Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Hüseyin'siz Çağın Zeynebi Olmak

S Çevrimdışı

sehadet yusra

Üye
İslam-TR Üyesi
Bu yazı Rahman Rahim olan Allah’ın adı ile, sokak ortasında şehid edilen Çeçenli mücahid kardeşlerimin eşlerine, direnen tüm şehid, mücahid hanımlarına, dava kadınlarına ithaf olunur.


Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
“İslam garip olarak başladı, başladığı hale geri dönecektir, O halde müjdeler olsun gurabaya (gariplere).”

Bugün hak ile batıl mücadelesinin doruğa çıktığı bir gün. Topraklarımız istila edilmiş, namuslarımız hiçe sayılmış, üç beş paçavranın elinde oyuncak halini aldığı bir gün. Her yerde gözyaşı ve kan var, heryer kerbela. Sadece Allah’a gönülden iman etmiş, inanmış adanmışlar Hüseyin olabilmiş. Ancak onlar kelle koltukta dolaşabiliyorlar. Hüseyin gibi “ Ya izzet, ya zillet” diyorlar. Bir buçuk milyar İslam alemi içerisinde sadece parmakla sayılacak kadar, bir avuç inanmış samimi dava adamı. Kıyamete dek hep var olacak olan, Taifet-il Mansura. Zillete karşı izzet. Küfre karşı Kur’an anayasasının, yeniden yürürlüğe geçmesi için mücadele eden küçük bir grup. Allah rasulünün birçok müjdesine mazhar olmuş, övgüyle kendilerinden bahsedilen azınlık. Yerin göğün kendilerine gıpta ettiği, cennetlerin arzuladığı, hürilerin özlemi, bir grup mücahid. Biz biliyoruz, Allah’ın nice çok toplulukları, nice az topluluklarla yerle bir ettiğini. Tarih bunu gördü, tarihçiler yazmaya utandı. Ama hiçbir utanç bugün kadar ağır olmadı. Tarih bu utancı yazmayacak. Atalarımın kemikleri hiç bu kadar titrememişti mezarlarında. Kimbilir göğün ağladığı gibi halimize Peygamber ve arkadaşlarıda ağlamıştı kabirlerinde. Onca zorlukla, bedelle bize teslim ettikleri emanetin bugünkü haline. Emanete sahip çıkamayışımıza. Kadınlar, yaşlılar, çocuklar, sakatlar, acizler gibi evde oturuşumuza. Gök ağladı, denizler coştu. Yer ağladı, Ağzını açtı ilk kardeş kanı yere aktığı gibi, bugünde hayretini gizleyemedi, şaşırdı kaldı. Bu nasıl bir gündü. Erkeklerimiz neredeydi. Bagram, Poliçerhi, Ebu Gurayb ve daha nice bilinmeyen zindanlarda, müslüman kadınlarımızın çığlıkları göğü yararken, kanları zindan duvarlarını boyarken ve temiz pak ruhları semaya, Rabbin katına sahipsiz bırakıldıkları için şikayete yükselirken erkeklerimiz neredeydi.

Asırlardır hasret kaldık, kendisini davasına adamış yiğitler görmeye. Ölmeden ölenlere, işin sırrına erenlere. Öteleri arayan gözlere. Mavera yolunun gerçek yolcularına.

Halid İstanbuli gibi ölüme giderken gülümseyen “Üzülme, çünkü ben Rabbime gidiyorum” diyen yiğitlere... Hasret kaldık, işkence odasında hanımı ve teyzesini çeşitli tehditler karşısında gören ve kararlılıkla “Dilediğinizi yapın! Hanımım ve teyzem Sümeyyeden daha üstün değiller. Ebu cehilde ona işkence etmişti” Diyen Abud Ez-Zümer’lere... Hasret kaldık “Eğer Allah kanunu ile mahkum edilmişsem, ben hakkın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkum olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem. Allah’a şükürler olsun ki, on beş sene cihad ettikten sonra bu mertebeye ulaştım” diyen Seyyid Kutup’lara...

Halidlerimiz yok artık. Seyyidlerimiz yok, Adudlarımız yok, Hüseyinlerimiz yok. Davayı savunacak erkeklerimiz yok. Olanlar ya kodeste, ya mezarda, yada yürümekte.

