakınlaştıran şeylerle meşgul olmanı vasiyet ederim .

Mersiye :
O, öylesine yiğit birisiydi ki bütün bedeni kızıl kanlara boyanmış olarak öldü

O, öyle nurlu birisiydi ki gecenin zifiri karanlığı onun mihrabındaki ışıkla aydınlanırdı

Geceleri Rabbine yönelir ağlar ve bağırırdı, ateş gibi sıcak günlerde oruç tutardı

Dili temiz, ruhu maldan ve dünyalıktan ve dünyanın güzel kızlarından beriydi

Allah yolunda savaşa sonra da rahman'ın cennetinde kalmaya âşık biriydi

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹34-) Ebu'l Yusr (Ali Abdülfettah)

Mina'da senin ismini duymayan ev var mı? Bu bölgede senin isminle iftihar duymayan bir genç var mı? Tağutun (Hüsnü mübarek'in) seni yakalamak için peşine düşmeyen polisi var mı? Sen ve arkadaşların mina bölgesinde içki ortadan kaldırdınız. Hristiyan'ların insanların akıllarını giderdiği içki satışını yasakladınız.

Seninle vakıflar bakanı ve muftu arasında nasıl bir tartışmalar geçmişti? Bu iki şahıs hakkın önünde hezimete uğradı. Orada, kalpleri büyüleyen güzel sözlerle bir deprem etkisi yaptın. Sonra bu tartışmayı videoya kayıt yaptın. Sonra bunu millete gösterip ateşin odunu yaktığı gibi sen de onları yaktın.

Bu tartışma çok sayıda insanın katılımı ile yapılmıştı. Müftü efendi yenildiğini anlayınca oradan ayrılıp, saçmalayarak şöyle demişti: "Keşke devlet hepinizi öldürüp, kökünüzü kurutsa. Biz ekmeğimiz dâhil her şeyi Amerika'dan alıyoruz siz kalkmış cihad ve emr'i-bi'l-maruf diyorsunuz."😡

Kahramanımız Şeyh Ali, iki tır dolusu içkinin Minya'ya gelmek üzere yola çıktığının haberini almıştı. Arkadaşları ile bu tırlara bir tuzak kurdular... Tırların getirdiği içki şişelerini sabah namazının vakti girinceye kadar parçalayıp etkisiz hale getirdiler. Daha sonra o mıntıkadaki meyhane ve diskolara hücum edip kapattırdılar. Bütün halk Şeyh Ali'nin gözcüsü olmuştu. Nerede İslam'a aykırı bir şey görseler ona haber veriyorlardı. Şeyh Ali haberi aldıktan sonra oraya operasyon düzenliyordu.

1989 yılı ramazan ayının 6. Günü kahramanımız Ali Abdullah bir hendeğin kenarında füze bataryalarının yanında duruyordu. Kendisi hep kardeşlere şu ayeti hatırlatırdı.

"Ey iman edenler! Allah ve peygamber, sizi, hayat verecek şeye çağırdığı zaman icabet edin. Allah'ın kişi ile kalbi arasına girdiğini ve sonunda O'nun katında toplanacağınızı bilin enfal suresi 24

Bu ayeti okuduktan sonra konu ile ilgili İbnu'l- Kayyım'ın şu sözünü naklederdi: " Hayat, cihadsız olmaz."... Kendisi Kur'an okurken ruhları alan görevli gelmişti. Evet, bir havan topu mermisinin şarapnel parçası ona isabet etti ve anında ruhu ebedi âleme uçtu... Arkadaşları onu göremeyince sağa sola baktılar... Ne yazık ki Şeyh Ali sessiz bir şekilde yere yıkılmıştı. 30 yaşında en büyük şehadet (diploma) ile Rabbine gitmişti. Onun şehadeti (diploması) üniversitelerin verdiği kâğıttan bir şey değildi.

Ey sınırda nöbet tutan sevgililerim! Ben sizi unutmadım . Sizi kimler anıyor biliyor musunuz ? Sizi ananlar yeryüzündeki mustazaflardır. Bir yetim çocuk annesine : 'Anne babam ne zaman dönecek?' Dediğinde , o kadının umudu sizsiniz . Evet ,siz Allah'tan sonra mazlumların umudusunuz . Siz öfkeli 🦁 aslansınız . Gecenin karanlığı uzadığında aydınlığı sizin öfkeli alınlarınızda arıyoruz .

