Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Imtihan Kaçınılmazdır

Muddessir Çevrimdışı

Muddessir

الحمد الله
Moderatör
أَحَسِبَ النَّاسُ أَن يُتْرَكُوا أَن يَقُولُوا آمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ.. وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَلَيَعْلَمَنَّ اللَّهُ الَّذِينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِبِينَ

'İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.' (Ankebut 2-3)

İslam muhatabına 'Sen bu dünyada verici olacaksın alıcı değil, belki bu uğurda işkencelere maruz kalacaksın, belki bu uğurda düşmanlarından kötü sözler işiteceksin, belki de bu uğurda malından ve canından olacaksın. Ama bunlara rağmen senin mükafatını Cennette vereceğiz'diyerek işe başlar. Bunun örneğini akabe biatında görmekteyiz;

Akabe biatında Resulullah sav bazı şartlar üzerine söz alınca, Ensari olan Abbas adında bir sahabe ayağa kalkarak orada bulunanlara şöyle bir konuşma yapmıştır; 'Sizler niçin Resulullah sav ile beyatlaştığınızın farkında mısınız? Bu anlaşmayı kabul ettiğiniz taktirde insanların siyahıyla, beyazıyla karşılaşacaksınız. Belki bu uğurda eziyetlere ve işkencelere maruz kalacaksınız, belki bu uğurda aile eşrafınız öldürülecek, belki bu uğurda mallarınız eksilecek ve belki de bu uğurda öldürüleceksiniz. Bunları kabul edip ahde vefa gösterecekseniz bunu kabul edin' dediğinde; Orada bulunan Sahabeler Resulullah'a sav 'Ya Resulullah! Biz, ahde vefa gösterirsek bizim için ne vardır?' diye sorduklarında; Resulullah sav 'Sizin için Cennet vardır' Onlarda 'Elini ver beyatleşelim' diyerek İslam dinini kabul etmişlerdir.

Bugün bazı cemaatler, 'Gelin İslam dinine girin. Eğer İslam dinine girerseniz işleriniz yoluna girer, rahat olursunuz, malınız ve mülkünüz olur' diyerek işe başlarlar. Halbuki bu İslami bir metot değildir. Bu şekilde bir metot izlenirse eğer, tağutlardan ve İslam düşmanlarından bir tehdit almaları takdirde İslam'ı bırakırlar ve hatta İslam'a düşman olurlar. Uhud savaşında üç yüz münafığın Müslümanları bıraktığı örneğini verebiliriz. Çünkü bunlar Medine'de rahat olmak, canlarını ve mallarını korumak için Müslüman görünmüşlerdi. Bu yüzden savaş gibi bir imtihanla karşılaştıkları zaman gerisin geriye gitmiş ve hatta Müslümanlara düşman kesilmişlerdi. Ve Müslümanların kalplerine de şüphe sokmuşlardı...O yüzden diyoruz ki; Ey Kardeşler! İmtihanlara hazırlıklı olun!

Müslümanların imtihandan geçirilmeleri ilahi bir kanundur. Davası İslam olanın başına bela ve musibetlerin gelmesi kaçınılmazdır. 'Cibril as Cenneti görünce Allah azze ve celleye, Cennetin etrafı zorluklarla çevrilidir' diyerek Müslümanların zorluklara uğrayacağına işaret etmiştir. Eğer bir kimse Allah'ı ve Resulünü seviyorsa başına gelecek bela ve musibetlere hazırlansın. Bir gün bir sahabe Resulullah sav'me 'Ya Resulullah! Ben seni çok seviyorum' dediğinde Resulullah sav; ' Eğer dediğinde doğruysan, Uhud dağından nasıl taşlar aşağı iniyorsa, senin başına da öyle musibetler inecektir' demiştir.

