1- Kaza namazı kılman gerekir.
2- İki secde arasında ellerin kaldırılmayacağı ile ilgili rivayetler daha kuvvetlidir. Bu sebeble cumhurun ekserisi kaldırmamaktadır. İleride geniş delilleri açıklayacağım (inşeallah)
Secdeye Giderken ve Kalkarken Tekbirle Ellerin Kaldırılması Rivâyeti ve Hükmü
Vâil b. Hucr'den; demiştir ki: Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber namaz kıldım, (iftitah) tekbiri(ni) aldığı zaman, ellerini kaldırırdı. Sonra (elbisesine) sarınır (ellerini elbisesinin içine sokarak) sağ eli ile sol elini tutardı. Rukû'a varmak istediği zaman da ellerini (elbisesinden) çıkarır ve onları kaldırırdı. Başını rukû'dan kaldırmak istediği zaman da ellerini kaldırır, sonra secdeye varırdı ve yüzünü iki eleri arasına koyardı. Başını secdeden kaldırmak isteyince de aynı şekilde ellerini kaldırırdı. (Bu hal) namaza bitirinceye kadar (böyle) devam ederdi.
(Ebu Davud, Namaz, Hadis no: 723)
Muhammed (b. Cuhâde) dedi ki: Ben bu durumu Hasan b. Ebî'l-Hasen'e söyledim. (O da bana şöyle) dedi: "Bu Peygamberin namazıdır. Bunu yapan yaptı, yapmayan yapmadı."
Ebu Dâvûd dedi ki: Bu hadisi (bir de) Hemmâm, İbn Cuhâde’den nakletti,(ancak) Hemmâm (Peygamberdin) secdeden kalkarken ellerini kaldırdığından bahsetmedi. (Buhârî, salât 4; MUslim, salât 54; Ahmed b. Hanbel, II, 380; VI-342)
Rasûl-u Ekram'ın secdeden başını kaldırırken ellerini kulaklarına götürmesine gelince, Ebû Bekr b. Munzir, Taberî ve bazı ehl-i hadis mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerifi delil getirerek ellerin secdeden kalkarken de kaldırılacağı görüşünü benimsemişlerdir.
Ancak el-Menhel sahibi, secdeden kalkarken ellerin kaldırılmayacağını ifâde eden sahih hadislerin çokluğuna bakarak bunun sonradan nesh edilmiş olmasını mümkün görmektedir. (Mahmud Muhammed Hattâb es-Sufrkî el-Menhelu'l azbu'l-mevrûd Şerhu Sunen-i Ebî Davud , V, 124-125)
Nitekim, Nesa'î, Tirmizî ve Dârakutnî'nin rivayet ettikleri hadisler, Rasûl-u Ekram (s.a.v.)'in secdeden kalkarken ellerini-kaldırmadığını açıkça ifade etmektedirler.
Ali b. Abdullah bize haber verdi. Bana Sufyan bildirdi. Ez-Zubeyr, Salim b. Abdullah’dan O’da babasından bana bildirdi. Dedi ki: Nebi (s.a.v.)’i tekbir getirirken, ruku ederken ve rukudan kafasını kaldırırken ellerini kaldırdığını gördüm. Bunu iki secde arasında yapmıyordu.
(Buhârî, (735); Muslim (390); Ebû Dâvud, (721); Tirmizî, (255); İbn Mâce, (858); İmam Mâlik, Muvattâ’, (94) ve Nesâi, (1144)‟da rivayet etmişlerdir)
Bize Musa b. İsmail bildirdi. Bize Hammad b. Seleme, Yahya b. Ebi Ishak’tan bildirdi. O şöyle dedi: Enes b. Malik (radiyallahu anhu) iki secde arasında ellerini kaldırırken gördüm. (Bu hadisi İbn Hazm, Muhalla‘da (4/92) rivayet etmiştir) Buhari (rahimehullah) dedi ki: Nebi (s.a.v.)’in hadisi daha evladır.