Biz sahabenin Kur'an okuma metodunu uygulamak istiyorduk. Yeni yedi haftada Kur'an'ı hatmetme planı yaptık .
Birinci hafta : Fatiha'dan Maide süresine kadar okunacaktı.
İkinci hafta: Maide-Yunus
Üçüncü hafta: 🐬 Yunus- Beni İsra
Dördüncü hafta : İsra- Şuara
Beşinci hafta: Şuara- Saffat
Altıncı hafta: Saffat- Kaf
Yedinci hafta: Kaf- Nas

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹35-)Ebu Bedir el-Harbi

Halk mescidinde bir konferans verdim. O esnada orta yaşta birisi Ebu Bedir'in elinden tutarak herkesin önünde şöyle dedi: Bu benim oğlum. Eşini ve iki oğlunu bırakıp cihada gitmek istiyor fakat ben razı değilim. Acaba bu konuda İslam ne diyor? Bu soruya şöyle cevap verdim: 'Farz olan işlerde izin almaya gerek yok. Bu yüzden onu engellemeye hakkın yok. Bu zamanda cihad, Afganistan'da gerçekleştiği için oraya gitmesi gerekir.' Bu cevabımı alan babası: 'Eğer İslam'ın görüşü böyle ise bize susmaktan başka bir şey kalmıyor' dedi.

Annesinden, eşinden, çocuklarından ve babasından telefonlar gelmeye başladı. Herkes onun geri dönmesini istiyordu. Sürekli onlara: 'Bu işi bırakın(unuttun) Kabil'i almadan veya şehid olmadan dönmek yok diyordu.'

Bir havan topu mermisi Ebu Derda ve Ebu Bedir'e isabet etmişti. Ebu Derda hemen ruhunu teslim etti. Ebu Bedir ise yaralanmıştı fakat yaşıyordu.
Lübnanlı Ebu Aişe kendini tehlikeye atarak Ebu Bedir'i taşıdı. Sonra etraftan su getirmelerini istedi. Çünkü yaralı kimsenin şiddetli susuzluk çektiğini biliyordu. Bir yandan da ona: ' Azıcık sabret ileride bir nehir var' diyerek ona teselli veriyordu... Yolda güzel kokulu bir rüzgâr esmeye başladı... Sonra Ebu Bedir ruhunu teslim etti. Bir hadiste şöyle denmiştir:

"Ey temiz ve güzel ruh! Güzel ve temiz olan cesetten çıkarak bolluğa ve genişliği gel. Gazaplanmamış, (senden razı) olan Rabbine gel."

Etraftan gelen güzel kokular ruhun çıktığına işaret ediyordu. Onu taşıyan Lübnanlı Ebu Aise şöyle diyordu: "Sonra etrafa güzel kokular yeniden yayılmaya başladı." Sonra cesedi daha önce görevli olduğu misafir evine getirildi.

100 tane Arap genci Ebu Bedir'in içinde olduğu evin penceresinin önünde duruyor ve etrafa yayılan güzel kokuyu soluyorlardı.

Iraklı Ebu İbrahim bu kahramanın kanından biraz eline sürdü. Sonra bunu eşine koklattı. Eşi bunun çok güzel bir koku olduğunu söyledi.

Ebu Bedir'in naaşı 21 Mart 1988 yılında salı günü kalabalık bir grupla şehidler mezarlığına Şeyh Sayyaf'ın evine yakın bir yere götürüldü. Ben kendi elimle şehidimizi kabrine koydum. Kendisi esmer olmasına rağmen yüzündeki aydınlık nur gözümden kaçmadı.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹36-)Ebu Amr el-Medeni(Macid Abdülaziz el- Mağribi)

Bir defa düşmana karşı operasyon düzenledi. Operasyondan önce telsizle gidişatı öğrenip operasyon için bir engel olmadığını fark etti. Beraberinde bir top taşıyordu...Yanında kendisinden bahseden arkadaşı vardı. Operasyon Mani Kandav'da yapılıyordu. Mermiyi topa yerleştirdikten sonra düğmeye basmak için elini çıkardı. Fakat düşman tarafından gelen bir kurşun ✋eline isabet etti... Bulunduğu ortamda katırdan başka bir binek yoktu. Katırın sahibi:'Bu hayvanı Macid için getirdim' dedi. Sonra binmesi için Macid'in yanına getirdi. Fakat başka bir yaralı olduğu için Macid bunu kabul etmedi ve diğer yaralıyı katıra bindirdi. Tam 2 saat boyunca yaya yürüyerek merkeze geldi.

