Uhud savaşında Peygamberimiz birkaç kâfire bedduâ etmişti. “Vahşî’ye niçin lanet etmiyorsun” dediklerinde, buyurdu ki: Miracda, Hamza ile Vahşî’yi kolkola, birlikte cennete girerlerken görmüştüm Hicretin sekizinci yılında, Mekke fethedildiği gün, Vahşî, Mekke’den kaçtı. Bir zaman uzak yerlerde kaldı. Sonra pişman olup, Medine’de mescide gelip, selam verdi. Resulullah efendimiz selamını aldı. Vahşî dedi ki: - Ya Resulallah! Bir kimse Allaha ve Resulüne düşmanlık yapsa, en kötü, en çirkin günah işlese, sonra pişman olup temiz iman etse, Resulullahı canından çok seven biri olarak, huzuruna gelse, bunun cezası nedir? Resulullah efendimiz buyurdu ki: - İman eden, pişman olan affolur. Bizim kardeşimiz olur. - Ya Resulallah! Ben iman ettim. Pişman oldum. Allahü teâlâyı ve Onun Resulünü herşeyden çok seviyorum. Ben Vahşî’yim. Resulullah efendimiz, Vahşî adını işitince, Hz. Hamza’nın şehit edilmiş hâli gözünün önüne geldi. Ağlamaya başladı. Vahşî, öldürüleceğini anlayarak kapıya yürüdü. Eshab-ı kiram kılıçlarına sarılmış, işaret bekliyordu. Vahşî, “Son nefesimi alıyorum” derken, Cebrail aleyhisselam geldi. Allahü teâlâ buyurdu ki: - Ey sevgili Peygamberim! Bütün ömrünü puta tapmakla, kullarımı bana düşman etmeye uğraşmakla geçiren bir kâfir, bir kelime-i tevhid okuyunca, ben onu affediyorum. Sen, amcanı öldürdü diye Vahşî’yi niçin affetmiyorsun? O pişman oldu. Şimdi sana inandı. Ben affettim. Sen de affet! Herkes, "Öldürün!" emrini beklerken, Resulullah efendimiz buyurdu ki: - Kardeşinizi çağırınız! Kardeş sözünü işitince, saygı ile çağırdılar. Peygamber efendimiz Vahşî’ye, “affolunduğunu” müjdeleyerek buyurdu ki: - Fakat, seni görünce dayanamıyorum, elimde olmadan üzülüyorum. Hz. Vahşî, Resulullahı üzmemek için, bir daha yanına gelmedi. Mahcup, başı önünde yaşadı. Aynı mızrak ve okla yalancı peygamber Müseyleme’yi öldürdü ve büyük hizmet etti. Hz. Osman zamanında vefat etti. Şimdi diyeceksinizki iyide timuçinle H.Z Vahşi ne alaka.Okuduğum bazı kaynaklar Timuçin'inde Allah'a inandığını Sölemesi kesin olmasada böyle.Ne oldum değilde ne olucam demek önemli.Abdulmuizz Hoşgörü dini olan İslam'ı tartışırken biraz daha hoş görülü konuşmanı beklerdim.Bazı gerçekleri belki benden daha çok biliyor olabilirsin ama bu karşındaki kişiye böle sert cümleler kurarak kişisel bir havaya sokmana hiç gerek varmı?Useme Bin Ladin'e gelince Savaş dahi olsa intihar komondoluğu yapmanın,sivilkişilere saldırmanınki arada çoluk çocuk ölümleri gibi.Böle bir düzene ön ayak olanın islamla nasıl bir bağı olabilirki,varmı İslam'da böle bir savaş çeşidi?Bu tür savaşların hem İslam'a hemde Cihad adına yapılan savaşlara zarar verdiğini düşünüyorum.