Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü İki Secde Arasında Elleri Kaldırmak Caiz mi?

Çay-Şakird Çevrimdışı

Çay-Şakird

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
selamun aleykum kafama takılan bazı sorular oldu sorayım inşaAllah cevaplayın
1-bugün ben ezan okunduğundan ve namaz vaktinin geçtiğinin farkında olmadan akşam namazını birkaç dakika geç kıldım. şimdi yapmam gereken nedir, kaza mı etmeliyim yoksa kıldığım yeterli midir?
2-2 secde arasında ellerin kaldırılacağına dair sahih hadisler var, ve pek çok selef alimi de görüşlerini bu yönde belirtmiş. fakat bir sahih hadiste peygamberimizin(sav) secdelerin arasında ellerini kaldırmadığı geçiyor, buna karşın başka sahih hadislerde ellerini kaldırdığı geçiyor. hangisi ile amel etmeliyiz, bir açıklık getirebilir misiniz?

selamun aleykum.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Aleykum selam we rahmetullah kardeşim

C 1- Başka bir namazın vakti girdiği halde, bir önceki namazı kılmış olmanız sahih değildir. (Nafile sayılır) Çünkü namazın şartlarından biri de vakittir. Vakti çıkmış iken, çıkmamış gibi namaz kılmış olmanız, "ameller niyete göredir" hadisi şerifi mûcibince, kıldığınız namazın niyeti farklı (kaza olmadığı için) olduğu için akşam namazı yerine geçmez. Nafile namaz olur.

C 2- İki secde arasında cumhura göre eller kaldırılmaz.
474/1344- Vâil b. Hucr el-Hadramî (Radıyallaha anh) anlattı:

'Bir keresinde Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) nasıl kılıyor (izleyeceğim), dedim ve onu izledim, (Bir rivayette: Rasûlullah kıbleye döndü.) Tekbir getirdi, ellerini kulakları hizasına kadar kaldırdı, (Diğer rivayette: Omuzlan hizasına kadar ellerini kaldırdı,) sonra sağ elini sol elinin, bileğinin, kolunun üstüne koydu. Sonra rukû etmek istediğinde öncekine benzer şekilde ellerini kaldırdı, rukûya gittiğinde ellerini dizlerine koydu. Sonra, başını kaldırdı (doğruldu) ve ellerini öncekine benzer şekilde kaldırdı. Sonra secdeye gitti, ellerini kulakları hizasında tuttu. Sonra oturdu, sol ayağını yaydı/yatırdı, sol elini uyluğunun (yani) sol dizinin üstüne koydu, sağ dirseğinin ucunu da sağ dizinin üstüne koydu. Sonra parmaklarını kapattı, tam halka şeklinde tuttu (Bir rivayette: Orta ve baş parmağını halka şeklinde tuttu ve şehadet parmağı ile işaret etti), sonra (şehadet) parmağını kaldırdı ve o parmağını dua ederken hareket ettirdiğini gördüm. Bundan sonra soğuk bir zamana rast geldim ve elbiselerine bürünmüş insanları soğuktan dolayı elbiselerinin altında (tuttukları) ellerini (şehadet parmaklarını) hareket ettirirken gördüm. 'İkinci tarikle gelen rivayette benzeri nakledildi, ziyade olan kısım: (Vâil) dedi ki: 'Sonra onu gördüm şöyle yapıyordu, (râvi) Zuheyr iki parmağını kapatıp baş parmağını orta parmağın üzerine getirip şehadet parmağı ile işaret ederek gösterdi.(Râvilerden) Âsim kendisine Abdulcebbar'ın bir yakınından gelen Vâil'in şu sözünü nakletti: 'Daha sonra oraya geldim, insanların üstünde bornozlar (Bornoz başlıklı giysi, cubbedir. İbnu'l-Esîr, Nihâye, 1/122) ve çeşitli giysiler vardı. Onları elbiselerinin altında işte böyle yaparken (şehadet parmaklarım oynatırken) gördüm.
Üçüncü tarikle gelen rivayette de benzeri nakledildi, ziyade olan kısım: Vâil dedi ki: Sonra sol elini sol dizinin üstüne koydu ve sağ kolunu da sağ dizinin üstüne koydu, sonra şehadet parmağı ile işaret etti, (bu durumdayken) baş parmağını orta parmağının üstüne koydu ve diğer parmaklarını kapattı. (
İmam Ahmed b. Hanbel, El-Musned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 5/92-95)
(Sahih: Musned, IV/318, Hadis no:18772; İkinci rivayet: IV/318-319, Hadis no: 18778; Üçüncü rivayet: IV/317, Hadis no: 18760;
Vâil b. Hucr'dan nakledilen namazın değişik cüzleri ile ilgili benzer rivayetler:
a-"Amin" deyişi ile İlgili rivayetler için 545-546/1415-146
b-Secde ile ilgili: IV/317, Hadis no: 18766; IV/316, Hadis no: 18746; IV/317, Hadis no: 18758; IV/317-318, Hadis no: 18768
c-Rukû ile ilgili: IV/317, Hadis no:18767;
d-"Âmin" deyişi ve kıyamda el bağlayışı ile ilgili: IV/316, Hadis no: 18756; IV/316, Hadis no: 18748;IV/318, Hadis no:18777
e-Tekbirlerde ellerin, teşehhudde ise parmağın kaldırılması ile ilgili: IV/316-317, Hadis no: 18757; İV/316, Hadis no: 18749-18751,18755; IV/318, Hadis no: 18773.
f-Tekbirlerde ellerin kaldırılması ve kıyamda el bağlayışı ile İlgili: IV/316. Hadis no: 18754;
g-Sağa-sola selâm vermesi İle ilgili: IV/317, Hadis no: 18759
h-Diğer rivayetler: V7319, Hadis no: 18779-18780;
Muslim, Salât, 54; Ebû Dâvûd, Salât, 115-116, 176, 184, Hadis no: 723-726, 728, 737, 957, 997; Tirmizî, Salât, 70, Hadis no: 248; Nesâî, İftitâh, 4-5, 9, 11, 36, Hadis no: 877, 880, 885 (her üç rivayet de muhtasar olarak), 887, 930; Tatbik, 97, Hadis no:1157; İbn Mâce, İkâme, 3, 14, 15, Hadis no: 810, 855, 867 (her üçü de muhtasar olarak); Darimî, Salât, 92, 35, 39, 41, Hadis no:1364, 1244,1250,1255 (muhtasar olarak). Ayrıca bir sonraki 475/1345.)