Daha önceden Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine hicret edip gelenleri severler; onlara verilenler karşısında içlerinde bir çekememezlik hissetmezler; kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerinden önde tutarlar. Nefsinin tamahkârlığından korunabilmiş kimseler, işte onlar saadete erenlerdir.( haşır suresi 9)

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹37-)İkrime el-Cezairi(Bibi Abdülmelik)

İbadeti: Çok oruç tutar ve geceleri ibadet ederdi. Çok nafile namaz kılardı. Bu yüzden arkadaşları ona Abdullah bin Ömer'in şu olayını naklettiler: Abdullah bin Ömer bir grup tabiin ve sahabenin seferde nafile namaz kıldığını görünce: "Ben olsaydım(nafile kılma yerine) namazları 4 rekât olarak kılardım" dedi.

Bir Rüya görmüştü... Rüyada Allah Resulü onunla musafaha ettikten sonra ona şöyle demişti: 'Ey İkrime! 🥇Şehid olmak istiyor musun?' deyince; İkrime: 'Evet istiyorum.' dedi. Allah Resulü: ' Öyle ise kaybolma!' dedi. Daha sonra bu rüyanın tabirini bir âlime sorduğunda âlim kişi ona şöyle dedi: 'Şu an devam ettiğin nafile ve sünnetleri terk etme.'

"Bu vasiyetimi açtığınızda ben hurilerle beraber olacağım.(inşaAllah).Ey gözüm ! Siyah gözlü hurileri göreceksin .(Ebu Seyyaf el-mısri)

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹3:cool:Ebu Ahmed

Kahramanımızı bir kayanın arkasında mermileri kovana doldururken gördüm. Afgan komutan ona bir avuç kadar ekmek kırıntısı verdi. Bu onun için öğle yemeğiydi. Verilen ekmek parçalarından bir kısmını yedi diğerini bıraktı. Sanki bir acelesi vardı veya birisi ile randevusu vardı. Bu durum bana Uhud savaşında elindeki hurmaları yerken birden hurmaları bırakıp ölünceye kadar düşmanla savaşan değerli sahabe Umeyr bin el-hammam'ı hatırlattı.

Bizim kahramanımız da komutanın emri nedeni ile acele ederek kalktı. Sonra silahını aldı ve yerini değiştirdi. Ön tarafa giderek düşmana hakkın yakıcı kurşunlarını sıkmaya başladı. Komutan kısa bir süreliğine ateş kes emri verince ben Ahmed'e: 'Öğlen namazını kılmayacak mıyız?' Dedim. Ebu Ahmed: 'ikindileyin cem yapacağız.' dedi. Sonra cebinden bir Mushaf çıkardı ve onu okumaya başladı. Çatışma süresince hep dua eder ve zikir çekerdi. Kur'an okurken dağın zirvesini ateşten, tozdan ve topraktan bir bulut kaplamış, aynı zamanda kulakları sağır eden silah ve top sesleri geliyordu.

Bir ara ortalık sakinleşmişti. Bir de baktık ki Ebu Ahmed kanlara boyanmış bir şekilde yere uzanmış...(08.03.1989 Salı /Şaban 01) Bunca top, füze atılmasına rağmen sanki derin bir uykuya dalmış uyuyordu.

20 saat defin işlemleri gecikmesine rağmen ya Ebu Ahmed'in cesedi tazeydi ve hala kan akıyordu. Yine hava çok sıcak olmasına rağmen cesedinden çok güzel kokular gelmekteydi.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹39-)Ebu Tarık el-Yemeni

Birkaç arkadaşı Ebu Tarık'ı rüyada görmüş ve onu şehadetle mujdelemislerdi. İlk olarak onu rüyada gören Ebu Müslim el-San'ani'dir. Bu rüyayı ona anlatarak müjde vermiştir .Daha sonra Ebu Ahmed el-Ansi gördüğü rüyayı bana şöyle anlattı:

"21 tane birbirinden güzel kadını bir sarayda gördüm. Birisi: 'Bu kadınlar mücahidlere aittir' diyerek bağırıyordu. İçimden 'en güzelini ben alayım' diyordum. Sonra baktım ki hepsinin güzellikleri aynı, birbirinden farkları yok. Sonra kadınlar eşlerini seçmeye başladılar. Kadınlardan birisi ilerleyip Ebu Tarık'ı kendine seçti."

