Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haber Hz. Muhammed'e Hakaret Edenler Nasıl Cezalandırıldı....

Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hindistan El-Kaidesi genel emiri olarak bilinen geçtiğimiz günlerde Amerikan insansız hava araçları tarafından hedef alınan Mevlana Asım Ömer, Bengladeşteki hadiselerle başlayıp Fransadaki Çarli Hebdo dergisine düzenlenen saldırılarla ilgili müslüman ümmeti bilgilendiren bir açıklama yayınladı.

hz--muhammed-e-hakaret-edenler-nasil-cezalandirildi----.png


+A

Hindistan El-Kaidesi genel emiri olarak bilinen geçtiğimiz günlerde Amerikan insansız hava araçları tarafından hedef alınan Mevlana Asım Ömer, Bengladeşteki hadiselerle başlayıp Fransadaki Çarli Hebdo dergisine düzenlenen saldırılarla ilgili müslüman ümmeti bilgilendiren bir açıklama yayınladı.

El-Kaide resmi yayın kuruluşu olan Sahab medya tarafından yayınlanan ses kaydında, Mevlana Asım Ömer, müslümanları Peygamber efendimizi müdafa etmek için öne çıkmaya davet ediyor.

Söz konusu videoyu, siz kıymetli takipçilerimizle paylaştığımız için sevinçliyiz...

İşte Beyanatın Tamamı ;

Mevlana Asım Ömer - Rasulullah'a (sav) Hakaret Edenler Hakkında - Etraflarındaki Tozlar Hiç Dinmeyecek

Allah'a hamd eder. Kendisinden başka bir Nebi gelmeyecek olan efendimiz Muhammed'e (as.) salat ve selam ederim.
Bundan sonra ;

Recm edilen şeytandan Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...

"Ne Medine halkının ne de etrafındaki bedevilerin Resulullah'tan geride kalmaları ve kendilerini tercih edip ondan yüz çevirmeleri yakışmaz...Çünkü onların Allah yolunda çektikleri hiçbir susuzluk, hiçbir açlık ve kafirleri öfkelendirecek bir yere ayak basmaları ve düşman karşısında elde ettikleri hiçbir başarı yoktur ki, karşılığında kendilerine güzel bir amel yazılmış olmasın. Çünkü Allah iyilerin mükafatını zayi etmez." (Tevbe Suresi / 120)

Şeriat'ın düşmanı müşrikler, Uhud günü dört bir yandan Allah'ın Rasul'unu sıkıştırdıkları zaman, Rasulullah (sav) şöyle nida etti: "Bugün kim nefsini (cennet karşılığında) satmak ister?"

Ziyad bin Seken ve 5 diğer sahabe öne çıktılar. Çünkü vakit, Rasulullah'ın izzetini müdafa etmek için birilerinin kurban olarak öne çıkmasının vaktiydi.

Vakit, ellerindeki herşeyi feda etmelerine karşılık, Rasulullah'ı (sav) ve cenneti kazanmanın vaktiydi. Önce biri sonra diğeri, ardı ardına Nebi'nin sancağını sevenler, o sancak uğruna canlarını feda ettiler.

Sahabeler şehid olduktan sonra, Ziyad bin Seken, Rasulullah'ı (sav) müdafa eden son sahabe olarak savaşıyordu. Yaralı olmasına rağmen bedenini dik tutuyor ve Rasulullah'ı (sav) savunmak için çarpışıyordu.

Sonunda yaraları yüzünden yere yıkıldı. Rasulullah (sav) sahabelerine Ziyad'ı kendisine getirmelerini söyledi. Ziyad getirildi ve O son nefesini, yanaklarını Rasulullah'ın (sav) dizleri üzerine yaslanmış şekilde verdi.

Uhud'a ait bir diğer hikaye ise Ümmü Amare'nin (r.a.) hikayesidir. O dört bir yandan Rasulullah'ı (sav) koruyordu. O, bedenini, Rasulullah'a (sav) gelebilecek her türlü tehlikeye karşı siper yapmıştı.