Açıklama

Namaza başlarken elleri kaldırmak ittifakla meşrudur ve hikmeti bazı fakihlere göre sağır olanlara namazın başladığını işarettir. (İbn Humam, Fethu'l-Kadîr, 1/282-283) Cumhura göre hükmü sünnettir. Sadece Davûd ez-Zâhiri'ye göre farzdır. Ancak rukûya giderken ve rukûdan kalkarken elleri kaldırmanın hükmü konusunda muctehid imamlar ihtilaf ettiler:
1- Hanefî imamları İmam Âzam, Ebû Yusuf ve Muhammed'e göre namazda iftitah tekbiri (ayrıca kunut ve bayram namazı tekbirleri) dışında eller kaldırılmaz. İftitah tekbirinde eller kulak hizasına kadar kaldırılır. Kıyamda sağ el sol el üzerine konularak göbek, altından bağlanır. (İmam Muhammed, el-Hucce alâ Ehli'l-Medine, 1/94; Âsâr, (Thk. Ebu'1-Vefâ el-Efgânî), 1/129, Hadis no: 73; Merğınânî, Hidâye, 1/47; Kâsânî, Bedaiu's-sanâi, V, 1/199, 201)

2- İmam Mâlik'e göre namazda iftitah tekbiri dışında eller kaldırılmaz. İftitah tekbirinde eller hafifçe kaldırılır, kadınlar da aynı hükme tabidir. (Sehnûn, Mudevvene, 1/74; İbn Ruşd, Bidayetu'l- muctehid, 1 / 99)
İmam Mâlik'ten gelen diğer rivayette rukûya giderken ve rukûdan kalkarken eller kaldırılır. Bu görüş İmam Muhammed tarafından el-Hucce'de tenkid edilmiştir. (İ. Muhammed, el-Huccey i/94; İbn Ruşd, age., 1/96) Kıyamda elleri bağlamak İmam Mâlik'e göre farz namazda değil, nafilelerde olur. Çünkü kıyam uzadığında insan ellerini bağlayarak kendisine yardımcı olur. (Sehnûn, Mudevvene, 1/74; îbn Ruşd, Bidayetu'l- Muctehid, 1 / 99)

