Çevrimdışı
1980 yılında Atatürk Üniversitesi’nde bir olay oldu. Ziraat Fakültesi’nde 4 kız öğrencinin başı örtülüydü. Bir derste hocanın biri başınızı açacaksınız dedi. Açmıyorsanız dışarı çıkın dedi. Onlar çıkarılınca 30 küsur erkek öğrenci de tepki olarak dışarı çıktı.
Hem 4 kız, hem de onlara destek veren 30 erkek öğrenci 45 gün hapse atıldılar. Eğitim öğretim özgürlüğünü engellemek gerekçesiyle içeri atılmışlardı. Erkek öğrencilerden biri hapisten çıktığında intihar etti. Şerefli Koçhisarlı bir öğrencimdi.
Kızlar benim öğrencimdi. Hepsi öğrencimdi. Ben o çocuklara yemek, battaniye taşıdım. Vefat eden öğrencim beni çok sarstı. Günlerce kendime gelemedim”
Bu acıklı olayı anlatan, olayın olduğu sırada Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde Yardımcı Doçent olarak görev yapan, Tarım ve Köyişleri Eski Bakanı Prof. Dr. Hüsnü Yusuf Gökalp.
başörtüsü gibi bir konunun tırmandırıldığında işin nerelere varabileceği konusunda bir ibret vesikası olarak bu olayı anlatan Gökalp, gözleri buğulanarak şöyle devam ediyor:
Bugün başörtüsüne özgürlük istiyoruz diyenler, o zaman biz başörtülü öğrenciler hapis yatarken yemek götürdüğümüzde akıllı olun dediler, yaptığımızı yanlış buldular.
O gün diğer başörtülü ve onlara destek veren öğrenciler dışarı çıkarken sınıftan çıkmayan 6-7 kişiden biri şimdi profesör. Üstelik başörtüsüne destek imzası atanlar arasında bulunuyor bu profesör. Ama kaderin cilvesi, o gün sınıftan dışarı onlar da çıksalardı, diğer öğrenciler hapse atılamayacak, içlerinden biri intihar etmeyecekti”
Hem 4 kız, hem de onlara destek veren 30 erkek öğrenci 45 gün hapse atıldılar. Eğitim öğretim özgürlüğünü engellemek gerekçesiyle içeri atılmışlardı. Erkek öğrencilerden biri hapisten çıktığında intihar etti. Şerefli Koçhisarlı bir öğrencimdi.
Kızlar benim öğrencimdi. Hepsi öğrencimdi. Ben o çocuklara yemek, battaniye taşıdım. Vefat eden öğrencim beni çok sarstı. Günlerce kendime gelemedim”
Bu acıklı olayı anlatan, olayın olduğu sırada Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde Yardımcı Doçent olarak görev yapan, Tarım ve Köyişleri Eski Bakanı Prof. Dr. Hüsnü Yusuf Gökalp.
başörtüsü gibi bir konunun tırmandırıldığında işin nerelere varabileceği konusunda bir ibret vesikası olarak bu olayı anlatan Gökalp, gözleri buğulanarak şöyle devam ediyor:
Bugün başörtüsüne özgürlük istiyoruz diyenler, o zaman biz başörtülü öğrenciler hapis yatarken yemek götürdüğümüzde akıllı olun dediler, yaptığımızı yanlış buldular.
O gün diğer başörtülü ve onlara destek veren öğrenciler dışarı çıkarken sınıftan çıkmayan 6-7 kişiden biri şimdi profesör. Üstelik başörtüsüne destek imzası atanlar arasında bulunuyor bu profesör. Ama kaderin cilvesi, o gün sınıftan dışarı onlar da çıksalardı, diğer öğrenciler hapse atılamayacak, içlerinden biri intihar etmeyecekti”