O, tıpkı bir aslan misali, Rasulullah'ın (sav) çevresindeki koruma halkasına sızmaya çalışan müşriklere karşı çarpışıyordu. Hazreti Ali (r.a.) da Rasulullah'ın önünde çarpışıyordu. Vücudunda 70 e yakın yara vardı.

Rasulullah (sav) geldi ve onun yaralarına dokundu. Bu dokunuşla Hz. Ali'nin vücudundaki tüm yaralar şifa buldu ki bedeninde hiç bir yara izi kalmadı. Bunun ardından bir de Ebu Ducane'nin (r.a.) durumunu hayal edin!

O kendi bedenini Rasulullah'ın bedeninin önünde bir kalkan yapmıştı. O'nun (sav) vücüduna hiç bir ok isabet etmesin, O'nun mübarek bedeni hiç bir yaraya maruz kalmasın diye, kendi bedenini o oklara karşı siper etti!

İşte o aynı Uhud Savaşında, Şeytan da Rasulullah'ın şehid olduğu yalanını bizzat yaymaya başladı. Öyle ki bu haber ta Medine'ye kadar ulaştı. Medine'de bulunan sahabe hanımlarından birisine, babasının şehadet haberi getirildi. Hanım sahabe ; "Peki ya Allah'ın Rasulu (sav) ne oldu?" diye sordu. Bu defa da ona erkek kardeşinin şehid olduğunu söylediler.

Ama kadın sahabe tekrar sordu: "Peki ya efendimize (sav) ne oldu?" Bu defa da ona kocasının şehadet haberini verdiler. Kadın sahabe bir kez daha: "Peki ya Rasulullah?" diye sordu! Bu defa ona; "Allah'ın Rasulu (sav) iyi" dendi. Kadın sahabe O'nu gözleriyle görmek istedi. Rasulullah'ı gördüğünde ise; "Seni sağ salim gördükten sonra hiç bir musibetin önemi yoktur Ey Allah'ın Rasulu" dedi.
Çok şükür ki Allah c.c., bu ümmetin içinden kendisini Rasulullah'a (sav) adayan nice kişiler çıkarmıştır. Onlar, Rasulullah'ın (sav) izzeti için kendi canlarını hiç çekinmeden feda ettiler.

Onlar ki Fransa, Danimarka ve Pakistan'dan sonra, şimdi de Bengladeş'teki kafirlere yaptıklarıyla onlara büyük bir ders verdiler. Rasulullah'ın (sav) düşmanlarına karşı yapılan suikastler, nice müminin kalbine ferahlık verdi.

(Şeyh Nasır Bin Ali Al-Ansi)

Mübarek Paris gazvesine gelirsek... Bizler Arap Yarımadası El-Kaidesi olarak, Rasulullah'a (sav) karşı yapılan hakaretlerin bir intikamı olması hasebiyle, yapılan bu operasyonun sorumluluğunu üstlendiğimizi bildiriyoruz.

Ümmetimize beyan ederiz ki, hedefi seçen, planı yapan, operasyonu finanse eden ve kıyadeyi oluşturan, cemaatimizin lider heyetidir. Bunu Allah'ın emri ve Rasulullah'ın (sav) sünnetine uygun bir şekilde gerçekleştirdik.

Allah'a hamd olsun ki, El-Kaide mücahidleri, bu zamana kadar Rasulullah'a hakaret eden nice kafirleri ve Şeriat düşmanlarını suikastlerle öldürdüler.

Bu suikastler Karaçi'de Shakeel Avj ve Aneeqa Naz ile başladı. Bunlardan önce de Bengladeş'de Rajib Haider suikastle öldürüldü.
Rajshahi Üniversitesinin Ateist profesörü ve bir ABD vatandaşı olan Avijit Roy'da bir kasap bıçağı ile öldürüldü. Bundan sonra da kafirlerle onların sözcülüğünü yapan o teknolojik medya kurumları anladılar ki; "Bir müslüman silahsız bile olsa bir asker gibi savaşabilir."

Şükürler olsun ki, bu tip suikastler, bizzat emirimiz Eymen Ez-Zevahiri tarafından cemaatin tüm farklı kollarına verilen bir emirle yürütülen büyük bir operasyonun parçalarıdır.