Yine Ebu Abdurrahman el-Me'rebi rüyasında Ebu Tarık'ı büyük bir sarayda görmüş . Ebu Abdurrahman, bir grup kardeşlerle beraber o saraya girmiş. Sonra Ebu Tarık onları karşılamış . Onlara çeşit çeşit meyve ve yemek ikram etmiş . Sonra aniden çok güzel bir kadın saraya girmiş . Sonra Ebu Tarık , eşi olan bu kadınla baş başa kalmak için misafirlerin hemen çıkmasını arzu etmiş .

Yine Abdulcebbar el-Şarki Celalabad'ta iken şöyle bir rüya görmüş: Bir grup yemenli'ye Ebu Tarık'ı sormuş onlar: 'Ebu Tarık şehid oldu' demişler .

Çatışma anında ve defin işlemlerinde yanında bulunan dört Yemenli kardeş bana şöyle dediler: Misk kokusu cesedinden hiç eksik olmadı .Bedeninden gelen bu güzel koku etrafa yayılıyordu ve biz bu kokuyu içimize çekiyorduk .

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹40-)Ebu Ahmed el-Cezairi(Fevzi b.Ali)

Orada ayağından yaralanmış Cezayir'li Bilal kardeş cebinden ufak bir poşet çıkardı. Poşetin içinde kanlı bir kumaş parçası vardı.

Bizden bunu koklamamızı istedi. Sonra Fevzi'nin şehadetine tanık olan herkesin duyacağı bir şekilde şöyle dedi: 'Bu bez parçasındaki kan, Fevzi'nin kanı.' Hepimiz kokladık ve çok güzel kokuyordu. Sonra ben bu bezi evde aileme koklatmak için ondan izin istedim... Bezi eve götürdüm kadınlar kokladı. Onlar da bu güzel kokuyu hissettiler. Bu dediğim olay Fevzi şehid olduktan 19 gün sonra gerçekleşmişti... Sonra Bilal: 'Bu kokuyu şehid Fevzi'nin ailesinin de koklaması gerekir.' dedi.

Yaralar yeryüzünü güzel koku ile doldurdu, Ey çiçekler! 🌸🏵️🌷kokunuzdan utanın .
Ey şehid kanı : Sen benim hedefim, heyecanım ve duygularımsın .

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹41-) Ebu'l Hayr el-Yemeni (Mürşid Hammadi Muhammed Mukbil)

Kanlara boyanmış elbisesinin cebinden şu satırların yazıldığı bir kâğıt çıktı.

Nice Allah için hicret edenler yakınlarına veda ettiler, ayrılık günü asla arkalarına bakmadılar

Omuzlarındaki yükleri atarak ve hevalarını terk ederek göklerden gelen emirlere sarıldılar.

Gittiler, sanki yeryüzünde hiç yaşamamışlardı ve sanki hiç arkadaşları yoktu

Gözyaşları çok olmasına rağmen, sabır ve şereften dolayı bir damla bile akıtmadılar

O kadar büyük ve ağır sırlarına rağmen bunları içine atıp, bir sır olarak sakladılar

Eğer iman olmazsa bunlara sabretmek imkânsız ve kalplerin buna dayanması çok zor.

Bu şiirin yazıldığı kâğıttan güzel koku geliyordu. Kağıt ise kırmızı kana boyanmıştı. Ölmeden önce son yolculuğuna kadar ona eşlik eden Ebu'l-Bera el kureyşi buna şahittir.

Şehid olduğu gün gelen müjde 21 Ramazan 1989 Ebu Ubeyde o günü şöyle anlatıyor: Şehid olduğu günün sabahında onunla birlikte çıkmıştım. Beni durdurarak birden bire: 'cennetin kokusunu duyuyorum. Sen de duyuyor musun kardeşim?' dedi. Ben: 'Hayır herhangi bir koku hissetmiyorum' dedim. 'Ben hissediyorum' dedi.

Ebu'l-Bera el kureyşi söyle diyor: Şehid olduğu gün Mürşid(Ebu'l-Hayr) ile birlikte bir şelaleye doğru gittik. Kendisi şelaleye yaklaşıp bir süre orada kaldı. Şelalede yıkandıktan sonra geri döndü. Ben ona niye bu kadar geciktin dediğimde cevap olarak şöyle dedi: ' Rabbimin huzuruna ve hurilerin yanına temiz gitmek istiyorum. Bundan dolayı yıkandım.'

