Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

imam Zehebi'ye iftira olarak nisbet edilen risalenin uydurma oldugunun isbati(ibni Teymiyye'ye reddi

E Çevrimdışı

ebu-musa

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur

Imamlarin imami Hafiz Zehebi'ye nisbet edilen "yalan" ve "uydurma" olan risalenin aslinin olmadiginin isbati

(Bu risale, iddiaya gore Seyhulislam ibni Teymiyye'ye bir reddiye imis.)

Hayati boyunca ve oldukten sonra zulum goren ve uzerine iftiralar atilan alim, imam Zehebi...


Bu kisa risalemde ise, gunumuzdeki sapik kisilerin ortaya cikardiklari yalan ve uydurma olan imam Zehebi'ye nisbet ettikleri bir risalenin uydurma oldugu isbat edecegim insallah.
Simdi kisaca bunu kim bulmus ve hangi yalanlar ve uydurmalar ile ortaya cikarmis, iste bu konu hakkinda cok kisa bir bilgi verecegim insallah.
Bu risale: Onceden sapikliligini ortaya cikardigimiz Bidatci Kevseri'nin islam ulemasina yaptigi iftiralardan birisidir.
Iste Kevseri gunlerden bir gun bir tane arkadasinin eski bir el yazisi olan bir risaleyi sattigini haber almis. O risalenin ibni teymiyye'ye reddiye oldugunu anlayinca cok sevinmis ve seytani gelmis ve o risaleyi satin almis. Bundan sonra Seytaninin yardimi ile bu risalyi basmis ve insalara dagitmis. Allah onun bu yaptigi iftira icin ahiretini rezil etsin ve yerini Cehennem eglesin ve kabirdeki azabini cogaltsin insallah.
Vallahi Kevseri ya masondur, veya asiri derecede sapik birisidir. Kendi arkadaslari bile dayanamayip rezilliklerini ortaya cikarmislardir.

KEVSERI'NIN BIR BIRINE UYUSMAYAN SOZLERI



Kevseri hakkinda yazdigim risalede su sozleri kaleme almistim:
Imam Zehebi'nin Mucessime oldugunu soylemistir(et-tenib no:318). Halbuki imam Zehebi'ye boyle bir seyi isnad eden kimse yoktur. El-mekalet adli eserinde de yine imam Zehebi'ye saldirmistir(no:319).
Derim ki: Ama malesef bu kitaplarinda bunlari soylesede, imam Zehebi'ye uydurma olan uzerinde konustugumuz risalenin basina ise imam Zehebi'yi ovucu sozler yazmistir. Iste hakki degilde kendi şehvetlerine tabi olanlar bu sekilde olurlar. Sozleri birbirine uyusmayan, bir yerde kisiyi overken baska bir yerde dinden cikaran bir karakter… Iste Kevseri'nin karakteri bu, Allah bu adamain şerrini muslumanlardan uzak tutsun.
Simdi ise farkli farkli yonler ile bu uydurma risalenin Hafiz Zehebi'nin olmadigini ortaya koyacagim insallah. Halbuki bizlerin bu risalenin uydurma oldugunda hic bir suphemiz yok. Ama sapik kisiler veya cahil zavalli muslumanlarin kadigini korktugumuzdan bir cok deliller zikrederek Allah'in izni ile okuyucunun kalbinde hic bir suphe birakmadan isbat edecegiz insallah.

YALAN VE UYDURMA OLAN RISALEYI AKTARALIM




Bu risale "En-nasihatu Ez-zehebiyye" diye meshur olmustur. Risaleyi Kevseri'nin mezhebine mensup olan kisilerin cevirisi ile zikrediyorum:
Bütün hamdler Allah’a olsun. Ey Rabbim

(Derim ki: Bu tercume cok yanlis yapilmistir. Asli ise su sekildedir: "zelil oldugum icin Allah'a hamd olsun" ve bu ibare cok yanlis ve Islam Seriatina muhalif bir ibaredir. Bu sozu imam Zehebi gibi birisi asla kullanmaz. Cunku Allah soyle buyurur: ((8- ve izzet Allah ve Rasulu icindir))(Munafikun suresi) ve zillet ise izzetin tersidir. Yani birisi izzetli ise o kisi zilletli degildir, ve zilletli kisi ise asla izzetli olamaz.
Hasen senedli olan bir hadiste Allah Rasulu s.a.v. soyle buyurmustur: Bir muminin asla kendini zilletlendirmesi dogru degildir(Tirmizi, ibni mace vb).
Iste bundan sonra asla imam Zehebi gelipte ben izzetli degilim demez. Cunku o bu hadisleri ve ayetleri bizden daha iyi bilen birisi idi. Kendisi asla bir ayete ve hadise karsi gelemezdi. Ayrica her musluman izzetlidir. Her kafir ise zelildir. Bu nedenle bir muslumanin kendini kafirlerin vasifari ile vasiflandirmasi caiz degildir.
Iste sadece bu kotu soz bile tek basina bu risaleyi imam Zehebi'nin yazmadigini kanitliyor.
Ayrica bu soz, kendini Tasavvufa nisbet eden bir kisinin sozune benziyor…).

Bana merhamet et, suçumu bağışla, benim imanımı koru! Günahıma karşı az kaygı gösterdiğime kaygılanıyorum. Yazıklar olsun! Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sünnetinin ve Bu nedenle, ağlamakta bana yardım edecek mümin kardeşlerime iştiyakımı bildiriyorum. İlmin çıraları (ışıkları), takva ehli, hayırların hazineleri olan insanların ortadan yok olmalarına dair vay kaygılı halime! Helal para ile kafa dengi bir kardeşin bulunmasına ah çekerim
Kendi ayıpları, onu başkasının ayıplarıyla uğraşmaktan alıkoyana ne mutlu! Helak o kimseyedir ki, başkasının ayıplarıyla uğraşması, onu kendi ayıplarını görmekten alıkoymuştur.

(imam Zehebi ise aksine kitaplarinda ibni teymiyye'nin sabah aksam insanlarin hayir pesinde kostugunu aciklamistir).

Ne zamana kadar, kardeşinin gözünde çöpü görüp de gözündeki merteği unutacaksın. Ne zamana kadar kendini cakalı tabirlerle övüp, alimleri kınayıp halkın gizli hallerin, araştırmaya çalışacaksın.

(imam Zehebi ise tam tersi halkin cogunun ibni teymiyye'yi sevdigini soyler ve bu konuda bir hatasi olmadigini belirtir).

Evet kendini haklı göstermek için bana şunu diyeceğini biliyorum:
“Ben ancak İslamiyet kokusunu almayan ve Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’in getirdiği dini bilmeyenlerin aleyhinde konuşuyorum. Bu ise İslamiyet’te bir cihaddır”
Evet Vallahi gıybet ettiği o kimseler, öyle bir çok iyi şeyler bilmişlerdir ki, kul onlarla amel ederse zafere ulaşır. Onları ilgilendirmeyen meselelerden çoğunu bilmemişlerdir. Kendisine önemli olmayan şeyi terk etmesi, kişinin İslamiyet’in güzelliğindendir. (diye hadis-i şerif varid olmuştur)
Ey adam (İbn Teymiyye), Allah hakkı için bizden vazgeç. Zira sen gerçekten çok mücadelecisin. Dilinle bilginsin. Rahat duramazsın. Dinde yanlış etmekten kendinizi koruyunuz.

(imam Zehebi ise kendisi ile hocasi ibni teymiyye arasinda kotu bir olayin gectigini hic bir kitabinda zikretmemistir. Aksine Zehebi'nin talebesi ibni Subki'nin Tabakatu Es-saifiyye'de zikrettigine gore, imam Zehebi arkadasi ve Ehli sunnet akidesi uzere olan Hafiz Mizzi ile arasinda belli konularda munakase ve itiraz oldugunu soyler. Eger Seyhulislam ibni teymiyye ile buna benzer bir ihtilafi olsaydi neden belirtmesin ki?).

Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) çok soru sormayı hoş görmemiş ve bu durumu ayıplamıştır. “Ümmetimin akıbeti hussunda en çok korktuğum şey, dili ile bilgili münafıklardır”, (Ahmed; Ömer b. El-Hattab) diye buyurdu. Haram ve helal meseleleri hakkında bile olsa, çok söz söylemek, kalbi katılaştırır. Hele gözü ve kalpleri körleştiren filozofların küfür tabirlerinin durumu nasıldır? Artık sen düşün!Vallahi kâinatta gülünç olduk.
Sen, ne zamana kadar felsefi küfrün ince ibarelerini meydana çıkaracaksın ki, sonunda biz onları akli delillerle reddetmeye devam edeceğiz. Ey Adam! Sen filozofların zehirli tabirlerini ve eserlerini defaatle yutmuşsun. Beden, zehirleri çok kullanmayla zehir almaya alışır
Allah’a yemin ederim ki, böylece o zehir gizli olarak bedende yerleşiyor. Onda düşünceye, Allah’ı yâd edip O’ndan korkmaya, tefekkür edip sukut etmeye ve Kur’an-ı Kerim tilavet edilen meclise hasret çekerim. Ah o meclise ki, onda iyi zatlardan bahsediliyor. Salih zatların yad edilmesiyle rahmet nazil olur ama, salih zatları ayıplamak ve onlara lanet etmekle, rahmet nazil olmaz
Haccac’ın kılıcı ile İbn Hazm’ın dili öz iki kardeş idiler. Sen de (İbn Teymiyye), bunlardan her ikisini beğendin. Sen, bizi Hıristiyanlarla bir tutuyorsun. Allah’a yemin ederim ki, Müslümanların kalbinde, size dair şüpheler vardır.

(Halbuki imam Zehebi hocasi ibni teymiyye'nin asla kafasina gore degil, delil ile tekfir ettigini zikretmistir).

Kelime-i Şahadet’e dayalı imanın, sağlam olarak kurtulursa sen mutlusun. Sana tabi olan kimse, zındıklığa doğru giden yolunda gittiğinden vay onun haline! Hele o adam, bir de ilmi ve dini de az olup, hakikati iptal ederek nefsani arzusuna uyan birisi olunca, hali daha beterdir. Lakin o kimse zahiren sana yarar sağlar.

(Derim ki: Burada tercume edilmeyen bir yer vardir. Iste bu ana kadar yanlislik ile turceme etmediklerini dusunmustum. Ama sadece cok kotu ve haram ifadelerini cevirmemeleri beni sasirtti. Umarim bunu bilerek yapmamislardir. Bildigim kadari ile Turkiye'deki fitneyi yayan ve bu yaziyi yayinlayan butun siteler bu tercumeye dayanmaktalar. Allah onlari islah etsinler.
Aslinda burada su ibare vardir:
Allah askina, "Persembe bidatini bosverin".
Derim ki: Halbuki bidati bosvermek ne demek?
Imam Zehebi bunu soylermi?
Halbuki imam Zehebi'nin Persembe bidatinin tehlikeli olduguna dair bir kitabi vardir. imam Zehebi bir konu hakkinda kitap yazip ve o konunun cok tehlikeli bir sey oldugunu kendi soylerken baska kisilere neden kizsin ki?
Iste sadece bu risalenin icinde gecen bu paragraf, hem Allah'in emirlerini kucumseyen birisinin yazdigini gosterir, hemde bu nedenle bu risalenin imam Zehebi'ye nisbetini tamemn curutur.)

Eliyle, diliyle cihad edip sana zahirde yardım eder görünse de, batınında, kalbiyle düşmanındır. Çünkü tabilerinin çoğu yanında oturur, sana bağlıların akılları hafiftirler. Avamdan olup çok yalancı, korkusundan dolayı söz söylemekten aciz, kör düşünceli, güçlü hile sahibi veya saf ve salih zekasız kimselerdir onlar.

(Halbuki imam Zehebi'nin kendisi ibni teymiyye'nin arkadaslarindadir. Ayrica halkin onu sevdigini soylerken, nasil baska bir yerde avamin onu sevmedigini soyleyebilir ki?)

Bu hususta bana inanmıyorsan, adalet ölçüsüyle onların durumlarını araştır.Behey Müslüman (İbn Teymiyye) ! Eşeğinkine benzer arzunla sen, seni methetmek için mi dünyaya geldin
Ne zamana kadar dediğini doğrulayıp da, iyi zatlara düşmanlık edeceksin; ne zamana benliğine inanıp da iyi kişileri ayıplayacaksın? Ne vakte kadar, arzunu yüceltip kulları küçük düşüreceksin? Ne vakte kadar onunla dostluk yapıp da, zahidlerden tiksineceksin ve ne zamana kadar sahih kitaplarımız olan Müslim ve Buhari’nin bile övülmediği derecede kendini öveceksin.

(Imam Zehebi hocasi ibni teymiyye'nin tenkidlerinin genel olarak dogru oldugunu soylemistir, ve o sozu buna tam olarak terstir.)

Keşke Sahihayn’daki (Müslim, Buhari kitapları) hadisler, senden selamet bulsalardı. Hatta her vakit onları zayıflatmakta, iptal etmekle, kendi görüşüne göre onlara te’vil edip veya inkar etmekle, onlara hücum ediyorsun. Senin kendini bunlardan men etme zamanın yaklaşmadı mı.

(Halbuki imam Zehebi ise aksine hadis tashihinde cok iyi oldugunu soylemistir.)

Tevbe edip dönme vaktin gelmedi mi? Ölümün yaklaşmadı mı; yetmiş yılının basamağında değil misin?Evet Allah’a yemin ediyorum ki, kendi ölümünden bahsettiğini hatırlamıyorum. Hatta ölümden bahsedeni tahkir ediyorsun. Benim kavlime bakacağını zannetmiyorum.

(Aksine imam Zehebi hocasi ibni teymiyye kadar Allah'a dua edip Zuhdu'nun fazla olan hic kimse gormedigini belirtmistir. Bu sozunden sonra gelip ona bunlarimi soyleyecek?)

Vaazımı da dinlemiyorsun. Belki sana yazdığım bu birkaç sayfaya itiraz etmek için, birçok kitap yazmaya büyük gayretin vardır. Sonu gelmeden sözümü kesiyorsun. Sevdiğin adamdan, devamlı intikam almayı düşünüyorsun. Ta ki, elbette sana diyeyim.

(Aksine Seyhulislamin imam Zehebi'ye hic bir reddiye yazmamsitir. Ama Rifailer gibi sapiklara reddiye yazmistir).

Sana karşı çok şefkatli ve dost olduğum halde, bana karşı durumun böyle olursa, düşmanlarına karşı durumun nasıl olacak bilmem ki?.. Vallahi, sevmediğin insanlar arasında akıllı, salih ve fazilet sahibi kimseler vardır. Nitekim seni sevenler arasında da yalancılar, facirler, cahil ve tembel, zekasız, yıkıcı kimseler vardır.

(Tam tersine imam Zehebi hocasinin ashabindandir. Ayrica yine hocasinin ashabini ovmustur(Zagleluilim). Imam Zehebi ibni teymiyye'nin dusmanlarina cokca saldirmistir ve bu ondan bilinen bir seydir).

Aşikare beni sebbedip, gizlice sözlerimden istifade etmene razıyım. “Ayıplarımı bana söylemekle, bana hediye veren kimseden Allah razı olsun!” . Zira ayıplarım günahlarım çoktur. Bunlardan tevbe etmezsem bana yazıklar olsun! Allamü’l-Guyube (Gizli şeyleri çok bilen Allah’a) karşı işlediğim günahlardan dolayı, başıma gelecek rezaletten vay halime! İlacım, Allah’ın afv ve müsamahasıdır. Tevfik ve hidayetidir.