İmtihan olunmadan bir dava başarıya ulaşamaz. Davaların kuralı budur.. Bügün en batıl davalar bile kendi davalarının başarıya ulaşması için bedeller veriyorlar, işkencelere maruz kalıyorlar, mallarından oluyorlar ve belki bu uğurda öldürülüyorlar. Misal olarak Suriye'deki kafir (F) Esad'ın ve Pkk'nin davaları için bedeller ödediğini söyleyebiliriz. Hele hele bir Müslüman için denenmek(imtihandan geçirilmek) kaçınılmazdır. Ayette;

وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِّنَ الْخَوفْ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ الأَمَوَالِ وَالأنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ.. الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّـا إِلَيْهِ رَاجِعون

Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele! O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler. (Bakara 155-156)

Müslüman'ın başına belalar ve musibetler geldiğinde 'Şöyle yapsaydım böyle olmazdı' demek yerine 'Biz Allah içiniz ve biz O'na döndürüleceğiz' demeleri gerekir. İslam düşmanlarının eziyet etmek için üzerine kurtların üşüştüğü, propagandalarıyla havladıkları ve imtihan ve fitneye maruz bıraktıkları zaman, Müslüman şu ayeti kendine şiar edinir; 'Biz Allah içiniz ve biz O'na döndürüleceğiz'... Ve tabi elinden geldiği mücadeleyi de yapar. Ey Kardeş! Eğer sen Resulü kendine örnek olarak seçmişsen O'nun başına gelenler senin başına da gelecektir. Sen ki O'nu sav Cennete götüren bir rehber olarak seçmişsin. Şunu unutma ki Cennetin yolu dikenlidir. Senin Rehberin bu dikenleri geçti. Sıra sende... Haydi Resule uymaya olan doğruluğunu göster.

أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تَدْخُلُواْ الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَأْتِكُم مَّثَلُ الَّذِينَ خَلَوْاْ مِن قَبْلِكُم مَّسَّتْهُمُ الْبَأْسَاء وَالضَّرَّاء وَزُلْزِلُواْ حَتَّى يَقُولَ الرَّسُولُ وَالَّذِينَ آمَنُواْ مَعَهُ مَتَى نَصْرُ اللّهِ أَلا إِنَّ نَصْرَ اللّهِ قَرِيبٌ

'Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allah'ın yardımı ne zaman! dediler. Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır.' (Bakara 214)

لَتُبْلَوُنَّ فِي أَمْوَالِكُمْ وَأَنفُسِكُمْ وَلَتَسْمَعُنَّ مِنَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ مِن قَبْلِكُمْ وَمِنَ الَّذِينَ أَشْرَكُواْ أَذًى كَثِيراً وَإِن تَصْبِرُواْ وَتَتَّقُواْ فَإِنَّ ذَلِكَ مِنْ عَزْمِ الأُمُورِ

'Andolsun ki, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz; sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve müşriklerden birçok üzücü sözler işiteceksiniz. Eğer sabreder ve takvâ gösterirseniz, muhakkak ki bu, (yapılacak) işlerin en değerlisidir.' (Ali-İmran 186)

'Kitap verilenlerden ve müşriklerden birçok üzücü sözler işiteceksiniz' ayetini bilen bir Müslüman, aleyhlerindeki imtihan, fitne, boş iddia, hoşlanılmayan ve eziyet verici şeyler işittikçe sevinirler... Çünkü bu imanın alametidir...

Sabır ve takvanın, yol azığı olduğunu da bilirler. O zaman tüm hile ve kargaşalar onların yanında boşa çıkar. İmtihan ve işkenceler çok küçük kalır. Vaadedilen yolda belirlenen hedefe doğru yol alırlar. Sabır ve takva ile... Kararlılık ve sebat ile...

Allah'ın izniyle keder ve acı gidecek ve sevap kalacaktır. Cennete girmen ve onun sana gelmesiyle birlikte, karşılaştığın bütün yorgunluklar, başına gelen her bela, seni yaralayan her şey, Allah'u Teala yolunda aldığın her yara gidecektir. Sana şöyle denecek; 'Hiç acı çektin mi?' Sen (cennete daldıktan sonra) diyeceksin ki;; 'Hayır vallahi ya Rabbi! Hiçbir sıkıntı çekmedim.' (Ebu Davud)

Cennetin yolu imtihanlardan geçer.
 
Üst Ana Sayfa Alt