Ebu Ahmed el Suudi şöyle diyor: Şehid olmadan bir gece önce yani ramazanın 20'sinde, 6 saat nöbet tuttu. Geceyi Kur'an okumakla ve tekbirle geçirdi. O 🌃 gece hiç uyumadı.

Tepelerde hurilere çok âşık bir kahraman Geceyi kur'an'la geçiren ismi herkesi yumuşatan
Ve gözlerden oluk oluk yaş döktüren bir kahraman.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹42-)Ebu Kuteybe eş-Şami

"16 gün boyunca günde 18 saat karlara batarak yürüyorduk. Şiddetli soğukların verdiği acılardan dolayı keşke parmaklarımız kopsa da bu acılardan kurtulsak diye temennilerde bulunuyorduk. Günde 18 saat yürümeye mecbur olduğumuz için yürüyorduk. Bazı Şii köylerine uğrar kuru ekmek ve acı çay dışında bir şey bulamazdık. Hem de ödediğimiz para akla hayale gelmeyen yüksek miktarlarda olurdu."

Defin esnasında(03.03.1989) Ebu Abdullah (Usame b. Ladin) oturarak bir konuşma yaptı...Söz Ebu Kuteybe'ye gelince gözyaşları boğazını düğümledi... Sonra ne söyleyeceğini unuttu ve bir şey söyleyemedi. Sonra kendini toparla dı tekrar konuşmak istedi. Kendini zorladı fakat ağladığı için boğazı kilitleniyordu... Üçüncü kez tekrar konuşmaya çalıştı fakat yine bir şey söyleyemedi... herkes susmuştu etraftan çıt sesi dahi gelmiyordu...
Allah Ebu Kuteybe'ye rahmet etsin. Allah, bizi onunla birlikte salih kulları arasına alsın.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹43-)Ebu Abbas (22.05.1989)

Ben bir süre burada kaldım...Suyumuzu plastik kaplara koyar, sabah abdest almak için geldiğimizde donmuş olarak bulurduk. Bundan dolayı sabah namazının abdesti için su bulamazdık...

Abbas'ın nasıl yaşadığına hayret ediyorduk. Çünkü biz onun hiç yemek yemediğini düşünüyorduk . Zaten meyvelerini sürekli arkadaşlarına verirdi .

"Ayetlerimize ancak, kendilerine hatırlatıldığı zaman secdeye kapananlar, büyüklük taslamayarak Rablerini överek yüceltenler, vücudlarını yataklardan uzak tutup korkarak ve umarak Rablerine yalvaranlar ve verdiğimiz rızıklardan sarfedenler inanır (secde15-16)

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹44-)Muhacir Davetçi Ebu Tayyib el-Mağribi (06.09.1989)

Ebu Tayyip 1964 yılında Fas şehrinde doğdu. Küçük yaştan itibaren din ve hizmet anlayışı ile yetişmişti . Pazartesi ve perşembe günleri oruç tutar ve gecenin üçte ikisi geçince kalkıp Rabbine ibadet ederdi. Kur'an'ı evinde veya seferde hiç yanından eksik etmezdi. Her gün muntazam olarak Kur'an okurdu. Yine kahramanımız sabah ve akşam zikirleri hiç aksatmazdı. Şartlar ne kadar zor olursa olsun hep abdestli olarak uyurdu. Yine yorgun olsa veya zor şartlar içinde olsa bile Mülk suresi'ni okumadan uyumazdı. Çok Yiğit bir gençti ve hiçbir şeyden korkmazdı. İslam ve İslama davet çalışması onun hiç bıkmadan yaptığı bir şeydi.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹45-)Doktor Nasır el-Cezairi

Ebu Cüneyd Faryab'tan döldükten sonra bize çok ilginç bir şey anlatmıştı: "Faryab'ta doktor ve tıbbi alet eksikliğinden dolayı insanların ayakları testerelerle kesilmektedir. Hem de bütün bunlar hastaları bayıltmadan veya uyuşturmadan yapılmaktadır. Bir el veya ayağını kurtaralım diye yapılan bu işlemde en az 10 belki de 20 kişi hayatını kaybetti."

