Din hakkında ileri-geri,olur-olmaz ve Rasulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’den bu yana 1430 küsür yıldır hiç söylenmemiş,alışagelmemiş ve aslı astarı ne ayette,ne hadiste ne de yaşayan dört hak mezhepte (hanefi,şafi,maliki,hanbeli) olmayan sözler sarf ederek,ani ve enteresan çıkışlar yaparak GÜNDEME gelmeye çalışanlar,gün geçtikçe artmakta
resulullah kendine inananları örgütleyip kafirlerle silahlı mücadelede bulundu..yani müşriklerin cahiliye düzenine karşı cihat etti.. ihsan eliaçığın daha böyle bir hareketini göremedik..dinde reformlar yapmaya çalışıyor kendince..yalnız dinde reformu Allah tan başkası yapmaz...1400 yıldır kurban kesmede bütün alimlerin icması var..icmaya muhalefet eden kafirdir..
İbn-i Teymiye (rh) ne kadar da güzel söylemiş: "Kim kendisinden önce kimsenin söylemediği bir söz söylerse ya cahil bir ahmaktır ya da hain bir münafıktır."
Kim geleneğe uyup kendisinden öncekilerin söylediklerini körü körüne papağan gibi tekrarlıyorsa, atalar dini mensubu bir mukallittir.
Kim geleneğe uyup kendisinden öncekilerin söylediklerini körü körüne papağan gibi tekrarlıyorsa, atalar dini mensubu bir mukallittir.
atalar dini dediğin Allah ın gönderdiği din tahrif olduktan sonra uydurulan dindir..Allah ın son gönderdiği kitap tahrif mi oldu ki atalar dinine uyduğumuzu ima ediyorsun...insanlar 1400 küsür yıldır kuran ne emrediyorsa onu yapıyorlar...ibrahimin muhammedin ashabının uyguladığı şeyleri yapmak atalar dini mi oluyor yani...millet atasının dinini uygulamak istese gider şaman zerdüşt mecusi felan olur...Allah ın indirdiğini bırakıp dini tahrif etmeyle uğraşan atanız ihsan eliaçığın uydurduğu dini uygulamak istiyorsanız gidin ne haliniz varsa görün..Allah ın peygamberlerinin yoluda belli neyi öğütledikleride....
Allah'ın gönderdiği din, hadis-sünnet denilen zanni tarihsel veriler yoluyla tahrif edildi. İnsanlar Allah'ın ve elçisinin (Kur'an) yoluna değil, geçmişte yaşamış alim dedikleri atalarının yoluna girdiler.
Müslümanlar Ehl-i Sünnet geleneğine tabii olur, senin gibi mülhidlerde Mutezile geleneğine. Atalarının dini Mutezileliği de yeterince bilmediğin ortada.
Sünnet, gelenek demektir -ki gelenek olduğunu bizzat itiraf etmişsin. Gelenek ise, geçmişten gelen demektir. Geçmişten gelen ise atalardan gelendir. Böyle olunca da ehl-i sünnet demek, ataların yolu demektir. Müslüman ise Kur'an'a uyar, geleneğe göreneğe değil.
Mutezile, ayrılan demektir. Evet, ben ayrılanlardanım. Ehl-i sünnet denen atalar yolundan ayrıldım. İblis'in zan ihtiva eden hadis dinini terk edip Allah'ın zansız olan halis dinine girdim.
Hadisler nasıl sened ile geldiyse, Kur'an'da öyle sened ile gelmiştir. Dünya üzerinde şu ana ulaşan 10 çeşit kıraat var. Yani lafızlarında değişiklik olan 10 Kur'an. Fakat mana değişikliği yok. Ve en eski Kur'an Hicri 210'da yazılmış bir Kur'an.
Durum bu iken niye Kur'an'ı inkar etmiyorsun?
Ya da "Hadis ve Sünnet" denilen ilimlerin "ZANNİ" ve "TARİHSEL" olduğunun kanıt nedir?