Bu operasyon ise, Şeyhimiz Usame bin Ladin'in başlattığı bir sürecin devamıdır. Bu yüzden de Bangladeşli kardeşimiz Süleyman'da (Ashiqur Rahman Ashiq) Rasulullah'ın (sav) getirdiği şeriatı korumak için canını feda etmiştir

Süleyman kardeş, Horasan'da, Paris'teki saldırıdan sonra birbirleriyle dayanışmak için bir araya gelen güçler tarafından inşallah şehid edildi.

Onlar ki kalpleri kör olanlardır. Onlar küfür üzerinde ittifak etmişlerdir. Çarli Hebdo saldırısının intikamını Veziristan'da almaya çalışıyorlar. Öyleyse hem Paris hem de Veziristan'da verilen savaş, bizim için aynı savaştır.

Saldırı ha drone'lardan bomba olarak gelmiş, Ha Çarli Hebdo'nun kalemlerinden hakaret olarak gelmiş! Bu, BM'nin IMF'yi bir araç olarak kullanıp müslüman topraklarını sömürdüğü son derece genel bir savaştır.

Kerry-Lugar-Bill (ABD ve Pakistan ortaklı insani yardım projesi) yardımı ile, hükümetin desteklediği müftülerin zehirli kalemleriyle sürdürükleri bir savaş... Nirender Modi gibi müftülerin zehirli dilleriyle sürdürdükleri bir savaş...

Müslümanları canlı canlı yakanlarla verdiğimiz savaş... Bunların hepsi tek bir savaştır. Bu savaşın tetiği, uluslararası finans kuruluşları ve yahudi bankerler tarafından çekilmiştir.

Ey Ümmeti Muhammed! Bugün dünyadaki kafirler, bir kez daha Rasulullah'ın (sav) izzetine hakaret ederek size meydan okuyorlar. Avrupalı ve ABD'li yahudiler bir kez daha dillerine Rasulullah'ı (sav) dolamış durumdalar.

Bu yayınlara ve dergilere müsade edenler, dolaylı ya da direk yollardan Rasulullah'a yapılan bu hakaretlere karşı mesuliyet sahibidirler. Ey sen! Rasulullah'ı (sav) sevdiğini iddia eden kişi !

Şayet selim bir kalp ile dinleyecek olursan, bu feryadın taa Uhud dağlarından bu yana yankılandığını işitebilirsin. "Bugün kim nefsini (cennet karşılığında) satmak ister?"

Öyleyse aranızdan kimler kendi hayatlarını Rasulullah'ın (sav) hayatı için feda edecek ? Hani nerede evlatlarını cihada gönderip onların hayatlarını Rasulullah'ın (sav) hayatı için feda edecek olan anneler ?

Hani nerede erkek kardeşlerine Amerika ve Fransa kafirlerinden Rasulullah'ın (sav) intikamını alması, ve efendimizin onurunu müdafa etmek için istişhad ameliyesi yapması için nasihat eden bacılarımız?

Nerede bu kafirleri, ellerindeki bir bıçak ya da kazma ile bile olsa öldürecek olan yiğitler? Nerede kıyamet günü adını Rasulullah (sav) uğruna hayatını verenlerin yanına yazdıracak olanlar ?

Rasulullah'a (sav) olan sevgileri yüzünden,
Feda ettiler canlarını O'nun uğruna çekinmeden.

Kevser havuzunda eğlendiler,
Firdevs Cennetlerine davet edildiler...

Kalpleri doldu huzurla,
Dediler "Öldürüldük biz O'nun (sav) yolunda.".

Ahiretin ödüllerine işte ulaştılar,
Bu yolda kanlarını veren büyük kahramanlar...

Kalplerini kafir oklarının deldiği o yiğitler,
Şimdi serin ırmaklar gören gözlere sahipler...

Onlar ki istedikleri yakınlığı elde ettiler,
Bize kavuştukları nimetleri gösterdiler...

Davamızın sonu Allah'a hamd etmektir.

Murad Gündoğan / @mur_gundogan tarafından islahhaber.net için tercüme edilip hazırlanmıştır.


Kaynak : İslah Haber
 
Üst Ana Sayfa Alt