(Aksine imam Zehebi'ye hocasi bir kere bile reddiye yapmamistir. Ama hocasi ibni teymiyye rifailer gibi sapik kisilere reddiye yapmistir…(Ey kardes, bu cumlemde uzunca dusun, ileride bu sozleri acarak bu sozleri imam Zehebi'ye iftira atip bu risaleyi nisbet edenlerin kafasina bomba gibi indirecegiz insallah)).

Bütün hamdler, alemlerin Rabbine olsun. Allah, Peygamberlerin sonu olan Efendimiz Muhammed’in (sallallahü aleyhi ve sellem), tüm al ve ashabının üzerine salat ve selam eylesin.



DERIM KI: Iste burada zikrettikleri risale bitmistir. Bn burada Muhaliflerimizin tercumelerini aktardim ve gerektigi yerde hafif bir uyusmazsizligini gostermeye gayret ettim. Ama insallah onuzumuzdeki konularda daha tafsilatli bir sekilde imam Zehebi'nin sozleri ile meseleyi aciga vuracagim.
Imam Zehebi'nin sozleri hakkinda yukarida kitap ismi veremememin sebebi, cogu sozunu asagida masdarlari ile zikrettigim icindir. Ayrica isteyen icin ibni teymiyye hakkindaki alimlerin butun sozlerinin toparlandigi bir kitap vardir, o kitapta imam Zehebi'nin cogu sozleri vardir. muracaat edilebilir. Ben imam Zehebi'nin Seyhulislam ini teymiyye hakkindaki sozlerinin cogunu bu zikredecegim kitaptan aldim. Kitabin adi: El-cami Li Siirati Seyhulislam ibni teymiyye Hilale seb'ati kurun. Seyh Bekr Abdullah Ebu Zeyd'in işrafi ile basilmistir .

Risalenin icindeki en onemli iki tane cok kotu ve yazarinin dini saglam olmadigini gosteren sozleri tercume edilmemis…

Yukarida da isaret ettigimiz gibi birincisi su sozdur: Zelil oldugum icin Allah'a hamd olsun.
Ikincisi ise su sozdur: Allah askina, Persembe bidatini bosverin.
Derim ki: Umulurki hata ile unutmuslardir. Biz sadece bu iki soz ile bu risalenin imam Zehebi'nin olmadiginida mehallinda isbatladik. Allah'a sukurler olsun.

HAFIZ ZEHEBI'NIN KENDI SOZLERI VE BASKA DELILLER ILE BU RISALENIN UYDURMA OLDUGUNUN ISBATI



Simdi numarali bir sekilde imam Zehebi'nin sozlerini zikredip, bu risaledeki sozler ile karsilastirilip uydurma oldugunu aciklaacagim.
Ama once sunuda belirtmek isterim; Alimler bir sozun uydurma olup olmadigini anlamak icin iki yonden ona bakarlir:
1- Onun sozlerine uyuyormu?
2- Senedi Sahih'mi?
Eger bu ikisinden birisi bile uymazsa asla onu Kabul etmezler. Bu uslub alimlerin genelinde vardir. Hadis ilmini bilen herkes bunu iyi bilir. Uydurma hadislerini ogrenme yollarindan biriside sahih olan hadislere muhalefet etmesidir. Hafiz ibnulkayyim "El-menarulmunif" adli eserinde bunlari guzel bir sekilde aciklamistir. Kitap, "Uydurma hadisleri tanima yollari" basligi altinda Seyh Ebu gudde'nin tahkiki ile basilmistir. Muracaat edilebilir.
Simdi Allah'in izni ile hem sened bakimindan hemde mana bakiminda bu risalenin imam Zehebi'ye cok net bir sekilde yalan ve uydurma olarak nisbet edildiginin isbati icin nakilleri zikretmeye baslayalim:

1- Derim ki: Iste sadece imam Zehebi'nin su sozu olsa, o risalenin uydurma olduguna delalet etmesi yeterlidir. Imam Zehebi hocasi ibni teymiyye icin soyle demistir:
Ve o (yani hocasi Ibni teymiyye) benim gibi birisinin onun hayati hakkinda konusmasindan daha buyuk birisidir (ibni Recep El-hanbeli, Zeylu tabaki El-hanabile adli eserinde, hocasi Zehebi'den aktarmistir).
Yani: O kisi o kadar buyuk birisi ki, benim gibi buyuk bir alim bile o alimin – ibni teymiyye'nin – hayatindan bahsedecek mertebede degildir. Cunku onun yaninda ben hic bir sey degilim, demek istemistir.
Hafiz Ibni Receb'in bu kitabinin muellifine nisbetinde sanirim Kevseri'nin talebeleri bir sey diyemezler. Bu kadar ileriye gideceklerini dusunmuyorum.
Peki ben simdi sorarim: O kisi – ibni teymiyye – hakkinda ben kimimde konusuyorum sozunu soyleyen birisi, nasil baska bir yerde sizin ina nisbet ettiginiz risaledeki gibi – ibni teymiyye'yi – tekfir edip garip uslubta yazi yazabilir ki???

2- Seyhulsilam Ibni Teymiyye, Hafiz Zehebi'nin hocalarindandir. Bunun delili ise, imam Zehebi'nin kendisi farkli farkli kitaplarinda Seyhulislam hakkinda "Hocamiz" ifadesini kullanmistir. Mesela Zeyli tabakatu El-hanabile'de soyle demistir: Hocamiz, ve Islam'in hocasi(yani seyhulislam)… yine Mucemu Es-suyuh adli serine "Hocamiz" demistir.
Yine imam Zehebi'den sonra gelen alimler, imam Zehebi'nin Seyhulislam ibni teymiyye'den istifade ettiginde ve talebesi oldugunda icma etmislerdir.
Peki sorarim: Bir talebe hocasina(Kevseri'nin imam Zehebi'ye iftirali bir sekilde nisbet ettigi risaledeki gibi) o kotu uslub ile hitab edebilirmi?
Tarih boyunca hic bir talebe kendi hocasina birakin zikrettikleri risale kadar tehlikeli yaziyi, bunun yarisi kadar, hayir cegreyi kadar kotu soz soyleyen olmusmudur? Elbetteki asla olmamistir.
Hic bir talebenin hocasina bolye demesi mumkunmudur?
Boyle yapmak edepsizlik degilmidir?
Eger edepsizlik ise sizler nasilda imam Zehebi'ye bu edepsizligi nisbet edebiliyorsunuz?

3- Hafiz Ibni Hacer El-askalani, imam Ibni Teymiyye'yi defalarca ovmustur. Bunu bizler defalarca acikladik, ve ovdugu sozlerininin bir kismini bazi kitaplarimizda ve yazilarmizda tercume ettik.
Imam Hafiz Ibni Hacer El-askalani, Ibni Teymiyye'yi overek hayatini anlattigi "Ed-duraru El-kamine" adli eserinde soyle demistir:
… Ve Zehebi, Subuki'ye bir mektup gondermistir. O mektubunda Ibni Teymiyye hakkinda konustugu bir sey icin(kotu sozleri nedeni ile) onu AZARLAMISTIR.
Subuki, kendi hocasi Zehebi'ye verdigi cevabinda ise şu sözler gecmistir:
Efendim'in ve Hocam'in(imam Zehebi'yi kasd etmektedir) benim Ibni Teymiyye hakkindaki yonelttigim sozleri hakkindaki aciklamalari hakkinda sunu soylerim: Kole olan kisi (kendini kasd ediyor ve bu sozu onun mutevazi oldugunu gosterir), onun buyuk yerini bilmektedir. ilimlerdeki genisliginide bilmektedir. zekasinin keskinligini ve Muctehid oldugunu, ve heryerde onun bu mertebeye ulastigini bilmektedir. onun ulastigi mertebe vasfi aşmistir(yani bizler onun dehset ilmini vasfedemeyiz). ve kole olan kisi(kendini kasd ediyor) bunu her zaman soylemektedir. onun bendeki derecesi ise(yani ibni teymiyye'nin) benim bu anlattiklarimdan daha fazladir. bununla birlikte o zahid birisidir. ve hakki hep savunmustur. sadece Allah c.c. icin, hak icin ugrasmistir. ve selef yolu uzerinde gitmektedir. ve onun gibisi bu zamanda yoktur(kendi zamaninda olmadigini kasd ediyor. Arapcada "garabe" ibaresini kullanmistir. Yani onun gibisi yoktur demek istemistir. Bu sozle onu kasd ederler, veya onun gibisinin cok az oldugunu kasd etmistir. Ama simdi ilerideki zikrettigi seyler onun bunu kasd etmedigini gostermektedir) hatta (sadece bu zaman degil) zamanlardan beri onun gibisi yoktur.
Derim ki: Iste buradan cikaracagimiz cok fazla faydalar vardir. Konumuz ile alakali olanlardan bazilari ise:
Bir: Hafiz Zehebi hocasi olan Ibni teymiyye'yi o kadar yuceltiyor ki.
(Iki) kendi talebesi olan Subuki'ye, kendi hocasi olan Ibni Teymiyye hakkindaki sozleri icin azarliyor.
Uc: Subuki, hocasinin gozundeki ibni Teymiyye'nin mertebesini o kadar iyi biliyorki, bu nedenle son derece hocasinin hocasi olan Ibni Teymiyye'yi ovuyor.
Dort: Eger imam Zehebi, kendisi ibni Teymiyye'ye de talebesine reddiye verdigi gibi reddiye verseydi, nasil kendi talebesi reddiye verdi diye onu azarlardi ki?
Bu imkansizdir. Bunu akli salim hic kimse soylememistir. Yani bir yerden reddiye verecek, ama baska bir yerden ise reddiye verenlere kizacak. bu mantiklimidir? Asla degildir.
Bes: imam Subuki'nin Ibni Teymiyye hakkindaki sozleri bu gune kadar gelmistir ve hepimiz gormusuzdur. Imam Subuki'nin sozleri, imam Zehebi'ye nisbet edilen risalenin sozlerine gore cok ve cok ve cok basit sozlerdir.
Peki eger boyle ise nasil imam Zehebi kendi talebesi, hocasinin hocasina azicik reddiye verdigi zaman onu azarliyorda, kendisi ise baska bir yonden hocasina daha beterini yaziyor?
Hic bunu akil sahibi soyleyebilirmi?
Iste Allah'in izni ile cevap veremeyecekleri zor sorular… bunlari gorunce umurlurki hidayete erirler.

4- Imam Zehebi tarih hakkinda ve teracum ilminde yazdigi butun kitaplarda hocasi Ibni Teymiyye'yi zikretmis ve ovmustur. Hocasi imam ibni Teymiyye hakkindaki uslubu cok saygili ve deger verici bir uslubtur. Imam Zehebi'nin sozlerini okuyan kisi onun hocasi ibni Teymiyye hakkindaki yazilarindaki uslubunu cok iyi bilmektedir ve bilmesi gerekir.
Peki hic birinde bile hic olmadigi bir uslubla(Kevseri'nin ona nisbet ettigi risaledeki gibi) nasil hocasina saldirabilir ki? Bu imkansizdir. Eger gercekten o yazdi ise en azindan bir iki kitabinda ayni uslub ile saldirmis olmasi gerekmektedir. Veya boyle bir risale yazdigini belirtmesi gerekir. Ama aksine butun kitaplarinda ovdugu cok acik ve bellidir.
El-hasil: Butun eserlerinde yazdigi sozlere ve butun uslubuna uymayan bir yazi, kesinlikle imamin cumhur sozlerine muhalefette infirad ettiginden kabul edilmemesi gerekir. Kabul etmek ise akil sahiplerinin yapabilecegi bir sey degildir.

5- imam Zehebi "Zeylu Tarihu El-islam" adli eserinde Hocasinin asiri derecede hakki soyledigini ve yine asiri derecede de munkerden sakindirdigini, Allah icin bir sey yapacaginda hic bir sey onu Allah c.c. icin yapacagi seyden alikoayamacagini zikretmistir.
Peki boyle guzel vasiflari verdigi kisiye nasil baska bir yerde(yani kevseri'nin nisbet ettigi risalede) senin Musluman olmanda bile suphe vardir diyebiliyor ki?

6- Ayni eserinde, Hocasi ibni Teymiyye'nin eger rakibi ile biraz daha sakince ve guzelce konussa idi kimse onun imameti hakkinda ihtilaf etmeyecegini ve uzerinde Icma edeceklerinde yemin etmistir(yani herkesin onu sevecegini ve hic zulum yapmayacaklarini zikretmistir). Ve rakiplerinin bile ilminin oldugunda ve hatasinin nadir oldugunda itiraf ettiklerini zikretmistir. Ve ibni teymiyye'yi tekfir edenleride elsetirmistir.
Derim ki: Peki dusunun ve aklinizi kullanin. Onu "tekfir edenleri" ve "reddiye yaparken onu kucumseyenleri" nasilda imam Zehebi boyle yapmanin yanlis bir uslub oldugunu soylemis ve boyle yapanlar hakkinda agir sozler soylemis?
Peki bundan sonra nasil kendisi gelipte o kizdigi kisilerin uslubu ile reddiye yazabilir ki?
Akli olan bir kisi bunu soylermi?

7- Yine ayni eserinde onu tekfir edenlere ve hatalarini sevinerek kapatmadan ortaya cikaran kisilere ve boyle seyler ile ibni teymiyye'yi elestirenlerE, bu yaptiklari uslubun asla dogru olmadigini cok guzel ve edebli bir sekilde belirtmistir. Yani sanki Kevseri'nin ve talebelerinin ona nisbet ettikleri risaleye kisaca reddiye vermistir. Peki eger hali bu ise nasilda bir yerde hocasi Ibni teymiyye'ye kizanlara ve tekfir edenlere reddiye verirken, baska bir yerde kendisinin sevmedigi ve kabul etmedigini ve elestirdigi bir uslub ile reddiye verebilir ki?
Hatta kendi hata ettigi meseleler olsada bunlar kendi ictihadi hatalari oldugu icin uzerine gidilmemesi gerektigini bile zikretmistir. Peki bu kisiye boyle bir seyi nisbet etmekten nisbet edenler utanmiyorlarmi acaba?

8- Yine ayni eserinde soyle demistir:
Iste bu Zat(ibni teymiyye) hakkinda soylediklerim icin asla Dunya'lik bir menfaat istemiyorum. Nede bunu para almak icin yaptim. Nede birisinin gozune girmek icin yaptim. Ben o kisiyi cok iyi ve tam olarak tanimaktayim. Ama asla icim onun guzel yonlerini kapatmami istemiyor. Yaptigi faziletlerini goruyorum, ve Allah'in rahmeti ile bagislanmis gunahlarinin oldugunu ibraz ederim(zikrederim, ve hatasiz oldugunuda asla kasd etmem).
Allah onu affetsin, ve ondan razi olsun, ve onlarin gittigi yere gittigimizde bizede rahmet egelsin(yani vefat ettigimizde ). Ama bununla birlikte ben ona "asli" ve "fer-i" konularda da muhalefet etmekteyim. Biraz once onun hatasinin affedildigini zikretmistim. Hatta Allah onun guzel niyyeti ile ona sevap bile vermistir… ve ben onun hakkindaki bu sozlerim nedeni ile onun ashabi tarafindan da, ve onun dusmanlari tarafindan da eziyet gordum.
Derim ki: Iste imam Zehebi'nin hocasi Ibni Teymiyye'yi tenkid etme sekli. Nasil sefkatli ve guzel bir uslub ile yazmistir. Iste bir yandan Allah'in onu affetmesi icin dua ederken, hatalarinin affedildigi zikrederken. Baska bir yandan(Kevseri'nin rislalesinde oldugu gibi) Musluman oldugunda bile nasil suphe edebilir ki?