Hepsinden önemlisi, sen Rasulullah s.a.v. ve ashabının akide ve dinini nereden öğrendin? Zira senin gibi kimselerin söylediğine göre akidede bir olmanız gerekir. Fakat senin gibi sadece Kur'an diyen kimseler için akidede birlik söz konusu değil. Hepsi birbirinden farklı.
Şimdi soruyorum, Rasulullah s.a.v. ve ashabının akide ve dinini öğrendiğin kaynak nedir?
Gelenek demek sünnet demek olsaydı, şu an yeryüzünde ki hadis kitapları üzerine ümmetin icması olmazdı. Gelenekten kastımız akidedir. Eğer sen sünnetten gelenek anladıysan, her bölgenin Ehl-i Sünnet alimlerinin akidesi farklı olması gerekirdi. Fakat Selef-i Salihinin ister bağdatta, ister medinede, istersede mağripte olursa olsun akidesi birdir.
Ayrıca itizalde zirve olduğunu herkes görüyor. Ehli Sünneti "İblisin dini-haşa-" olarak adlandırıp Yahudilik dinine geçtiğini, sen söylemesende anlamıştık.
Bu vesile ile Yahudi olduğunu kendinde açıklamışsın.
Şeffaflığın için teşekkür ederim.
Yahudiler, Kur'an'a İsrailiyyat karıştıramadıklarından doalyı ben Yahudi olamam ancak hadis-sünnet denen şeylere İsrailiyyat karıştırabildiklerinden dolayı sen katmerli bir Yahudisin demektir. Bu vesile ile kimin Yahudi olduğunu öğrenmiş olduk.
Neden sahih, mütevatir, zayıf, uydurma hadis var da sahih, mütevatir, zayıf, uydurma ayet yok?
Kur'an'cılarda birlik yokmuş. Bunu diyen de başkasının sahih saydığı hadise uydurma, başkasının uydurma saydığı hadise sahih diyen birisi. Kur'an'cılar, hadiscilerin "şu hadis sahih, ötekisi uydurma" diye tartıştığı gibi, "şu ayet sahih, şu ayet uydurma" diye tartışmıyor. Siz önce kendi aranızda bir birlik sağlayın da sonra sıra Kur'an'cıları eleştirmeye gelebilsin.
"Hadis ve Sünnet" denilen ilimlerin "ZANNİ" ve "TARİHSEL" olduğunun kanıt nedir?
Sensin kanıtı. Sen değil misin bunları alim dediğin atalarının günümüze ulaştırdığını iddia eden? Geçmişten gelene ne denir? Tarih denir. Zaman makinası olmadığından tarihte yolculuk yapıp bize aktarılan bilgilerin doğru olup olmadığını test edemeyeceğimize göre, tarihsel veriler zannidir.
Ben peygamberin ve arkadaşlarının akidesini Kur'an'dan öğrendim, sana da tavsiye ederim.
Neden sahih, mütevatir, zayıf, uydurma hadis var da sahih, mütevatir, zayıf, uydurma ayet yok?
Bu "sened" denilen şey Allah katından mıdır? Allah "falanca ravinin filanca rivayeti sahihtir" diye bir ayet mi indirmiş?
Daha önce de dediğim gibi,
Yahudiler, Kur'an'a İsrailiyyat karıştıramadıklarından dolayı ben Yahudi olamam ancak hadis-sünnet denen şeylere İsrailiyyat karıştırabildiklerinden dolayı sen katmerli bir Yahudisin demektir. Bu vesile ile kimin Yahudi olduğunu öğrenmiş olduk.
Ehli Kur'an denen muhlid zındık..Buradan senin gibi sünnet inkarcısı zındıklara ekmek çıkmaz...Boşuna çırpınma
Ben sizin gibi alim denilen atalara tapmadığım için, Cahiz denilen şahıs da beni bağlamaz.
Sen şimdi onu bunu bırak da yazdıklarıma bir cevap ver hele;