Abdullah ibn Ömer (r.anhumâ)'dan rivayet edilmiştir:
"Rasululah (s.a.v) namaz kılmaya kalktığı zaman ellerini omuzları hizasına kadar kaldırır, sonra tekbir alırdı. Rukuya gitmek istediği zaman da böyle yapar, rukudan doğrulduğu zaman da böyle yapardı. Başını secdeden kaldırdığı zaman bunu yapmazdı.
(Buhârî, Ezan 83, 84, 85, 86; Muslim, Salât 21-23 (390); Ebu Dâvud, Salât 114-115 (721, 722), 115-116 {741, 742, 743); Tirmizî, Salât 76 (255); Nesâî, İftitâh 1, 2, 3, 86; İbn Mâce, İkâme 15 (858); Ahmed b. Hanbel, 2/147)
(Hadisin metni, Muslim'e aittir.)
Ruku'a giderken ve kalkarken elleri kaldırmak mustehabdır. Rasûlullah (s.a.v.)'in böyle yaptığını yirmi iki sahabe rivayet etmiştir. İbn Ömer'den rivayette:
"Rasûlullah (s.a.v.) namaza kalktığı zaman ellerini omuz hizasına gelinceye kadar kaldırır, sonra tekbir alırdı. Ruku edeceği zaman aynı şekilde ellerini kaldırırdı. Ruku'dan kalktığı zaman yine ellerini kaldırır "semi'ALLAH u limen hamideh". "Rabbena veleke'l-hamd" derdi." (Hadîsi Buharî, Muslim, Beyhakî, rivayet etmiştir.)
Buharî'de şu da vardır: "Rasulullah (s.a.v.), Secde yapacağı zaman ve secdeden başını kaldırdığında ellerini kaldırmazdı."
(Buhârî, Ezan 85)
(Hadis, secdeye giderken ve secdeden doğrulurken ellerin kaldırlmayacağına delildir. Fakihlerin çoğunun görüşü de bu doğrultudadır)
Ebu Davud'un rivayeti ise şu şekildedir:
"Peygamber (s.a.v), (ilk) iki rekattan (üçüncü rekata) kalktığı zaman tekbir alır ve ellerini kaldırırdı."
(Ebu Dâvud, Salât 115-116, 743)
Ebu Davud'un başka bir rivayeti ise şu şekildedir:
"Peygamber (s.a.v), namaz kılmaya kalktığı zaman (iftitah tekbiri alırken) ellerini omuzları hizasına kadar kaldırırdı. Sonra tekbir getirip yine aynı şekilde ellerini kaldırır ve rukuya varırdı. Sonra (rukudan) belini doğrultmak isteyince de ellerini omuzları hizasına kadar kaldırır, sonra 'Semiallâhu limen hamiden' (Allah, kendisine hamd eden kimseyi işitir) derdi. Secde(ye eğileceğin) de (ve secdeden kalkacağında ise) ellerini kaldırmazdı Namaz bitinceye kadar rukudan önce aldığı her tekbirde ellerini kaldırırdı.
Ebu Davud'un diğer bir rivayeti ise şu şekildedir:
Peygamber (s.a.v)'i; namaza başlarken, rükuya varmadan önce ve (başını) rükudan kaldırdığında ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırırken gördüm. Secdeye vardığında ve iki secde arasında ise ellerini kaldırmazdı.
(Ebu Dâvud, Salât 114-115, 721)
Muslim ise; "secdeden kalktığı zaman bunu yapmazdı," yine Muslim'de; "iki secde arasında ellerini kaldırmazdı," şeklinde rivayet olunmuştur.
Beyhakî'de şu da vardır: "Rasûlullah (s.a.v.) Allah'a kavuşuncaya kadar bu şekilde kılmaya devam etti.
İbn Medâyinî şöyle demiştir: "Bu hadis bence halkın uyması gereken bir delildir. Bu hadisi işiten kimsenin onunla amel etmesi gerekir. Çünkü senedinde zayıflık yoktur."
Buharî bu meseleyi ayrı bir kitapta toplamıştır. Bu konuda Hasan ve Humeyd bin Hilâl'den şu rivayet olunmaktadır: "Ashab üç yerde ellerini kaldırmaktaydı." Hasan, ashabtan hiç kimseyi istisna etmemiştir.