M
Çevrimdışı
İbn Recep el-Hanbeli der ki:
"İmanın bir lezzeti ve tadı vardır ki tıpkı yiyeceklerin ve içeceklerin tadının ağızla alındığı gibi kalplerle alınır.Zira bedenlerin gıdasının ve azığının yiyecekler ve içecekler olduğu gibi kalplerin gıdası ve azığı da imandır.Beden yiyeceklerin ve içeceklerin tadını nasıl sadece sağlıklı olduğu zaman alabiliyorsa, hastalandığında kendisine fayda veren bu şeylerin tadını alamıyorsa, bilakis hastalığa yenik düştüğünden dolayı zararlı olan tatsız şeyleri lezzetli buluyorsa; aynı şekilde kalp de imanın tadını ancak hastalıklarından ve afetlerinden selamette olduğu zaman alır.Saptırıcı hevalardan ve haram kılınmış şehvetlerden selamette olduğu zaman imanın lezzetini bulur.Hastalandığında ise imanın lezzetini bulamaz.Bilakis helakına sebep olacak hevaları ve masiyetleri lezzetli bulur."
İbnu'l Kayyım rahimehullah der ki: "Bütün bunlarda asıl olan şudur: Kalp Allah'tan ne kadar uzak olursa, afetler kalbe o kadar hızlı ulaşır.Kalp Allah'a ne kadar yakın olursa afetler o kadar uzak olur.Allah'tan uzak kalmanın mertebeleri vardır.
Bu mertebeler birbirinden çetindir.Mesela gaflet, kulu Allah'tan uzak eder.Günahın uzaklaştırması gafletin uzaklaştırmasından daha tehlikeli; bidatın uzaklaştırması günahın uzaklaştırmasından daha tehlikeli; münafıklık ve şirkin uzaklaştırması ise bütün bunlardan daha tehlikelidir." Kalbin İlacı
İnsanın kalbi de diğer organları gibidir.Göz kör olduğunda körlüğü oranında nesneleri sağlıklı olarak göremez.Tam sağlıklı bir gözle hastalıklı bir göz ve tamamen kör olan bir göz bir olmaz.Kişilerin kalpleri de bu konuda derece derecedir.Kalplerindeki hastalıklar temizlendiğinde hakkı, hakkın delillerini, hak üzere olan insanları görmeye başlar.Ancak kalbi kör olduğunda bunları göremez ve etrafın karanlık olduğunu, herkesin durumunun kendisi gibi olduğunu zanneder.İbret alamaz.
İbnu'l Kayyım rahimehullah der ki:
"Kalp görmekle, körlükle, işitmekle, sağırlıkla, konuşmakla ve dilsizlikle nitelendirilir.Hatta bunlar onun için asli bir fonksiyondur.Göz, kulak ve dil ise ona tabi olarak bu fonksiyonlara sahiptir.Kalp bunları yitirecek olursa, böyle bir kalbin sahibi, gözleri açık ama kör, kulaklarında bir hastalık olmamakla birlikte sağır, dili açık ve fasih konuşsa dahi dilsiz demektir.İşte yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Çünkü şüphesiz gözler kör olmaz, asıl göğüslerdeki kalpler kör olur."(Hac, 46)
"İmanın bir lezzeti ve tadı vardır ki tıpkı yiyeceklerin ve içeceklerin tadının ağızla alındığı gibi kalplerle alınır.Zira bedenlerin gıdasının ve azığının yiyecekler ve içecekler olduğu gibi kalplerin gıdası ve azığı da imandır.Beden yiyeceklerin ve içeceklerin tadını nasıl sadece sağlıklı olduğu zaman alabiliyorsa, hastalandığında kendisine fayda veren bu şeylerin tadını alamıyorsa, bilakis hastalığa yenik düştüğünden dolayı zararlı olan tatsız şeyleri lezzetli buluyorsa; aynı şekilde kalp de imanın tadını ancak hastalıklarından ve afetlerinden selamette olduğu zaman alır.Saptırıcı hevalardan ve haram kılınmış şehvetlerden selamette olduğu zaman imanın lezzetini bulur.Hastalandığında ise imanın lezzetini bulamaz.Bilakis helakına sebep olacak hevaları ve masiyetleri lezzetli bulur."
İbnu'l Kayyım rahimehullah der ki: "Bütün bunlarda asıl olan şudur: Kalp Allah'tan ne kadar uzak olursa, afetler kalbe o kadar hızlı ulaşır.Kalp Allah'a ne kadar yakın olursa afetler o kadar uzak olur.Allah'tan uzak kalmanın mertebeleri vardır.
Bu mertebeler birbirinden çetindir.Mesela gaflet, kulu Allah'tan uzak eder.Günahın uzaklaştırması gafletin uzaklaştırmasından daha tehlikeli; bidatın uzaklaştırması günahın uzaklaştırmasından daha tehlikeli; münafıklık ve şirkin uzaklaştırması ise bütün bunlardan daha tehlikelidir." Kalbin İlacı
İnsanın kalbi de diğer organları gibidir.Göz kör olduğunda körlüğü oranında nesneleri sağlıklı olarak göremez.Tam sağlıklı bir gözle hastalıklı bir göz ve tamamen kör olan bir göz bir olmaz.Kişilerin kalpleri de bu konuda derece derecedir.Kalplerindeki hastalıklar temizlendiğinde hakkı, hakkın delillerini, hak üzere olan insanları görmeye başlar.Ancak kalbi kör olduğunda bunları göremez ve etrafın karanlık olduğunu, herkesin durumunun kendisi gibi olduğunu zanneder.İbret alamaz.
İbnu'l Kayyım rahimehullah der ki:
"Kalp görmekle, körlükle, işitmekle, sağırlıkla, konuşmakla ve dilsizlikle nitelendirilir.Hatta bunlar onun için asli bir fonksiyondur.Göz, kulak ve dil ise ona tabi olarak bu fonksiyonlara sahiptir.Kalp bunları yitirecek olursa, böyle bir kalbin sahibi, gözleri açık ama kör, kulaklarında bir hastalık olmamakla birlikte sağır, dili açık ve fasih konuşsa dahi dilsiz demektir.İşte yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Çünkü şüphesiz gözler kör olmaz, asıl göğüslerdeki kalpler kör olur."(Hac, 46)