Siz Ey Cemaat liderleri!... Allah’dan korkun. Size tabi olanlarla bir olun ve mazlum bırakılmış topluluğa koşun. Evlerinizde acizler gibi saklanmanız, size ancak zillet getirecektir. Ama sizin onurlu vereceğiniz mücadele sizi iki cihanda bahtiyar edecektir. Sizin geceleri sabahlara kadar yapacağınız ibadet, Allah katında cihad eden bir mücahidle, asla eş değerde olmayacaktır. Allah buna şahit’dir. Ve sizler her zindana giren ve zulme uğrayan bacının namusundan, her akan kanın damlasından ve zulme uğrayan mazlumun hakkından dolayı vebaldesiniz. Bilin ki; bu insanlar kıyamette, birbir mahşer alanına gelip sizi Allah’a şikayet edeceklerdir. Sizler istediğiniz kadar “bizlerde cihad ediyoruz, gece ibadet gündüz zikir çekiyoruz, insanları buna davet ediyoruz” deyin. Wallahi kendi nefsinizi oyalamaktan başka birşey yapmış olmayacaksınız. Ne zaman zulme karşı dik durmasını öğrenirsiniz, size tabi olanlarla birlikte cihada çıkar, canınız ve malınızla Allah yolunda yürür, yada bu yolda gayret gösterenlere ayak bağı olmadan destek olursunuz ve tüm duyarlılığınızla zulme karşı koyarsınız o zaman haktan, vebalden kurtulursunuz. O zaman Allah rasulu ve arkadaşları kabirlerinde rahat uyuyabilirler.

Ey İslami basın yayım mensubları!... Sizlerde en az onlar kadar vebal altındasınız. Sırf Şehadet haberlerini küçük puntolarla yayımlamakla, yada istila altında yaşanan bir hadiseyi, gazete ve derginizin kıyı köşesinde haber yapmanızdan dolayı, mes’uliyet’den kurtulacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bununla sadece nefislerinizi kısa bir süre oyalayabilirsiniz ama mes’uliyet’den asla kurtulamazsınız. Kardeşleriniz dağları kanlarıyla kırmızıya boyarken, sizin sadece yuvarlak masa toplantılarında onların şehadetleri üzerine yaptığınız mülakatları masaya yatırmanızın elbette bir hesabı var. O her damla kanın hesabında sizlerinde parmakları olacak unutmayın. Ne zaman adil bir uslupla olayları zulmü gereği gibi anlatır, insanları bu zulme karşı direnmeye yönelik yazılarınızı yazarsınız ve çekinmeden hakkı itiraf edersiniz, işte o zaman ümmetin vebalinden kurtulursunuz. Yoksa şanı yüce olan Allah’a yemin olsun ki, sorumluluğun büyüğü sizin olduğu halde, elinizdeki imkanı haktan yana kullanmadığınız takdirde, şehidlerin kanı ve yalan yanlışlarla yönlendirdiğiniz her müslümanın vebali yarın mahşerde zincirden bir halka olup boynunuza dolanacaktır. Bu yaptıklarınız sizi dünya esaretinden kurtarabilir, ama ahiret esaretinden asla kurtarmaz.

Ve siz devlet reisleri!... Asıl sorumlular sizlersiniz. Sizler Kur’an’a dönmediğiniz ve kur’an’ı anayasa kabul etmediğiniz müddetçe, zillet hep sizin olacak ve Allah gazabını artıracaktır. Sizler nasıl oluyorda korkusuzca bunca insanın vebalini taşıyabiliyorsunuz. Nasıl oluyorda üç kuruş kıymetsiz dünya metasına ebedi hayatınızı satıyorsunuz. Bilmiyormusunuz ki, sizlerde her insan gibi ölümlüsünüz. Kaldıramayacağınız yükü neden taşıyorsunuz. Sizler ey islam ülkelerinin başına çıban gibi bela olan yöneticiler, ya hak için orada kalın, mücadele edin yada onurluca biz başaramıyoruz deyin ve tahtınızdan inin. Sizler Hz. Peygamberin (s.a.v) adaletli reisliğini verdiği mücadeleyi ne çabuk unuttunuz. “ Bir elime güneşi, diğer elime ayı verseniz bu davadan dönmem” diyen bir peygamberin ümmeti olduğunu söyleyenler değilmisiniz? Yerde oturan, hasırda yatan, bir tabaktan yiyen, çoğu zaman sofrasında bir öğünün dışında kazanı kaynamayan peygamberin dışında kimleri kendinize örnek edindinizde bu denli şımardınız? Sizler duymadınızmı“Bir toplum kendisini değiştirmeden Allah o toplumu değiştirmez” Sizde kendinizi değiştirmediğiniz Peygamberi metodla hareket etmediğiniz müddetçe Allah zilleti hiç eksik etmeyecektir.

Heyhat Minezzillet!... Garip bir sessizlik ortada. Zifiri karanlık sarmış heryanı. Dava garip, biz garip, siz garipsiniz, Ey ardına bakmadan yürüyenler! Şu ölüm sessizliğini delecek çığlıklarımız yok. Bizi Anlayacak insanda çokça yok. Vay başimiza gelenlere!... Ölseydik, ölseydikte iman ettiğini söyleyen müslüman müsveddelerinin Şu garip sessizliğini görmeseydik. Ölseydikte kadınlarımızın, erkeklerimizin yerine cephede savaştıklarına şahitlik etmeseydik. Direnmek için yitirecek neyimiz kaldi. Namuzlarımızmı?... Ebu Gurayb’da kadınlarımıza yapılanları ne çabuk unuttunuz?... Onuda yitirmedikmi?... Hala neyi savunuyorsunuz? Hanımlarınızın namusunumu?... Bu bilinçsizlik sessizlik niye?... Hangi güç bizi inanmaktan alıkoyabilir. Davamızın önüne geçebilir. Erkeklerimizmi, çocuklarımızmı, planını kurduğumuz hülyalarımız mı, geride bırakmaktan korktuğumuz malımız, mülkümüz, servetimiz, şöhretimiz mi?...

Bilmiyor musunuz bize kazanç getirmeyecek şeylerle uğraşmanın mü’min için kayıp olacağını. “Yaşam ancak bir cihad’dır, başka birşey değildir.” Diyen Hz. Hüseyin’i ne çabuk unuttunuz.

Ağlayın bacılar, gözyaşlarınız sel olsun. Ağlayın acınacak halimize. Ağlayın dinin zaferi için mücadele eden bir avuç yiğidin azlığına. Ağlayın, haykırın uzun gecelerde secdeler üzerinde. Gözyaşlarınızı sadece Rabbimiz görsün, birde mü’minler. Ağlamayın zalimlerin, kafirlerin önünde. Başınız dik, omuzlarınız kalkık olsun. Korkmayın, Çınar gibi gözüken içi boş kovanlardan. Unutmayın onlar sadece sinektirler. Sinekler ise mide bulandırır.

Ey bu dinin asil dava kadınları!... Hz. Zeyneb gibi “ Wallahi ey Yezid bugün Zeyneb ağlamayacak, gözyaşlarını kin yumağı yapıp gönlünde hergün biraz daha büyütecek.”
Ey Zeyneb’in torunları sizlerde Kafirlerin önünde ağlamayın. Bizlere yaptıklarını unutmayın. Yiğitlerimizin akan pak kanlarına yemin olsun ki, siz takım elbiseli kravatlı teröristler, İslam ülkelerini terk etmediğiniz, işkence ve zulümlerinize devam ettiğiniz müddetçe, bizlerde kinimizi hergün içimizde büyüteceğiz. Kin yumağı yapıp gönlümüzde saklayacağız. Uzunluğu mağrib ile maşrik arası kadarda olsa bu iple sizleri birgün boğacağız. Hiçbirimiz Hz. Sümeyye’den daha faziletli değiliz. Canımız Rasulün canından, ehli beytinden, şehidlerimizden daha kıymetli değil.

Ey bu mukaddes dinin aziz kadınları!...Yemin edin bu davaya nefer olacak erkek çocuklar doğumaya, onları yetiştirmeye ve kurban kılmaya. Yemin edin Dünya için değil, davaya adanmamış acizler gibi yanınızda oturmaya yeminli eşlerinizle kavga etmeye.
Ey Hüseyinsiz çağın Zeynebleri! Yemin edin ölene kadar bu yoldan ayrılmamaya. İzzeti kuşanıp yiğitçe ölmeye. Unutmayın “Korkak adam hergün, yiğit ise bir defa ölür” Yemin edin Gazi Edilsultanow, İslam Cenibekow, Ali Osaew, Musaev Berk Hazh, Rustem Altemirol, Zaurbek Amriew ve yüzlerce şehidin intikamı alınmadan elinize kına yakmamaya, gözünüze sürme çekmemeye, bayramları gerçek bayram saymamaya yemin edin. Taki islam mağrib’den maşrike kadar özgürlüğe ulaşıncaya kadar ve insanlık bu utançtan kurtuluncaya kadar. Yemin edin yüreğim Çeçenistan, Yüreğim Afganistan, Yüreğim Filistin, Yüreğim ırak. Nerede bir mücahid vurulsa, wallahi bende ölürüm billahi bende ölürüm, andını ölene dek haykırmaya... Gariplere selam olsun. Zafer İslamın’dır. Allah’u ekber!...


Ayşe Şimşek
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
paylaşım için tşk ederim kardeşim

yazı çok manidar,bu konu hakkında Şehid Şeyh Enver el evlaki (ra) cihadı desteklemenin 44 yolu adlı makaleyi okumalarını tavsiye ederim.her ne kadar fiili olarak mücadele edilemiyorsa,geride kalan ailelere,yetimlere,onları sevip ve destek çıkma gibi daha bir çok şey yapabiliriz inş...
 
Üst Ana Sayfa Alt