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹46-)Cemaleddin el Cezairi(Raşid el-Gavli)

Raşit'le birlikte aynı füze ile başından yaralanan bir başka arkadaşı olan Cezayir'li Ebu Muhammed Peşaver'e nakledildi. Çektiği acılardan dolayı bazen baygınlık geçirirdi. Yine başındaki yaranın şiddetli acısından dolayı bir keresinde bayılmıştı. Uyandığında şöyle dedi: "Ben rüyamda Raşit'in, hurilerin elinden yemek 🍱yediğini gördüm."

✓✓✓Arap kardeşlerden biri ona(Şemseddin el-afgani/mühendis ): "Sen Cihad ile evlenmişsin" dediğinde Şemseddin söyle cevap vermişti: "İstemediğim halde beni Havva annemizin kızlarından birisi ile evlendirdiler."

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹47-)Ebu Asım el-San'ani

03.07.1989 yılında Celalabad etrafında mücahidlere ait, düşmana yakın Kuba merkezi'nde pazartesi gecesi nöbetini bitirdikten sonra, sabah namazını kılarak, mevzide bir hendeğin içinde uyudu...

O 🌃 gece düşman bombardımanı aralıksız ve yoğun bir şekilde devam etti. Birden bile 12 milimlik havan topu kahramanımızın ayakları önüne düşüp patladı...

İlk söylediği söz: 'Hasbinallah ve ni'me'l-vekil' sözü oldu. Sonra ruhunu tam teslim edinceye kadar defalarca ☝️eşhedu ile başlayan şehadet sözünü tekrarladı. Artık ruhu razı olan ve razı olunan bir şekilde yaratıcısına yükselmişti.

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹4:cool:Çeçenistan'lı Derar İsa

Yüzbinlerce kafkaslıyı Sibirya'nın buzulların da sürgüne gönderen onların açlık ve susuzluktan ölmelerine sebep olan zalimlerden intikam almak istiyordu.

Sürgüne gönderilenlerin bazı torunları ile tanışmıştım. Bana dedelerinin çektiği çileleri anlatmışlardı. Stalin, babalarını ve dedelerini Sibirya'ya aç ve susuz bir şekilde göndermiş. Buradaki insanlar ölmemek için kendi ölmüş çocuklarının etini yemek zorunda kalmışlar.

Kahramanımız tam 14 yıl Ürdün ordusunda görev yaptı. Sonra Afganistan'da destanların yazıldığı Ruslar'a karşı yürütülen cihadı duydu. İslam'ın dirilişi için tek yolun bu yol olduğuna yakîni bir şekilde inandı.

Ordu'da rütbesi yükselmiş ve emekliliğine bir yıl kalmıştı. Biraz daha sabretmesi gerekiyordu. Ancak cihad aşkına karşılık sabretmesi imkânsızdı. Kendisi cihad için Afganistan'a ilk adım attığı sırada ona: Bir yıl daha sabredip, emekli olup sonra gelseydin olmaz mıydı dediğimde, verdiği cevap ilginçti: "Bir yıl çok uzun süre."
 
K Çevrimdışı

kandahar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹49-)Libyalı Doktor Salih(1989 sefer ayının 20 si )

Londra'daki yüksek hayat şartları ile, şekersiz çay ve kuru ekmek yiyerek geçinen mücahidlerin hayat şartları çok farklıdır. Mücahidlerin değişmez yemeği, üzerinde kalın bir yağ tabakası olan Afgan çorbasından ibaretti. Bu çorbayı içtikten sonra ishal olmayan hatta ölümün eşiğine gelmeyen hiçbir Arap yoktur.

Doktor Salih gelmeden kısa bir süre önce bir mücahid çatışmalarda omurga kemiğinden yaralanmıştı. Omuriliği zarar gördüğü için felç olmuştu. Fransız doktorlar onu muayene etmiş ve: "Tıbben iyileşmen mümkün değil demişlerdi!" Hatta daha ileri gidip insanı küfre götüren şu tespitte bulunmuşlardı: "Allah bile bu hastalığa şifa veremez!" Allah onların bu söylediklerinden yüce ve beridir.

Sonra bu mücahidi Doktor Salih muayene etti. Doktor Salih'in ilk izlenimi şöyle idi: Bu mücahidi hem bedensel hem de ruhsal olarak çökmüş bir halde gördüm. Çünkü yataktan kalkıp, kendi başına küçük ve büyük tuvaletini yapamıyordu... Ben ona senin tedavin çok basit. İnşaAllah Rabbim sana şifa verecek dedim. Böyle yapmakla ona moral vermek istiyordum...