9- "Mucmemu Es-suyuh" adli eserinde ise soyle demistir: … Ilim ve Zeka ve Marifet ve Ezber ve Comertlik ve Zuhd'de zamaninin ferididir(yani zamanindaki tek kisidir. Bu konularda onun gibisi yoktur)… Allah'a sukurler olsun bizler asla ne onun sevgisinde asiriya kacariz nede tam tersi olarak ona karsi geliriz(yani yolumuz orta yoldur. Dogru olanda budur), (iste simdi ise misal verecek:) Tabiin ve tebei et-tabiinler tam olarak gorulmedi (yani eger onlar hatali kisiler ise Ibni teymiyye o zaman elbetteki hatasiz degildir). Ben ne zaman onu gorsem sadece onu kitap gobeginde iken gordum (yani her gordugum zaman kitap okutmakta ve okumakta idi)… ve o kendinden sonra(vefat ettikten sonra) ilimde kendisi gibisini birakmadi. Ona yaklasanini bile birakmadi(yani vefatindan sonra ne onun kadar nede ona yakalasan ilmi seviyede hic kimse yoktu).
Iste zamaninin feridi oldugunu belirtirken nasilda baska bir yerde islaminda suphe edebilirki?

10- "Tezkiretu El-huffaz" adli eserinde onun hatalarindan bahsederken soyle demistir: Olumunden sonra onun hakkinda guzel ruyalar goruldu. Vefatindan sonra hakkinda Siirler yazilarak ovuldu. kendisi bazi fetvalar ile infirad etmistir. Bu nedenle eziyet gormustur. Ve bu fetvalar onun deniz gibi olan ilminin icinde gomulmustur. Allah onu affetsin ve ondan razi olsun. Ummetin herkesinin sozunden alinir ve birakilir…
Derim ki: Iste Hafiz Zehebi onun hatalarinin affedilecegi icin dua ederken, nasil Kevseri'nin nisbet ettigi risaledeki gibi "herkesi tekfir ettin ve cok garip fetvalarin var" diye uzerine gidebilir ki?

11- imam Zehebi kitaplarinin bazilarinda imam Ibni Teymiyye'nin lakabini: Seyhulislam, yani: Muslumanlarin hocasi, diye lakablandirirken baska kitaplarinda ise Seyhulvakt, yani: zamaninin hocasi, diye lakablandirmistir (El-ilam bi vefeyati El-alam adli esere bak) ve bazi kitaplarinda ise El-kudve, yani: takip edilecek kisi, diye lakablandirmistir (El-muin fi tabakati El-muhaddisin).
Peki nasil zamaninin hocasi olan ve Muslumanlarin seyhi ve hocasi ve onderi olarak gordugu kisiye baska bir yerde nasilda senin imaninda ve musluman olmanda suphe etmekteyiz diyebilir ki?
Ayrica bir yandan hocasini "onder" ve takip edilecek bir kisi olarak gorurken baska bir yandan nasil imaninda suphe edebilir ki?
Kisaca: Onder olarak gordugu bir kisiye, Kevseri'nin ona nisbet ettigi gibi bir risaleyi nasil gondersin?

12- "El-mucemu El-muhtas" adli eserinde Seyhulislam ibniTeymiyye'den bahsederken soyle demistir:
Derim ki: (bunu Imam Zehebi soyluyor) Kendi rakiplerine karsi yaptigi seyeri birakmasi icin ve dilini ve kalemini onlara karsi tutmasi icin hapsedilmisti. O bununla birlikte ne yolundan dondu, nede nasihat ettigi kisilere nasihatini birakti. Taki esir olarak vefat etti…
Derim ki: Iste bu sozler imam Zehebi'nin ibni teymiyye'nin rakiplerine karsi durusunu begendigini gostermektedir. Eger begenmeseydi bu sozleri asla soylemezdi.

13- "Zeylu Tarihu El-islam" adli eserinde soyle demistir:
Ve eger sen buyuk imamlari yaptiklari hatalarda ozurlu gorursen, ve Ibni Teymiyye'yi ise bazi meselelerdeki hatalari nedeni ile ozurlu gormezsen, iste bu zaman sen kendi nefsine heva ile hukmetmis olursun, ve insafli olmamis olursun.
Derim ki: Iste imam Zehebi'nin bu sozu cok net bir sekilde Ibni teymiyye'nin hatalarinin affedildigini itikad ettigini gostermketedir. Onun hatalarinin affedilemedigini soyleyen kisinin ve ona kotu bakan kisinin ise insafsiz oldugu hukmunu vermistir. Yani sanki bu sozu ile gunuzmudeki ona nisbet edilen risaleye reddiye vermistir.
Peki imam Zehebi hocasi olan ibni Teymiyye'nin yaptigi hatalarinda onu affetmek gerektigini soylerken, nasilda kendisi onu affetmeden "sen cok asiriya gittin" diyerek bir risale gonderebilir ki?

14- Hafiz ibni Recep El-hanbeli "Ez-zeyl ala tabakati El-hanabile" adli eserinde imam Zehebi'nin ibni Teymiyye hakkinda soyle dedigini nakletmistir:
Sunneti en acik deliller ile acikladi ve savundu. Allah icin muhalifleri tarafindan eziyet cekti. Sunnet'i mudafa ettigi icin korkutuldu. Taki Allah Takva ehlini onun sevgisi ile ve onlarin duasi ile doldurdu. Onun dusmanlarini rezil etti. Onunla "Sam" hayata geri dondu. Hatta birakin Sam'i Islam hayata geri dondu. O benim gibi birisinin onun hayati hakkinda konusmamdan cok daha buyuk birisidir(bu sozu hakkinda ozel bir soru sormustuk). Ben Makam ve Rukun arasinda (yani Kabe'nin yaninda) gozlerim ile onun gibisini gormedim diye yemin etsem, ederim.
Iste simdi bu sozunden bazi faydalar cikaralim:
Bir: Hocasinin Sunnet'i savundugunu ve mudafaa ettigini acikladi.
Iki: Allah'in Takva ehlini hocasinin sevgisi ile doldurdugunu soyledi.
Uc: Allah'in hocasinin elleri ile Sam'i ihya ettigini ve hatta islami ihya ettigini acikladi.
Dort: Cok acik ve net bir sekilde her yonu ile ve her sekli ile onun gibisini gormedigi hakkinda yemin edebilecegini, ve hatta en yuce yerde bile yemin edebilecegini acikladi.
Dikkat edilirse Hafiz Zehebi'nin "onun gibisini gormedim" sozu mutlak manada gelmistir. Bu her yonunu kapsamaktadir. Yani ilmi ile ameli ile takvasi ile Veli'ligi ile … ama malesef zamanimizin bazi sapiklari soyle derler: Hayir, Zehebi burada sadece ilmi iyi demek istedi. Ama aslinda baska yonleri kotu demek istedi. Derim ki: Iste bu sozlerini duydugum zaman kalbim yanmakta ve bu sozu soyleyen icin aci duymakta idim. Nasilda alimlerin sozlerini istedikleri sekilde tahrif ediyorlar. Ama aslinda bu sapiklar birakin Zehebi'yi, sahabelere bile hile yapan insanlardir. Daha ne olacak?
Iste imam Zehebi'nin hocasini son derece ovmesini hepimiz yukarida gorduk.
Ben simdi sorarim: Tarih boyunca Ibni teymiyye'yi bu ovgulerden daha fazla oven bir kisi olmusmudur? Ben yillardir bu konudaki alimlerin bir cok sozunu akumama ragmen acik bir sekilde diyebilirim ki: Asla gormedim.
Imam Zehebi bir yerde bu dehset ovguleri yaparken nasil baska bir yerde ayni kisinin Musluman olmasinda bile suphe ettigini zikredebilir ki?
Ey Kevseri'nin talebeleri, biraz akillarinizi kullanin. Hani sizler soyle derdiniz: Bizler kelamciyiz, akillarimizi sizden daha fazla kullaniriz. Peki simdi akillariniz nereye gitti? Yoksa isinize geldiginizdemi sadece akillarinizi kullaniyorsunuz?

15- Imam Zehebi'ye yalan olarak isnad ettikleri o risalede, ibni teymiyye'nin Buhari ve Msulim'in hadislerini bile zayifladigini iddia ederler.
Halbuki aksine bizler imam Zehebi'nin ibni teymiyye hakkinda soyle dedigini biliyoruz:
… Iste bu nedenlerden dolayi onun icin: Ibni teymiyye'nin bilmedigi hadis, Hadis degildir, demek ise dogrudur demistir (Ez-zeyl ala tabakati El-hanabile). Ayrica cok fazla kitaplarinda imam Ibni teymiyye'nin hadis ilminde cok iyi oldugunu aciklamistir.
Derim ki: Peki nasil imam Zehebi bir yerde tam olarak hadisci oldugunu zikrederken, baska bir yerde ise Hadisci olmadigini ve Buhari ve Muslim'in hadislerini zayifladigini iddia edebilir ki?

16- imam Zehebi bilindigi gibi Cerh ve Tadil imamidir. Bu konuda asla baskalari gibi sozleri birbirine uyumsuz birisi degildir. Mesela imam Ibni Cevzi bilindigi gibi iki kitabi birbirine uyumlu degildir. Bir yerde bir sey derken baska bir yerde ise tam tersini soyledigi olur. Ama imam Zehebi ise asla oyle degildir. Genellikle bir kisi hakkindaki sozu cok net ve aciktir. Heleki ibni teymiyye hakkinda ise sozleri cok aciktir. Kitaplarina bakilabilir. Hocasi yasarkende vefat ettikten sonrada onu hep ovmustur.
Peki o zaman nasil boyle bir kisi, butun yazdiklarina muhalefet ederek, gelipte hocasini baska bir yerde nerede ise tekfir etsin? Bu asla makul bir sey degildir.

17- imam Zehebi alimler hakkinda konusurken cok dikkatli birisidir. yani bir alimi eger tenkid ederse dikkatli bir sekilde tenkid eder. Kitaplari bunun en guzel şahididir. Peki eger boyle birisi ise, nasil gelipte birakin baska bir alime, kendi hocasi olan ve zamaninda bir benzerinin bile bulunmadigini soyleyen kisi gelipte ayni kisiyi tekfir etsin?
Ayrica Tekfir etmek imam Zehebi'nin adetinden degildir. Imam Zehebi tekfir etmek veya Kevseri'nin nisbet ettigi risaledeki gibi asagilayici bir uslup ile yazi yazan birisi degildir. Iste bu delilde ayni sekilde Hafiz Zehebi'nin ona nisbet edilen risaleden beri oldugunu gostermektedir.

18- Hafiz ibni Recep El-hanbeli "Ez-zeyl ala tabakati El-hanabile" adli eserinde imam Zehebi'nin soyle dedigini nakletmistir:
Ve onun mezhebi insanlarin hatalarinda ozurlerinin genis olmasidir. Huccet ikame olmadanda hic kimse tekfir edilmez.
Iste imam Zehebi hocasinin tekfirde asiriya gitmedigini ve adaletli oldugunu soyluyor. Eger bu konuda bazi hatalari olsaydi soylerdi.
Sizin nisbet ettiginiz risalede ise: "Hic kimse senin dilinden kurtulamadi ve herkesi tekfir ettin" gibi sozler gecmistir. Bundan sonra nasil hala bu risaleyi ona nibet edebilrisiniz ki?

19- Hafiz Zehebi'ye nisbet edilen uydurma risalede soyle gecer:
Allah askina, Persembe bidatindan bahsetmeyi birakin artik…
Derim ki: ilk once bu uslub bir alime yakisirmi? Persembe gunu yapilan bir Bidat hakkinda boyle dalga gecer gibi veya kucumsercesine konusmak bir alimin agizina yakisirmi? asla yakismaz.
Persembe dibati: O zamanda olan kafirlerin Persembe gunundeki yaptiklari bir bayramdir. Bu bayrama bazi muslumanlarda kafirler ile birlikte katilmakta idiler. Imam Ibni teymiyye ise bunun caiz olmadigindan bahsetmistir, cunku kafirlere benzemek cok kotu bir seydir ve buyuk gunahtir ve kufure kadar goturebilir.
Peki haram bir seyi ibni teymiyye yasakladigi icin nasil imam Zehebi onu yasaklamasina "bosver" diyebilir ki?
Simdide iste asil gercek. Iste bu zikredegim sey, bu risalenin imam Zehebi'nin yazmadiginin acik bir delaletidir:
Imam Zehebi kendisi Persembe gunundeki bidatin yapilamamasi hakkinda bir eser yazmistir. Adi: Bulugu El-hamis fi Et-tesebbuhi Bi ehlilhamis. Veya: Tesebbuhu El-hasis bi Ehli El-Hamis. Bu eserde cok agir bir sekilde bu bayramin kutlanilmamasi gerekildigini aciklamistir.
Peki bir yerde kocaman, ve butun alimlerin Kabul ettigi Persemde gunundeki bayramin buyuk gunah oldugunu aciklarken, nasil baska bir yerde "Persemde bayramindan bahsetme ve bu konuda konusmayi birak" diyebilir ki?
Iste sadece bu bile, Kevseri'nin nisbet ettigi risalenin imam Zehebi'nin yazmadigini aciklar.

20- Hafiz Zehebi'ye nisbet edilen uydurma risalede ibni teymiyye'nin bu risaleyi okudugunda ciltler ile reddiye vereceginden bahseder. Bundan sonra ibni teymiyye'nin boyle yapmamasini tavisye eder.
Derim ki: ibni teymiyye'nin Rifai'lere karsi cok siddetli ve reddiyeleri vardir.(bu konu hakkinda ileride konusacagiz insallah) Ama imam Zehebi'ye bir tane bile, hatta bir cumle bile reddiyesi asla olmamistir. Peki o zaman nasil bu risaleyi imam Zehebi yazsin?

