Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü İbn Qeyyim Әl Cevziyyә'nin Dalalet Fırkaları Hakkındaki Görüşlerini Nasıl Anlayalım?

Faxrud-Din Azәri Çevrimdışı

Faxrud-Din Azәri

« صديقك من صَدَقَك لا من صدَّقك »
İslam-TR Üyesi
Әssәlamu Aleykum
Hәnbәli alimlәrindәn İbn Qeyyim Әl Cevziyyә'nin bu görüşünü necә anlayaq?

فأما أهلُ البدَعِ الموافقون لأهلِ الإسلام ، ولكنَّهم مخالفون في بعضِ الأصول - كالرافضةِ والقدريّةِ والجهميّةِ وغلاةِ المرجئة ونحوهم فهؤلاء أقسام

أحدُها: الجاهل المقلّد الذي لا بصيرةَ له ، فهذا لا يكفَّر ولا يفسَّق ، ولا تُرَد شهادته ، إذا لم يكن قادراً على تعلُّم الهدى ، وحكْمُه حكمُ المستضعفِين مِن الرجال والنساء والولدان الذين لا يستطِيعون حيلةً ولا يهتدون سبيلا، فأولئك عسى الله أن يعفو عنهم، وكان الله عفوا غفوراً

القسم الثاني: المتمكّن مِن السؤال وطلبِ الهداية ، ومعرفةِ الحق ، ولكن يترُك ذلك اشتغالاً بدنياه ورياسته ، ولذَّته ومعاشِه وغير ذلك ، فهذا مُفرطِ مُستحقٌّ للوَعيد ، آثِم بتركِ ما وجَب عليه مِن تقوى الله بحسبِ استطاعته ، فهذا حكْمُه حكمُ أمثالِه مِن تاركي بعض الواجبات ، فإن غلَب ما فيه مِن البدعة والهوى على ما فيه من السنة والهدى : رُدَّت شهادته ، وإن غلَب ما فيه مِن السنة والهدى : قُبِلت شهادتُه

القسم الثالث: أن يسْأل ويطلب ، ويتبيَّن له الهدى ، ويترُكه تقليداً وتعصُّبا ، أو بغْضاً أو معاداةً لأصحابه ، فهذا أقلُّ درجاته : أن يكون فاسقاً ، وتكفيرُه محلُّ اجتهادٍ وتفصيلٍ ، فإن كان مُعلِنا داعيةً : ردت شهادته وفتاويه وأحكامه ، مع القدرة على ذلك ، ولم تُقبَل له شهادةٌ ، ولا فتوى ولا حكم ، إلا عندَ الضرورة ، كحال غلبةِ هؤلاء واستيلائهم ، وكون القضاةِ والمفْتين والشهودِ مِنْهم ، ففي رَدّ شهادِتهم وأحكامِهم إذ ذاك فسادٌ كثيرٌ ، ولا يُمكِن ذلك ، فتُقبَل للضرورةِ
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykumu's selam we rahmetullahi we berakatuh;

Şeyh İbn Kayyım'in (rahimehullah)'ın bu görüşü aynı zamanda ehl-i sunnetin bu fâsık / dalâlet fırkaları hakkındaki görüşleridir. Yani bu fırkalar için tekfirlerine engel mânilere itibar edilir. Bu sebeble toptan, topyekun muayyen olarak tekfire gidilmez.



فأما أهلُ البدَعِ الموافقون لأهلِ الإسلام ، ولكنَّهم مخالفون في بعضِ الأصول - كالرافضةِ والقدريّةِ والجهميّةِ وغلاةِ المرجئة ونحوهم فهؤلاء أقسام
أحدُها: الجاهل المقلّد الذي لا بصيرةَ له ، فهذا لا يكفَّر ولا يفسَّق ، ولا تُرَد شهادته ، إذا لم يكن قادراً على تعلُّم الهدى ، وحكْمُه حكمُ المستضعفِين مِن الرجال والنساء والولدان الذين لا يستطِيعون حيلةً ولا يهتدون سبيلا، فأولئك عسى الله أن يعفو عنهم، وكان الله عفوا غفوراً
القسم الثاني: المتمكّن مِن السؤال وطلبِ الهداية ، ومعرفةِ الحق ، ولكن يترُك ذلك اشتغالاً بدنياه ورياسته ، ولذَّته ومعاشِه وغير ذلك ، فهذا مُفرطِ مُستحقٌّ للوَعيد ، آثِم بتركِ ما وجَب عليه مِن تقوى الله بحسبِ استطاعته ، فهذا حكْمُه حكمُ أمثالِه مِن تاركي بعض الواجبات ، فإن غلَب ما فيه مِن البدعة والهوى على ما فيه من السنة والهدى : رُدَّت شهادته ، وإن غلَب ما فيه مِن السنة والهدى : قُبِلت شهادتُه
القسم الثالث: أن يسْأل ويطلب ، ويتبيَّن له الهدى ، ويترُكه تقليداً وتعصُّبا ، أو بغْضاً أو معاداةً لأصحابه ، فهذا أقلُّ درجاته : أن يكون فاسقاً ، وتكفيرُه محلُّ اجتهادٍ وتفصيلٍ ، فإن كان مُعلِنا داعيةً : ردت شهادته وفتاويه وأحكامه ، مع القدرة على ذلك ، ولم تُقبَل له شهادةٌ ، ولا فتوى ولا حكم ، إلا عندَ الضرورة ، كحال غلبةِ هؤلاء واستيلائهم ، وكون القضاةِ والمفْتين والشهودِ مِنْهم ، ففي رَدّ شهادِتهم وأحكامِهم إذ ذاك فسادٌ كثيرٌ ، ولا يُمكِن ذلك ، فتُقبَل للضرورةِ