Doktor Salih bu yaralı mücahidi dualarla ve tıbbi usullerle tedavi etmeye başladı... Çok kısa bir süre sonra bu mücahid iyileşip, eski sağlığına kavuştu. Sonra tekrar Allah düşmanları ile savaşmak için bu hayır yoluna koyuldu. Bu olaydan sonra Mezar-ı Şerif halkı şöyle demeye başladı: " Bize ismi Doktor Salih olan salih bir zat geldi."

Çok cömert olduğu için mücahid kardeşleri ona Ebu hatem(Hatem: Cahiliyede yaşamış cömertliği ile meşhur bir zattır. Oğlu Ady, Allah Resulü döneminde Hristiyanlığı bırakıp İslam'a girmiştir.) ismini vermişlerdi. Maaşından hiçbir şeyi biriktirmezdi. Aldığı parayı ya arap mücahidlere infak ederdi veya hastaneye cihaz alımında kullanırdı. Maaşı az olmasına rağmen hastaneye borçlanırdı. Bunu yapmasının tek amacı hastanede çalışmasını sürdürmek istemesiydi. Bazen tedavi imkânları kıt olduğunda Peşaver'e haber gönderir, bizden gelecek 6 aya ait maaşını isterdi. Bu miktarda bir para ile hastanenin eksik olan cihazlarını tedarik etmeye çalışırdı.

Abbas isimli bir kardeş onun hakkında şöyle bir anısını anlatmıştı: "Ben kendisi ile 6 ay birlikte kaldım. Bu süre zarfında ona hep harcamalarında dengeli gitmesini söylerdim fakat o şöyle karşılık verirdi: "Bu benim Rabbimle aramda olan bir ticarettir."

O hasta ve yaralılara tedavi konusunda söyle derdi: "Önce dua sonra ilaç ve en sonunda yemek."

✓✓✓"Değerli kardeşlerim: Hem duymuştum hem de bizzat buralara gelerek gözlerimle gördüm. Birçok insan ölüyor fakat ben Allah yolunda şehadetten daha güzel ve daha şerefli bir ölüm görmedim (Ebu Muhacir el- Yemani)

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹50-) Şeyh Temim el-Adnani(Ebu Yasir) -d.y Kudüs-18.10.1989 orlanda kalp krizi

Senin yiğitliğinden ve dünya ehline karşı duruşundan duruşundan nasıl söz edeyim veya hangisini anlatayım! Kaç kere ağzından şu sözü duydum: 'Allah'a yemin ederim ki; dünyada Allah'tan başka hiç kimseden korkmuyorum!'

Hiç unutmam bir ülkede 1 milyon dolar para toplamıştı. O ülkenin yetkilileri, senden o parayı kendilerine vermeni isteyince onlara şöyle demiştin: 'Allah'a yemin ederim ki; beni parça parça doğrasanız bile tek bir dolar alamazsınız. Benim tek temennim şehid olmak. Eğer gücünüz varsa beni öldürün sonrada paraları alın!'

Böyle bir olay seni korkutmadı yavaşlatmadı. Çünkü bu olaydan hemen sonra minbere çıkıp, şöyle meydan okudun:

"Anasını evlatsız, çocuklarını yetim ve eşini dul bırakmak isteyen peşime takılıp, havaalanına gelsin. Çünkü çarşamba günü buradan Afganistan'a gideceğim"... Bu paraları Afganistan'a getirdin ve o gün Afganistan mucahidleri için faaliyet gösteren "Afgan Mücahidleri İçin İslam Birliği" yetkililerine teslim ettin.

Hele şunu hiç unutmuyorum: Sen 2 ay önce Kahire havaalanında polis bürosundaydın. polisler sana; 'Muhammed Şevki İslamboli'yi tanıyormusun?' dediklerinde, sen onlara: 'Kahraman şehid Halid İslamboli'nin kardeşi Şefik İslamboli'yi kim tanımaz ki?' demiştin. Yine Mısır polisi sana Afganistan'da cihada katılmış mısır'lıların isimlerini sorduklarında sen; yemin ederek 'eğer isimlerini bilmiş olsaydım yine de size söylemezdim' demiştin.