21- Hafiz Zehebi'ye nisbet edilen uydurma risalede ibni teymiyye'nin arkadaslarinin cogu az akilli ve ilimsiz oldugunu soyler. Halbuki imam Zehebi kendisi ibni teymiyye'nin arkadaslarindandir.
Ayrica alimler imam Zehebi'nin Hanbelilere kayan birisi oldugunu soyledikleri meshurdur. Peki o zaman nasil ibni teymiyye'nin arkadaslarina bunu soyleyebilir ki?
Halbuki imam Zehebi'nin bir cok ogrencisi ibni teymiyye'ninde ogrencisidir. Hic biri imam Zehebi'nin hocasi ibni teymiyye hakkinda kotu bir soz soyledigini nakletmezken, halbuki aksini naklederlerken, ve cogu ayni anda ibni teymiyye'ninde talebesi iken, nasil bu iftirayi imam Zehebi'ye yoneltebilirsiniz ki?
Yine dikkat edilirse, imm Zehebi'ye nisbet edlen risaleyi, imam ibni Teymiyye'nin ashabindan ve arkadaslarindan birisinin yazmadigi aciktir. Bunu onun fikrinden uzak birisi yazdigi cok nettir. Imam Zehebi'nin fikirleri ise ibni Teymiyye'ye uymaktadir… yukaridaki risaleyi imam Zehebi'nin eserleri ile karsilastiribiliriz…

22- Hafiz Zehebi'ye nisbet edilen uydurma risalede su manada cumleler gecer: Hep bize yaptigin seyleri birak, bize dilini uzatma...
Bu sozler ancak "Rifai"(veya o zamanda olah her hangi bir Sufi tarikati) tarikatindan olan birisinden cikabilir. Cunku imam ibni teymiyye hayati boyunca Rifai-ler gibi sapik bir firka ile savasmistir. Ayrica imam Zehebi'ye hayati boyunca hic bir meselede reddiye verdigi zikredilmemistir. Ayrica eger reddiye yapsaydi imam Zehebi'de ondan bahsederdi. Ayrica zaten normal sartlar altinda bir hoca talebesine reddiye yapmaz, ve eger onda bir hata gorurse ona nasihat eder. Iste bizler eger imam Zehebi ile hocasi ibni teymiyye arasinda hayatlari boyunca hic bir husumet ve dusmanlik veya bir tane bile olsa hatta bir cumle bile olsa bir reddiye olmadigini anlarsak, aksine ikisinin arasinda iki sadik hoca ile talebesi arasinda olan olaylarin oldugunuda bilirsek, bu risalenin imam Zehebi'ye yalan olarak nisbet edildigini anlariz.
Kisaca: imam ibni Teymiyye imam Zehebi'ye hic bir zaman dilini uzatmamistir ki bu uydurma risaleyi gonderen kisi boyle sikinti ve sikayet icinde olsun.

23- Seyhulislam ibni Teymiyye'nin zamaninda, kendisinin karsisinda olan ve ona kizan alimler, ibni teymiyye hakkindaki butun bilgileri toparlamaya calisiyorlardi ki ona reddiye veren kisilerin sozleri ile cevap verip insanlari ondan uzaklastirabilsinler.
Peki o hep ibni teymiyye'ye reddiye veren imam Subuki vb. eger hocasi olan imam Zehebi'nin boyle bir risale yazdigini bilse idi, hemen onu hocamizda boyle dedi diyerek kitaplarinda zikretmezmi idi? Elbette zikrederdi. Ama zikretmedigi icin, imam Zehebi'nin boyle bir risale yazmadigini acikca belli etmis olur.
Ayrica imam ibni Subuki'nin Tabakatu Es-safiiyye'sine bakarsak, elinden geldigince belli alimlerden Seyhulislam ibni Teymiyye'ye reddiye veren sozlerini toparlamaya gayret gostermistir. Ama hic bir zaman imam Zehebi'den bir tane bile tenkit edici bir cumle zikretmemistir. Aksine imam Zehebi ve Hafiz Mizzi gibilerinin ibni Teymiyye'den etkilenen kisilerden olduklarini zikretmistir.(Tabakatu Es-safiiye El-kubra 10.clt 400.s.)

24- Imam Zehebi "Siyeri Alami En-nubela" adli eserinde imam Es-ari'nin hayatindan bahsederken, imam Es-ari'nin "muslumanlardan hic birini tekfir etmiyorum" sozunden sonra soyle demistir:
Derim ki: Bende bu sekilde itikad etmekteyim. Yine ayni sekilde hocamiz ibni teymiyye'de hayatinin son donemlerinde soyle derdi: Ben ummetten hic kimseyi(isledigi bir gunah yuzunden) tekfir etmem…
Derim ki: Iste imam Zehebi hocasini o kadar yuksek derecede tutmaktaki, taki kalan butun hocalarinin arasindan kendi itikadina muvafakat eden ibni teymiyye'yi ornek gostermistir. Peki eger hocasinin tekfirde asiriya gitmedigini soylerken, nasil ona nisbet edilen risalede herkesi tekfir ettigini soyleyebilir ki?
Yalan olarak hafiz Zehebi'ye nisbet edilen risalede de goruldugu gibi, o risaleyi gonderen kisi ibni teymiyye hayatinin son gunlerinde iken gonderdigini soylemistir. Halbuki Hafiz Zehebi ise meshur siyer kitabinda hocasi ibni Teymiyye'nin hayatinin son gunlerinde aksine tekfirde asiriya giteyen birisi oldugunu, hatta kendisi ile ayni goruste oldugunu belirtmistir.

25- Imam ibni hacer "Inbau El-gumr" adli eserinde, imam Yahya bin Yusuf Er-rahbi adli imam hakkinda soyle demistir:
ibni teymiyye'nin cok fazla ashabindan(talebelerinden - ayni goruste olan arkadaslarindan) ilim aldi.
Derim ki: iste bu imam, imam Zehebi'den Allah'in "El" sifatinin olduguna dair bir risaleyi aktarmistir.
Iste buradan cikaracagimiz cok fazla fayda vardir. Konumuz ile alakasi olanlari ise:
Bir: Imam Zehebi'nin Allah'in "El" sifati hakkinda bir risale yazdigi ve bu nedenle sifat konularinda akidesi hocasi ibni teymiyye'nin akidesi ile ayni oldugunun isbati vardir.
Iki: Eger imam Yahya, ibni teymiyye'nin ashabindan ilim aliyor ise, ve imam Zehebi'nin bir risalesini rivayet etmis ise, iste bu demektir ki imam Zehebi ibni teymiyye'nin ashabindandir.
Eger imam Zehebi'nin ibni teymiyye'nin ashabindan oldugunu anlarsak, o zaman Kevseri'nin zikrettigi uydurma risalenin imam Zehebi'ye uydurma oldugunu anlamis oluruz. Ayrica eger boyle bir risaleyi yazsa idi, imam Yahya gibi ibni teymiyye'nin ashabinin yazdigi risaleleri toplayanlardan en azindan bir kac tanesi rivayet edip zikrederlerdi. Zikretmemeleri ise bu risalenin uydurma oldugunu gostermektedir.
Iste bu bilginin uzerine imam Subuki'nin, kendi Hocasi Zehebi'yi selefi akide de oldugu icin ve Selef ulemasini Es-ari ulemasindan cok daha fazla ovdugu icin kizdigini ve tenkit ettigini ekle(imam Sehavi El-ilan bi Et-tevbih adli eserinde Subuk'den oyle dedigini nakletmistir).
Bununla birlikte biraz sonra gorecegin gibi imam Zehebi'ye uydurulan bu risale'yi rivayet edenin ibni teymiyye ve onun arkadaslarinin dusmanlarindan oldugunuda ekle.
Iste bunlarin hepsine ayni anda bakip dusunen kisi bu risalenin uydurma oldugunu kendisi soyleyecektir ve itiraf edecektir.

26- imam Hafiz ibni Recep El-hanbeli "Ez-zeyl ala tabakati El-hanabile" adli eserinde, ibni Teymiyye'nin babasi hakkinda (babasinin tercumesini yaparken) imam Zehebi'nin soyle dedigini zikretmistir:
Seyh Sihabuddin(ibni Teymiyye'nin babasini kasd ediyor) Huda Yildizlarindandir. Ama Ay'in isiginda ve Gunes'in parlakliginda kaybolmustur.
Imam ibni Recep bu sozunde ne demek istedigini soyle acikliyor: kendi Babasini(yani ibni Teymiyye'nin dedesini) ve oglunu(yani Seyhulislam ibni Teymiyye'yi) kasd etmistir.
Derim ki: iste imam Zehebi Seyhulislami Gunes'in isigina benzetmistir. Buda gercekten cok dehset bir ovgudur. Buda imam Zehebi'nin ibni Teymiyye'yi asiri derecede sevdigini gostermektedir.
Peki boyle birisine nasil baska bir yerde "Dininde suphe etmekteyim" gibi sozler soyleyebilir?

27- Yine imam Hafiz ibni Recep El-hanbeli "Ez-zeyl ala tabakati El-hanabile" adli eserinde Hafiz Zehebi'nin "Seyh Muhammed bin Ahmed Ed-dubahi El-bagdadi(bu kisinin tercumesinde zikretmistir)" hakkinda soyle dedigini zikretmistir:
On yildan fazla Mekke'de kaldi. Orada aile edindi ve cocuklari oldu. Sonra Hocamizin isiklarari ona parladigi zaman (yani hocamizin isigini gorup onun parlakligini hissettiginde), ve(hocamizin) kendisinden cok daha fazla ilim talep ettigini anlayinca, ailesi ile birlikte Dimesk'e tasindi ve orayi kendi vatani edindi.
Derim ki: Hafiz ibni Recep burada Hocasi derken ibni Teymiyye'yi kasd ettigini zikretmistir.
Iste bu acik delillerin hepsi, Kevseri'nin imam Zehebi'ye nisbet ettigi risalenin yalan ve uydurma oldugunu gostersede hala talebeleri kabul etmemekte israrlidirlar.

28- ileride de konusacagimiz gibi, imam Zehebi'ye nisbet edilen bu uydurma risalnin nushasina nakili yapanlarin senedi ve isimleri vardir. iddia edildigine gore Hafiz Zehebi'nin yazisindan aktaran kisi imam Ebu Said Salahaddun Elala'i El-hafiz adli kisidir.
Imam ibni Subuki "Tabakatatu Es-safiiyye El-kubra" adli eserinde, Ebu Said hakkinda soyle demistir:
… Ve onun ile Hanbeli'ler arasinda cok fazla olaylar yasanmistir.
Derim ki: Hanbelilerden kasd ettigi ibni teymiyye ve onun talebeleridir. Ayrica imam Sevkani gibi alimler imam Zehebi'ninde Hanbeli'lere megilli oldugunu zkretmislerdir. Bunu imam Sevkani "El-bedru Et-tali Bi Mehasini Min Badi El-karni Es-sabi" adli eserinde zikretmistir. Ayrica imam Zehebi'nin kitaplarini okuyan onun Ehli sunnete megilli oldugunu hemen gorecektir, ve eskiden kelamcilar Ehli sunnet'e "Hanbeliler" derlerdi.
Peki simdi soracagimiz onemli bor soru olacak: Ibni teymiyye ve onun talebleri ile dusmanligi olan bir kisinin zikrettigi bir soz gecerli olurmu hic?
Yani eger iki alim arasinda ihtilaf olursa birbirleri hakkindaki sozleri Kabul olurmu acaba?
Birbileri aralarindaki sahitlikleri Kabul olurmu? Asla ve asla Kabul olmaz.
Eger boyle bir durumda Kabul olur diyen bir mutemed alim biliyorlarsa getirsinler. Peki eger oyleyse ibni teymiyye'nin dusmani olan iddiaya gore Ebu Said Elamili'ninrivayet ettigi risale nasil Kabul olabilir ki?
Daha ilginci Turkiye'deki Kevseri'nin talebeleri, hocalari Kevseri imam Hatib Bagdadi'nin Hanefiler hakkinda zikrettigi herseyi zayifliyip uydurma oldugunu belirtirken sevinirler. Ama ibni teymiyye hakkinda ise ibni teymiyye'nin dusmanlari tarafindan zikredilen bir risale'nin oldugunu duyunca ise yine sevinirler.
Yani ibni teymiyye hakkinda kotu sozler rivayet edilince seviniyorlarda, neden yine ayni sekilde sozler hanefiler hakkinda zikredilince uzuluyorar acaba?
Halbuki ikiside zayif senedli degilmi?
Iste bu onlarin heveslerine uyduklarini gostermektedir.

29- Son olarakta derim ki: Imam Zehebi'nin ibni teymiyye'den daha fazla ovdugu bir alim bulabilirseniz, bu risalenin uydurma olmadigini sizlere teslim edecegim… ama asla bulamazsiniz…

Iste hak ortaya cikti, ve batil eriyip yok oldu…

Iste imam Zehebi'nin gozundeki hocasi Ibni teymiyye. Gayet hocasina karsi muhterem ve saygili birisi.
Bu zikrettigimiz delillerin sadece bir tanesi bile, zamanimizin sapiklarinin imam Zehebi'ye uydurma olan risaleyi nisbet etmelerinin iftira oldugunun gostergesidir. Kevseri'nin gunumuzdeki talebelerinin bizim bu zikrettigimiz sorular karsisinda yapabilecekleri en fazla sey su olur; eger cesaret edebilirlerse insanlarin karsisinda yenilgiye ugramamak icin, ve reddiye yazdi diye gecinmek icin bu yazimiza sozde bir reddiye yazarlar. Ama icini sadece yalan ve hileler ile doldururlar. Hic bir sorumuzada net bir sekilde tek tek cevap veremezler. Iste bunlarin en fazla yapacagi sey budur.
Ey kardesim: Bu nedenle asla bu sapiklarin dediklerine inanma. Butun alimleri kendi gozunde yucelt ve kucumseme. Bilki alimlerin kani zehirlidir, isirirsan seni zehirler…
IMAM ZEHEBI HOCASI IBNI TEYMIYYE'YI SOVEN KISILERI OVMUYOR


Yalan ve uydurma olarak imam Zehebi'ye nisbet ettikleri risalenin senedinde, imam imam Ebu Said Salahaddun Elala'i El-hafiz vardir(yukarida adi gecmistir). Bu kisi imam Zehebi'yi tenkid ederken soyle demistir:
Musannif(imam Zehebi'yi kasd ediyor) asiriya kacarak, ve haddi asarak Tenkiz'in tercemesini yapmistir(yani Tenkiz'e cok agir seyler soylemistir). Ve onun gibiside varmi? Ve o kisinin guzel yerlerinide gecip uzerinden atlamistir… Tenkiz'in gunahi ise(sucu ise) Ibni Teymiyye'ye cok saldiriyordu…(imam Ibni hacer Ed-duraru El-kamine adli eserinde, imam Sevaki El-beru Et-tali adli eserinde nakletmislerdir).
Imam Sevkani bu sozu naklettikten sonra soyle demistir: Ve o(imam El-ala'i) Zehebi'nin Hanbeli'lere kaymasini kasd etmistir.
Iste imam Zehebi hocasina karsi saldiran kisilere karsi taviri boyle oluyor. Hatta talebesi imam Subuki'ye bile hocasina saldirdigi icin kiziyor(yukarida bahsettigimiz gibi). Taki imam Ebu Said El-ala'i bu nedenlerden dolayi onu tenkid ediyor.
Peki boyle savundugu hocasini baska bir yerde nasil asagiliyabilir ki? Iste bu delil, bu risalenin imam Zehebi'nin olmadigina en acik delillerden birisidir.
Ayrica imam ibni Subuki "Tabakatu Es-safiiyye El-kubra" adli eserinde kendi ile ayni fikirde olan Ebu Said El-Alai'nin Hafiz Zehebi hakkindaki butun kotu sozlerini nakletmistir. Ama asla hic bir yerde imam Ebu Said'in Hafiz Zehebi'den her hnagi bir ibni Teymiyye'ye reddiye verdigini zikretmemistir. Ayrica imam ibni Subuki "Tabakatu Es-safiiyye El-kubra" adli eserini imam Ebu said'in vefatindan sonr ayazmistir. Yani kimse cikipta belki imam ibni Subuki tabakat adli eserini yazdiktan sonra imam Ebu Said, Hafiz Zehebi'nin yazisini nakletmistir demesin diye zikrediyorum. Bunuda unutmamak gerekir.
Ayrica sunuda unutmamak gerekir. Imam ibni Subuki zikrettigim "Tabakatu Es-safiiyye El-kubra" adli eserinde Hafiz Zehebi'nin acikca bir suru kisiye yalan soyledigini bile zikretmistir(2.clt 14.s. Kaidetun fi El-cerhi ve Et-tadil babinda). Yani ben burada bunu zikrederken, Es-ari'lerin buyuk imamlarinin bizim alimlerimize saygilarinin nasil oldugunu goostermek icin zikrediyorum. Bizim alimlerimiz yalan soylememekte iken acaba nasil onlara bu iftirayi atabiliyorlar ki? Allah onlari islah etsin. Ben imam ibni Subuki'nin o guclu ilmi derecesi ile taassubunun bu dereceye ulasacigini ve taki imam Zehebi gibi bir alimi yalanci olarak zikredecegini hic tahmin etmemistim. Imam Subuki'nin Hafiz Zehebi hakkinda zikrettigi kalan sozlerini bilsemde zikretmekten utaniyorum… bakamk isteyen kitabina donsun…

