Esselamu Âleykum we Rahmatullâhi we Berekâtuh
"Nihayet karınca vadisine geldikleri vakit bir karınca, "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesinler" dedi."" [Neml-18]
Bu Âyette(görünür durumda)iki farklı bilgi var; birincisi Âyette geçen "bir karınca" kelimesi dişil formda kullanılmış, yani emreden karınca dişi(kraliçe). İkincisi; bu karıncaların kanatsız oluşu, tüm işçi karıncalar dişidir ve kanatsızdır, yani uçamazlar, bir durumdan kurtulabilmek için yapabilecekleri tek şey kaçmak/yuvalarına girmek.
"Rabb'in bal arısına şöyle ilham etti: "Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan (kovanlardan) kendine evler edin."" [Nahl-68]
"Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir." Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir (toplum) için bir ibret vardır." [Nahl-69]
Bu Âyette de(görünür durumda)iki farklı bilgi var; birincisi Âyette geçen "bal arısı" yine dişi formda kullanılmış. Karıncalarda olduğu gibi arılarda da dişiler işçidir ve dişiler kraliçe olur. İkincisi de bal arıları pek bilinmese de meyve yerler-üstelik nektar kıtlığına girdiklerinde-.