3- İmam Şafiî'ye göre iftitah tekbirinde elleri kaldırma ile birlikte rukûya giderken ve rukûdan kalkarken elleri kaldırmak sünnettir. Ona göre rukûda elleri kaldırma konusunda 12 sahâbîden rivayet bulunmaktadır. Eller omuz hizasına kadar kaldırılır. Ancak eller iki secde arasında kaldırılmaz. Kıyamda sağ el sol el üzerine konularak göbek üstünde tutulması mustehabdır. (İmam Şafiî, Umm, 1/125-126; Şîrâzî, Muhezzeb, 1/71-78)

4- Hanbelîlere göre iftitahta, ayrıca rukûya giderken ve rukûdan kalkarken elleri kaldırmak mustehabdır. Eller omuz ya da kulak hizasına kadar kaldırılır. Sağ el sol el üzerine konularak göbek altında bağlanır. Sağ el sol bilek ve kolun bir kısmı üzerine konulur. Ellerin göbek üzerinde bağlanması ile ilgili İmam Ahmed'den ikinci rivayet yanında, ikisi arasında muhayyer olduğuna dair de rivayet bulunmaktadır. (Zerkeşî, Şerh, 1/298; İbn Kudâme, Muğnî, 1/511, 514-51)



Teşehhudde işaret konusunda İhtilaf edildi:

1-
Hanefilerde sağ el kapatılır, işaret parmağı kaldırılarak işaret edilir.

İşaret yeri konusunda iki görüş var:

a- لَا اِلَهَ (Lâ İlâhe) derken işaret edilir,
b- لَا اِلَهَ (Lâ İlâhe) derken parmak kaldırılır ve اِلَّا اللهْ (İllâ Allah) derken de indirilir. Bu işarette şehadet parmağı kaldırılır, küçük ve adsız parmak kapatılıp, baş parmak orta parmak üzerine konulur. (İbn Abidîn, Refut-tereddudfi akdi esâbi' ınde't-teşehhud, (Mecmûatu'r-resâil ile birlikte) 1/120,124)

2- Şafiîlere göre teşehhud süresince parmaklar kapatılıp sadece şehadet parmağı ile işaret edilir. (Şîrâzî, age., 1/78)

3- Hanbelîlere göre teşehhudde sağ el kapatılıp şehadet parmağı ile işaret etmek mustehabdır, ancak hareket ettirilmez. (Zerkeşî, Şerh, 1/317; İbn Kudâme, Muğnî, 1/573)


Abdullah b. Zubeyr anlattı: "Peygamber (teşehhudde) parmağı ile işaret eder, (ama) parmağını hareket ettirmezdi." (Ebu Davûd, Salat, 181)


Teşehhuddeki işaret konusunda çeşitli rivayetler bulunmaktadır:

1- Vâil b. Hucr'dan gelen (Musned Trc. 474/1344.) hadiste küçük, adsız ve ortaparmak kapatılır, baş parmak da onların üzerine konulur (baş parmakla orta parmak halka şeklinde birleşir) ve şehadet parmağı ile işaret yapılır.

2- Muslim'in İbn Ömer'den rivayetinde şu şekilde geçmektedir: (Muslim, Mesacid, 115; Ahmed b. Hanbel, H/131)

'Rasûlullah (s.a.v.), teşehhud için oturduğunda sol elini sol uyluğunun üzerine ve sağ elini de sağ uyluğuna koyardı, parmaklarını elli üç şeklinde kapatır ve şehadet parmağı ile işaret ederdi.'

Bu hadisteki işaret şu şekildedir:
Baş parmak yumulur, şehadet parmağının köküne getirilir ve küçük, adsız, orta parmak kapatılır, sonra şehadet parmağı ile işaret edilir. (Azimâbâdî, Avnu'l-Ma'bûd, III/167; Mubârakfûrî, Tuhfetu'l-Ahvezî, 11/158)

Namazda Kaç Yerde Eller Kaldırılır?
Çözüldü - Namazda Kaç Yerde Eller Kaldırılır?
 
Çay-Şakird Çevrimdışı

Çay-Şakird

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
1-cezakallahu hayran, peki benim ne yapmam lazım kaza niyeti ile tekrar bir namaz daha mı kılmalıyım yoksa kılmama gerek yok mudur?