SENED BAKIMINDAN BU RISALENIN IMAM ZEHEBI'YE UYDURMA OLDUGUNUN ISBATI



Sapik Kevseri'nin eline gecen(veya eline gectigini iddia ettigine gore) kagitlardaki bu uydurma risalenin senedi ise su sekildedir:
1- Yazi imam Ibni Kadi Suhbe'nin yazisidir.
2- Bu yaziyi imam Burhanuddin bin Cemaa'nin yazisindan nakletmistir.
3- O da imam Ebu Said Ala-'i'nin yazisindan nakletmistir.
4- O da (iddiaya gore) risaleyi gonderen Zehebi'nin yazisindan nakletmistir.
Iste bu sened bu sekildedir. Kevseri'nin kendi iddiasina gore bu risaleyi buldugu zaman el yazisinin uzerine kendisi bir yazi yazmistir.
Bu yazida kendisi risalenin Zehebi'nin oldugunu isbat etmeye calissada, ilmi seviyesi olanlar icin ve Allah'in onlerini actigi kisiler icin tam tersi olmustur. Yani reddiyelerde gorulecegi gibi, onun sozleri ile onun iddiasini yok edecegiz insallah. Bunu reddiyeler bolumunde zikredecegim. Bu nedenle bu baslik altinda zikredeceklerim, reddiyelerde zikredecegim seyler ile baglantilidir.
Peki simdi imam Zehebi'nin kendi sozleri ile bu risalenin uydurma oldugunu anladik.
Peki bu sened dogru ve kabul edilebilir bir senedmidir?
Ve senedde kim ve nerede hata yapmistir?
Simdi bunlari inceleyelim.
1- Birileri imam Ibni Kadi suhbe'nin yazisini taklid ederek, kendi yazisini onun yazisina benzetmis, ve ardindan insanlarida bu sekilde kandirmis olabilir.
Simdi konu ile alakali bir misal vereyim: Hafiz Ibni Kesir tarihinde(El-bidaye ve En-nihaye) hocasi imam Ibni Teymiyye daha yasarken, bazi sapiklarin onun adi altinda bir yazi yazdiklarini zikretmistir. Hatta bu nedenle ibni Teymiyye ile hakimler arasinda bazi sorunlar ciktigini zikretmistir.
Peki daha imam Ibni Teymiyye yasarken insanlar onun hakkinda yalan ve uydurma sozler ve iftiralar atiyorlarsa, onun olumunden sonra demekki neler olmustur?
Kevseri, Hafiz Zehebi'ye nisbet edilen bu risaleyi kendi arkadasinin elinde gordugunde ondan satin aldigini iddia etmistir.
Hatta belkide bu Kevseri'nin ve satin aldigini iddia ettigi arkadasi ile arasinda olan bir hile ve oyun bile olmus olabilir. Kendi elleri ile eski kagitlara yazip, imam Suhbe'nin yazisini taklid edip ortaya atmis olabilirler. Cunku boyle bir risaleyi tarih boyunca hic kimse nakletmemistir. eger olsaydi naklederlerdi. Kalan delilleri zaten yukarida zikretmistik.
Ayrica uydurma risalenin basina Kevseri'nin kendi eli ile yazdigi yazilar, aslinda butun hepsini kaleme alma ihtimali oldugunu gostermektedir. Ayrica o kaleme aldigi yazida "isteyen gidip imam Suhbe'nin yazilari ile bu yaziyi karsilastirip bu yazinin onun yazdigini anlayabilir" ifadesini kullanmistir. Iste aslinda bu sozu kendisinin yazma ihtimali oldugunu daha fazla yukseltmektedir. Yani demekki kendisi gitmis ve imam Suhbe'nin yazilarini iyice ogrenmis, ardindanda taklid etmistir. Yinede en dogrusunu Allah c.c. bilir.
Sahabe'ye dil uzatan bir adamdan(Kevseri'den) ne beklersin? (bunu arkadasi Gumari Bideu Et-tefsir'de zikretmistir).
Kisaca: Ya Kevseri, yada Kevseri'den once baska birisi uydurmus olabilir.
2- Eger imam Suhbe uydurmadi ise, ayni sekilde bu durum Burhanuddin'de de olmus olabilir. Yani yanlisikla imam Suhbe Burhanuddin'in yazisi sanarak nakletmis olabilir.
3- Eger Burhanuddin gercekten yazdi ise, oda Ala-i'nin yazisi sanarak nakletmis olabilir. Bu durumda ise baska birisi imam Ala-i'nin yazisina benzer bir uydurma yazi yazmis olma ihtimali olabilir.
4- Eger imam Ebu Said El-Ala'i yazdi isede, imam Ebu Said uydurma olan bu yaziyi imam Zehebi'nin sanmis olabilir.
Peki neden sanmis olabilir?
Cunku imam Ala-i zaten ibni teymiyye'nin dusmanlarindan idi. Iste bunu bilen birisi gidipte imam Zehebi'nin yazisini taklid edip goturup onu imam Ala-I'nin eline verdi ise, imam Ala-I'de zaten dusmanligi oldugu bir kisi oldugu icin hemen Kabul etmis olma ihtimali olabilir. Ama zaten iki kisi arasinda sorun oldugu zaman, o iki kisinin birbirleri hakkindaki kotu sozlerinin Kabul edilmeyecegini unutmamak gerekir.
5- Suda olabilir; Imam Zehebi tarihci birisi oldugu icin, kendi yazdigi kagitlarin arasina ibni Teymiyye'e reddiye yazan birisinin yazisini evraklarinin arasina koymus, ve bunu gorende imam Zehebi'nin kendisinin yazdigini sanmistir.
6- Peki eger boyle ise neden imam El-Ala'i onun yazdigi sanmistir?
Derim ki: Cunku risalenin sonunda su ifade gecmektedir:
آخر الرسالة الذهبية نصيحة منه لابن تيمية
Yani: Zehebiyye olan risale'nin sonu. Yazarindan Ibni Teymiyye'ye nasihat.
Zeheb: Arapcada Altin manasina gelmektedir. Ve imam Zehebi'nin lakabida, yani Altinci manasindadir. Bu risalenin sonunda ise altindan olusan (zehebiyye) risalenin sonu yazmaktadir.
Bu nedenle imam Ebu Said El-ala'i bu yaziyi yazan altinin sahibi kesin bizim altincidir(yani imam Zehebi'dir) diye sanmis olabilir.
Ama bilinmesi gerekirki her altindan olan risale bizim altinci (imam Zehebi'nin) hocamizin risalesi degildir.
7- Elbetteki bunu illaki imam Zehebi'nin risaleleri arasinda gormesi sart degildir. Suda olabilir:
Imam ibni Teymiyye'ye bu risaleyi gonderen kisi, risaleyi imam Ibni Teymiyye hapiste iken gondermistir. Ardindan bu risale hocanin evraklari arasinda kalmistir. Sonrada hapis odasinda vefat ettiginde veya yazi yazmaktan yasaklandiginda evraklari cikartildigi zaman, ona gonderilen bu risalede aralarinda kalmistir. Bundan sonrada bu risaleyi goren, zikrettigimiz neden sebebi ile(altin meselesini kasd ediyorum) yazarinin Zehebi oldugunu tahmin etmis olabilir.
8- Ibni Teymiyye'nin adetinin, ona gonderilen kagitin uzerine cevap verdigi zikredilir. Ama bu risaleden sonra ibni teymiyye cevap vermismi vermemismi hic bir bilgi zikredilmemektedir. Bu nedenle belkide risale ibni teymiyye'ye varmadi, ve baska kisilerin elinde kaldi. Sonrada bir sekilde bu risale imam Ala-I'nin eline gecmis olabilir.
9- Risalenin sonunda risalenin yazari kendi isimini yazmis olabilir. Ama kisilerin elinde dolasmasi sebebi ile risalenin son bolumu yirtilmis olabilir, ve bu nedenlede insanlar sadece altindan olan ifadesini gorunce yazarini altinci(yani imam Zehebi) sanmislardir.
10- Veya sonunda adini yazmistir, veya arka sayfaya yazmistir, ama imam Ala-I gormemistir.
11- Belki imam Ala-I'nin eline risaleyi goturen kisi Ibni Teymiyye'nin dusmalarindandi, ve fitne cikarmak icin risalenin sonundaki yazarinin ismini kopardi. Bu sekilde imam Ala-I'nin eline Verdi. Verdikten sonra bu risaleyi imam Zehebi'nin yazidigini iddia etti, cunku o zaman o kadar karisik zamanki, kimin ne isler cevirdigini kimse bilmiyordu.
Ayrica alimler o zamanda ibni teymiyye'nin kitaplari bir donem yasaklandigini, ve bu nedenle kimi ibni teymiyye'nin kitaplarini sattigini, kimi gomdugunu, kimide kitaplarini cok gizlice saklamaya calistigini zikretmislerdir. Bu nedenle bir cok alim kitaplarinda ibni teymiyye'den nakiller yaparken, ismini vermeden yapmislar. Imam Ibni Ebi El-iz El-hanefi "Serhu El-akideti Et-tahaviyye"deki gibi mesela.
Bu nedenle o zamanda isine gelen kisi Hafiz Zehebi'nin yazisini taklid edip bunu yazmisda olabilir, bundan sonra bir sekilde imam Ala-I'nin eline gecmis olabilir.
Iste bundan cok daha fazla ihtimaller olabilir. Bu ihtimaller varken, bu ihtimaller aciga cikana kadar, kimse imam Zehebi'ye bu risaleyi nisbet edemez. Bilinmesi gerekir ki bunu imam Zehebi yazdi diyerek aciga cikarmaya calissalarda, sadece imam Zehebi'nin yazmsdigini belirtmis olurlar. Ister Kabul etsinler ister istemesinler durm boyledir. Buna en guzel sahid Kevseri'nin yazdigi o yazidir. Nasilki Allah'in izni ile ileride kendi sozleri ile bu risalenin uydurma olduugnu isbat edecegiz.
12- Onceden de belirttigim gibi Hafiz ibni Hacer'in "Ed-durar El-kamine" adli eserinde, imam Ala-I'nin, imam Zehebi'nin ibni teymiyye'ye kizanlari ovmedigini zikrederken, ve bunun nedenininde ibni teymiyye'ye kizmalari oldugunu soylerken, imam Zehebi'nin ibni teymiyye'ye gonderdigi bir risale oldugunu asla zikretmemistir. Eger elinde olsaydi o bolumde zikretmesi gerekirdi. Elbetteki zikretmemesi elinde olmadiginin belirtisidir. Bu ihtimalde bu risalenin hafiz ibni Hacer'in zamanindan sonra uydurulmus olma ihtimalini guclendirmektedir. Bu ihtimalde olabilir.
Imam ibni Hacer'in bu sozunu yukarida zikretmistik.

PEKI BU RISALEYI KIM YAZDI?




Bu yaziyi eger Kevseri uydurmadi ise, veya bir baskasi uydurmadi ise, ve Ibn Teymiyye'nin zamanina nisbeti gercekten sabit olmus ise, bu risaleyi yazan kisinin uslubuna en fazla uyan kisinin uslubu:
Muhammed bin Tahir bin Sirac adli kisidir. Bu kisi imam Ibni teymiyye'nin dusmanlarindan olan sapik "Er-rifaiyye" tarikatina baglidir. Ayrica Es-aridir. Ibni teymiyye'nin bazi hocalarindan da ders almistir. Bu nedenle ibni teymiyye ile cokca gorustugu muhtemeldir. K endi kitaplarinda isim vermeden cokca defa ibni teymiyye'ye ve onun ogrencilerine saldirmistir. Ibni teymiyye'yi cok seven talebesi imam ibni kesir, asla tarihinde bu adamin hayatini zikretmemistir. Ayrica bu adam bazi nedenlerden dolayi hayatinin son donemlerinde Sam'dan cikmistir. Ciktiktan sonra risaleyi gonderdigi muhtemeldir.
Bu kisinin uslubu gercekten asiri derecede uzerinde konustugumuz risalenin uslubuna cok yakindir ve benzerdir.
Ben burada Muhammed bin Tahir bin Sirac ibni teymiyye'ye reddiye verdigi sozlerinin hepsini kitabindan ulasabildigim kadari ile tercume etsem sozunun asli gibi olmaz. Bu nedenden dolayi: imam El-kunavi'nin "Edva-un ala er-risaleti el-munsubeti ila el-hafiz ez-zehebi ve tahkikun fi sahibihe" adli eserini muracaat edilmesini isterim. Seyh Kunavi(muasi alimlerdendir) Muhammed bin Tahir bin Sirac'in cok fazla sozlerini naklederek, uzerinde durdugumuz risale ile karsilastirmistir, ve gercekten asiri derecede benzer uslublari vardir.
Eger bu risaleyi kevseri ve yandaslari uydurmadi ise, buyuk ihtimalle bu risaleyi bu Rifai yazmistir.
Ve ben simdi kisaca bazi ornekler cerecegim. Bu ornekler ile uzerinde durdugumuz uydurma risaledeki bazi sozler ile bu Rifai tarikatinda olan Muhammed bin Tahir'in sozlerini karsilastiracagim insallah (ben sadece mana olarak benzerligini zikredecegim. Ama uslubunun ayni oldugunu anlamak icin zikrettigim kitabi miracaat edin).

1- Nasihatu ez-zehebiyye'de(yani imam Zehebi'ye yalan olarak nisbet edilen risalede) soyle gecer:
(ibni teymiyye'nin arkadaslarini kasd ediyor: )Eliyle, diliyle cihad edip sana zahirde yardım eder görünse de, batınında, kalbiyle düşmanındır. Çünkü tabilerinin çoğu yanında oturur, sana bağlıların akılları hafiftirler. Avamdan olup çok yalancı, korkusundan dolayı söz söylemekten aciz, kör düşünceli, güçlü hile sahibi veya saf ve salih zekasız kimselerdir onlar.
Derim ki: ve buna benzer sozler cok fazladir, karsilastirlabilir.
Rifai tarikatinda olan Muhammed in Tahir'in sozunun ozu ise soyledir:
… ve(kendi arkadaslarini kasd ediyor: ) bu kisiler (ibni teymiyye'nin arkadaslarini kasd ediyor: )asla cokca konusan ve sertce herseye bakan, ve ilimsiz bir sekilde eski alimlere reddiye veren kisiler gibi degildir(yukarida isaret ettigimiz " Edva-un ala er-risaleti el-munsubeti ila el-hafiz ez-zehebi ve tahkikun fi sahibihe "… adli eserin 50.syf bak).