“İslam'a muvvaffık olmasına rağmen bazı ana meselelerde muhalif olan, Rafızi, Kaderiyye, Gulat-ı Murcie ve benzerlerine gelince, bunlar birkaç çeşittir:

1- Basiretsiz, câhil mukallid:
Böyleleri ne tekfir edilir, ne fâsık sayılır, ne de şehadetleri red edilir.
Hakkı öğrenmeye kadir olmadığı zaman böylelerinin hükmü, ayette zikredilen hükümleri bilmeyen kişi, kadın ve çocukların hükmü ile aynıdır. Allah’ın bunları bağışlayacağı umulur. Allah afv eden ve çok bağışlayandır.


2- İmkanı olmasına rağmen; kendi kusuru - ihmal ve dünyevi sebeblerden dolayı hakkı araştırmayan:
Bu kişiler azâba mustehakdır. Kendisine vâcib olanı yerine getiren, gücü nisbetinde Allah’dan korkan, fakat bazı meselelerde terk eden, bundan dolayı günahkardır.
Böylelerinin hükmü, diğer bazı vâcibleri terk edenlerin hükmü gibidir. Eğer bid’atı, sünnetinden fazla ise şahidliği kabul edilmez. Aksi halde şahidliğine itibar edilir.


3- Hakkı araştırıp bulmaya çalışan, fakat taklid ve tâassub sebebiyle, yahud da hak ehline düşman olup sevmediğinden terk edenler:
Bu sınıfa giren kimseler en iyimser düşünceyle fâsık kabul edilirler. Bu kişilerin tekfir durumlarında ise içtihad ve tafsilata gidilir.
Bid’atını aşikâre işliyen bu kişiler; davet edirse şahidliği, fetvaları ve hükümleri reddedilirler. Bunlara güç yetirilebilirse, şahidliği, fetvası ve hükümleri reddedilirler. Bu bid’atçılar bulundukları toplumda güç sahibi olarak çeşitli makam ve mevkileri işgal ettiğinden kâdılar, muftiler ve şahidler onlardan ise; bunların şahidliklerinin ve hükümlerinin reddedilmesi sebebiyle büyük fesadlar doğar. Bu mümkün değilse mecburen kabul edilir.”
(Ebu Abdullah Şemseddin Muhammed İbn Kayyim El-Cevziyye, et-Turuku’l- Hukmiyye fi’s-Siyâseti’ş- Şer'iyye, sf: 147)

(
شمس الدين أبي عبد الله محمد بن أبي بكر الزرعي الدمشقي , الطرق الحكمية في السياسة الشرعية )


İlgili Konu:

Şiiler Kafir midir?
https://www.islam-tr.org/konu/siiler-kafir-midir.21823/
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Faxrud-Din Azәri Çevrimdışı

Faxrud-Din Azәri

« صديقك من صَدَقَك لا من صدَّقك »
İslam-TR Üyesi
Abdulmuizz Fida! Diqqәtlә oxusan nә demәk istәdiyimi inşәAllah anlayacaqsan.
İbn Qeyyim'in görüşü ilә bağlı verdiyin cavabda belә yazmısan:

"... Yani bu fırkalar için tekfirlerine engel mânilere itibar edilir. Bu sebeble toptan, topyekun muayyen olarak tekfire gidilmez."

Rafizilәrin kәsdiyinin yeyilib yeyilmәyәcәyi haqqında isә belә yazmısız vә ya nәql etmisiz:

"Onların kestiklerinin haram kılınmasının sebebine gelince;
Alimlerimiz Rafizilerin gerek gurup olarak gerekse muayyen olarak tekfir edildiklerini söylemişlerdir."
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Şia topyekün tekfir edilmiyor. Şia'nın bazı gulat grubları / fırkaları tekfir edilmektedir. Bunlar umumi / mutlak olarak tekfir edilir ve kestikleri yenmez. (İmam Buhari'nin bahsettiği Rafızı'ler bu grubdandır) Fakat Şia topyekün tüm grublarıyla aynı hukme tâbi değildir.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt