SORU :
Kudame b. Maz'un Bahreyn'de iken içki içmiş ve içtiğine dair aleyhinde şahidlikte bulunulmuştu. Kendisine sorulunca da içtiğini itiraf etti. Ömer b. el-Hattab Ona: "Neden böyle yaptın?" diye sorunca,
Kudame şöyle karşılık verdi: "Çünkü Yüce Allah Kitab'ında: ''İman eden ve iyi işler yapanlara, hakkıyla sakınıp iman ettikleri ve iyi işler yaptıkları, sonra yine hakkıyla sakınıp iman ettikleri, sonra da hakkıyla sakınıp yaptıklarını ellerinden geldiğince güzel yaptıkları takdirde tattıklarından dolayı günah yoktur. Allah iyi ve güzel yapanları sever» (Maide 93) buyuruyor'' Ben de bunlardan biriyim ki ilk Muhacirlerdenim, Bedir ve Uhud savaşına katılanlardanım."
Ömer oradakilere: "Bu adama cevabını verin!" deyince herkes sustu.
Bana: "Buna cevab ver!" deyince şöyle dedim: "Yüce Allah bu ayeti daha (içki) haram kılınmadan önce içenler için bir mazeret olarak indirmiştir: «Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.» (Maide 90) ayetini de sonrakiler için bir huccet olarak indirmiştir."
Sonrasında Ömer bu konudaki cezayı yanındakilere sorunca Ali b. Ebi Talib: "içki içtiği zaman hezeyanda bulunur, hezeyanda bulunduğu zaman da iftira atar. Ona seksen değnek at!" dedi.
(Nesai, Kitabu'l Eşribe, Bab 2, Hadis no: 1527, 5156)
Sevr İbnu Zeyd el-Dîlî anlatıyor:
"Ömer (radıyallâhu anh), hamr için uygulanması gereken haddin miktarı hususunda (Ashabla) istişarede bulundu.
Ali (radıyallâhu anh): "Seksen sopa vurulmasını uygun görüyorum" dedi. Çünkü kişi, içince sarhoş olur, sarhoş olunca hezeyana düşer (saçmalar), hezeyana düştü mü iftira atar. (İftiranın cezası ise 80 sopadır).
Böylece Ömer (radıyallâhu anh) içki içenler için haddi 80 sopa takdir etti." (Muvatta, Eşribe, 2; Ebû Dâvûd, Hudûd, 37; Şevkânî, VII, 156-157)
Abdurrazzak'ın Musannef'inde, Peygamber'in (s.a.v.), içki içenlere 80 sopa vurduğu rivayet edilmiştir.
(Musannef, 13548.
İbn Uyeyne—Amr b. Ubeyd—Hasan silsilesiyle şu rivayete yer verile mistir:
"Ömer b. el-Hattâb, Mushaf'a, Rasûlullah'ın içki için 80 değnek vurduğunu yazmayı düşündü..." Bu sened munkatı'dır.)
İbn Abbas (r.anhuma): "Peygamber (s.a.v.) içki hakkında belli bir ceza koymamıştır." demiştir.
(Ebu Davud, 4476. Râvileri sikadır. Ancak İbn Cureyc'den an'ane yollu rivayet vardı)
Ali (r.anh) ise: "Peygamber (s.a.v.) içki cezası olarak kırk 40 sopa vurdu. Ebu Bekir de 40 vurdu. Ömer ise 80'e iblağ etti. Hepsi de sünnettir." der.
(Muslim, Hudud, 1702; Ebu Davud, Hudud, Bab 36, Hadis no: 4480, 4481)
Ali (r.anh): "Üzerine had uygulanıb da ölen kimse için asla diyet ödeyecek değilim. Ancak içki içen(in durumu) bundan mustesna. Çünkü Rasûlullah (s.a.v.) bu konuda bir hüküm koymadı. Uyguladığımız bu ceza bizzat bizim kendi görüşümüz." demiştir.
Ebu Davud'un lafzı böyledir.