2- Yine "Nasihatu ez-zehebiyye"de soyle gecer:
Sana karşı çok şefkatli ve dost olduğum halde, bana karşı durumun böyle olursa, düşmanlarına karşı durumun nasıl olacak bilmem ki?.. Vallahi, sevmediğin insanlar arasında akıllı, salih ve fazilet sahibi kimseler vardır. Nitekim seni sevenler arasında da yalancılar, facirler, cahil ve tembel, zekasız, yıkıcı kimseler vardır.
Yine sunu demistir:
Ey adam (İbn Teymiyye), Allah hakkı için bizden vazgeç. Zira sen gerçekten çok mücadelecisin. Dilinle bilginsin. Rahat duramazsın. Dinde yanlış etmekten kendinizi koruyunuz.
Muhammed in Tahir'in sozunun ozu ise soyledir:
… ve bizler onlar ile ibtila edildik, ve onlarin cahlillerinden cok cektik, ve onlarin beyinlerinin bozuklugu nedeni ile az cekmedik, ve onlarin cogu suluk ehli olduklarini soylerler, ama krallar yolunda giderler…(gecen masdar, yaklasik ayni sayfalarda).

3- Yine "Nasihatu ez-zehebiyye"de soyle gecer:
Sen, bizi Hıristiyanlarla bir tutuyorsun. Allah’a yemin ederim ki, Müslümanların kalbinde, size dair şüpheler vardır.
Ve buna benzer baska sozlerde vardir, isteyen karsilasrtisrsin.
Muhammed in Tahir'in sozunun ozu ise soyledir:
Iste bu sekilde kalemi ve dili ile boyle dedi… ve o sonrada herkesi Kitab ve Sunnet'in disinda saydi… kim onun sozunu dinledi ise o kisi ozurludur…(gecen masdar 52.ayf).

4- Yine "Nasihatu ez-zehebiyye"de soyle gecer:
Vaazımı da dinlemiyorsun. Belki sana yazdığım bu birkaç sayfaya itiraz etmek için, birçok kitap yazmaya büyük gayretin vardır. Sonu gelmeden sözümü kesiyorsun. Sevdiğin adamdan, devamlı intikam almayı düşünüyorsun. Ta ki, elbette sana diyeyim.
Muhammed in Tahir'in sozune gelince:
Ibni teymiyye hakkinda bir ruya gormus. Ardindan ise bu ruyayi ona anlatmak istemis. Ama bu ruyayi onun asla Kabul etmeyecegini ve iblisin vesveseeleri ile reddecegini, ve bununla birlikte kendisine daha fazla saldiracagi icin, ona bu ruyayi gordugu hakkinda bir mektup yazmaktan vazgecmis.

Sanirim hepimiz ikisinin arasinda ne kadar ciddi bir alaka oldugunu gormus olduk. Bu neden ile bu Rifai tarikatinda olan Muhammed in Tahir'in bu mektubu yazma ihtimali oldugu gercekten gucludur.
Ama yinede kesin bir sekilde bu kisisnin yazdigini soylemiyoruz. Ama eger o zamanda bu risale yazilmis ise ve Kevseri'nin uydurmasi degilse. Bu Rifai tarikatinda olanin yazma ihtimali gercekten gucludur.

MUHALIFIN GETIRDIGI SUPHELERE YETERLI CEVAPLAR



Ilk once sapik Kevseri'nin getirdig suphelere hizlica cevap verelim insallah. Getirecegim bu supheler, risalenin basina yazdigi hurafetten alintilardir.

1- Demiski: Imam Sehavi "El-ilan bi Et-tevbih Li Men Zemme Et-tarih" adli eserinde, imam Zehebi'nin Seyhulislam ibni teymiyye hakkindaki "Zaglulilim" adli eserinden bir sozunu naklettikten sonra, ibni teymiyye'ye bir risale yazdigini zikretmistir.
Derim ki: Burada tedlis ve yalan mevcuttur. Ben gittim ve Sehavi'nin zikrettigi kitabina baktim. Kevseri'nin dedigini 127.s. zikretmistir. Ama malesef Kevseri'nin dedigi gibi degildir.
Kevseri'nin iddiasina gore, imam Sehavi ilk once Zehebi'nin "Zaglulilim" adli eserindeki sozlerini zikretmistir, sonrada bir risalesi oldugunu soylemistir.
Halbuki oyle degildir. Aslinda: ilk once ibni temiyye'ye bir risale yazdigini belirtmistir, ve ardindan ise "Zaglulilim" adli eserindeki sozunu aktarmistir.
Peki hile yapmakta ustalasan Kevseri burada bu hile'yi neden yapmis acaba? Sadece imam Sehavi o sozunde Kevseri'nin elindeki mektubu kasd ettigini insanlarin sanmasi icin yapmistir.
Peki bir soru sorarsak: Imam Sehavi bir risale derken neyi kasd etmistir?
Derim ki: Imam Sehavi'nin zikrettigi risale mubhem'dir. Yani icinde ne gectiginden hic bahsedilmemistir. Bu nedenle Kevseri'nin elindeki risale'yi kasd etmistir demek asla dogru degildir.
Ama anlamayanlar icin sunu ekleyelim: Farzedelim ki imam Sehavi burada bizim elimizde olan risaleyi kasd etti. O zamanda soyle deriz: Demekki imam Sehavi'den once bu risale uydurulmustur, ve Zehebi'ye nisbet edilmistir.
Ayrica burada cok hassas bir nokta vardir, oda: imam Zehebi'ye uydurulan risale'de imam ibni teymiyye'nin hadisleri kafasina gore zayifladigi ve Buhari ve Muslum'i bile zayifladigi gecmektedir.
Ama imam Sehavi ibni teymiyye'yi Hadis tashihinde makbul kisilerden gormustur.
Eger bunu anlarsak, imam Sehavi'nin kasd ettigi risale, Kevseri'nin elindeki risale'nin olmadiginda cezmedebiliriz. Cunku eger o risaleyi gorseydi, ve Zehebi'nin hocasi olan ibni Teymiyye'yi hadiste zayifladigini gorseydi, bunu zikrederdi. En azindan bazi alimler ibni teymiyye'nin tashihini Kabul etmemislerdir gibi sozler kullanirdi. Ama bunlarin hic birini kullanmadigi icin, elindeki risalenin Kevseri'nin dagittigi risale olmadigini anlamis oluruz.
Ayrica imam Zehebi, ona uydurulan bu risale disinda gercekten hic risale yazmadimi acaba?
Bunu normalde bilmek zordur. Ama imam Sehavi'nin sozu, imam Zehebi'nin baska bir risale yazip o risaleye imam Sehavi'nin ulasmis olma ihtimalide olabilir.
ibni Teymiyye hayatinin son gunlerinde hapiste iken talebelerinin ona risale gonderdigini ve onunda talebelerine cevap yazdigini unutmamak gerekir. Bu durumda bu risalelerin arasinda imam Zehebi'ninde yazdigi bir risalesinin olmasinin ihtimali elbette vardir. boylelikle imam Sehavi bu risalelerin arasindaki bir risaleyide gormus olabilir. Bu durumda da Kevseri'nin iddiasi yok olmus olur.

2- Kevseri soyle demistir: Ve ben Ibni Kadi Suhbe'nin kendisi Tabakatu Es-safiiye adli eserinde, Burhan bin Cemaa'nin tercemesinde, kendisinin Burhan'in bir miktar yazilarini gordugunu ve ondan faydalar alip kendisi kendi defterlerine yazdigini soylemistir.
Derim ki: Bizde Allah'in izni ile Kevseri'yi kendi getirdigi deliller ile vurariz.
Demekki imam Suhbe, yazilarini gordugu ve buldugu(dikkat edin, yazilarini bulmus, direk elinden almamis, nasil buldugunuda Allah bilir.) imam Burhan'in yazilarini aktarmis. Peki nerede bulmus? Hepsinin yuzde yuz imam Burhan'in yazdigindan eminmi? Eger cok fazla yazi aktardi ise, o zaman bazilarinda hata etmis olma ihtimali imkansizmi?
Yani kendisinin gormedigi imam Burhan'in yazilarindan aktardigi nakilleri nerede bildigini yuzde yuz dogrumuoldugunu bilmemiz zordur. Hatta gorduugnu bile farzetsek en azindan bu kagitlari ve evraklari imam Burhan'dan almamis ve sadece bulup nakletmistir.
Iste bu durum, gercekten Kevseri'nin nisbetini dogrulastirmaya calistigi bu uydurma risalenin nisbetinin dogru olmadigina dair delillerimizi guclendirmistir.

3- Kevseri, alimlerin ilk basta ibni teymiyye hakkindaki goruslerinin guzel oldugunu, ama sonradan sapikliligini gorunce hepsi ondan ayrildigini ve kotu soz soylemeye basladiklarini ve onu muhakeme ettiklerini iddia etmistir. Burada imam Zehebi'yide elbetteki iclerinde bulundurmustur.
Derim ki: Imam ibni teymiyye'yi muhameke etmeleri dogrudur. Ama en sonunda ibni teymiyye'nin akidesinin SELEFI BIR AKIDE oldugunda ittifak ettiklerinide unutmamak gerekir, ve bunu soylemeden sadece muhakeme ettigini soylemek acik bir hile'dir(El-bidaye ve En-nihaye -arapca baskisi ile- 14.clt 43.s. bak, Daru ihyau Et-turasu El-arabi).
Ayrica alimler ibni teymiyye'yi hayati boyunca ve vefat ettikten sonra ovmuslerdir, ve bu konuyu "Seyhulislam ibni Teymiyye mudafasi" adli eserimizin basinda hizlica uzerinden gecmistik. Bu konuda imam El-ayni El-hanefi'nin ve ibni Hacer'in onsoz yazdiklari ve tavsiye ettikleri Seyhulislam ibni Teymiyye savunmasinda kaleme alinmis "Er-raddu El-vafir" adli esere yazilarinin bir kismini tercume edip zikrettik. Yakinda yayinlayacagiz insallah.
Ayrica Seyh Muhammed Es-seybani "Et-tavdihu El-celi" adli eserinde Seyhulislam ibni Teymiyye hakkindaki vefat etmeden onceki yillarda alimlerin ovgulerini ve vefat ettikten sonra alimlerin ovgulerini zikretmistir. Bu kitabi muracaat eden, Kevseri'nin zikrettigimiz sozunun yalan oldugunu gormus olur.

4- Kevseri yalan uzere yalan soyleyerek, ibni teymiyye'yi ilk once sevip sonra sevmeyen kisileri sayarken aralarina imam Mizzi'yi ve Zehebi'yi ve baskalarini eklemistir.
Derim ki: Imam Zehebi'yi ve Hafiz Mizzi'yi eklemesi acik bir sekilde yalandir. Bu Kevseri'nin cok net bir sekilde yalan soylediginide gosterir, Hafiz Mizzi ise:
Kucuk Subuki olan ve ibni teymiyye'yi hic sevmeyen kisi bile imam Mizzi'nin sadece ve sadece kendi babasina ve ibni teymiyye'ye Seyhulsilam dedigini zikretmistir(tabakatu Es-safiiyye El-kubra).
Ayrica imam Mizzi imam Buhari'nin akidedeki kitabini okudugu icin Es-ari'ler tarafindan hapise girip hapistende cikaran ibni teymiyye idi.
Ayrica ibni temiyye hapiste vefat ettiginde Hafiz Mizzi direk talebesi Ibni kesiri yanina alarak Ibni teymiyye'nin yanina girip onu anlindan opmuslerdi(El-bidaye ve En-nihaye).
Ayrica hayatinin sonunda Es-ari'lerden gizlenerek vefat etti(Cem-u El-cuyus ve Ed-desakir ala ibni asakir, yazari imam ibni El-muberrid), yine eserin sahibi Ibni teymiyye ile ayni akidede olan kisilerin arasinda Mizzi'yi ve Zehebi'yi zikretmistir.
Ayrica son bes yuz yildir ibni Teymiyye gibisinin gelmedigini defalarca zikrederdi(Zeyli Tabakatu El-hanabile).
Bundan sonra neden yalan soyluyorsunuz?
imam Zehebi ise: Yukarida zikrettigimiz gibi hocasi ibni teymiyye yasarkende vefat ettikten sonrada hocasi olan ibni teymiyye'yi ovmustur.
Hatta bizler burada Kevseri'nin gorusune katildigimizi farzetsek, yinede hocasi yasarken ve vefatindan sonra hep ovdugunu soylememek acik bir yalan olur. Ve ona nisbet edilen ve uydurulan risalenin ona nisbetini dogru goren kisinin bile, imam Zehebi'nin ibni Teymiyye hakkindaki butun sozlerine net bir sekilde muhalefet ettigini aciklamasi ve itiraf etmesi gerekir.
Kevseri yazisinda bu iki alim disinda baska alimlerde zikretmis. Onlarin bazilarinin basta ibni teymiyye'yi severken sonra ona kizdiklari bilinen bir seydir. Imam Zemlekani'den rivayet edildigi gibi.