Öldükten sonra birçok kerametini şahit olundu. Bu kerametlerden bazıları:
1-Ölümünden 48 saat sonra eşi kendisine veda ederken ağlaması.😭😭😭

2-Uzun bir süre(2 gün) geçmesine rağmen cesedinin yumuşak olması.

3- Cesedinden etrafa güzel kokuların yayılması

Şeyh Temim'den bir ay sonrada kitabın(Hurilerin Aşıkları )yazarı Abdullah Azzam 24 Kasım 1989 cuma günü her zaman namazını kıldığı "Seb'u'l-Leyl camii"ne gitmek üzere evinden çıktı. Amacı cuma hutbesini okumak ve cuma namazını kıldırmaktı. İki oğlu Muhammed ve İbrahim ile birlikte arabasına doğru yaklaştı. Arabaya bindikten kısa bir süre sonra büyük bir patlama duyuldu. 20 kilogram ağırlığındaki TNT'nin uzaktan kumandayla patlamasıyla araba anında parçalandı.

Abdullah azzam, oğlu Muhammed ve İbrahim ile birlikte şehid oldu. Şehidin cenazesine coşkulu bir kalabalık katıldı. meydana gelen büyük patlamayla, araba paramparça olmuştu. Öyle ki patlamanın olduğu nokta derin Bir çukura dönüşmüş ve olay yerine yakın olan elektrik hatları kopmuştu. Rabbim şehadetini kabul etsin.
 
K Çevrimdışı

kandahar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
IMG_20200517_123231.jpg

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🥇🦋🥇ŞEH🅰DET- kavramlar
K🅰n denizi, K🅰nıyla çok kıymetli belgeye imza atmak, Ümmetin kurumak üzere olan damarlarına k🅰nı ile yeniden hayat vermek ,
(Toprağı , cihad ağacını ve tevhid ağacını k🅰nla sulamak )

Cenneti kazanmak için ölümü göze almak , Cennet rüzgarı esti, Cennet hurileri, Cennetin kokusunu hissetmek (Uhud Savaşı'nda cennetin kokusunu hissediyorum diyen sahabe enes.b.nadr ), Cennet aşıkları

Şehidler kervanı, Şehidlik tacı👑, Şehadet nuru, Şehadet şerbeti, Güzel koku(misk kokusu), Alnı nurlu(Alnı parlayanlar), Şehadet düğünü, Rahman'ın misafirleri, Aşıklar kafilesi, Hurilere(huriler için gerekli olan mihir nedir?) aşık, Yeşil kuşlar, Şehidler tepesi, İftarını ve bayramını Rahman'ın ziyaretinde açmak .

🌼🥀🌼🥀🌼🥀🌼🥀
🦋🐦🌹 Allah'ım! Bizi mutlu yaşat, şehid olarak ruhumuzu al ve Muhammed Mustafa -Sallallahu aleyhi ve sellem-ile haşreyle .amin

Bizi Firdevs cennetlerinde , peygamberler, sıddıklar, ve şehidler le bir araya getirsin (nisa69)

Acaba Allah Resulunün(s.a.v) havuzunun başında buluşup oradan bir daha susamamak üzere şu içebilir miyiz?

Allah'ım seni bütün noksanlıklardan tenzih eder ve sana Hamd ederiz . Senden başka ilah yoktur . Senden bağışlanma diler ve Sana Tevbe ederiz .
 
K Çevrimdışı

kandahar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Allah razı olsun, örnek bir çalışma olmuş.
Kitap böyle okunmalı.
Allahümme amin ecmain .bir hata ettim ismimi zikrettim sonradan anladım ama düzeltme yok sanırım .bundan sonra ismimi kullanmam .hem riyaya yakın olabilir Allahu alem .hemde anlaşıldı sanırım .zaten bizim ismimiz değil Kur'an ve sünnet susmasın .☝️
 
Q Çevrimdışı

Qamar Al Quds

silik
İslam-TR Üyesi
Allahümme amin ecmain .bir hata ettim ismimi zikrettim sonradan anladım ama düzeltme yok sanırım .bundan sonra ismimi kullanmam .hem riyaya yakın olabilir Allahu alem .hemde anlaşıldı sanırım .zaten bizim ismimiz değil Kur'an ve sünnet susmasın .☝

Sanırım düzenleme için bir süre sınırı var.
Rapor kısmından adminlere bildirirseniz düzenlerler.
 
Üst Ana Sayfa Alt