2- Secdeye Giderken Ve Kalkarken Elleri Kaldirmak

abi buradaki yazıda sahih hadisler ve selefin çoğunun secde arasında elleri kaldırdığı yazmakta, kafamı karıştıran bu oldu zaten. farklı hüküm çıkartılabilecek sahih hadisler var.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
1- Kaza namazı kılman gerekir.
2- İki secde arasında ellerin kaldırılmayacağı ile ilgili rivayetler daha kuvvetlidir. Bu sebeble cumhurun ekserisi kaldırmamaktadır. İleride geniş delilleri açıklayacağım (inşeallah)


Secdeye Giderken ve Kalkarken Tekbirle Ellerin Kaldırılması Rivâyeti ve Hükmü

Vâil b. Hucr'den; demiştir ki: Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber namaz kıldım, (iftitah) tekbiri(ni) aldığı zaman, ellerini kaldırırdı. Sonra (elbisesine) sarınır (ellerini elbisesinin içine sokarak) sağ eli ile sol elini tutardı. Rukû'a varmak istediği zaman da ellerini (elbisesinden) çıkarır ve onları kaldırırdı. Başını rukû'dan kaldırmak istediği zaman da ellerini kaldırır, sonra secdeye varırdı ve yüzünü iki eleri arasına koyardı. Başını secdeden kaldırmak isteyince de aynı şekilde ellerini kaldırırdı. (Bu hal) namaza bitirinceye kadar (böyle) devam ederdi.
(Ebu Davud, Namaz, Hadis no: 723)
Muhammed (b. Cuhâde) dedi ki: Ben bu durumu Hasan b. Ebî'l-Hasen'e söyledim. (O da bana şöyle) dedi: "Bu Peygamberin namazıdır. Bunu yapan yaptı, yapmayan yapmadı."
Ebu Dâvûd dedi ki: Bu hadisi
(bir de) Hemmâm, İbn Cuhâde’den nakletti,(ancak) Hemmâm (Peygamberdin) secdeden kalkarken ellerini kaldırdığından bahsetmedi. (Buhârî, salât 4; MUslim, salât 54; Ahmed b. Hanbel, II, 380; VI-342)

Rasûl-u Ekram'ın secdeden başını kaldırırken ellerini kulaklarına götürmesine gelince, Ebû Bekr b. Munzir, Taberî ve bazı ehl-i hadis mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerifi delil getirerek ellerin secdeden kalkarken de kaldırılacağı görüşünü benimsemişlerdir.
Ancak el-Menhel sahibi, secdeden kalkarken ellerin kaldırılmayacağını ifâde eden sahih hadislerin çokluğuna bakarak bunun sonradan nesh edilmiş olmasını mümkün görmektedir. (Mahmud Muhammed Hattâb es-Sufrkî el-Menhelu'l azbu'l-mevrûd Şerhu Sunen-i Ebî Davud , V, 124-125)
Nitekim, Nesa'î, Tirmizî ve Dârakutnî'nin rivayet ettikleri hadisler, Rasûl-u Ekram (s.a.v.)'in secdeden kalkarken ellerini-kaldırmadığını açıkça ifade etmektedirler.



Ali b. Abdullah bize haber verdi. Bana Sufyan bildirdi. Ez-Zubeyr, Salim b. Abdullah’dan O’da babasından bana bildirdi. Dedi ki: Nebi (s.a.v.)’i tekbir getirirken, ruku ederken ve rukudan kafasını kaldırırken ellerini kaldırdığını gördüm. Bunu iki secde arasında yapmıyordu.
(Buhârî, (735); Muslim (390); Ebû Dâvud, (721); Tirmizî, (255); İbn Mâce, (858); İmam Mâlik, Muvattâ’, (94) ve Nesâi, (1144)‟da rivayet etmişlerdir)