5- Kevseri'nin sozlerine gore donelim, olaylar karisinca ve herkes ibni teymiyye'yi terk edince ve dusmani olunca ve sadece yaninda mucessimeler kalinca, imam Zehebi ise iki tarafida sakinlestirmeye calistigini iddia etmistir. Bir ibni teymiyye'ye ve birde talebesi Subuki'ye kizma iddiasini ortaya atmistir.
Derim ki: Burada da cok ciddi bir tedlis ve hile yapmistir. Boylelikle sadece bu sozu ile bazi buyuk ilim talebelerini kandirip bu uydurma risalenin dogru oldugu imajini vermistir.
Bizler ise Allah'a sukurler olsun, asla bu risalenin uydurma oldugunda suphe etmiyoruz. Ilk Kevseri'nin bu iddiasina yukarida da cevap verdim ama simdide tekrar cevap vermekte sanirim fayda vardir.
Bir: Alimler imam Zehebi'nin kendi talebesi Subuki'ye, Seyhulislam ibni Teymiyye hakkinda kizdigi icin bir risale gonderdigini zikretmislerdir. Aksine hic biri imam Zehebi'nin kendi hocasi olan ibni teymiyye'ye gonderdigini asla zikretmemislerdir.
Iki: Bilindigine gore hoca talebesini uyarir, ama hic bir zaman talebe hocasini normalde uyarmaz. Hele bu risaledeki gibi agir bir sekilde kesinlikle uyarmaz.
Uc: Eger imam Zehebi Kevseri'nin iddiasina gore iki tarafida sakinletirmeye calisiyorsa, demekki hocasi ibni Teymiyye'yi Mucessime olarak gormuyormus. Eger Mucessime olarak gorse idi Mucessimeler ile Ehli sunnet'i birlestirmez idi.
Dort: Iki tarafida sakinlestirmeye calistigini kim soylemis? Ne kendisi kitaplarinda nede baskasi ondan boyle bir sey zikretmistir. Bu sadece Kevseri'nin cebinden cikan insanlari kandirma amacli bir hiledir.
Bes: Eger imam Zehebi talebesine, kendi hocasina saldirmamasi icin bir risale gonderiyorsa ve talebesine kiziyorsa, baska bir yerde nasil kendisi saldirabiliyor? Bu ahlaksizlik degilmi? Peki ahlaksizligi imam Zehebi'ye nisbet etmekten utanmiyormusunuz?
Hatta boyle yapmak Munafiklarin isine benzer. Yani Kevseri'nin iddiasina gore Hafiz Zehebi Munafiklarin isini yaparak hem kendisi ibni Teymiyye'ye reddiye verilmemesini soylerken, ayni anda kendiside reddiye veriyormus.
Alti: Ayrica ibni Subuki gibileri ve bir cok Es-ari alimi hafiz Zehebi'yi her zaman tenkitlemislerdir. Sebebide aideisnin Selef akidesi uzerine olmasidir. Eger Kevseri'nin dedigi gibi olsaydi ve Es-ari'ler ile Ehli sunnet'in arasini bulmaya calissaydi, o zaman Es-ari'ler Hafiz Zehebi'ye bu kadar kizmazlardi ve yukarida zikrettigim gibi yalanci oldugunu soylemezlerdi.
Yedi: Kevseri burada su imaji vermeye calismistir: Alimler ibni teymiyye'yi ovuyorlar ama, ibni teymiyye'yi overken onun sadece iyi birisi oldugunu ovuyorlar. Ama itikadini asla ovmuyorlar. Ayrica ibni teymiyye'den nakiller yapmalari ve ona Hafiz demeleri ve kitaplarinda ondan delil getirmeleri, iste alimler boyle derken ibi Teymiyye'nin mucesim olmadigini soylememekteler idi. Aksine ibni teymiyye mucessimedir.
Derim ki: Iste Kevseri'nin cebinden cikardigi bu lekeleri, tarih boyunca hic bir alim soylememistir. Kevseri'nin yapmaya calistigi ise, alimler Seyhulislam'dan nakiller yaparken onu Ehli sunnet'ten Kabul etmiyorlar imaji vermektir. Halbuki boyle bir sey yoktur. Eger alimler bir kisiyi ovuyorlarsa ve onda bir Bidat oldugunu belirtmiyorlarsa ve o kisi hakkinda "Alim" "imam" "Seyh" "Hafiz" "Huccet" vb. diyorlarsa, bu kisinin asla mucessime olmadigini kasd ettiklerini gosterir.
Bu Kevseri'nin bu sapik gorusunu yerin dibine batirmak icin su soruyu sormka yeterlidir: Hic bir alim tarih boyunca Mucessimeleri ovmusmu? Gercek manada mucessime olanlari?
Elbetteki asla boyle bir sey olmamistir. Asla hic alim tarih boyunca Mucessime olan bir kisiyi sonuna kadar ovmemistir ve kesinlikle onun bidatci oldugunu soylemistir. Bunun aksini iddia edenin ornekler ile isbat etmesi gerekir. Buda Kevseri'nin talebelerinin Allah'in izni ile asla yapamayacaklari bir seydir.
Buda kevseri'nin heva ve hevesine uydugunu gosterir. Cerh tadil kitaplari bu gecmiste zikrettigim kuralin sahididir. Butun Cerh tadil kitaplari benim zikrettigim gibi, eger bir ravi gercekten guvenilir ise ama bununla birlikte bidat sahibi ise kesinlikle onun bidat sahibi oldugunu beyan etmislerdir. Vallahi ben Kevseri'nin mason olmasindan korkarim, ve Musluman'lari bu kisiden sadece Allah icin sakindiririm.
Kevseri'nin bu garip sozlerini mustesrik kafirlerinde delil olarak kullandiklarini unutmayalim(Edva-un ala er-risaleti el-munsubeti ila el-hafiz ez-zehebi ve tahkikun fi sahibihe 11.s.).
Son olarak bir tane suphe zikredeyim ve bitireyim:
Derlerki: Imam Zehebi "Zaglulilim" adli eserinde ibni teymiyye'yi ovmemistir ve ona saldirmistir.
Derim ki: ilk once bilinmesi gerekir ki, imam Zehebi'nin "Zaglulilim" adli eseri tam olarak sizlerin Vehhabi ve mezhepsiz diye isimlendirdiginiz kisilere gore yazilan bir kitaptir. Icinde Kevseri ve onun talebeleri gibi kisilerin asla Kabul edemeyecekleri seyler vardir. simdi Imam Zehebi'nin "Zaglulilim" adli eserinden gunumuzdeki kevseri'nin talebelerinin kabul etmedigi ve siddet ile inkar ettikleri meselelerden bazilarini zikredelim.

1- imam soyle demistir:
Usulculer ise: Ey (mezheplere takip olan) Mukallid senin bu ilme bir ihtiyacin yoktur. Ve ey bu zamanda ictihad'in yok oldugunu ve hic bir Muctehid'in kalmadigini ve Usulu fikih ilminde de bir fayda olmadigini iddia eden… iste bu kisi eger bu ilmi ogrenirse ve imamini taklid etmeyi birakmazsa hic bir faydasi olmamistir. Sadece kendisini yorup (kiyamette Allah'in karsisinda) soru sorulacagi seyleri kendine yuk etmistir. Eger vazife icin okuyorsa…(vazife icin okumanin cok kotu bir sey oldugundan bahsetmistir).
Derim ki: Kevseri ve onun talebeleri ise asla bunu Kabul etmezler. Ve boyle biyenlere mezhepleri Kabul etmedigini soyleyip aklilari kit derler. Ardindan mezhepsizligin dinsizligin koprusu oldugunu soylerler. Nerede bu varsa? Nereden bu kurali cikartmislarsa? Sanki mezhep imamlari kendilerini taklip etmemelerini istemediler? Sanki o kadar cok defa Selef "bizi taklid etmeyin" sozunu bosuna kullandilar… Allah islah etsin.

2- Hanbeli'lere Kevseri Mucessime derken imam Zehebi ise soyle demistir:
Cahiller ise onlarin akideleri hakkinda konusup onlari tenkit ederler. Ve onlari tecsim akidesi ile suclarlar. Cok azi haric onlar bu akideden beridirler.
Derim ki: iste imam Zehebi'ye gore Kevseri adece bir cahil. Cunku Hanbeli'lerin hepsine mucessime diyor. Bana on tane Hanbeli aliminden bahsedip mucessime demedigini sayabilirmisiniz?

3- Kelamcilarin en onemli tefsiri olan imam Razi'nin buyuk tefsiri hakkinda soyle demistir:
… ve o kitabin icinde sorunlar ve supheler vardir. Ogrenilmemesi gerekir. Cunku onlar insani suphede birakir ve hasta eder ve bundan sonrada asla sifa bulamaz. Allah korusun…

5- "Mantik ilminin bos bir ilim oldugunu" ve "bu ilmi kullanarak kisi hak uzere iken yenilebilecegini" ve "baskasi ise batil uzere iken tartismalarda seni yenebilecegini" soylemistir. Mantik ilminin zararinin cok oldugunu soylemistir. Sozunun sonunda bu ilimden Allah'a siginmistir.
Derim ki: Kevseri ise Mantik hocasidir. Boylelikle bu neden ile imam Zehebi'nin Allah'a sigindigi seyi yapan ve ona tesvik eden bir kisidir.
Iste buna benzer Kevseri'nin talebelerinin kabul etmeyecegi cok fazla seyler vardir.
Benim bu misalleri vermemin sebebi ise, Kevseri ve ondan sonra gelenler imam Zehebi'nin kendileri ile ayni fikirde oldugu imajini insanlara vermeye calismaktadirlar. Bizler ise bunun acik bir yalan ve batil oldugunu isbat etmek icin zikrettik.

Simdi ise imam Zehebi'nin hocasi ibni teymiyye hakkindaki sozlerini aktaralim. Insallah elimden geldigince duzgun tercume etmeye calisacagim, cunku konu hassastir:
Allah'a yemin olsunki ilim olarak ve Zeka'daki guc olarak ibni teymiyye adindaki kisiden daha genisini gormedim. O yemeginde ve gigisisinde ve kadinlarda Zuhdlu birisi idi (yani bunlardan azaltirdi. Mesela kadinlar ile evlenmemsitir. Gigisisine dikkat etmemistir. vb. iste bunu kad etmistir.). Hak yolda her vesile ile Cihad ederdi.
Ben bu kisiyi tartmakta cok zorlandim. Ben halini iyi arastirdim. Taki artik halini arastira arastira cok yoruldum. "Misir" ve "Sam" ehli arasindaki nefislerini begenmis ve onu yalanlamis ve tekfir etmis kisiler, sadece ona besledikleri kin ve kibir ile yapmislardir. Ve buyuk mertebeleri alma sevgisi ile(bu yaptiklarini) yapmislardir.
Iste bak, nasilda sohreti sevmek kotu bir sey. Allah'tan affetmesini isteriz. Iste ona(ibni Teymiyye'ye) bazi kisiler ayaklandi, ve bu ayaklanan kisiler ne ondan daha fazla Takvali idiler, nede ondan daha fazla bilgili idiler, nede ondan daha fazla Zuhd uzere idiler(yani ibni teymiyye kadar imanli degildiler). Hatta onlar kendi arkadaslarinin yaptigi hatalalari gormemezlikten gelirler. Allah'in onlari ona(yani ibni teymiyye'ye) tasallut etmesinin sebebi(hapise atip onun uzerine gelmelerinin sebebi) onlarin ne Takva'lari iledir, nede cok ozel kisiler olduklari icindir. Allah'in onda(ibni teymiyye'den) ve onun arkadaslarinin tarafinda yardimi daha fazladir. Onlarin uzerinde olan olaylarin cok azi haric onlar(bu zulmu) hak etmemislerdir. Iste bu konuda asla en kucuk supheye bile dusme.
Derim ki: iste imam Zehebi bu sozunde cok acik bir sekilde ibni teymiyye'yi ovmektedir. Ama en uzucusu malesef bu sozu imam ibni teymiyye'nin aleyhine kullanmalaridir. Ama ne diyeyim, insaf yokki?
Onlara sordugumuz zaman: Bu sozun neresinde ibni Teymiyye'yi kotulemektedir?
Derki iste su bolumudur: Ve Allah'in ondan(ibni teymiyye'den) ve onun arkadaslarinin tarafinda yardimi daha fazladir, ve onlarin uzerinde olan olaylarin cok azi haric onlar hak etmemislerdi.
Derim ki: Allah'tan korkun, izler hic bu yazinin uzerindeki imam Zehebi'nin ovmelerini gormedinizmi? Peki bu sozun neresinde tenkit var?
Soyle derler: Ibni Teymiyye'nin ve arkadaslarinin gunahi oldugunu soylemistir.
Derim ki: Hayir, malesef yanlis anlamissiniz. Eger imam Zehebi'nin uslubunu bilmiyorsan neden hukum kesiyorsun?
Bilki imam Zehebi imam Malik hakkinda da ibni Teymiyye gibi cektigi musibetler hakkinda bir benzerini soylemistir. Iste soyle demistir: Iste her halukarda bunun nedeni bizim kendi ellerimiz ile yaptigimiz seyler yuzundendir. Umulurki Allah cogunu affeder(Siyeri Alami En-nubela). Iste boylelikle muhalif umarim durumu anlamis olur.
Ayrica bazi arapcasi zayif olan kisiler. Imam Zehebi'nin Seyhulislam ibni Teymiyye hakkindaki zikrettigimiz sozunde ne dedigini ve kimi kasd ettigini ve kimi tenkid ettigini anlayamamislardir. Cumlenin siyakinda ibni teymiyye'yimi kasd etmis, yoksa dusmanlarinimi kasd etmis anlayamamislardir. Hatta bazilari bu sozun icindeki butun ibni Teymiyye'nin dusmanlari icin kullandigi sozleri ibni Teymiyye'ye yoneltmislerdir.
Derim ki: Ama boyle diyenlerin bizde bir itibari yoktur. Cunku imamin sozunu anlamamislardir. Bu kisiler ya cumlenin siyakindaki zamirlerin kime geri dondugunu Arapca zayifliklari nedeni ile anlamamislardir, yada anladiklari halde islerine gelmediginden dolayi bile ble yanlis mana vermislerdir. Allah onlari islah etsin.
Ayrica imam Zehebi'nin hocasi Seyhulislam ibni Teymiyye hakkindaki baska sozlerini acip okursak ve buradaki sozu ile karsilastirirsak, o zaman ne demek istedigini daha rahat anlariz insallah.
Simdi ise ikinci sozunu aktaralim. "Kelam" ve "Mantik" ve "Felsefe" ilimleri ile istigal etmenin dogru olmadigindan bahsederken soyle demistir:
Eger sen Usul ilminde ve ondan sonra gelen Mantik ve Hikmet ve Felsefe ve eskilerin goruslerinde ve akilin mecazi ilimlerinde de ilerlerledi isen, ve bununla birliktede Kitab ve Sunnet ve Selefin usulune simsiki sarilirsan, ve akil ve nakil ile birbirini karistirirsan, iste bunlarin hepsini yaparsan, senin Ibni teymiyye'nin rutbesine cikacagini sanmiyorum. Hayir, Allah'a yemin olsunki sen yaklasamazsin bile. Ben onun bu halinin nereye goturdugunu ve onun uzerine gelmelerini ve onunla kusmelerini ve dalalete sokmalarini ve tekfir etmelerini ve yalanlamalarini bazen hak ile ve bazen batil ile yaptiklarini gordum. O bu ilme girmeden once cok parlak birisi idi, ve selef yolu uzerinde giderdi. Ama sonra ise karanligin icine girdi… ve kendi dusmanlarinin gozunde kafir ve Deccal idi, ve bazi akil sahiplerinin gozunde ise bidatci ama iyi birisi idi, ve kendi genel olarak arkadaslarinin gozunde ise: Islam bayragini tasiyan ve dini koruyan ve sunneti ihya eden birisi idi. Benim senin icin diyecegim gorusumde budur(veya: Benim senin icin diyecegimde budur).
Derim ki: Muhalifler bu sozun icinde ibni teymiyye'ye karsi kotu sozlerin oldugunu iddia ederler. Ama aslinda oyle degildir. Cunku burada sadece ibni teymiyye'yi tenkit etmesinin sebebi ise kelam ve mantik ve felsefe ilimlerinde derinlesmesidir. Bu konuda sadece reddiye vermek adina bu ilimlerde derinlesmenin caiz olup olmamasi hakkinda ciddi bir ihtilaf vardir. Bu ihtilafi zikretmenin mehalli burasi degildir. Ama bu konuda tenkit etmesi ise cok normaldir. Zaten buna baska yerdede isaret etmistir ve kendisi ile ibni teymiyye arasinda itikadi konularda ihtilafli meseleler oldugunu aciklamistir. iste ihtilafli oldugu konu bu meseledir.
Ama ben ibni teymiyye'nin bu ilmi ogrenmesinde onu mazur gormekteyim. Cunku: mesela bizler Ehli sunnet akidesini ortaya koymak icin imam Zehebi'nin akidevi kitaplarindan yararlanabiliyoruz ve okuyoruz. Ama karsimiza bir kelamci ciktigi zaman onun kelami suphesine cevap vermek icin, imam Zehebi'nin kitaplarinda bir bilgi bulamiyoruz. Ama ibni teymiyye'nin kitaplarinda ise bu konuda bilgi elbetteki bulabiliyoruz. Bu nedenle onu ozurlu gormekteyim, ve bu konudaki yazdigi kitaplar ile cok kisiyi hidayete erdirdigini dusunuyoruz.
Ayrica ikinci meseleye gelelim. Alimlerin ibni Teymiyye hakkinda uc firkaya bolundugunu zikretmesi ise, ibni teymiyye'nin kotu birisi oldugunu asla gokstermemektedir. Cunku sonunda imam Zehebi kendisi tercih yapmistir ve kelam ve Felsefe ilimlerinden derismekle hatali birisi olsa bile sunneti ihya eden birisi oldugunu aciklamistir.
Ayrica imam Zehebi bu kitabini imam ibni Teymiyye'nin ogrencisi olmadan yazdigida olma ihtimali vardir. Cunku ibni Teymiyye'nin hali hakkinda cokca arastirdigini soylemesi bunu dusundurebilir.
Yine ibni Teymiyye hakkinda ayni eserinde soyle demistir:
… ve Allah'a sukurler olsun zamanimizda ise bu ilmi anlayan ve eser ilmi ile ilgilenenler var. Mesela: Mizzi ve ibni teymiyye ve Berzali…
Derim ki: imam Zehebi'nin bu hadis alimlerini zikrederken en baslarinda Hafiz Mizzi ile Hafiz ibni teymiyye'yi zikretmesi ise Hafiz Zehebi'nin Ehli sunnet akidesi uzerinde oldugunu gosterir. Cunku bu iki zikrettigi alimde saglam Ehli sunnet akidesi uzerinde idiler.
Iste boylelikle imam Zehebi'nin kitaplarinda asla hocasi ibni Teymiyye'yi Ehli sunnet menhecinden cikarmamaistir ve nede itikadinin aslinda tenkidlememistir. Bazi hatalarini soylemek ise cok normaldir, ve bunu imam Zehebi her alim hakkinda yapmaktadir. Her hangi bir alimin eger hatasini gorurse genellikle zikretmektedir. En dogrusunu yedi kat gogun ustune yukselen Allah c.c. bilir.
Hatta farzedelim imam Zehebi hayatinda ibni Teymiyye hakkinda kotu seyler soylemis(tabiki boyle bir sey yok. Ama ben Kevseri'nin talebelerinin anlamalari icin soluyorum.), bu durumda imam Zehebi'nin hayatinin en sonundaki yazdigi kitaplara bakmak gerekir. Acaba hayatinn son gunlerinde gorusu degistimi yoksa degismedimi. Bizler son kitaplarina baktigimizda icinde asla bir kere bile tenkit etmedigini gormekteyiz. Mesela: "El-mucemu El-muhtas"sa vb. bak. Bu nedenle imam Zehebi'nin son gorusu ney ise o alinir. Hatta bu durumda bile yine imam Zehebi'nin hic bir sozu sizi desteklememektedir. Imam Zehebi hocasi vefat ettikten sonraki butun eserlerinde hocasini asiri derecede ovmustur. Yukarida da isaret ettigimiz gibi hatalarinin affedildigini itikad etmistir. Keveri'nin ve talebelerinin hile yaparak aksini iddia ettikleri gibi asla degildir.

