"Ey ölüyü mezara, kalbini eve gömen adam! Ey eliyle ölüyü mezara gömerken, kalbini evinde unutan adam… Günahtan günaha sıçrıyorsun. Mezardan yine günahlara dönüyorsun.
Sen değil misin günahlara devam eden! Sen değil misin hata ve isyana devam eden! Açık günah işledin de hiç utanmadın. Hem günahın kir olduğunu bildin, hem de sakınmadın. Cezanın büyüklüğünü bildin de unutur göründün. Yakında her şey seni terk edecek. Bugün elinden kayıp gidecek. Dünün gittiği gibi. Yakın artık konuşan dilin duracak sessizliğe bürüneceksin. Güneşin ve ayın rengini ve ışığını görmez olacaksın. Bahçeler sararacak bostan kuruyacak."
İbnu'l Cevzi (rh)
Sen değil misin günahlara devam eden! Sen değil misin hata ve isyana devam eden! Açık günah işledin de hiç utanmadın. Hem günahın kir olduğunu bildin, hem de sakınmadın. Cezanın büyüklüğünü bildin de unutur göründün. Yakında her şey seni terk edecek. Bugün elinden kayıp gidecek. Dünün gittiği gibi. Yakın artık konuşan dilin duracak sessizliğe bürüneceksin. Güneşin ve ayın rengini ve ışığını görmez olacaksın. Bahçeler sararacak bostan kuruyacak."
İbnu'l Cevzi (rh)