Buhari ve Muslim'in lafzı ise: "Çünkü Rasûlullah (s.a.v.) öldü ve onu bir hükme bağlamadı." şeklindedir. (Ebu Davud, 4486, Buhari, 86/4; Muslim, 1707)
Deniliyor ki: Bu ifadeden maksat, Peygamber'in (s.a.v.) içki hakkında diğer hadlerde olduğu gibi artırılamaz-eksiltilemez bir ceza miktarı belirlemesine gitmediğini ifade olmalıdır. Yoksa nasıl olur, bizzat Ali (r.anh)'nin kendisi , Peygamberin (s.a.v.) içki için 40 (sopa) vurduğuna şahidlik etmiştir.
Ali (r.anh): "Bu bizzat bizim kendi görüşümüz" sözü ile içki cezasının 80 sopa ile takdir edilmesini kasdetmektedir. Zira Ömer (r.anh) ashabı toplamış ve onlarla istişare etmiş, onlar da seksen olarak belirlenmesini işaret etmişler, Ömer de öylece yürürlüğe koymuştur. Sonra Ali (r.anh) kendi hilâfeti döneminde 40 sopa olarak uygulamış ve: "Bu bana göre daha iyi." demiştir.
Hadisler üzerinde dikkatlice düşünen kimse görür ki, içki cezasında 40 sopa vurulması haddir. Ziyade edilen diğer 40 sopa ise üzerinde ashabın ittifak ettikleri tavır nevindendir. Öldürme cezası ise ya mensuhtur ya da devlet başkanının görüşüne bırakılmış maslahat gereği bir tasarruftur. Devlet başkanı insanların içki cezasını önemsemeyerek içkiye düşkünlük gösterdiklerini görür ve diğerlerinin ibret almaları ve içkiden vazgeçmeleri için birini öldürmeyi uygun görürse, böyle bir yetkisi mevcuddur. Nitekim Ömer (r.anh), içki yüzünden başı kazıtma ve sürgün gibi cezalar da uygulamıştır. Bu devlet başkanlığı tasarrufları ile ilgili hükümlerden biri olmaktadır. Tevfik Allah'tandır.
(Îbnu'l-Kayyim, Tehzîbu's-Sunen'de (6/238) şöyle demektedir:
"Deliller şunu ortaya koymaktadır ki, öldürülmesi emri kesinkes olmayıb, maslahat gereği ta'zir nevindendir. İnsanlar içki içmeyi çoğaltırlar ve hadle de içkiden kaçınmazlarsa, bu durumda devlet başkanı öldürmeyi uygun görüyorsa bunu yapabilir. Bu yüzdendir ki, Ömer (r.anh) içki suçundan dolayı kâh sürgün cezası vermiş, kâh başı tıraş etmiş, bazan da seksen dağnek vurmuştur. Peygamber (s.a.v.) ve Ebu Bekir, 40'ar sopa vurmuşlardı. Bütün bunlar, dördüncü seferinde öldürmenin had olmadığını, maslahat gereği tâzir olduğunu göstermektedir."
(İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 5/161-164)
Şarap içen kimseye Rasulullah (s.a.v.) döneminde sayı ve keyfiyet bakımından farklı celde cezalarının ve ilâve cezaların uygulanmıştır. (Buhârî, “Hudûd”, 4; Ebû Dâvûd, “Hudûd”. 35-36; Şevkânî, VII, 156-157)
Ebû Bekir (r.anh)’in şarap içene 40, Ömer (r.anh)’in ise sahabe ile yaptığı istişare sonunda 80 sopa vurdurmuştur. (Ebû Dâvûd, “Hudûd”, 37; Şevkânî, VII, 156-157)
Hanefî, Mâliki ve Hanbelî fakihlerine göre şarap içene (sarhoşa) uygulanacak 80 celdenin tamamı had,
Şâfiîler’e, Zâhirîler’e ve Zeydîler’e göre ise ilk 40 celde had, ikincisi ta’zîr grubunda yer alır.
İçki Kötülüklerin Anasıdır
Osman (r.anh)'ın şöyle dediğini işittim: Bütün pisliklerin anası olan içkiden uzak durun! Sizden önceki toplumların birinde kendini ibadete veren bir adam vardı.
Fahişelik yapan kadının biri, Onu kafasına koyunca cariyesini adama gönderdi: "Seni şâhidlik için istiyoruz" diyerek yanına çağırdı.
Adam da cariyenin peşine takılıp kadının yanına gitti. Girdikleri her kapıyı cariye kilitliyordu. Bu şekilde güzel olan ve yanında bir köle ile kap içinde içki bulunan kadının yanına vardı.
Kadın Onu görünce: "Vallahi Seni şâhidlik için çağırmış değilim. Ya benimle birlikte olursun, ya bu içkiden içersin ya da şu köleyi öldürürsün!" dedi.
Adam da: "O zaman bana içki ver!" karşılığını verdi.
Kadın Ona bir kase içki içirince adam: "Bir tane daha ver!" dedi.
Fazla bir zaman geçmeden sarhoş olup kadınla ilişkiye girdi, ardından da köleyi öldürdü. Bunun içindir ki içkiden uzak durun! Vallahi içki alışkanlığı ile iman bir arada bulunamaz. Mutlaka biri diğerini yerinden eder.
(Nesai, Kitabu'l Eşribe, Bab 45, Hadis no: 1516, 5156)
Ali (r.anh), İçki içenin haddini kıyas ile 40 sopadan 80 sopaya çıkarırken aldığı delili ve bahsi geçen vakıa nasıl gelişmiştir?
أخبرنا محمد بن عبد الله بن عبد الرحيم قال ثنا سعيد بن أبي مريم قال ثنا يحيى بن فليح بن سليمان قال حدثني ثور بن زيد الديلي عن عكرمة عن بن عباس أن قدامة بن مظعون شرب الخمر بالبحرين فشهد عليه ثم سئل فأقر أنه شربه فقال له عمر بن الخطاب ما حملك على ذلك فقال لأن الله يقول { ليس على الذين آمنوا وعملوا الصالحات جناح فيما طعموا إذا ما اتقوا وآمنوا وعملوا الصالحات } وأنا منهم أي من المهاجرين الأولين ومن أهل بدر وأهل أحد فقال للقوم أجيبوا الرجل فسكتوا فقال لابن عباس أجب فقال إنما أنزلها عذرا لمن شربها من الماضين قبل أن تحرم وأنزل إنما الخمر والميسر والأنصاب والأزلام رجس من عمل الشيطان حجة على الباقين ثم سأل من عنده عن الحد فيها فقال يحيى بن أبي طالب إنه إذا شرب هذى وإذا هذى افترى فاجلدوه ثمانين
İbn Abbas der ki: Kudame b. Maz'un Bahreyn'de iken içki içmiş ve içtiğine dair aleyhinde şahidlikte bulunulmuştu. Kendisine sorulunca da içtiğini itiraf etti. Ömer b. el-Hattab Ona: "Neden böyle yaptın?" diye sorunca,
Kudame şöyle karşılık verdi: "Çünkü Yüce Allah Kitab'ında: ''İman eden ve iyi işler yapanlara, hakkıyla sakınıp iman ettikleri ve iyi işler yaptıkları, sonra yine hakkıyla sakınıp iman ettikleri, sonra da hakkıyla sakınıp yaptıklarını ellerinden geldiğince güzel yaptıkları takdirde tattıklarından dolayı günah yoktur. Allah iyi ve güzel yapanları sever» (Maide 93) buyuruyor'' Ben de bunlardan biriyim ki ilk Muhacirlerdenim, Bedir ve Uhud savaşına katılanlardanım."
Ömer oradakilere: "Bu adama cevabını verin!" deyince herkes sustu.
Bana: "Buna cevab ver!" deyince şöyle dedim: "Yüce Allah bu ayeti daha (içki) haram kılınmadan önce içenler için bir mazeret olarak indirmiştir: «Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.» (Maide 90) ayetini de sonrakiler için bir huccet olarak indirmiştir."
Sonrasında Ömer bu konudaki cezayı yanındakilere sorunca Ali b. Ebi Talib: "içki içtiği zaman hezeyanda bulunur, hezeyanda bulunduğu zaman da iftira atar. Ona seksen değnek at!" dedi.
(Nesai, Kitabu'l Eşribe, Bab 2, Hadis no: 1527, 5156)
Sevr İbnu Zeyd el-Dîlî anlatıyor:
"Ömer (radıyallâhu anh), hamr için uygulanması gereken haddin miktarı hususunda (Ashabla) istişarede bulundu.
Ali (radıyallâhu anh): "Seksen sopa vurulmasını uygun görüyorum" dedi. Çünkü kişi, içince sarhoş olur, sarhoş olunca hezeyana düşer (saçmalar), hezeyana düştü mü iftira atar. (İftiranın cezası ise 80 sopadır).
Böylece Ömer (radıyallâhu anh) içki içenler için haddi 80 sopa takdir etti." (Muvatta, Eşribe, 2; Ebû Dâvûd, Hudûd, 37; Şevkânî, VII, 156-157)
Abdurrazzak'ın Musannef'inde, Peygamber'in (s.a.v.), içki içenlere 80 sopa vurduğu rivayet edilmiştir.
(Musannef, 13548.
İbn Uyeyne—Amr b. Ubeyd—Hasan silsilesiyle şu rivayete yer verile mistir:
"Ömer b. el-Hattâb, Mushaf'a, Rasûlullah'ın içki için 80 değnek vurduğunu yazmayı düşündü..." Bu sened munkatı'dır.)
İbn Abbas (r.anhuma): "Peygamber (s.a.v.) içki hakkında belli bir ceza koymamıştır." demiştir.
(Ebu Davud, 4476. Râvileri sikadır. Ancak İbn Cureyc'den an'ane yollu rivayet vardı)
Ali (r.anh) ise: "Peygamber (s.a.v.) içki cezası olarak kırk 40 sopa vurdu. Ebu Bekir de 40 vurdu. Ömer ise 80'e iblağ etti. Hepsi de sünnettir." der.
(Muslim, Hudud, 1702; Ebu Davud, Hudud, Bab 36, Hadis no: 4480, 4481)
Ali (r.anh): "Üzerine had uygulanıb da ölen kimse için asla diyet ödeyecek değilim. Ancak içki içen(in durumu) bundan mustesna. Çünkü Rasûlullah (s.a.v.) bu konuda bir hüküm koymadı. Uyguladığımız bu ceza bizzat bizim kendi görüşümüz." demiştir.
Ebu Davud'un lafzı böyledir.
Buhari ve Muslim'in lafzı ise: "Çünkü Rasûlullah (s.a.v.) öldü ve onu bir hükme bağlamadı." şeklindedir. (Ebu Davud, 4486, Buhari, 86/4; Muslim, 1707)
Deniliyor ki: Bu ifadeden maksat, Peygamber'in (s.a.v.) içki hakkında diğer hadlerde olduğu gibi artırılamaz-eksiltilemez bir ceza miktarı belirlemesine gitmediğini ifade olmalıdır. Yoksa nasıl olur, bizzat Ali (r.anh)'nin kendisi , Peygamberin (s.a.v.) içki için 40 (sopa) vurduğuna şahidlik etmiştir.
Ali (r.anh): "Bu bizzat bizim kendi görüşümüz" sözü ile içki cezasının 80 sopa ile takdir edilmesini kasdetmektedir. Zira Ömer (r.anh) ashabı toplamış ve onlarla istişare etmiş, onlar da seksen olarak belirlenmesini işaret etmişler, Ömer de öylece yürürlüğe koymuştur. Sonra Ali (r.anh) kendi hilâfeti döneminde 40 sopa olarak uygulamış ve: "Bu bana göre daha iyi." demiştir.
Hadisler üzerinde dikkatlice düşünen kimse görür ki, içki cezasında 40 sopa vurulması haddir. Ziyade edilen diğer 40 sopa ise üzerinde ashabın ittifak ettikleri tavır nevindendir. Öldürme cezası ise ya mensuhtur ya da devlet başkanının görüşüne bırakılmış maslahat gereği bir tasarruftur. Devlet başkanı insanların içki cezasını önemsemeyerek içkiye düşkünlük gösterdiklerini görür ve diğerlerinin ibret almaları ve içkiden vazgeçmeleri için birini öldürmeyi uygun görürse, böyle bir yetkisi mevcuddur. Nitekim Ömer (r.anh), içki yüzünden başı kazıtma ve sürgün gibi cezalar da uygulamıştır. Bu devlet başkanlığı tasarrufları ile ilgili hükümlerden biri olmaktadır. Tevfik Allah'tandır.