Onemli bir suphe:

Eger derselerki: Yani bir alime bu kadar basit bir sekilde bir eser veya bir kac sayfa uydurmak o kadar kolaymida imam Zehebi'ye oyle kolay bir sekilde Kevseri'nin nisbet ettigi risale uydurma olsun?
Deriz ki: Elbetteki bir alime bir eserin veya bir risalenin nisbet edilmesi kolay bir sey degildir. Ama bunu Bidat'cilar ve islam dusmanlari basarmislardir. Zorda olsa imkansiz degildir.
Bu nedenden dolayi sunu bilmek gerekir: Eski alimlerde bizim ile ittifak edip bir alimin genel olarak eserlerindeki sozlerine muhalefet eden bir sozunu gorduklerinde, o sozun nisbet edilen alimin olup olmadiginda supheye kapilirlardi ve konuyu arastirmaya baslarlardi.

Nasil ki imam Hafiz Zebidi, Ihya'nin serh'inde Muhyiddin ibni Arabi'nin eserlerinin icindeki hakka muhalif bir cok uzun sozlerinin oldugunu soylemistir. Bu uzun sozlerin Muhyiddin ibni Arabi'ye nisbetinin dogru olmadigini ve sonradan gelenlerin kitaplarina sokusturduklarini zikredenlerin oldugunu soylemistir. Ardindan bu sozlerin muhyiddin'in kitaplarinin icine sokulmasinin imkansiz oldugunu soylemistir. Cunku bu konudaki muhyiddin ibni Arabi'nin kitaplarindaki sozleri onlarca sayfalardan olusup kitabin ciddi bir kismini kapsayan yerler oldugunu soylemistir(Ihyau Sadetu El-muttakin Bi Serhi Iyhai Ulumuddin 2.clt. 246.s.).
Derim ki: iste eger o kadar cok ve uzun sozlerin bir kisiye nisbetini yanlis oldugunu soyleyen alimler varsa, nasilda uzun uzun eserlerine muhalefet eden ve kendi yazdigi eserlerin disinda olan kucucuk bir risale'nin inkar edilmesi abes bir sey olsunki?
Ayrica muhaliflerimiz Muhyiddin ibni Arabi'nin kitaplarinin icindeki butun kufurleri ibni arabi'ye uydurma oldugunu zikrederken, gelipte imam Zehebi'nin butun sozlerine muhalefet eden bir risaleyi gece gunduz ona nisbet etmek icin ugrasmalari cok gariptir. Buda onlarin hak uzere olmayip nefisleri neyi istiyorsa mantikli veya mantiksiz bakmadan onu yaptiklarini gosterir.
Baska bir alim sozu: Imam Hafiz Kiraat ilminin en onemli alimi "Muhammed bin El-cezeri" "Muncidu El-mukriin" adli eserinde yine kiraat alimlerinin buyuklerinden olan Hafiz Ebu Same'nin kiraat hakkindaki cumhura muhalif bir sozunu zikrettikten sonra soyle demistir:

Bu soz ne dedigini bilmeyen birisinin sozudur. Imam Ebu Same asla boyle bir sey soylemez. Ben kendisinin konu uzerindeki gorusunu bildigim icin nerede ise bu sozun onun sozu olmadigini kesin bir sekilde soyleyebilirim. Belkide bazi cahil mutaassiblar kitabina eklemistir. Veya kendisi bu kitabi ilk gunlerinde daha alimlerin sozlerini bilmeden yazmistir.

Derim ki: iste imamin bu sozu cok onemlidir.
Ilk olarak; Hafiz ibni El-Cezeri'nin, Hafiz Ebu Same'nin sozunu soyleyip soylemedigini bilmedigi halde bile, Hafiz Ebu Same'nin sozu hakkinda" ne dedigini bilmeyen bir kisi" oldugunu soylemesine cok dikkat edelim. Burada her alimin hata edebilecegini goruyoruz.
Ikinci olarak; kendisinin imam Ebu Same'nin genel olarak sozlerini ve kiraat ilmindeki mertebesini bildiginden dolayi, gelipte cumhura muhalif bir seyin soyleyemeyecegini ve bu nedenle bu sozlerin onun olmadigini soyledigini goruyoruz. Bunada dikkat edelim.
Demekki o zaman bizlerde ayni sekilde soyle diyebiliriz: Imam Zehebinin hocasi imam ibni Teymiyye hakkindaki goruslerinin ne oldugunu kitaplarindan cok iyi bir sekilde bildigimiz icin bu risalenin icindeki sozleri kendi sozlerine muhalefet ettigi icin bu risalenin(yani "En-Nasihatu Ez-zehebiyye" diye bilinen, uzerinde konustugumuz, Kevseri'nin bu imama nisbet ettigi risalenin) ona uydurma oldugunu nerede ise kesin manada soyleyebiliriz.
Ucuncu olarak; Cahil bir mutaassibin imam Ebu Same'nin eserine bir soz ekleyebilecegini soylemesi bize cok onemli bir sey gostermektedir. Demekki eski alimlerin birakin kitaplari disinda baska risaleler onlara uydurulmasini, kitaplarinin icindeki sozlerini bile degistirebilecek cahiller veya mutaassiblar vardir. Eger cahiller ve mutaassiblar alimlerin eserlerinin icine sozler ekleme kapasitesine sahipler ise, demekki kitaplarindan ayri bir risaleyi ona nisbet etmek o kadar cok bir sey degildir.
Dorduncu olarak; alimlerin genel olarak tenkitteki kullandiklari bir yontem vardir. O da burada oldugu gibi sozun imam Ebu Same'nin olmadigini isbat ettikten sonra, ne olur olmaz eger onun sozu ise yinede durum soyle soyle olur gibi kullandiklari sozlerdir. Aslinda bu uslup reddiyede kullanilan ve muhalifin suphesinin son derece yok etmek icin ve acik bir kapi birakmamak icin kulanilir. Yani sozun sahibine nisbetinin yanlis oldugu kesin bile olsa, eger dogru olsa bile yinede durum muhaliflerin anladigi gibi degildir babindan o imamin sozunu kalan sozleri ile bir araya getirmeye calisirlar. Bizlerde bunu burazdan uzerinde durdugumuz risale hakkinda aciklayacagiz insallah.

Iste bu risale hakkindaki en onemli supheleri toparladim. Umarim Kevseri'nin talebeleri tovbe ederler. Her hangibirisi eger bu yazdigim esere cevap yazmak arzusunda ise, verdigim sorulara tek tek cevap vermeden benim bu risaleme yazidigi cevabi bir cevap olarak Kabul etmeyecegim. Cunku ben Kevseri'nin talebelerinin hemen her konuda ve herkese cevap yazdiklarini biliyorum. Ama ilimi bir sekilde olmuyor ve butun delillere cevap vererekte olmuyor.
Kisaca: risaleme bastan sonuna kadar butun bolgelerine kelime kelime olmasada cevap vermeden bir kav bolgesine cevap verip kalan bolgelerine cevap vermemeyi insafsizlik olarak sayip, bu yaziyi bir cevap gibi kabul etmeyip, onunla ugrasmayacagim. Bu yaptiklarinida bir cesit hile olarak sayacagim, yani bakin bizler muhaliflerimize reddiye verebilecek kapasitedeyiz demek icin cevap vereceklerdir.
Ama umarim tovbe ederler, ve alimlere islerine geldigi gibi iftira atmaktan vazgecmelerini onlara tavsiye ediyorum. Ona buna cevap vermek icin omurlerini harcamasinlar. Alimlerin hatalarini ve ayiplarini bularak bu hayatlarini gecirmesinler. Insalari hakka ve islam dinine ve hak yola davet etmek icin ugrassinlar.
Bir alime iftira atmaktansa, ona reddiye vermektense, geceleyin iki rekat namaz kilmak sizleri saha fazla cennete yaklastiracaktir insallah. Umarim sozumu dinlersiniz.

BIZLER BU RISALENIN ALLAH'IN IZNI ILE IMAM ZEHEBI'NIN YAZMADIGINDAN EMINIZ, AMA…



Ama sunu soylemek isterim, farzedelim ki bu risaleyi imam Zehebi yazmistir (Halbuki yazmadigindan eminiz. Ama bunu kafasi yetmeyenler icin ibni Teymiyye'nin ve Zehebi'nin kiymetini aciklamak adina yapiyorum.), yine imam Zehebi bizler icin mertebesi her zaman yukseklerde kalacaktir. Cunku zaten ayni zamanda yasiyan alimlerin kendi aralarinda birbirlerine kotu seyler isnad ederlerse Kabul edilmez. Hatta bunu imam Zehebi kendisi bir cok eserinde zikretmistir.
Ayrica bununla birlikte imam Zehebi Hadis Ehli ulemasindan olarak hep gozumuzun onunde kalacaktir. Imamlarin imami olarak gordugumuz Zehebi, Allah'in goklerin ustunde oldugunun isbati icin "El-uluv" adli eserini yazmistir. iste bu kitap bu zamanda her ilim talebemizin elinde dolasan, Hadis Ehli ve Ehli Sunnet itikadini aciklayan en onemli ve mutlak olarak sohret banindan ilk kitaptir. "Siyeri Alami En-Nubela" adli eserinde ise muthis bir sekile Ehli sunnet akidesini savunmustur. Bu nedenle ne olurasa olsun imam Zehebi bizim icin bir altindir. Benzeri nadirdir... Yemin ederim ki eger ben Sair olsaydim ilk once imam Zehebi icin Siir yazardim.
Iste zaten imam Zehebi'nin bu kadar muthis kitaplari oldugu icin sapik kisilerden olan Kevseri gibileri islerine gelmeyince bu imama Mucessime demislerdir. Ama islerine geldigi zaman ise hemen goklere cikartmislardir… Allah'tan bulacaklari var.

SON OLARAK, EY SAPIKLAR: BEKLEYIN…



Ey Muslumanlarin arasinda fitneyi yayan Kevseri'nin talebeleri, bu zikrettiklrimle birlikte sunuda bilin ki: Bizler bu risalenin imam Zehebi'nin olmadigindan adimizin ne oldugundan daha fazla eminiz. Ne yaparsaniz yapin bilin ki hakki savunanlar her zaman her yerde Allah'in izni ile bulunacak, ve sizler gibi sapiklarin dilini, kaleme aldiklari sozler ile kesip atacaklardir…
Bekleyin…
Ey bu risaleyi imam Zehebi'ye uyduran kisiler(bilin ki senedinde olan alimler asla bilerek bunu yapmamislardir. Sadece bazi sapiklarin kandirmasi ile bunu yazmislardir -eger yazmislar ise-)…
Ey bu risaleyi insanlarin arasinda yayipta Allah'in yasakladigi en buyuk seyi yapan, fitneyi ortaya cikartan Sapik Kevseri…
Ey bu yazidigim risaleyi okudugunuzda sinirleriniz cogalan ve hakki gormeyi istemeyen sapik Kevseri'nin taleberi…
Bekleyin, Bekleyin o pisman olacaginiz gunu, Kiyamette Allah'in karsisinda benimle ve benim gibi onlarca, belkide yuzlerce, belkide binlerce ve belkide daha fazla Muslumanlar ile karsilasmayi ve hesaplasmayi…
Bence simdiden bizlerin karsisinda bu yaptiginiz iftiralar yuzunden, hala bilmediginiz seyleri yaydiginiz icin, Allah'in karsisinda ne diyeceginizi dusunun ve kendinizi hesaba cekin…
Bilin ki o Adil olan Goklerin ustunde olan Allah'in karsisinda hesaplasacagiz, ve bu yaptiginiz iftiralarin karsisinda asla hakkimizi helal etmeyecegiz. Eger sizler bizim hakkimizda kotu konusacaksaniz ve bizlere zulum edecekseniz istedigini yapin ve hakkimizi helal ediyoruz. Ama islam dinine ve Muslumanlarin alimlerine ve Allah'in seriatina dokunmanin ve fitne cikarmanin karsisinda asla hakkimizi helal etmiyoruz.
kasd ettiklerim sadece Kevseri ve onun yolundan giden kisilerdir, ve ben Kelamci cok fazla alimlerden de ders aldim. Ama hic biri ibni Teymiyye'ye veya baskasina bunlarin yaptigi gibi reddiye vermezdi. Evet ayni goruste degildi ama ihtirami vardi. Ama Kevseri'nin elemanlarinda ihtiram ve ilmi emanet olmadigindan bu hale geldiler. Allah islah etsin.
Sadece hakki beyan etmek adina bu cumleleri Allah c.c. icin kaleme alan zavalli gunahkar ve Allah'in rahmetine muhtac kardesiniz:
Ebu Musa El-medeni
http://ehliilm.wordpress.com/

 
Üst Ana Sayfa Alt