Bize Musa b. İsmail bildirdi. Bize Hammad b. Seleme, Yahya b. Ebi Ishak’tan bildirdi. O şöyle dedi: Enes b. Malik (radiyallahu anhu) iki secde arasında ellerini kaldırırken gördüm. (Bu hadisi İbn Hazm, Muhalla‘da (4/92) rivayet etmiştir) Buhari (rahimehullah) dedi ki: Nebi (s.a.v.)’in hadisi daha evladır.
Abdullah ibn Ömer (r.anhumâ)'dan rivayet edilmiştir:
"
Rasululah (s.a.v) namaz kılmaya kalktığı zaman ellerini omuzları hizasına kadar kaldırır, sonra tekbir alırdı. Rukuya gitmek istediği zaman da böyle yapar, rukudan doğrulduğu zaman da böyle yapardı. Başını secdeden kaldırdığı zaman bunu yapmazdı.
(Buhârî, Ezan 83, 84, 85, 86; Muslim, Salât 21-23 (390); Ebu Dâvud, Salât 114-115 (721, 722), 115-116 {741, 742, 743); Tirmizî, Salât 76 (255); Nesâî, İftitâh 1, 2, 3, 86; İbn Mâce, İkâme 15 (858); Ahmed b. Hanbel, 2/147)
(Hadisin metni, Muslim'e aittir.)


Ruku'a giderken ve kalkarken elleri kaldırmak mustehabdır. Rasûlullah (s.a.v.)'in böyle yaptığını yirmi iki sahabe rivayet etmiştir. İbn Ömer'den rivayette:
"Rasûlullah (s.a.v.) namaza kalktığı zaman ellerini omuz hizasına gelinceye kadar kaldırır, sonra tekbir alırdı. Ruku edeceği zaman aynı şekilde ellerini kaldırırdı. Ruku'dan kalktığı zaman yine ellerini kaldırır "semi'ALLAH u limen hamideh". "Rabbena veleke'l-hamd" derdi."
(Hadîsi Buharî, Muslim, Beyhakî, rivayet etmiştir.)
Buharî'de şu da vardır: "Rasulullah (s.a.v.), Secde yapacağı zaman ve secdeden başını kaldırdığında ellerini kaldırmazdı."

(Buhârî, Ezan 85)
(Hadis, secdeye giderken ve secdeden doğrulurken ellerin kaldırlmayacağına delildir. Fakihlerin çoğunun görüşü de bu doğrultudadır)


Ebu Davud'un rivayeti ise şu şekildedir:
"Peygamber (s.a.v), (ilk) iki rekattan (üçüncü rekata) kalktığı zaman tekbir alır ve ellerini kaldırırdı."
(Ebu Dâvud, Salât 115-116, 743)

Ebu Davud'un başka bir rivayeti ise şu şekildedir:
"Peygamber (s.a.v), namaz kılmaya kalktığı zaman (iftitah tekbiri alırken) ellerini omuzları hizasına kadar kaldırırdı. Sonra tekbir getirip yine aynı şekilde ellerini kaldırır ve rukuya varırdı. Sonra (rukudan) belini doğrultmak isteyince de ellerini omuzları hizasına kadar kaldırır, sonra 'Semiallâhu limen hamiden' (Allah, kendisine hamd eden kimseyi işitir) derdi. Secde(ye eğileceğin) de (ve secdeden kalkacağında ise) ellerini kaldırmazdı Namaz bitinceye kadar rukudan önce aldığı her tekbirde ellerini kaldırırdı.
Ebu Davud'un diğer bir rivayeti ise şu şekildedir:
Peygamber (s.a.v)'i; namaza başlarken, rükuya varmadan önce ve (başını) rükudan kaldırdığında ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırırken gördüm. Secdeye vardığında ve iki secde arasında ise ellerini kaldırmazdı.
(Ebu Dâvud, Salât 114-115, 721)



Muslim ise; "secdeden kalktığı zaman bunu yapmazdı," yine Muslim'de; "iki secde arasında ellerini kaldırmazdı," şeklinde rivayet olunmuştur.
Beyhakî'de şu da vardır: "Rasûlullah (s.a.v.) Allah'a kavuşuncaya kadar bu şekilde kılmaya devam etti.
İbn Medâyinî şöyle demiştir: "Bu hadis bence halkın uyması gereken bir delildir. Bu hadisi işiten kimsenin onunla amel etmesi gerekir. Çünkü senedinde zayıflık yoktur."
Buharî bu meseleyi ayrı bir kitapta toplamıştır. Bu konuda Hasan ve Humeyd bin Hilâl'den şu rivayet olunmaktadır: "Ashab üç yerde ellerini kaldırmaktaydı." Hasan, ashabtan hiç kimseyi istisna etmemiştir.
 
Üst Ana Sayfa Alt