(Îbnu'l-Kayyim, Tehzîbu's-Sunen'de (6/238) şöyle demektedir:
"Deliller şunu ortaya koymaktadır ki, öldürülmesi emri kesinkes olmayıb, maslahat gereği ta'zir nevindendir. İnsanlar içki içmeyi çoğaltırlar ve hadle de içkiden kaçınmazlarsa, bu durumda devlet başkanı öldürmeyi uygun görüyorsa bunu yapabilir. Bu yüzdendir ki, Ömer (r.anh) içki suçundan dolayı kâh sürgün cezası vermiş, kâh başı tıraş etmiş, bazan da seksen dağnek vurmuştur. Peygamber (s.a.v.) ve Ebu Bekir, 40'ar sopa vurmuşlardı. Bütün bunlar, dördüncü seferinde öldürmenin had olmadığını, maslahat gereği tâzir olduğunu göstermektedir."
(İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 5/161-164)
Şarap içen kimseye Rasulullah (s.a.v.) döneminde sayı ve keyfiyet bakımından farklı celde cezalarının ve ilâve cezaların uygulanmıştır. (Buhârî, “Hudûd”, 4; Ebû Dâvûd, “Hudûd”. 35-36; Şevkânî, VII, 156-157)
Ebû Bekir (r.anh)’in şarap içene 40, Ömer (r.anh)’in ise sahabe ile yaptığı istişare sonunda 80 sopa vurdurmuştur. (Ebû Dâvûd, “Hudûd”, 37; Şevkânî, VII, 156-157)
Hanefî, Mâliki ve Hanbelî fakihlerine göre şarap içene (sarhoşa) uygulanacak 80 celdenin tamamı had,
Şâfiîler’e, Zâhirîler’e ve Zeydîler’e göre ise ilk 40 celde had, ikincisi ta’zîr grubunda yer alır.
İçki Kötülüklerin Anasıdır
أخبرنا سويد بن نصر قال أنبأنا عبد الله عن معمر عن الزهري عن أبي بكر بن عبد الرحمن بن الحارث عن أبيه قال سمعت عثمان رضى الله تعالى عنه يقول اجتنبوا الخمر فإنها أم الخبائث أنه كان رجل ممن خلا قبلكم يتعبد فعلقته امرأة غوية فأرسلت إليه جاريتها فقالت له أنا أدعوك للشهادة فانطلق مع جاريتها فطفقت كلما دخل بابا أغلقته دونه حتى أفضى إلى امرأة وضيئة عندها غلام وباطية خمر فقالت إني والله ما دعوتك للشهادة ولكن دعوتك لتقع علي أو تشرب من هذه الخمرة كأسا أو تقتل هذا الغلام قال فاسقيني من هذا الخمر كأسا فسقته كأسا فقال زيدوني فلم يرم حتى وقع عليها وقتل النفس فاجتنبوا الخمر فإنها والله لا يجتمع الإيمان وادمان الخمر إلا أوشك أن يخرج أحدهما صاحبه
Abdurrahman b. el-Haris der ki: Osman (r.anh)'ın şöyle dediğini işittim: Bütün pisliklerin anası olan içkiden uzak durun! Sizden önceki toplumların birinde kendini ibadete veren bir adam vardı.
Fahişelik yapan kadının biri, Onu kafasına koyunca cariyesini adama gönderdi: "Seni şâhidlik için istiyoruz" diyerek yanına çağırdı.
Adam da cariyenin peşine takılıp kadının yanına gitti. Girdikleri her kapıyı cariye kilitliyordu. Bu şekilde güzel olan ve yanında bir köle ile kap içinde içki bulunan kadının yanına vardı.
Kadın Onu görünce: "Vallahi Seni şâhidlik için çağırmış değilim. Ya benimle birlikte olursun, ya bu içkiden içersin ya da şu köleyi öldürürsün!" dedi.
Adam da: "O zaman bana içki ver!" karşılığını verdi.
Kadın Ona bir kase içki içirince adam: "Bir tane daha ver!" dedi.
Fazla bir zaman geçmeden sarhoş olup kadınla ilişkiye girdi, ardından da köleyi öldürdü. Bunun içindir ki içkiden uzak durun! Vallahi içki alışkanlığı ile iman bir arada bulunamaz. Mutlaka biri diğerini yerinden eder.
(Nesai, Kitabu'l Eşribe, Bab 45, Hadis no: 1516, 5156)